PKK’nın Yüzde 40’ı Çocuk

Dağ kadrosunun yüzde 40'ı 18 yaş altındaki çocuklardan oluşan PKK, çocukları dağa çekmeye devam ediyor. - pkk resDağ kadrosunun yüzde 40’ı 18 yaş altındaki çocuklardan oluşan PKK, çocukları dağa çekmeye devam ediyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı İnsan Hakları Raporu’na göre Türkiye’deki terörle mücadelede faaliyetleri sırasında geçen yıl güvenlik güçlerinden ölümler ve yaralanmalar iki kattan fazla arttı.

ABD Dışişleri Bakanlığı İnsan Hakları Raporu’na göre terörist PKK dağ kadrosuna çocukları almaya devam ediyor ve örgütün yarısına yakınını 18 yaş altındaki çocuklar oluşturuyor.

Rapora göre Türkiye’deki terörle mücadelede faaliyetleri sırasında geçen yıl güvenlik güçlerinden ölümler ve yaralanmalar iki kattan fazla arttı. Sivil ölüm ve yaralanmaların sayısı da 2010’a göre artış gösterdi. Raporda Türkiye’de yasaların “bağımsız yargı” öngördüğü belirtilirken, “Ancak yargı kimi zaman dış etki altında kalıyor. Yasalar hükümetin yargı gücünün kullanılması konusunda emir ya da tavsiyede bulunmasını yasaklıyor” ifadesi yer aldı, yönetimin keyfi tutuklama ve gözaltı yasağını zaman zaman yeterince uygulamadığı iddia edildi.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın İnsan Hakları Raporu’nun Türkiye’ye ilişkin bölümünde terörle mücadele konusunda şöyle denildi:

“Güvenlik güçlerinden (asker, polis ve jandarma) gelen raporlar yılın ilk 10 ayında terörist PKK’yla mücadele çerçevesindeki silahlı çatışmalarda 31 sivilin öldüğüne, 53 kişinin de yaralandığına işaret etti. İlk 10 ayda güvenlik güçlerinden 220 kişi öldürüldü, 475 kişi yaralandı. Terörist olduğu belirtilenlerden ise 303 kişi öldürüldü, beşi yaralandı. Çatışmaların büyük bölümü Güneydoğu’da meydana geldi. Güvenlik güçlerinden ölümler ve yaralanmalar iki kattan fazla artarken sivil ölüm ve yaralanmaların sayısı 2010’a göre arttı.”

“ÇOCUK ASKERLER”: PKK’NIN YARISI 18 YAŞ ALTI

Raporun “Çocuk Askerler” başlıklı bir bölümünde ise “Terörist grup PKK kadrosuna düzenli olarak çocukları aldı. Akademik bir araştırma PKK üyelerinin yüzde 38’inin 18 yaş altında olduğuna işaret etti” denildi. 2011 boyunca en önemli insan hakları sorunları ise şöyle sıralandı:

“Adalete Etkin Erişimde Eksiklikler: Terör ve devlete tehdide karşı geniş yasalar, siyasi baskı ve adalet sistemindeki yetersizlikler, duruşma öncesi uzun gözaltı süreleri ve devletin güvenliğiyle ilgili davaların kovuşturulmasındaki saydamlık eksikliği gib adalete erişimi sınırladı. Tutuklama ve iddianamelerin sunulması arasında uzun sürenin bulunması, bilgi, kanıt ya da ifadelerin sızdırılması; savunmanın savcılık tarafından ileri sürülen kanıtlara erişiminin kısıtlanması ve soruşturma emirlerinin gizliliği de şüpheliler için yargısal korumanın etkinliğine ilişkin endişeleri artırdı. Savcılara ve yargıçlara verilen büyük yetki ceza davalarında tutarsızlık ve belirsizliklere katkıda bulunurken, savcılar ve yargıçlar arasındaki yakın bağlantı, ceza davalarında uygunsuz ve adaletsiz bir görünüm verdi.”

