İki buçuk hafta…Esra Melike Karayel

 
Hayatın bazen size güler gibi yapıp sonra ters köşe yaptığı anlar olmuştur. Bazen yıllarca aradığınız hayalini kurduğunuz özelliklere sahip olduğunu sandığınız biri çıkar karşınıza. O bir prenstir ya da prenses. Kalp onun için çarpar artık. Sabah daha iyi başlar. Güneş daha güzel doğar nedense. Aslında sabah da aynı sabahtır doğan güneş de aynı güneştir. Biz nasıl görmek istersek öyle görürüz. Aşk böyle bir şey işte. Karı güneşe çeviren, sırılsıklam ıslandığınızda yağmura bereket dedirten ve hatta araba kullanamayacak kadar ağrınız olduğunda onu görmek için tek kolla kilometrelerce yol götürten bir duygu! Bazen uzun bir dönem birlikte olursunuz ama bu duygudan eser yoktur. Bazen iki buçuk haftaya her türlü sevgiyi tattığınız bir dünya sığdırırsınız... İşte hayat bu! Sonu ne olursa olsun kalbiniz yaşıyor. Bilin ki giden gitmesi gerektiği için gidiyordur. "Ayaklarınız yerden kesilirken, bir anda yere düşmek neden?" diye sorduğunuzda, bilin ki bu ayrılık sizin hayrınıza. Akışa güvenin. Bu duygudan kaçan erkek ya da kadın korkuyordur. Korkan bir insanın ise verebileceği tek şey huzursuzluktur. Yasınızı tutun. Biraz düşünün bu ilişkide neyi öğrenmeniz gerekiyordu, en çok nereniz acıyor buna bakın. Ve içinizdeki çocuğa sarılın... Boş verin... "Acaba bana doğruyu mu söyledİ? başka biri mi var? İki gün önce neler diyordu şimdi ne oldu? Hani verdiği sözler?" gibi düşünceleri terkedin. Gerçek şu ki doğrusunu bilmemiz mümkün değil. Ama tek bir doğru var. Siz bu ilişkide o kişiye gerçekten sevgiyle davrandıysanız, hesapsız kitapsız ve o kişi buna rağmen gitmişse, bu en hayırlısıdır. İster ilahi adalet deyin ister kolektif bilinç, sevginize bir ihanet varsa gereği yapılır zamanı gelince. İçiniz rahat olsun, acınızı yaşayın ve zamanı gelince vedalaşın. Onu affedin. Kalbinizi sevgiyle sarın. Hayat kısa. Sevgiyi ve onun değerini bilmeyen insanlara bir dakika bile öfke duymanız anlamsız. Çünkü zaten anlamayacaktır. Hayat aşkı sevgiyi seçen insanlara hak ettiği ödülü yine aşkla sevgiyle bir gün muhakkak verir. Bu zamana kadar karşımıza çıkan ve bizi sendeleten aşkın, sevginin değerini bilmeyen bu kişiler, bu yolda ne kadar aşka, sevgiye bağlı olduğumuzu aslında bize göstermek için çıkarlar. Ve kazanan hep aşkla sevgi olur... Esra melike Karayel POSTA Gazetesi ekonomi köşe yazarlığı ve Pazar günleri özel röportaj, araştırma, seyahat, kültürel araştırmalar vb. konularda yazarlık devam ediyor.  Yaşam koçluğu (yönetici-kariyer-para-ilişki) yapıyorum. Ayrıca Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Müzikoloji Bölümü’nde ‘Dünya Kültür Tarihi’  ve ‘Sosyal  Bilimler’ derslerini veriyorum. - ESRA

 ESRA
Hayatın bazen size güler gibi yapıp sonra ters köşe yaptığı anlar olmuştur. Bazen yıllarca aradığınız hayalini kurduğunuz özelliklere sahip olduğunu sandığınız biri çıkar karşınıza. O bir prenstir ya da prenses. Kalp onun için çarpar artık. Sabah daha iyi başlar. Güneş daha güzel doğar nedense. Aslında sabah da aynı sabahtır doğan güneş de aynı güneştir. Biz nasıl görmek istersek öyle görürüz. Aşk böyle bir şey işte. Karı güneşe çeviren, sırılsıklam ıslandığınızda yağmura bereket dedirten ve hatta araba kullanamayacak kadar ağrınız olduğunda onu görmek için tek kolla kilometrelerce yol götürten bir duygu! Bazen uzun bir dönem birlikte olursunuz ama bu duygudan eser yoktur. Bazen iki buçuk haftaya her türlü sevgiyi tattığınız bir dünya sığdırırsınız…
İşte hayat bu! Sonu ne olursa olsun kalbiniz yaşıyor. Bilin ki giden gitmesi gerektiği için gidiyordur. “Ayaklarınız yerden kesilirken, bir anda yere düşmek neden?” diye sorduğunuzda, bilin ki bu ayrılık sizin hayrınıza. Akışa güvenin. Bu duygudan kaçan erkek ya da kadın korkuyordur. Korkan bir insanın ise verebileceği tek şey huzursuzluktur. Yasınızı tutun. Biraz düşünün bu ilişkide neyi öğrenmeniz gerekiyordu, en çok nereniz acıyor buna bakın. Ve içinizdeki çocuğa sarılın…
Boş verin… “Acaba bana doğruyu mu söyledİ? başka biri mi var? İki gün önce neler diyordu şimdi ne oldu? Hani verdiği sözler?” gibi düşünceleri terkedin. Gerçek şu ki doğrusunu bilmemiz mümkün değil. Ama tek bir doğru var. Siz bu ilişkide o kişiye gerçekten sevgiyle davrandıysanız, hesapsız kitapsız ve o kişi buna rağmen gitmişse, bu en hayırlısıdır. İster ilahi adalet deyin ister kolektif bilinç, sevginize bir ihanet varsa gereği yapılır zamanı gelince. İçiniz rahat olsun, acınızı yaşayın ve zamanı gelince vedalaşın. Onu affedin. Kalbinizi sevgiyle sarın. Hayat kısa. Sevgiyi ve onun değerini bilmeyen insanlara bir dakika bile öfke duymanız anlamsız. Çünkü zaten anlamayacaktır.
Hayat aşkı sevgiyi seçen insanlara hak ettiği ödülü yine aşkla sevgiyle bir gün muhakkak verir. Bu zamana kadar karşımıza çıkan ve bizi sendeleten aşkın, sevginin değerini bilmeyen bu kişiler, bu yolda ne kadar aşka, sevgiye bağlı olduğumuzu aslında bize göstermek için çıkarlar. Ve kazanan hep aşkla sevgi olur…
Esra melike Karayel

POSTA Gazetesi ekonomi köşe yazarlığı ve Pazar günleri özel röportaj, araştırma, seyahat, kültürel araştırmalar vb. konularda yazarlık devam ediyor.  Yaşam koçluğu (yönetici-kariyer-para-ilişki) yapıyorum. Ayrıca Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Müzikoloji Bölümü’nde ‘Dünya Kültür Tarihi’  ve ‘Sosyal  Bilimler’ derslerini veriyorum.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir