Gizli kapaklı pazarlıklarla sorun çözülemez…

NECDET BULUZ - necdet buluz

NECDET BULUZ

 

                                                         İmralı canisi Öcalan ile yapılan görüşmelerle PKK’ya silah bıraktırma ve Kürt sorunu çözme çalışmalarında bilgi kirliliği kafaları karıştırıyor. Her kafadan bir ses çıkıyor. Kan akmasın, analar ağlamasın, barış ortamı gelsin, bunu hepimiz istiyoruz. Çoklarımız endişe ediyor “Süreç baltalanmasın” diyor. “Bu süreci baltalamak isteyen çevreler olacaktır” endişesi taşınıyor. Televizyonlarda yapılan oturumlarda herkes bir şey söylüyor. Ama hiç kimse İmralı canisinin ne istediğini, görüşmelerin muhatabının bunlara nasıl yanıt vereceğini söyleyemiyor, tartışamıyor. Çünkü konuyu tartışanlar bile Öcalan’ın ne istediğini bilmiyor.

                                                        Herkes çözümden yana, “Aman kimse taş koymasın, dikkat edilsin” diyor. Çokları süreçte provokasyonların olabileceği endişesini taşıyor. Herkes çözümden söz ediyor, çözüm rüzgârları esiyor ama hiç kimse çözümün ne olduğunu bilmiyor. “Bu sorunu çözmeliyiz” deniliyor. Herkes de bu görüşün etrafında kenetleniyor. Ama çözüm ile anlatılanlardan hiç kimse bir şey anlamıyor, sıkıntı da buradan kaynaklanıyor.

                                                        SORUN HEM KARIŞIK HEM ÇOK BOYUTLU

                                                        Görüşmelerin başladığı günlerde Başbakan Erdoğan “Bazı bilgiler var, ancak bunları paylaşmayacağız. Atacağımız adımlarla herkes bunları öğrenecektir” demişti. Biz, her şeyin şeffaf olmasından yanayız. Hiçbir şey kamuoyundan saklanmasın. Her şey kamuoyu önünde tartışılsın. Hiçbir konu oldu-bittiye getirilmesin. Gizli-kapaklı görüşmeler ve pazarlıklarla sorunların çözülemeyeceğini herkes bilmelidir.

                                                            Ortada çok önemli ve çok boyutlu bir sorun var. 30 yıldır silahlı mücadele eden ve bugüne kadar silah bırakmayan bir örgüt, birden bire niye silah bırakacak? Bu sorunun yanıtını vermek o kadar kolay olmayacaktır. Örgüt içinde mafyalaşmış bir grup var. Yine örgüt içinde dış güçlerin taşeronluğunu yapan bir başka grup daha var. Kürt davasına inanan ve ideal uğruna savaşan ve Öcalan’ı dinleyecek grup belki süreçte silah bırakabilir. Ya mafyalaşmış, dış güçlerin taşeronluğunu yapan gruplara silah bıraktırmak o kadar kolay mı?

                                                            PKK, SANKİ 3 PARÇA GİBİ

                                                             Mafyalaşmış, uyuşturucu ticareti yapan, kaçakçılıkla geçinen, yasa dışı her işte parmağı olan PKK’nın bu kolunun lideri Duran Kaynak, internet sitelerinde yapılan açıklamalarında Öcalan’ı dinlemeyeceklerini ve bu süreçte kendi çizgilerinden ayrılmayacaklarını ifade ediyor. Meydan okuyor.

                                                              Dış güçlerin taşeronluğunu yapan PKK’nın bir başka kolunu ise Bahoz Hüseyin, Mustafa Karasu gibi acımazsı terör liderleri yönetiyor. Bu güçlere Kuzey Irak, İran, Suriye, İsrail, hatta çok daha ciddi ülkeler de destek veriyor.

                                                             Hiç kimse hiç kimseyi kandırmaya ve aldatmaya çalışmasın. İmralı canisi ile görüşülüyorsa, ne görüşüldüğü kamuoyuna açıklansın. Hiç değilse gelişmeler Meclis’te değerlendirilsin. Muhalefet partilerine bilgi verilsin. Kimse ne oluyor, ne bitiyor bilmiyor. Bilinmeyince varsayımlar üzerinden konuşmalar yapılıyor, yazılıyor, çiziliyor bu da bilgi kirliliğine neden oluyor ve kafalar karışıyor.

                                                            KAMUOYU MUTLAKA BİLGİLENDİRİLMELİ

                                                             Bir pazarlığa oturulmuştur. İmralı’daki terör örgütü lideri ne istiyor? PKK’ya silah bıraktırabilecek kadar örgütüne sahipse, lafını geçirebilecek gücü varsa bunu ortaya koysun. Bunun karşılığında ne istenildiğini de söylesin. Bundan neden korkuluyor? 30 yıldır silahlı mücadele veren bir örgüt silah bırakacaksa bunun karşılığı da olacaktır. Madem ki Öcalan bu konuda muhataptır, pazarlıklar da onunla yapılmaktadır bu adam ne istiyor? Ev hapsi mi, özerk bölge mi, federasyon mu, genel af mı? Hükümetin bu isteklere bakışı nasıldır? Bunların kamuoyu ile paylaşılması bu kadar zor mu?

                                                              Dikkat edilecek olursa toplum hem sessiz, hem de beklenti içinde girdi. Ne olup, ne bittiği de bilinmediği için kimse sesini çıkarmıyor. Belki de bu iş bugünkü Hükümetin işine geliyor ve bu işi bu şekilde sürdürmek istiyor bilemiyoruz.

                                                               Biz, soralım: “Ne olmuş da çözüm olacak?” Bu sorumuza içtenlikle hiç kimse yanıt veremiyor. “Artık analar ağlamasın” edebiyatı gırla gidiyor. “Silahlar sussun istiyoruz” sözleri de arkadan geliyor. Yetmiyor “Barışın sağlanmasını amaçlıyoruz” deniliyor. Ama dikkat edin ortada somut bir şey yok. Sadece görebildiğimiz kadarı ile terör örgütlerine meydan bırakıldı, at oynatılıyor, millet de bunları seyrediyor.

                                                               Özetleyecek olursak, hükümet olanlar artık yuvarlak lafları bir kenara bırakmalı, muhatap aldığı İmralı canisi Öcalan’ın ne istediklerini kamuoyu ile paylaşmalıdır. Artık bunun zamanı gelmiştir.

e.mail: [email protected]

 

 

                                                     


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir