Dış politika gelişmeleri iyi okuyabilme sanatıdır…

NECDET BULUZ - art school of athens sanat okulu atina yunan felsefe

NECDET BULUZ

 

ABD Başkanı Obama ile Rusya Başkanı Putin’in G-20 Zirvesi’nde gizlice yaptıkları görüşmede Suriye konusunda siyasi çözüm konusunda bir anlaşmaya varmaları, Türkiye açısından önemlidir. Çünkü Türkiye’nin Suriye politikaları baştan bu yana iflas etmiş, bundan sonraki süreçte de Türkiye bu alanda kendisini bir anda devre dışı bulmuştur. Açıkça savaş çığırtkanlığı yapan ve “Suriye’ye karşı yapılacak bir operasyonda muharip ya da lojistik destek verebiliriz” diyen Başbakan Erdoğan’ın iki süper gücün anlaşma yoluna girmesi ile bir hayal kırıklığı yaşadığı da görülüyor.

Savaşı artık kimse istemiyor. Başkan Obama bile, bütün yetki kendisine olmasına rağmen, savaş için adım atmadı. Halkının sesine kulak verdi. Amerika halkının da savaştan yana olmadığı bir gerçek. Obama-Putin anlaşmasında tüm dünya Suriye’ye karşı bir operasyonun olmayacağından memnun olmasına rağmen, bizimkilerin hala gelişmeleri okuyamamalarından kaynaklanıyor. Bu da dış politikada hata üzerine hata yapmalarına neden oluyor. Çünkü dış politika gelişmeleri iyi okuyabilme sanatıdır.

                                                     YANLIŞTAN DÖNEBİLMEK

                                                         Suriye’ye askeri operasyonda geri adım atılması, her şeyden önce gergin olan piyasaları rahatlattı. Petrol fiyatlarında düşüş yaşandı. Dünya derin bir “ohhh” çekti. Bu operasyonda en fazla zarar göreceği ifade edilen Türkiye’nin en fazla sevinen ülke olması gerekirken, hala siyasi çözüm dışında politika üretmesi Esad’a duyulan kişisel kinden başka bir şey ifade etmiyor.

Suriye Devlet Başkanı’na karşı duyulan kişisel kin nedeni ile Türkiye’yi böylesine ateş hattına atmak mı gerekiyor? Zaten 2,5 yıldan bu yana, Suriye’den ülkemize gelen ve sayıları 2 milyonu aşan sığınmacılar nedeni ile hem siyasi, hem ekonomik yönden büyük sıkıntı çekmiyor muyuz? Bugün Suriye’deki iç çatışmalardan en büyük zararı gören ülke Türkiye olmadı mı?

                                                       Kaldı ki, Suriye konusunda Türkiye devre dışı bırakılmıştır. Obama-Putin anlaşmasında bile Türkiye sonradan haberdar olmuştur. Bugün yaşanmakta olan “şok” bundandır. Eğer, hala hataları sürdürürsek, daha çok şok yaşayacağımız da kaçınılmazdır. Erdoğan, G-20 zirvesine dosyalarla gitmiş ama, sesini kimseye duyuramamıştır.

HİÇ KİMSE SAVAŞMAK İSTEMİYOR

Obama’nın Suriye’de askeri bir operasyona girmeyeceği, Başbakan Erdoğan’ın son Amerika ziyaretinde belli olmuştu. Bütün çaba ve baskılara karşın Obama, Suriye konusunda bizimkilerin çizgisine gelmedi ve kendi belirledikleri çizgiden ayrılmadı. Bu bile, Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nu uyandırmadı. Obama’nın “kırmızı çizgisi” kimyasal silahların kullanımı sonrasında operasyona öylesine inandılar ki, bu da ayrı bir yanılgıları oldu.

                                                      Bir başka yanılgı da, Suriye’deki çözüm konusunun ABD-Rusya ikilisinden başkasının çözmeyeceğinin anlaşılamamış olmasıydı, bizimkiler bunu da okuyamadılar. Biz bile konu ile ilgili köşemizde yazdığımız yazılarda buna sıkça değindik, “Suriye’deki iç çatışmaları ve Suriye’deki yeni yapılanma ancak ABD ile Rusya’nın ortak girişimi ile gerçekleşebilir” demiştik.

Dış politikada deneyim sahibi kişiler de bu konuda aynı noktada buluştular, uyarı üzerine uyarıda bulundular. Hatta dış basında bile deneyimli dış politika analistleri “Türkiye, Suriye’deki politikalarını yeniden gözden geçirmeli ve hatalardan geri dönmelidir” diye yazıp görüşlerini dile getirdiler.

                                                     DÜNYA’DAN KOPMAYALIM

                                                     Özetleyecek olursak:

                                                        Dünya, tek bir noktada buluştu: Suriye’de siyasi çözüm gündeme oturdu. En hızlı savaş yanlıları bile siyasi çözüm konusunda tek bir çizgiye geldi. Savaş çığırtkanlığı yapmanın, kişisel kin ve nefretin boyutlarını genişletip, kan ve göz yaşının daha fazla akmasını sağlamanın hiç kimseye hiçbir faydası yoktur. Artık dünya milletleri ve kamuoyu bunun bilincinde ve hiç kimse zorunlu olmadıkça da savaştan kaçınıyor.

                                                      Türkiye, dünya ile birlikte hareket etmek, siyasi çözüm noktasında çalışmalara destek vermek ve Suriye batağından kurtulmak için baştan bu yana uyguladığı hatalı politikaları artık bir kenara bırakmak durumundadır. Çünkü bugüne kadar uygulanan politikalar Türkiye’yi hem yalnız bırakmış, hem de bu çatışmalarda en ağır yükü omuzlarına almıştır.

e.mail: [email protected]