AĞIRIMA GİDİYOR

AĞIRIMA GİDİYOR

HÜSEYİN MÜMTAZ

 

                1.Merkel geliyormuş. Kim Merkel, Almanya’nın Başbakanı..

Nereye gidecekmiş Türkiye’ye gelince?  İlk olarak Kahramanmaraş ve ardından Kapadokya’ya gidecek olan Merkel’i pazartesi günü Ankara’da, ekonomi ve güvenlik ağırlıklı yoğun bir mesai bekliyormuş.

Maraş’ta ne var? Patriotlar.. Merkel önce oradaki Alman Patriotları’nda görevli birkaç yüz Alman askerini ziyaret edecek, moral verecekmiş. Sonra Kapadokya’da gezecek ve bu arada…. Gelmişken de Ankara’ya uğrayacakmış.

O gelmeden bir gün önce de Almanya Savunma Bakanı Thomas de Maiziere ve Hollanda Savunma Bakanı Jeanine Hennis-Plasschaert, Adana ve Kahramanmaraş’taki Patriot hava savunma sistemlerini kuran askerlerini ziyaret etmiş ve bir anlamda ön hazırlık yapmışlar. Yabancı bakanlara bizim ilgili bakanımız da eşlik etmiş..

Tavırlara bakar mısınız? NATO dayanışması içinde müttefikler arasındaki bir görevi yerine getirir gibi bir Avrupa ülkesine değil de sanki Afganistan, Somali, Irak yahut Mali’de üçüncü dünya ülkelerinden birinde savaşan askerlerini ziyaret edermiş gibi davranıyorlar. Zaten Patriotları gönderirken de bin dereden bin su getirmişlerdi. Zor onaylamışlar, parlamentolarındaki görüşmeler sırasında da tahammülfersa yorumlar yapmışlardı..

Eş zamanlı olarak Merkel’in anasının zaten Maraşlı olduğu söylentileri çıkarılıyor.

Obama seçilince de “hemşehrileri” VAN’ın bir köyünde 44 koyun kurban etmemişler miydi?

Ağırıma gidiyor..

Ömer Seyfettin’in DİYET’ini benden başka okuyan kalmadı mı bu ülkede?

2. Sanki Lozan Heyeti..

Cumhuriyet’in 100’üncü yılına yaklaşırken ilkinden tam doksan yıl sonra bu sanki İkinci Lozan Heyeti de, oyunun bu perdesindeki Lord Curzon kim şüphedeyim..

Mudanya’dan koster moster değil, artık İstanbul’dan kırmızı plakalı meclis otomobiliyle geldikleri deniz otobüsü iskelesinden kravatlı takım elbiseli İmralı’ya gidiyorlar.

Dönüşte de “basına” yazdığı açıklamasını okuyorlar.(Kandil’e ve hükümete de varmış)

“Bu görüşme, tarihi bir adımdır, tarihi bir süreç yaşıyoruz. Bütün taraflar, bu süreçte çok dikkatli ve duyarlı olmalıdır. Devletin elinde tutsaklar var. PKK’nin elinde de tutsaklar var. PKK, elindeki tutsaklara iyi davranmalı. Umarım en kısa zamanda ailelerine kavuşurlar” diyor.

DEVLET ve PKK eşit konumda.. İkisinin de elinde “tutsak” var. PKK “tutsak” elde edecek konuma yükselmiş. İki tarafa da talimat veriyor, “iyi davranın, bırakın” diyor.

2000 Ocak ayında, 57’inci Hükümet zamanındaki “liderler zirvesi” ile içine sürüklendiğimiz sürecin doğal sonucudur şu an bulunduğumuz “Lozan Heyeti” noktası.

Öyleyse sıradaki şarkı Bahçeli’ye gelsin.

Ağırıma gidiyor.

3. Hakan’a neden kızıyorsunuz? Aynı fikirdeyim, doğru söylüyor.. Elvan Abeylegesse kızımız da milli takım formasını giymemiş miydi?

Bu….ağırıma gitmiyor. 24 Şubat 2013

57′NCİ ALAY HER YERDE

HEPİMİZ 57′İNCİ ALAY’IN NEFERLERİYİZ