BEKLE OBAMA, RECEP TAYYİP ERDOĞAN GELİYOR

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Hussein Obama

Başbakan Erdoğan,Reyhanlı’da 50 kişinin ölümüyle sonuçlanan patlamanın Suriye rejimiyle alakalı olduğunu belirtti.
Suriye’nin iddiaları yalanlaması hakkındaki soruya ise,”Alakam mı var diyecek? Bunların dünyaları yalan üzerine kurulmuş” dedi.
Bir gazetecinin, Amerika seyahatinde ABD’nin Türkiye’den talebi olup olmayacağına yönelik soruya da “Onun talebi olmaktan öte bizim talebimiz olur” yanıtını verdi.

*
Sahi,Perşembe günü Başbakan Erdoğan’ın Başkan Obama ile Beyaz Saray Oval Ofis’te yapılacak görüşmesinde kimin talebi hangi sonuçla ağırlıklı olacaktır?

*
Yakın zaman önce Başkan Obama, ABD’nin belirlediği uluslararası hukuk düzeni ve evrensel tek bir pazar hedefindeydi.
Bugün yakın geleceğin başka bir teknolojik,ekonomik ve jeopolitik çağa, uluslararası ilişkilerde pek çok kuralın değişeceği yeni bir dünya düzenine ilerlediğini görüyor.
Yeni dünyaya doğru ülkelerin pozisyonlarında yakınlaşma olmasa da karşılıklı anlayışların toplumların her zerresinde oluşturulmasının yaşamsal önem taşıdığının farkındadır.

*
Farkındalık boşuna değildir – mesela, ülkesinin çıkarları için Osmanlı’nın ardından oluşan ülkelerde İslam Birliğinin ekonomik güç olması hevesi uyandırdığını, türlü ekonomik,siyasi,askeri ve etki sağlamaya yönelik güçlerle değişim süreçlerinde ekonomik ve sosyo-politik değişkenlerin birbirini etkilemesine yol verdiğini -bugün, bu ülkelerin kendisinin himmetine muhtaç hale geldiğini yaşıyor.
Üstelik bu ülkelerin bu hizaya getirilmesinde akla, bilime ve vicdan,düşünce özgürlüğü esasına dayanan İslam dini, taassuba dayalı toplumlar oluşturmak üzere “Ilımlı İslam”a yöneltilince, işin şirazesinden çıktığını da görüyor…

*
Çünkü insanlar taassubla müslümanlığın gerçeğinden kopuyor, toplumlar kaçınılmaz olarak Batı’nın İslam’a ve peygamberine vurmak için alanlar açtığı,insanın şer’i yükümlülüklerden kurtulmasına, yaptıklarında hiçbir faziletli inanca bağlı kalmadan özgür olmasına yol açtığı inancında pekişiyor!

*
New York ikiz kulelerine, Londra, Madrit, İstanbul’da, Bingazi’de ve başka bir çok yerde -son olarak, Boston’daki saldırıda ortaya çıkan ılımlı İslam’la bağnazlaşmış liderler, terör örgütleri ve militanların sınır tanımaz tehditi -nihayet, bir yığın acının yaşanmasıyla anlaşılmıştır!
Obama’nın “Asya’dan Afrika’ya,Amerika’dan Yakın Doğu’ya kadar demokrasiyi desteklemeye devam edeceğiz” hedefi önünde en büyük tehditin radikal örgütler olduğu görülmüştür.
Taassubun Batı’dan intikam almayı emrettiği, taassup önderlerinin Sünni Müslümanları “İslami Cihad”a devşirmekte olduğu ve radikal örgütlerin masum insanları hedef alırken imanlarının tazelendiğini sandıkları,
Bunların Suriye ve Irak’ta müslüman kafir saydıkları insanlara karşı din savaşında yarattıkları dehşetle görülmüştür.

*
Şimdi Başkan Obama ABD’yi açık etmeden yeni bir planı uygulamaktadır; Orta Doğu’da İsrail’in güvenliğini merkeze alıyor ve Filistin ile yeni bir barış sürecinin başlaması için kapsamlı bir barış planında İsrail’den istenebilecek bir tavize karşılık, İsrail’e güçlü bir teşvik oluşturmaya çalışıyor – teminen,
İsrail-Filistin barış görüşmeleri önündeki bütün alanda bütün engellerin adım-adım ortadan kaldırılmasını sürüklüyor.

*
Birinci adımda, 1984’ten bu yana süren Kürt sorununun çözümüne yönelik kısa sürede altyapısı oluşturulan bir planla, PKK etnik terör örgütü kadrolarının Türkiye’yi terk etmesi isteniyor.
Talebin gücünü göstermek üzere Öcalan’a hakim, onun üstünden politika kuran ve süreci ivmeleyen bir birim Fransa/Paris’te Kürdistan Enformasyon Bürosunda, PKK’nın önemli 3 kadın aktivistine suikast yapıyor!
Etkisi büyüktür, PKK çekiliyor,hareketini siyasete çevirirken bağımsız bir Kürdistan ulus devletinin inşasıyla zengin hidrokarbon kaynaklarının dağılımının bu yoldan sağlanmasına yol açılıyor.

*
İkinci adımda, ABD ve Rusya ilişkilerinin yeni müttefiklik düzeyine çıkarılması öngörülüyor.
Mesela,Suriye’nin jeopolitiğinden çıkarlarını gerçekleştirebilmek için Rusya ile arasında “çözüm Esad’la mı,Esad’sız mı olmalı” farklılığı yüzünden işletmediği Cenevre Mutabakatı;
Yeni bir Suriye oluşumu çerçevesinde Rusya ile uluslararası bir konferans düzenlenmesi ve Esad hükümeti ile muhalefetin müzakerelerde iç savaşı sona erdirmesi düzlemine oturtuluyor.

*
Üçüncü adımda,İran’ın barışçıl nükleer programı için esnek tutum alacağı öngörüsüne diplomatik arayışlarını sürdüreceği karşılığı veriyor.

*
Bu suretle Orta Doğu’da merkeze alınan İsrail’in güvenliği ve Filistin ile barışı etkileyen sahadaki etnik ve dini unsurlarla mücadele süreci etkinleştiriliyor.
ABD ve Rusya’nın istihbarat kurumlarının yakın işbirliği kararı alması; ABD’nin Suriye’yi ele geçirmek için hepsini bir düşünce şemsiyesi altında toplamak istemesine rağmen başaramadığı radikal örgütlere karşı mücadelede, Beşar Esad’ın elini güçlendirmiştir;her geçen gün radikal örgütlere üstünlük sağlıyor.
Üstelik mücadelede İsrail de yer almaktadır-işte, Suriye iç çatışmalarına katılmak için değil kendi güvenliği -bilhassa,kimyasal silahların İsrail karşıtı Filistinli,Lübnanlı örgütlerin eline geçmemesi için Suriye’de radikal güçlere karşı operasyon düzenliyor…

*
Ne ki Türkiye Başbakanı Erdoğan Suriye ve Irak’a uyguladığı politikasında radikal örgütlerle el-eledir…
Mesela, Şanlıurfa/Ceylanpınar ilçesi karşısında Rasulayn, Türkiye’nin Suriye ile sınırı boyunca ve en az 5 km.derinliğinde uçuşa yasak bölge oluşturmak üzere çok önemli bir stratejik noktadadır; hem Türkiye destekli muhaliflerin sınır boyunda uçuşa yasak ve güvenlikli bölge oluşturmaları ve Halep yolunun açılmasında başlangıcı oluşturuyor,hem de Kuzey Suriye’de Kürt federalizminin önemli bir kalesidir.
Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ve MİT görevlileri, 2 milyon dolar bütçe ile Rasulayn’a saldırı tertiplenmesi için el-Bekkara aşireti lideri Nevvaf el Beşir ile temas kuruyor.
Plana göre muhalif Özgür Suriye Ordusu militanları Rasulayn kentini tutan Suriye Kürtlerine saldırırken,TSK değişen angajman kuralları sayesinde Suriye Hava Kuvvetleri uçaklarını bölgeden uzak tutacak ve ihtiyaç halinde özel kuvvetleriyle muhaliflere destek verecektir.
Ne ki Suriye rejimi istihbarat almıştır,askeri birliklerinin Rasulayn kentinden çekilmesini ayarlıyor -bu suretle, muhaliflerin kente saldırmaları için uygun ortam hazırlıyor.
18 Kasım’da El Kaide’ye bağlı Nusra Cephesi ve Afganistan’dan gelen Gurabaa Aş- Şam örgütü birlikte Rasulayn’a saldırıyor.
23 Kasım’da Suriye Hava Kuvvetleri uçaklarının TSK angajman kurallarına rağmen Rasulayn’a bombardımanıyla, radikal örgütler ve muhalifler çok büyük kayıplarla ağır bir yenilgi alıyor ve Ceylanpınar’a sığınılıyor.

*
Radikal örgütlerle ilişkisi bu denli güçlü olan Başbakan Erdoğan -şimdi,Suriye ile ilgili yeni bir konferansın tertiplenmesi halinde suç üstü olmanın sıkıntısındadır ve reddediyor.
Erdoğan ABD’ye yapacağı ziyaret öncesi Suriye’de uçuşa yasak bölge ilan edilmesine destek vereceğini açıklaması ve “Şam rejiminin kimyasal silah ve füze kullandığı açıktır.Kimyasal silahlar konusunda Başkan Barack Obama’nın çizdiği kırmızı çizginin çoktan aşıldığına” işareti ya da Reyhanlı saldırısından Suriye rejimini sorumlu tutması -şimdi,içine düştüğü çaresizliği geri çevirmenin nafilesinden öteye gitmiyor.
Akıl hocası Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu,”Suriye’de var olan rejimin devamını mümkün kılacak temelde bir diyalog mümkün değildir! Esas olan, Suriye halkının iradesini temsil edecek bir geçiş yönetiminin kurulması ve eli kanlı olan kimsenin, böyle bir geçiş yönetiminde yer almamasıdır”diyor.
Onlar bu tavırda olunca müttefikleri radikal çetelerden,örgütlerden,kiralık katillerden oluşan Özgür Suriye Ordusu da
yeni Suriye Konferansını reddediyor.

*
Fakat İsrail’in güvenliği ve Filistin’le barış görüşmelerini teminen ilgili alanın radikal terör unsurlarından,etnik milliyetçilikten temizlenmesi talebi çok güçlüdür.
Talebin gücünü göstermek üzere Erdoğan’a hakim,onun üstünden politika kuran ve süreci ivmeleyen bir örgüt ya da bir istihbarat birimi Reyhanlı’da onlarca insanın kanına giriyor.
Suriye Enformasyon Bakanı Ümran el Zubi,”Katil ve cellat Erdoğan’a düşen görev istifa etmektir”derken;

*
Bekle Obama, Recep Tayyip Erdoğan geliyor…

14.5.2013