AKP iktidarı şimdi öcalan’a sarılıyor ama…

NECDET BULUZ - akp isikli

 

NECDET BULUZ

 

                                                     Biz, baştan bu yana şunu savunduk ve halen de savunuyoruz, bu görüşümüz yineleyelim:

                                                     Terör artık bitmelidir. Bunun için, devlet PKK ile mücadelede kararlılık göstermeli, teröristlerle pazarlık yapmamalı, devlet olmanın gereğini ortaya koyabilmelidir. Gücünü milletten alan ve dünyanın en güçlü askeri yapılardan birine sahip olan Türkiye’nin bugüne kadar terörle mücadelede başarı elde edememesinin nedenleri de araştırılıp, yapılaşma da buna göre düzenlenmelidir. Devlet gücünün her zorluğu yenebileceği inancı içindeyiz.

                                                      AKP, ÖCALAN’A SARILIYOR AMA…

                                                      Şimdi, bakıyoruz, terörist başı Öcalan ile devlet masaya oturmuş, pazarlık yapıyor. Burada bütün amaç, PKK’ya silah bıraktırmak olarak görülüyor. Peki de, PKK silah bırakırsa bunun karşılığını almayacak mı? Hani teröristlerle masaya oturulmayacak, pazarlık yapılmayacaktı ne oldu? Biz, buna akıl erdiremiyoruz ve bir anlam veremiyoruz.

                                                       Biraz gerilere gidelim:

                                                       Oslo süreci ve Öcalan ile görüşmelerin yapıldığı basına sızdığında muhalefet partileri bunu Başbakan Erdoğan’a yöneltmiş, Başbakan da bunu yazanların ve söyleyenlerin yalana başvurduğunu belirtmişti. Böyle bir görüşme ve pazarlığın olmadığını da vurgulamıştı. Sonra, Oslo süreci de Öcalan ile görüşüldüğü de belgelerle ortaya çıkarılmıştı.

                                                       İktidar tarafı, PKK’ya silah bıraktıracak tek isim olarak Öcalan’ı gösteriliyor. Cezaevlerinde açlık grevlerini tek bir talimatla sonlandıran Öcalan’ın, terör örgütüne de bir talimatla silah bıraktırabileceğine inanılıyor. Bu, sanıldığı gibi kolay olabilir mi? Olursa da, karşılığında ne verilecektir?

                                                       VERDİKÇE İSTİYORLAR

                                                       Şimdi şu görüş ortaya konuluyor:

                                                        Kürt sorunu ile terör sorununu birbirinde ayırmak gerekiyor. Kürtlere gereken demokratik ortam sağlandı. Anadilde savunma hakkı, Kürtçe televizyon, Kürtçe kurslar gerçekleşti. Yerel yönetimleri güçlendirecek yasa çıktı. Seçilmiş vali projesi hazırlıkları sürüyor. Şiddete bulaşmamış tutuklular için bir af gündemde bulunuyor. Biz, bunları taviz olarak gördük ve değerlendiriyoruz. Çünkü karşı tarafın istekleri bitmiyor. Bütün bunlara rağmen halen ne isteniliyor, buna bakmak gerekir.

                                                         Aklımıza geleni de çekinmeden söyleyelim: Verilen ve verilmekte olan bu tavizler, acaba adı konulmamış bir federasyonu mu getirecek? Çünkü PKK kanadı federasyonda ısrar ediyor. Bunu da uzun zamandır dillendiriyor. Bir yerde, PKK’nın silah bırakması, federasyon sözü ile hayata geçirilecek gibi görünüyor. Bunu gelişen olaylardan anlayabiliyoruz.

                                                         Öcalan, kendini kurtarmaya çalışıyor. İmralı’dan kurtulup, ev hapsi ile şimdilik yetinmek ana hedefi olarak görülebilir. Acaba, bir talimatı ile PKK silah bırakır mı, bunu söylemek oldukça zor görünüyor. Bu konuyu açlık grevleri ile karıştırmamak gerekiyor.

                                                         TEK MUHATAP ÖCALAN OLUNCA

                                                          İktidar tarafı, şu anda PKK’nın Avrupa kolu ile Kandil’i devre dışı bıraktı. Muhatap olarak karşısında sadece Öcalan var. Gelişmeler üzerine PKK’nın Avrupa kanadı da, Kandil de ayrı ayrı açıklamalarda bulundular ve “Biz, bu görüşmelerin dışında kalmayız” mesajını verdiler. “Kürt sorunu çözülmeden, terör sorunu çözülemez” dediler.  Hatta İmralı canisinin kendileri ile de görüşüp, bu konuları enine boyuna kendileri ile de mutlaka müzakere etmesi gerektiğini söylediler. Bir yerde bu konunun Öcalan ile çözülemeyeceğinin de altını çizmiş oldular.

                                                          Biz, buradan şu sonucu çıkarıyoruz:

                                                          İktidar, bu konuyu seçim kozu olarak kullanmaya çalışacak, Öcalan, İmralı’dan kurtulacak, süreçten beklenen sonuç elde edilemeyecek. Ya da adı konulmamış bir federasyonla karşı karşıya geleceğiz. Bu da toplumda sıkıntı yaratacak. Şehit aileleri ayağa kalkmayacak mı? 74 milyon böyle bir kararı kabul edecek mi? PKK’ya silah bıraktırma sürecinde eğer bunları yaşayacaksak, bunun bu millete bir yararı olmayacaktır.

                                                          Bu süreçte hükümetin, Meclis’i devre dışı bırakmaması gerekiyor. Bir uzlaşma komisyonunun kurulması, tüm siyasi partilerin görüşlerinin alınması ve bu mücadelede topyekûn hareket edilmesi en geçerli yol olacaktır. Bugüne kadar bunlar yapılmadı, ama zaman geçmiş sayılmaz ve önümüzdeki süreçte bunların en iyi şekilde değerlendirilmesi ile bu millet ve bu ülke kazançlı çıkacaktır.

 e.mail: [email protected]

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir