DİGİTAL VATAN/DAŞLIK!

DİGİTAL VATAN/DAŞLIK! - 11355499 10152908814046569 997983914 n

GetAttachment[1]

DİGİTAL VATAN/DAŞLIK!

HÜSEYİN MÜMTAZ

               

Farkında mısınız gündeme pat diye ırkçılık, milliyetçilik, ulusçuluk, vatandaşlık kavramları oturuverdi ve hepsi birbirine karıştı.

Birgül Ayman Güler’in “Kürt milliyetçiliğini bana ilericilik ve bağımsızlıkçılık diye yutturamazsınız. Türk ulusuyla Kürt milliyetini eşit, eş değerde gördüremezsiniz.. Türkiye’de Kürt sorunu yoktur, Türkiye’de siz sorunu Türk sorunu yaptınız. Bundan sonra biz savunmadayız, bundan sonra meşru müdafaa hakkı için saldırıdayız’’ sözlerine aynı kürsüden Sakık “Kafkaslardan, Boşnaklardan gelenler, siz bu ülkenin sahipleri değilsiniz. Haddinizi bileceksiniz. Oradan gelip, hele dağdan gelip bağcıyı kovma hakkına sahip değilsiniz” cevabını verdi…

Dağda değil de bağda oturduğunu ileri sürüp bu ülkenin sahipliğine soyunana bakar mısınız?

“Boşnaklar” diye bir memleket var mı?

Asıl taaccüp ettiğim; her vesileyle ağızlarını doldura doldura ve fazladan bir “y” ekleyerek “Osmanlı bakiyyesi”nden söz edenlerin, lâf bir şekilde Bosna Hersek, Kosova, Makedonya’ya gelince duymazdan-görmezden-bilmezden gelmeleri.

Oralar “evlâd-ı fatihan” yatağı değil miydi? 700-800 yıl önce onları “biz” oralara “buradan” göndermemiş miydik?

Şimdi onların torun, torun, torunlarından biri, “Babamın memleketi Yugoslavya gibi bölünmeyelim” diyor.

Dedelerinin gönderildiği oralardan buralara dönmüş, buraları kolluyor ve “dağdan gelmiş” muamelesi görüyor.

Necip Fazıl hayranları, onun şu mısralarını neden hiç hatırlarına getirmez?

“Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,

Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!”

Neresi kimin “öz yurdu”, kim nerede “garip”, nerede “parya”?

Kavramların bunca ters-yüz edilmesine, bunca akıl tutulmasına bir kaşık tuz da TRT’den geliyor..

TRT iki haberde “Suriyeli vatandaş” tanımını kullanıyor..

“Suriyeli vatandaş”?

Haberi yazan, yazdıran, kontrol eden acaba “Suriyeli” mi demek istedi yoksa “Suriye vatandaşı” mı?

Bunun bir adım sonrası sakın “Türkiyeli” yahut “Türkiye vatandaşı” olmasın?

Sinek küçük ama yaşadıklarımız bizi ayrıntıların altında buzağı aramaya itiyor.

Okumaya devam et  Balkanlar’a Türk çıkartması…

“Vatandaşlık” kavramının içi yavaş yavaş, alıştıra alıştıra ve kurbağa gibi tencerede haşlanırken nasıl boşaltılıyor, farkında mısınız?

Kırk yıllık Esat da, bir gecede Esed olmamış mıydı?

Ve asıl bombayı Bakan Fatma Şahin patlatıyor, konuya “damardan” giriyor..

Gaziantep’te bulunan Güneydoğu Galvaniz fabrikasında bir patlama oluyor, patlamada ölen 9 işçiden 2’sinin kayıt dışı-kaçak çalışan Suriyeliler olduğu ortaya çıkıyor.

Fatma Şahin; “Şu anda oturma iznini alabiliyoruz. Çalışma Bakanlığımızın da çalışma iznini vermesi gerekiyordu.. Benim tahminim bu on gün içerisinde de çalışma iznini alacağız.”

Ülkemizde kaçak-mülteci-göçmen-misafir, ne olduklarına bir türlü karar veremediğimiz ve sayılarının 260 bin civarında olduğu “tahmin edilen” “Suriyeli vatandaşlar”a banka kartı verdik, periyodik olarak para yüklüyoruz..

“Beyan usulüne” göre dershanesiz-kurssuz-sınavsız üniversiteye alıyoruz..

Demek “oturma izinleri” de vardı..

Ve şimdi de “çalışma izinleri” olacak “on gün içinde”…

Bundan iyisi..

“Şam’da kayısı”…

Türkiye’de işsiz sayısı “sıfır”, her sektörde bomboş binlerce kadro var da biz dışarıdan yana yakıla iş gücü ithalinin çarelerini arıyoruz..

Ararken de “vasıflı” “Suriyeli vatandaşlara” mal bulmuş “ma’ğribi” gibi sarılıyoruz..

İnanın tez zamanda Suriye’deki çalışma süreleri SGK’da da birleştirilir ve emeklilik hakkı kazanırlar, hatta “kampta” geçen süreleri askerliklerine ve emekliliklerine sayılıverir.

Öte yandan İsrail’e bir sürü laf söylüyoruz ama Şam yakınlarındaki askeri tesisi bombalayınca ses çıkarmıyoruz.

“Düşmanımın düşmanı dostumdur” mu oluyor?

Ağzınızdan yel alsın…

Hatay mı?

Sakın kötü niyetli Esed; sınırları içine bir türlü dahil edemediği Hatay meselesini bu yolla halletmeyi aklına koymuş olmasın?

Ya “uluslararası toplumu” bir de “plebisit”e ikna ederse? 2 Şubat 2013

 

57′NCİ ALAY HER YERDE

HEPİMİZ 57′İNCİ ALAY’IN NEFERLERİYİZ

 

 

 

 

 

 

 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir