Site icon Turkish Forum

Suriye Ermenileri’nin gözü Dağlık Karabağ topraklarında

NECDET BULUZ - stele Nagorno Karabakh Daglik Karabag

NECDET BULUZ

 

                                                     Ermeni basınında yer alan bazı haber ve makalelerde Suriye’de yerleşik durumda olan Suriyeli Ermenilerin, işgal altındaki Dağlık Karabağ’a yerleştirilmeye çalışıldığı belirtiliyor. Aynı haber kaynakları, Suriye’deki iç çatışmalardan kaçan bazı grupların Türkiye ve Ürdün’e sığınırken, Ermeni gruplarının da işgal altındaki Azerbaycan’a ait Dağlık Karabağ’a yerleşmek için vatandaşlık talebinde bulunduklarını duyuruyor.

                                                      Bilindiği gibi Ermeni diasporası ile Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’ı kendi topraklarına katmak için bir girişim içinde oldukları biliniyor. Şimdi, işgal atındaki bu topraklara Ermeni vatandaşları yerleştirerek bir oldu-bittiyi gerçekleştirmek ve işgal altındaki toprakları terk etmemek için yeni bazı manevralar içinde olduklarını da biliyoruz.

                                                      OLDU-BİTTİ PEŞİNDELER

                                                       Geçenlerde Uluslar arası İlişkiler ve Stratejik Analizler Merkezi (TÜRKSAM)’da konu ile ilgili bir analiz yer aldı. İlbilge Sıla Yıldırım’ın kaleme aldığı yazıda çok açık vurgulamalar var. “Karabağ’a bir işgal daha: Suriye Ermenileri Karabağ’a yerleştiriliyor” başlığı altındaki analizde özetle şu görülere yer veriliyor:

                                                       “ Suriye Ermenilerinin Karabağ’a yerleştirilme sürecine, Ermenistan kanadından bakacak olursak, Ermenistan Hükümeti’nin Suriye Ermenileri ile tutumu hükümetin kapalı gerçekleşen oturumunda değerlendirilmiştir. Konu ile ilgili Ermenistan basınına açıklamada bulunan Ermenistan Adalet Bakanı Hrayr Tovmasyan bir dizi bakana talimatlar verdiği verildiği bilgisini vermiştir. Ermenistan’ın Suriye’den gelen bütün Ermenileri barındıracak büyük olmadığını belirtirken, Çalışma ve Sosyal Meseleler Bakanı Artem Asatryan aralarında kendi bakanlıklarından temsilciler de olmak üzere bir çalışma grubu oluşturduğunu, bunun istihdam sorunlarının çözümüyle uğraşacağını kaydetmiştir. Kafkasya Enstitüsü Müdür Yardımcısı Siyaset Uzmanı Sergy Minasyan ise Suriye’deki olayların olumsuz gelişmesinin Ermenistan’ın Ermenistan’ın menfaatleri ile çelişkili olduğunu ve burada söz konusu olanın büyük ölçüdeki Ermeni mülteci akışı olduğunu belirtmiştir. Mülteci Ermenilerin dağıtılmasına ilişkin olarak uzman Minasyan, alternatifler arasında Suriye Ermenilerinin Dağlık Karabağ’da da yeniden iskân ettirilmeleri olduğunu, bunun Dağlık Karabağ’ın kalkınması ve gelişimi üzerinde olumlu bir etkisinin olacağını söylemiştir. Suriyeli Ermeni mültecilerin Dağlık Karabağ’a taşınması ve buraya yerleşmesi konusu 19 Temmuz’da düzenlenen basın toplantısında yine Minasyan tarafından gündeme getirilmiştir. Minasyan’ın Dağlık Karabağ Bölgesi’nde kalkınma ve gelişim olacağı yönündeki söylemlerinin Ermenistan’ın bu bölgeye gerek sınır aşımını kolaylaştırılması ve kültürel etkileşimi artırma yolundaki çabalarıyla gerekse sermaye akışının sağlanacağı yönündeki yönündeki değerlendirmelerle paralellik taşıdığı söylenebilir. Bunların yanı sıra yine bu eksende değerlendirilmeye açık olarak Ermeni Hayırseverler Genel Birliği’nin Suriye’de şiddete maruz kalan Ermenilerin tamamı için 1 milyon dolar ayırdığını açıklaması da Minasyan’ın söylediklerini destekler niteliktedir. “

                                                     OYUN İÇİNDE OYUN OYNANIYOR

                                                      Dikkat edilecek olursa burada çok büyük bir oyun oynanmak isteniliyor. Ermenilerin, Suriyeli Ermeni mültecilerini işgal altındaki Dağlık Karabağ’a yerleştirme girişimlerini tek başlarına yapmalarına olanak yoktur. Bu konuda başta Amerika olmak üzere Batılı ülkelerin desteği olmadan böyle bir adımı da atamazlar.

                                                      Zaten, işgal edilen bu Türk toprakları, harap edilmiş, tarihi ve doğal zenginlikler yok edilmiş, bu toprakların Ermenistan’a katılması çalışmalarına da daha önce başlanmıştı.

                                                      Bu noktada, gerek Azerbaycan ve gerekse Türkiye çok dikkatli hareket etmek, Ermenilerin bu oyununa ve oldu-bittisine karşı atağa geçmek durumundadır. Bugüne kadar Ermenilerin bu tezgâhına karşı hiç tepki verilmedi. Sivil toplum örgütlerinin de suskunluğunu görüyoruz. İşte, TÜRKSAM, bizim için çok önemli olan bu konuyu analiz ederek gündeme taşıdığı için bir başlangıç yapmıştır. Uykudakilerin uyanması gerektiğini düşünüyoruz.

                                                       ASALA YİNE SAHNEDE

                                                       Olaylar böyle gelişme gösterirken, Ermeni terör örgütü Ermenistan’ın Kurtuluşu İçin Ermeni Gizli Ordusu (ASALA)’nın yeniden ortaya çıkması da anlamlıdır. ASALA, hem Türkiye’yi, hem de Azerbaycan’ı tehdit ederek, bir noktada Ermenistan’ın bu oldu-bittilerine destek vermek istiyor. Geçmişte sicili bozuk olan, eli kanlı bu terör örgütünün yeniden ortaya çıkmasında Ermenistan Devleti’nin rolünün var olduğunu da görmezden gelemeyiz.  

                                                        Azerbaycan toprakları uluslar arası hukuka aykırı bir işgal altında bulunuyor. Suriye ve Suriye’de yaşanan gelişmeler Ermenistan ve Dağlık Karabağ açısından da yeni bir sorun yaratacaktır. Bu noktada Suriyeli Ermenileri Dağlık Karabağ’a yerleştirmeye çalışan Ermenistan, bunu dünya kamuoyuna kabul ettirmek için durumu haklı gerekçelerle temellendirmek istiyor. ASALA’nın tehditleri, Türkiye’yi ve Azerbaycan’ı sindirme amaçlı olarak bundan sonra da öyle sanıyoruz ki sürecektir.

                                                           

 

Exit mobile version