Suriye çıkmazında son durum…

NECDET BULUZ - woman 1007603 1280

NECDET BULUZ

                                              Suriye çıkmazında bugün ortaya çıkan tablo, Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun baştan bu yana hatalı bir politika izlediğini bir kez daha ortaya koymaktadır. Özellikle son gelişmeler, bu çıkmazın başımıza çok daha belalar açacağını ve büyük sıkıntıların da kapımızda olduğunu gösteriyor. Ceylanpınar’daki son gelişmeler Suriye da artık aşırı İslamcı gruplarla (NUSRA Cephesi) PKK’nın uzantısı Kürt Gruplar ( PYD ) arasında geçeceğini de ortaya koyuyor.

                                                Şurası çok açık:

                                                    PKK’lılar Suriye’de bütünleşiyor. Burada geniş bir toprağı ele geçiren PYD güçlerine gerek Kuzey Irak’tan, gerek Türkiye’den geniş katılımlar oluyor. Yakında Suriye Kürtleri Bağımsız Kürt Devleti’nin temelini oluşturan Özerkliklerini ilan etmeye hazırlanıyorlar. Buna Amerika’nın ve Batı’nın da destek verdiğini söyleyelim. Geçenlerde konu ile ilgili geniş bir yazı yazıp, analizlerde bulunmuştuk.                                   

                                                       İFLAS EDEN BİR DIŞ POLİTİKA

                                                       Dikkatlerinizi çekmek istediğimiz iki konu var:

                                                          Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Mısır’ın devrik lideri Mursi ile elele vermişler, Suriye Devlet Başkanı Esad’ı devirmek için düğmeye basmışlardı. Ta tersi Mursi gitti, Esad daha da güçlendi. Diğer konu ise şimdi Suriye’de muhalifler ile PYD arasında savaş sürüyor. Gruplar Esad’ı bir kenara bıraktı, kendi aralarında kavgaya tutuştular. Bu da Esad’ın işini daha da kolaylaştırıyor.

                                                         Esad’a birkaç ay ömür biçen bizimkiler, 2,5 yıldır hala ayakta kalan ve yıkılmayan Esad’la baş edemediler. Kaldı ki, 2 milyon kayıtlı, 3 milyon kayıtsız Suriyeli sığınmacı ile de başımız derde girdi. Şimdi bir yandan Türkiye’nin büyük destek verdiği aşırı dinci gruplar giderek zayıflıyor, bir de karşılarında PYD var, öte yandan Kürt grupların özerklik için gün saymaları karşısında bizimkiler kara kara düşünüyor. Çünkü Suriye çıkmazındaki delik giderek büyüyor ve dibi görünmeyen bir kuyuya dönüyor.

                                           YANLIŞ YANLIŞLA DÜZELTİLEMEZ

                                            Amerika gibi bir süper güç bile gelişmelere göre dış politikasında değişikliklere gidebiliyor. Avrupa ülkeleri gelişmelere göre hesap yapıyor. Bizimkiler, tüm hesapların alt-üst olduğu Suriye krizinde ve çıkmazında hala yanlışlara rağmen yeni politikalar üretemiyorlar. Yapılan yanlışın yanlışla düzeltilemeyeceğini belirtmek isteriz.

                                                Hatay’ın her noktasında yaşayanların çok büyük bir rahatsızlık içinde olduğunun altını kalınca çizelim. Burada dünyanın birçok ülkesinden insanlar da cirit atıyor. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Sınır boyları ise yol geçen hanına dönmüş durumda. Ne oluyor, ne bitiyor, gelecekte ne olacak kimse bir şey bilmiyor. Herkes tedirgin ve yarınından da endişe içinde.

                                                     Bu arada en önemlisi, bu kadar sığınmacı başımıza kaldı ve ekonomik alanda zorda kaldık. Bugün birçok temel maddeye gelen zamların bu açığı kapatmak için yapılmakta olduğunu da söylemeliyiz.

                                                        Belki dikkatlerden kaçmıştır, geçenlerde Ceylanpınar’daki olaylarda Suriye’de yaralanan İslamcı muhalifler Türkiye’ye getirilip, çeşitli hastanelerde tedaviye alındı. Ancak yaralanan PYD’liler getirilmedi. Bu noktada Ceylanpınar’da Hükümet protesto edildi, grupları güvenlik güçleri dağıtmak durumunda kaldı. Halkın bu konuda son derece rahatsız olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğiz.

                                           ESAD MUHALİFLERİ ZAYIFLADI

                                                     Hizbullah’ın Esad güçlerinin yanında yer almasından sonra çatışmalarda dengelerin Esad lehine değiştiği de bir gerçek. Zaten Amerika ve Avrupa ülkeleri Esad karşısında çatışan Aşırı İslamcılara sıcak bakmıyor, bunlara ağır silah vermiyor. Kendi aralarında bile bugüne kadar anlaşamayan bu gruplar her geçen gün daha da zayıflıyor.  Şimdi adı geçen grupların PYD ile çatışmaya başlaması da Suriye’deki durumu daha da karışık hale getirmektedir.

                                                    Bu yazdıklarımızın tam tersi olursa ne olur?

                                                       Bölgesel ve mezhepsel bir savaş kaçınılmaz olur. Çünkü, İran pusuda bekliyor, İsrail pusuda bekliyor. Rusya Suriye’yi feda etmiyor. Amerika ve Avrupa işin içine pek girmek istemiyor. Kürtler fırsat kolluyor. Dikkat edilecek olursa burada yine başı ağrıyacak olan, yükün altında kalan Türkiye olacaktır. Nereden bakılacak olursa olsun, Suriye çıkmazı iki uçu pislik içinde olan bir çubuktan farksız görünüyor.

e.mail: [email protected]