ABD’den Başbakan Erdoğan’a Occupy Wall Street yanıtı

From: Demirtas Bayar - washington 1212917 640

From: Demirtas Bayar [mailto:Demirtas@CelalBayar.org]

 DEMIRTAS BAYAR

Bu adam yalan söylemektende kaçınmıyor.

Diğer görüntülerin sansur edilmiş olmasi ihtimali var. Siz değerlendirin.

Taksimdeki gösteriye bende iştirak etmek isterdim. Demekki ben de çapulculardan biriyim. Meydana bakan bir apartmanda 25 yıldan fazla hayatımı geçirdim. Çok hatıralarım var. Bu göstericilere bir bakin ve birde Tayyipi destekleyen cübbelilere bakın.

 

Demirtaş

——————————————————————

(1)

 

ABD’den Başbakan Erdoğan’a Occupy Wall Street yanıtı

Hürriyet Planet   7 Haziran 2013

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Occupy Wall Street’te 17 kişi öldü” sözlerine ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nden yanıt geldi. Yanıtın Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde katıldığı bir televizyon programında “bela” olarak nitelendirdiği Twitter üzerinden gelmesi ise dikkat çeken bir detay oldu.

 

 

Ben NY’da yaşıyorum. Böyle bir manzara “Occupy Wall Street”de yaşanmamıştır. 17 kişinin NY’da öldüğü yalandır.

———————————————————– 

(2)

 

“Bankada param bile yok”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı’nda yaptığı konuşmada Gezi Parkı eylemleri nedeniyle faiz lobisini suçladı. Başbakan’ın bu açıklamalarına karşın Gezi Parkı eylemcilerinin büyük bir çoğunluğu bankada parasının dahi olmadığını söyledi. Devlet memuru olduğunu ve mesai saatlerinin dışında parka destek vermek için geldiğini söyleyen bir eylemci “Bankada param bile yok. Kredi kartı borcum var ama. Başbakan söyleyince faiz lobisi diye bir şey olduğunu öğrendim. Biz burada park için mücadele veriyoruz” dedi.

 

———————————– 

(3)

 

Bir tane daha:

 

Erdoğan ‘camiye içkiyle girdiler’ iddiasını tekrarladı

10 Haziran 2013

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bugün Ankara Esenboğa Havalimanı’nda yaptığı konuşmada Gezi Parkı protestoları sırasında eylemcilerin Dolmabahçe Bezmi Alem Valide Sultan Cami’ne bira şişeleriyle girdiğini ifade etti.

 

Polisin müdahalesi nedeniyle biber gazı ve tazyikli sudan etkilenen eylemcilerin camiye bira şişeleriyle girdiği ve içki içtiği yönündeki iddialara cami müezzini daha önce redddetmişti.

 

Konuyla ilgili açıklama yapan Bezm-i Alem Valide Sultan Camii müezzini Fuat Yıldırım, “Burada içki içilmedi. Eylemciler buraya sığındıktan sonra içki içen görselerdi zaten kendileri dışarı atardı” demişti.

Cami imamı ise yaşananları şöyle anlatmıştı: “Polisin kovaladığı büyük bir grup kapıları zorlayarak içeri girdi. Engellemeye, kapıyı kapatmaya çalıştık ama başaramadık. Bu iki günlük süre içinde yaralılar tedavi edildi. Polis gazından kaçanlar camiye sığındı. Caminin içindeki kameralar kırıldı. Grupla polis arasında arabuluculuk yaptım. Polisin çekilmesini sağlayıp grubun dışarı çıkmasına yardımcı oldum. Lütfen bu olaylar bitsin. Sükunet gelsin” dedi.

 

Cami müezzini Fuat Yıldırım olayları yeniden yaşar gibi anlattı. Ayrıca tümünün görsel kayıtlarını yapmış. “Cumartesi ve Pazar akşamı Dolmabahçe’de biriken göstericilere polis müdahale edince bir grup camiye sığınmak zorunda kalmış. İlk gün yeterli bir zaman bulunduğu için ayakkabıları çıkartarak camiye girmişler.
İkinci gün müdahalenin şiddet dozu arttığı için göstericiler can havliyle ayakkabılarını çıkartmadan cami kapısının anahtarını kırarak içeri girmişler. Müezzin Fuat Bey göstericileri sakinleştirmiş, yaralananlara camide tedavi imkânı tanımış. Ne alkol alan ve ne de içen bir kişi görmemiş. Polislerle konuşmuş ve ortalık sakinleşince göstericileri camiden sükûnetle çıkartmış. Son cemaat mahfilindeki pencerede ezik bir bira kutusu kalmış. Oraya nasıl bırakıldığını görmemiş. Olay özetle böyle gelişmiş.”

 

——————————— 

 

 

 

 

 

20/50514/23455871/1/milyon-dolarlar-harcansa-kizilay-da-boyle-sahne-cekilemezdi.aspx

 

 

20/50527/23457192/1/capulcular-oldu-mu-meydanlara-doldu-mu.aspx

 

 

 

Gezi Görüntüleri:

 

 

 

 

 

 

 

Yıldız Teknik Üniversitesi’nde reklam sansürü

30 Mayıs 2013

 

Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa kampüsünde ilginç bir sansür olayı yaşandı.

 

Kampüs içindeki reklam panoları bir grup tarafından sansürlendi. Bir iç giyim ve çorap markası reklamlarının bulunduğu reklamların kağıtlarla kapatılması öğrencilerin gözünden kaçmadı. Aynı reklamlar şehrin bir çok yerinde, meydanlarda, otobüs duraklarında bilboardları süslüyor.