AK Parti içinde parti içi muhalefet var mı?…

NECDET BULUZ - akp de basvurular 1 ekim e alindi

NECDET BULUZ

                                          Kamuoyu, sürekli olarak iktidar partisi içinde bir muhalefetin var olup olmadığını sürekli olarak sorgulamıştır. 11 yıldır iktidar olan AK Parti içinde, özellikle tek adamlığa soyunan Başbakan Erdoğan’ın aldığı her kararın muhalefet etmeden kabul görmesi ve doğru veya yanlış hiçbir konuda sesin yükselmemesi her zaman sorgulanmıştır. Çok zor dönemlerden geçen, iç dış politikalarda yanlışlar yapan ve tökezleyen bugünkü iktidar içinde ses çıkmaması her zaman olduğu gibi bugün de düşündürücüdür.

                                           AK Parti içinde bir muhalefet var mı? Bu muhalefet grup haline gelebiliyor, tek ses olarak ortaya çıkabiliyor mu? Kimilerine göre çeşitli görüşlerden milletvekilleri ile iktidar olan bu partide muhalefet edenler var, ancak birlik ve bütünlük sağlayamadıkları için de sesleri çıkmıyor. Eğer, parti içindeki muhalifler bir araya gelip, seslerini duyurma yoluna gidebilirlerse, siyasette ve AKP’de çok şeylerin değişebileceği de söyleniyor.

                                                    Hatta daha ileri gidenler bile var. Parti içinde küçük bir hareketlenmenin çok büyük olaylara neden olabileceği, böyle bir hareketin Başbakan’ın düşmesi için yeterli olabileceğini iddia edenlerin sayısı da artıyor. Bugünkü yazımızda buna somut bir örnek vermek istiyoruz.

                                           Gülen Cemaatinin İngilizce olarak yayınlanan Todays Zaman Gazetesi’nde geçenlerde ilginç bir yazı yayınlandı. Orhan Kemal Cengiz’in, “Erdoğan iktidardan nasıl düşer?” başlığı altında kaleme aldığı bu yazısında Başbakan’ın yaptığı yanlışları gündeme taşıdı ve bu yanlışların parti içi muhalefet tarafından da irdelendiğini yazdı. Yazıda en çok dikkati çeken AK Parti içinde oluşan muhalefetin birlik ve bütünlük içinde hareket etmediğinin gündeme taşınması oldu. Yazıda yıllardır kamuoyunun “AK Parti içinde hiç mi muhalefet yok?” sorusuna da yanıt veriliyor. Muhalefetin varlığından söz ediliyor.

                                                     Cemaatinin sesi olarak görülen Todays Zaman’daki bu yazı hiç kuşkusuz önemsenmelidir. Yazıda iş çevrelerinin, medyanın, öğrencilerin sindirilmeye çalışılması ile bir noktaya varılamayacağı ve Türkiye’nin özellikle ekonomisinin zayıflatacağı da dile getiriliyor. Gezi olayları nedeni ile Koç Holding üzerinde yapılan baskılar da eleştiriliyor.

Okumaya devam et  DUYURU : AKP HÜKÜMETİNİN TALEBİ ÜZERİNE 1 BLOGUMUZ DAHA KAPATILDI /// VPN İLE ERİŞEBİL İRSİNİZ /// STRATEJİK PLAN

                                          Todays Zaman’da Orhan Kemal Cengiz öncelikle şunları vurguluyor, alıntı yapıp sizlerle paylaşalım:

                                        “ Bütün bu sayacaklarım için yeni bir konsept geliştirmemiz gerekiyor: Başbakan Erdoğan Gezi Parkı protestolarındaki sözüm ona rolü dolayısıyla Türkiye’deki en büyük holdinge öfke duyuyor. Bu öfkesini de halka açık toplantılarda açıkça ifade etti ve şimdi de bu şirketler vergi denetmenler tarafından soruşturuluyor.

                                            Başbakan Erdoğan Divan Otel sebebiyle bu otelin sahibi olan Koç Holding’e çok kızdı. Zira otel Gezi Parkı olayları sırasında protestoculara kapısını açmış ve onlara tıbbi yardımda bulunmuştu. Denildi ki bir ihbar mektubu üzerine grupa ait şirketlerden bazılarına vergi denetimlerine başlandı. Ancak herkes bu denetimlerin asıl sebebini çok iyi bilmektedir. Denetimle ilgili haberler medyaya yansır yansımaz şirketin borsadaki hisseleri milyonlarca değer kaybetti.

                                         Bence bu tarz bir gözdağı hiçbir şartta açık bir toplumda, hiçbir demokraside ve serbest piyasanın teşvik edildiği hiçbir sistemde kabul edilemez. Hemen her gün medyanın hükümet tarafından nasıl kuşatıldığını bu sütunlarda yazmaktayız. Bu, son güç gösterisinden sonra ise, Erdoğan’ın kendi gücü karşısında sadece medyaya diz çöktürmeyi istemekle kalmayacağı fakat diğer herkesi de kontrol altına almak istediği anlaşılıyor. Koç Holding tek başına Türk ekonomisinin yüzde 10′unu teşkil ediyor. Böylesi büyük bir şirkete yönelik bu gözdağı girişiminin açık bir şekilde kamuoyu önünde yapılması sonrasında, ülke genelindeki iş çevrelerinde yayılacak şok dalgasını tahmin etmek zor değil.

                                            Bütün bu yapılanlara rağmen, Erdoğan’ın partisinde kendisine karşı hiçbir güçlü muhalefet emaresi görünmemekte… Bu çok enteresan zira ben Ak Parti’deki herkesin veya bu partiyi destekleyen bütün insanların Erdoğan’ın Gezi olayları sonrasındaki bu tavrını tasvip ettiğini düşünmüyorum. Bu tarz davranışlar ve buna benzer yaklaşımlar Türk ekonomisine ciddi zararlar verebilir. Yabancı yatırımlar ülkeyi terk etmeye başlayabilir. Bazı ekonomistler daha şimdiden “ani durgunluk sendromundan” bahsetmeye başladı ki bu AK Parti’yi ve Erdoğan’ı destekleyen iş çevrelerinde ciddi endişelere sebep olabilir. Ancak dediğimiz gibi buna rağmen bu çevrelerden de herhangi bir eleştiri duyamadık.”

Okumaya devam et  Türkiye’nin yıkım tarihi

                                           İşte yazının can alıcı noktasında da şu görüşler dile getiriliyor:

                                      “  Bence küçük bir hareket büyük bir fırtınaya sebep olabilir. Sözgelimi AK Parti içinde muhalif kanatta bulunan biri İstanbul Belediye Başkanı olursa o zaman zincirleme bir tepki reaksiyonu başlayacaktır. Yani parti içindeki muhalefet İstanbul’da seçilebilir bir aday arkasında birleşirse, böylece Erdoğan’ın düşürülmesi için hızlı bir yol açılmış olabilir.

                                       Erdoğan bütün bu sert ve keskin politikasıyla birlikte bu ihtimali de görüyordur. Bu arada Ak Parti’nin yerel ve genel seçimleri bir arada yapması da sürpriz olmayacaktır.

                                       Her ne yapılırsa yapılsın eğer AK Parti Ankara’yı ve İstanbul’u alamazsa ya da oylarından büyük bir kısmını kaybederse Erdoğan bizzat kendi partisi içinde büyük bir muhalefet ile karşılaşacaktır ve biz de hep beraber şu anki birliktelik görüntülerinin gerçekten aldatıcı olduğuna şahit olabiliriz”

 e.mail: [email protected]