NECDET BULUZ
Türkiye, Suriye konusunda yanlış politika uyguladı ve bugün bu politikaların çıkmazı içinde çırpınıyor. Gerek Başbakan Erdoğan, gerekse Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Esad için “Günleri sayılı” diyorlardı. Bir yıl geçti ve bugün Esad hala Suriye’nin başında. Kaldı ki, Türkiye’nin de desteklediği muhalif gruplar, Esad’ın askerlerine karşı başarılı olamadılar. Türkiye sınırındaki birkaç kasaba sınır kapısında tutunmaya çalışıyorlar. Bu satırlar yazılırken, çatışmaların sürmekte olduğu haberlerini alıyorduk.
“Suriyeli muhalifler” adı altında Esad’a karşı savaşanların, Suriyeli muhaliflerden çok, dışarıdan derme-çatma aşırı İslamcı örgütlerden oluşması, Amerika’nın da, İsrail’in de, hatta AB ülkelerinin de endişelenmesine neden oluyor. Bu nedenle, adı geçen ülkeler Esad karşıtlarına pek de sıcak bakmıyorlar. İsrail ise, Esad’ın kimyasal silahlarının bu grupların eline geçeceği endişesi taşıdığını her fırsatta dile getiriyor.
KÜRT GRUPLAR ESAD’IN YANINDA
Hatta şunu da söylemeliyiz:
Suriye’deki muhalif gruplar, ülkedeki Suriyeli Kürt gruplar tarafından da “düşman” olarak görülüyor. Suriyeli Kürt Gruplar ile PYD’nin oluşturduğu Kürt Yüksek Konseyi, bu konuda açıklama da yaptı. Özellikle Türkiye tarafından desteklenen Esad karşıtı silahlı gruplara karşı savaşma kararı aldıklarını duyurdular. Bir noktada “Biz Esad’ın yanındayız, Esad için savaşırız” mesajlarını veriyorlar.
Esad karşıtı gruplarla, Suriyeli Kürt grupların Esad’a karşı ortaklaşa bir mücadele içinde olmadıklarını da ilan ettiler. Çünkü bazı basın-yayın organlarının “Suriye’de Esad karşıtı savaşçılar, Kürt gruplarla ortaklaşa mücadele kararı aldılar” haberlerini de çürüttüler.
Zaten Esad, Suriye’nin güneyini, Kürt gruplara bırakmıştı. Bu gruplar da gerekirse Esad’ın yanında muhaliflere karşı savaşacaklarını daha önce açıklamışlardı. PKK’nın uzantısı PYD’lilerin, Türkiye için de tehlikeli olabileceğine dair yazı ve yorumları unutmayalım. Bugün, işte bu tehlike karşımızda durmaktadır.
Bizi, ülkemizin çıkarlarını yakından ilgilendiren Suriye çıkmazı, ne kadar derinleşirse, bize olan zararı da katlanarak artacaktır. Gelen sığınmacı sayısındaki artış, bunların barınma, yeme-içme, giyim-kuşam gibi giderlerini biz karşılıyoruz. Kaldı ki, Suriye’deki iç karışıklıklar, sürekli olarak da bizi tehdit eder hale geldi. Şimdi, Suriye’den gelebilecek bir tehlikeye karşı NATO’dan istediğimiz petroit füzeleri bize sıkıntı yaratmaya başladı. İran ve Rusya’nın tehditleri daha da arttı. Gerilim giderek yükseliyor. Sonucun nereye varacağını tahmin etmek bile şu an için imkânsız hale geldi.
FATURA GİDEREK KABARIYOR
Söylemek istediğimiz şudur:
Suriye’de baştan bu yana attığımız yanlış adımları, bugün de sürdürerek atıyoruz. Başbakan Erdoğan “Biz, hiç kimsenin iç işlerine karışmıyoruz ve müdahale etmiyoruz” diyor ama inandırıcı olmuyor. Suriyeli muhaliflerin barınmasını, eğitimini, silahlandırmasını yapıp, Esad’ın üzerine yürütmek, bir ülkenin iç işlerine müdahale etmek anlamına gelmiyor mu?
Şimdi de karşımızda PKK’nın uzantısı Suriyeli PYD’liler var. Bu gruplar hem eğitimli, hem de silahlı olarak Esad karşıtları ile mücadeleye hazır hale geldiler. Bir de karşımıza bunları almış olacağız. İşte, bizim baştan bu yana endişe ettiğimiz iç çatışmaların, bölgesel etnik ve mezhep çatışmalarına dönmesi de kapımıza dayanmış olacak. Bu ateşin bizi de içine alıp, yakacağı endişemizin sürdüğünü de vurgulamak istiyoruz.
BÖLGE DAHA DA KARIŞABİLİR
Bir önemli konu da şudur:
Suriye’deki Kürt gruplar, PYD de dahil, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ile de dayanışma içinde bulunuyor. Geçenlerde Erbil’de yapılan toplantıda da bu karar pekiştirildi. Barzani de Suriyeli Kürt grupların, Türkiye tarafından desteklenen Suriyeli muhalifleri ile gerekirse savaşmaya hazır olduğunu söyledi. Suriye Kürdistan Demokrat Partisi Lideri Nasreddin İbrahim ile Suriye Kürtleri Birliği Genel Sekreteri İsmail Muhammed yaptıkları açıklamada “Türkiye tarafından desteklenen grupların Kürt Bölgesine girişine izin vermeyeceğiz” dediler.
Hiç değilse bu gelişmelerin iyi okunması, atılacak adımların da buna göre atılması gerekiyor. Yazımızın başında da değindiğimiz gibi, Suriye politikalarında tökezledik ve resmen çuvalladık. Artık, bu konuda daha fazla hata yapma lüksümüz yoktur. Suriye çıkmazı, bizi çok daha belirsizliklere sürükleyebilir. Suriye’de Esad’a karşı savaşan grupların Türkiye’den isteklerinin bitmek bilmediğini de belirtelim.
e.mail: necdetes@mynet.com
Yazıları posta kutunda oku