Bölücülüğün her türüne karşı olmak…

NECDET BULUZ - 6788

NECDET BULUZ

 

                                              Başbakan Erdoğan, her iftarda artık konuşmadan edemiyor. Konuştukça da birçok çevreden tepki alıyor. Çünkü yaptığı konuşmaların bütünleşmeden, birleştirmeden uzak olduğu, hala kışkırtıcı, ayırımcı, tehditkâr açıklamalarda bulunduğu görülüyor. Özellikle de bölünme noktasına geldiğimiz şu günlerde, hala tencere-tava, hala gezi parkı eylemleri ile yatıp kalkan Erdoğan’ın, Doğu ve Güneydoğu’daki PKK hareketine ses çıkarmaması, buradaki terörist hareketlerini görmezden gelmesi düşündürücüdür.

                                            Erdoğan, bir iftarda yaptığı konuşmada yine Gezi parkı eylemlerine ve eylemcilerine yüklendi. Özellikle de yüzleri kapalı, polise taş atan, Molotof kokteyli ile karşı koyanları hedefe oturttu. “Niye yüzlerinizi kapatıyorsunuz, ne yapacaksanız açıkça yapın” diyerek de tepkisini dile getirdi.

                                                HER TÜRLÜ BÖLÜCÜLÜĞE KARŞIYIZ

                                                Bu noktada bizim de söyleyeceklerimiz var:

                                                   Gezi eylemleri ile başlayan gösterilerde, göstericilerin içine sızan marjinal ve bölücü grupların varlığından bizler de şikayetçiyiz ve rahatsızlık duyuyoruz. Daha önce bu konuda yazdığımız yazılarda da şiddete, bölücülüğe, devletin güvenlik güçlerine karşı işlenen her türlü suça karşı olduğumuzu defalarda vurgulamıştık. Bu unsurlardan, şiddetten uzak, sadece demokratik haklarını eylemlerle göstermeye çalışan diğer Gezi eylemcileri ve buna destek verenler de karşı çıkıyor, bunlardan rahatsızlık duyuyorlar. Nitekim yapılan birçok açıklamada da bunu açıkladılar.

                                                    Bütün bunları şiddetten uzak, polise çiçek verip, sorunlarını demokratik haklarını kullanarak açıklamak isteyenleri hedef alarak söylemek haksızlıktır. Başbakan yüzünü biraz da Doğu ve Güneydoğu’daki PKK’lıların eylemlerine çevirirse gerçekleri daha net görecektir.

                                            Dikkat ediniz, Doğu ve Güneydoğu’da PKK ve yandaşlarının yaptığı her şey resmen suçtur. Polisler çatışıyorlar, kamu binalarına ve yerlerine zarar veriyorlar, bölücü slogan atıyorlar, Öcalan posterleri açıp, Kürt Devleti bayraklarını taşıyorlar. Bu sucu işleyenlere karşı bugüne kadar ne yapıldı? Kimler gözaltına alındı, kimler cezaevine konuldu. Kimlerin evine şafak baskınları düzenlendi, göreniniz, duyanınız var mı?

                                            ASIL BÖLÜCÜLER CİRİT ATIYOR

                                            PKK ve yandaşları buralarda cirit atıyor. Kendi güvenlik ve polis güçlerini oluşturduklarını söylüyorlar. Bu güçler de toplantılarda ve eğitimlerde ortaya çıkıyor. Hepsinin yüzlerinde poşu var, yüzleri maskeli ve bölücülüğün de alasını yapıyorlar. Polislerle de çatışıyorlar, Molotof kokteylleri atıyorlar, birçok TOMA’nın da bu nedenle yandığını da gördük. Bunlar neden görmezden geliniyor? Sorun yüzleri kapalı bölücüler ise, Gezi eylemlerindekiler hedefe oturtuluyor da bunlara neden ses çıkarılmıyor? Biz, ortada bir bölücü unsur varsa, bu Gezi eylemlerinde de olsa, Doğu’da Güneydoğu’da olsa, hepsinin karşısındayız. Ama görülüyor ki Başbakan burada da ayırımcılık yapıyor. Birine ses verirken, diğerini görmezden geliyor. Kadı ki, PKK ve yandaşları büyük kentlerimizde de ortaya çıkıyor, polisle çatışıyor, kamu binalarına zarar veriyor, araç ve gereç yakıyor.

                                                      PKK’nın silahlı güçlerinin çekilmediği, bölgelerinde daha da güçlendikleri biliniyor. Hala “barış Sürecinden söz ediliyor. Gerçekler neden görülmüyor? Daha ne olması gerekiyor? Aslında Türkiye bugünlerde sıkıntının göbeğinde ve bu sıkıntılar da her geçen gün katlanarak artıyor.

                                                   ASIL TEHLİKEYİ GÖRMEK

                                                      Bölücü terör örgütü ile pazarlık yapılmadığı ifade ediliyor. Ancak, ard arda gelen gelişmeler ve açıklamalar, terör örgütü ile bir pazarlığın varlığını da ortaya koyuyor. Çünkü terörist başı ömür boyu ceza aldığı İmralı’dan adeta devleti yönetmeye kalkıyor. İstek üzerine istekte bulunuyor. Suriye sınırımızda bazı bölgeleri ele geçiren PKK’nın Suriye uzantısı PYD’liler sınır boylarına bayraklarını asıyorlar. Bunlar karşısında bile bir şey yapılmıyor. Bölünme noktasına gelmişken, Başbakan’ın hala tencere-tava ile Gezi eylemcileri ile uğraşması bize göre gündem değiştirmekten başka bir şey değildir.

                                              Daha düne kadar ayaklarının altına kırmızı halılar sererek karşıladıkları Türk ve Türkiye düşmanı peşmergebaşı Barzani, şimdi posta koyuyor. 4 ülkedeki Kürtlere çağrı yapan Barzani “Halkımızın düşmanları zayıflamış durumda ve Kürt’ü inkâr sürecini geride bıraktık” diyor. Biz, Barzani’nin zayıf noktamızda ortaya çıkıp, kin ve düşmanlığını kusacağını yıllar öncesine dayanan yazılarımızda çok dile getirmiştik. Dikkat ediniz, her konuda konuşan Başbakan bu konuda da suskunları oynuyor.

e.mail: [email protected]