NECDET BULUZ
Ermeni çetelerince işlenen cinayetler, vahşet, katliamlar geç de olsa belgeleriyle ortaya çıkmaya başladı. Özellikle Anadolu’da Ermeni mezalimi ve daha sonrasında işgal altındaki Dağlık Karabağ’daki vahşet görüntülerinin ortaya çıkarılması, aynı zamanda Ermenilerin tezlerini de çürütüyor. Çünkü Ermeniler, bugüne kadar yaptıkları propagandalarda Türkleri katliamcı, soykırımcı ve katil olarak göstermeye çalışıyorlar. Dünyanın her tarafında da yaygara yapıyorlar.
Anadolu’da Osmanlı’ya karşı ayaklanan ve Rusya ile Fransa’nın da desteği ile köylerde katliamlara imza atan Ermeniler, çoğu zaman hamile kadınları bile acımasızca katletmişler, karınlarını delip, doğmamış çocukları bile gözlerini kırpmadan ortadan kaldırmışlardır. Yaşlı, kadın demeden savunmasız insanları camilere sokarak yakmışlardır. Birçok köyde de topladıkları sivilleri kurşuna dizmişlerdir.
YENİ KATLİAM BELGELER BULUNDU
Ortaya çıkarılan yeni belgelerde, yaklaşık 2000 kişilik Ermeni çetesinin 1918 yılında Azerbaycan Guba’da katliam yaptığı ve 132 bin Türk’ü acımasızca katlettiği görülüyor. Azerbaycan Milli Akademisi Arkeoloji Bölümü tarafından yapılan çalışmalarda kazı alanlarında dört toplu mezarın bulunduğu da saptanmış. Bu mezarlarda 500’e yakın Azerbaycan Türkünün cesedinin bulunduğu da tahmin ediliyor.
Burada asıl dikkat edilmesi gereken şu:
Ortaya çıkarılan mezarlarda cesetlerin çoğunun kadın ve çocuklara ait olduğu görülüyor. Tıpkı Anadolu’da olduğu gibi Ermeni çeteleri Azerbaycan’daki katliamlarda da sivil ve savunmasız kadın ve çocukları hedef almışlar. Mezardaki iskeletlerin incelenmesinde öldürülenlerin büyük bir kısmının soğuk silah olarak tabir edilen delici ve kesici aletlerle işkence yapılarak öldürülmüş oldukları da görülüyor.
ERMENİ ÇETELERİ KULLANILIYOR
İşte belge ise belge, işte katliam ise katliam, işte Ermeni çetelerinin işledikleri suçlar, hepsi ortada. Kendilerine “Gelin bu işi tarihçilere bırakalım, gerçekler ortaya çıksın, asıl katliamcılar, soykırımcılar kimler dünya kamuoyu görsün” deniliyor. Ama her öneride Ermeniler kaçıyor, buna yanaşmıyorlar. Yaptıklarını biliyorlar, kimlerden destek aldıklarını biliyorlar, Türkleri nasıl katlettiklerini biliyorlar. Foyalarının gerçek boyutları ile ortaya çıkmasından korkuyorlar.
Şimdi ise, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’ını işgal ettiler. Bu Türk toprakları üzerinde de katliamlar yaptılar. Dağlık Karabağ’ın değerlerini yok ettiler. Günün birinde bu katliamlar da ortaya çıkarılacak. Bunlar da belgeleri ile dünya kamuoyu ile paylaşılacak. Ermeni çetelerinin bu vahşeti de saklı kalmayacak, umut e4diyoruz günün birinde bunların da hesabı sorulacaktır.
Söz Ermeni çetelerinden açılmışken, şu gerçeğin de altını çizmek istiyoruz:
Ermeni hareketi ve vahşetini masaya yatırırken, Ermenilere destek veren ülkeleri görmezden gelemeyiz. Bugüne kadar Rusya başta olmak üzere, Fransa, İngiltere, Yunanistan ve Almanya’nın desteklemediği hiçbir Ermeni hareketinin olmadığını da görüyoruz. Aslına bakılacak olursa adı geçen bu ülkeler bir noktada tarihin her döneminde Ermeni çetelerini kullanmışlardır, bugün de kullanmaktadırlar. Kendi siyasi çıkarları uğruna Ermeni çetelerinin arkasında durmuşlardır. Sözde Ermeni Soykırımı Yasası’nı kabul eden ülkelerin, Ermenileri 21.yüzyılda da kullanmayı hedefledikleri açık biçimde görülüyor. Bunlara çok dikkat etmek gerekmektedir.
BİRLİK VE BÜTÜNLÜĞÜMÜZ ŞART
Konuyu bu açıdan değerlendirdiğimizde, Ermenilerin nasıl ve nereden destek ve güç aldıklarını daha açık biçimde görebiliriz. Bu arada Amerika’nın siyasi desteğini de unutmamak gerekiyor.
Peki, şimdi biz ne yapacağız?
Türk devletleri olarak hem siyasi, hem ekonomik alanda güçlü olmak ve bu güç birliğini pekiştirmemiz gerekiyor. Milletimizi bilgilendirmemiz ve inandırmamız gerekiyor. Bunları yaparken, çözüm yollarını da ortaya koymamız ve Ermenilerle ilişkilerimizi kendi çıkarlarımız doğrultusunda belirlememiz gerekiyor. Bir takım devletlerin baskısı ve görüşü doğrultusunda Ermenistan’a karşılıksız kucak açmamalıyız. Bizim için önemli olan, vatan ve millet bütünlüğü, Türkiye’nin ve Türk Dünyasının çıkarları olmalıdır. Bir de Ermenistan ile ilişkilerde bugüne kadar yaptığımız hataları yinelememiz gerektiğini altını çizerek vurgulamak istiyoruz.
e.mail: [email protected]
Bir yanıt yazın