Yargı sürecinin iyileştirilmesi ve hızlandırılması için bazı reformlar yapıldığı da belirtilirken “Hükümetin ifade ve basın özgürlüğüne müdahalesi” 2011’de ikinci önemli insan hakları sorunu olarak yansıtıldı ve şöyle denildi:

“Başbakan dahil her düzeyde politikacı, kendilerini eleştirenler hakkında dava açtı. Çoğu antiterör yasaları ya da illegal örgütlerle bağlantıyla suçlanarak 100’den fazla gazeteci hapiste kaldı. Aydınlar, yazarlar, gazeteciler ve basın organları soruşturmalardan kaçınmak için giderek artan şekilde oto sansür uygulamalarından söz etti, bununla birlikte basın hükümet liderlerini ve politikalarını günlük olarak eleştirmeyi sürdürdü ve birçok durumda hükümet politikalarına karşı tutum takındı…”

ÖCALAN’IN DURUMU İYİ

Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT)’nin PKK lideri Abdullah Öcalan’ı 2010 Ocak ayında İmralı’da ziyaret ettiği hatırlatılan raporda, “CPT’nin ziyaretle ilgili raporu Öcalan için mahkümiyet koşullarının 2007’ye göre iyileştiğini saptadı. Öcalan’ın avukatları ve aile bireyleri kendisiyle en son Temmuz ayında görüştü” denildi.

RAPORDA ULUDERE

ABD raporunda 2011 sonunda meydana gelen Uludere olayı “28 Aralık’ta, askeri bir uçak Uludere kasabası yakınlarında, PKK üyelerini öldürme almaçlı bir hava saldırısında 34 sivili öldürdü. Yıl sonu itibarıyla hükümetin Hükümetin soruşturması devam ediyordu” cümlesiyle yer aldı.

KEYFİ GÖZALTI YA DA TUTUKLAMALAR

Raporun “Keyfi Tutuklama ya da Gözaltı” başlıklı bölümünde Türkiye’de yasaların keyfi gözaltına alma ya da tutuklamaları yasakladığı belirtildi, “Ancak yönetim uygulamada zaman zaman bu yasaklara dikkat etmemiştir” denildi. Hükümden önce uzun gözaltı sürelerinin genel bir sorun olduğu, yargıçların bazı şüpheliler hakkında uzun tutukluluk kararları verdikleri ya da aylık duruşmalarla belirsiz tutukluluk süreleri uygulandığı belirtilen raporda, cezaevlerinde bulunan 127 bin kişiden 36 bin 429’unun mahkemesi süren tutuklu, 17 bin 484’ünün temyiz bekleyen hükümlü, 73 bin 161’inin ise cezalarını çeken mahkum olduğu belirtildi.

Adalet Bakanlığı rakamlarına göre 25 Ekim 2011 itibarıyla hapiste 225 kişi öldü, bunların 198’i doğal nedenlerden, 26’sı intihar nedeniyle yaşamını yitirdi, bir kişi de mahkümlarca öldürüldü. Genelkurmay Başkanlığı ise yıl boyunca askeri hapishane ve tutukevlerindeki gözaltı ve mahkümlar arasında bir ölüm vakası bulunmadığını bildirdi.

BAĞIMSIZ YARGI

Raporda Türkiye’de yasaların “bağımsız yargı” öngördüğü belirtilirken, “Ancak yargı kimi zaman dış etki altında kalıyor. Yasalar hükümetin yargı gücünün kullanılması konusunda emir ya da tavsiyede bulunmasını yasaklıyor… Eleştiride bulunanlar hükümetin HSYK’ya, muhtemelen hükümet yanlısı olmaları yanında titizlikle belirlenen adaylar seçilmesini ve başkanlık için mücadele etmesini sağlamak üzere hakimler ve savcılar arasında nüfuz kullandığını iddia ediyorlar. Cumhuriyet savcılarıyla yargıçlara arasındaki yakın bağlantı ceza davalarında uygunsuz ve adaletsiz bir görünüm verdi. Savcılar ve yargıçlar HSYK’ya atanmadan önce birlikte öğrenim görüyorlar. Atandıklarında birlikte oturuyorlar, sıklıkla aynı büro ortamını paylaşıyorlar ve sık olarak yıllar boyu aynı mahkeme salonunda çalışıyorlar” denildi.

Savcı ve yargıçların avukatlardan daha sıkı bir eğitim aldıkları ve bir eleme sınavına tabi tutulmadıkları da belirtildi. “Savcılar mahkeme salonuna yargıçlarla aynı kapıdan giriyorlar, avukatlar ise farklı kapıdan” denilen raporda avukatların mahkemelerde yargıç ve savcılardan daha aşağı zeminde konumlandığı kaydedildi.

ERGENEKON VE BALYOZ

Raporda “Ergenekon” tutuklama ve isnatlarının yıl boyunca devam ettiği, yıl sonu itibarıyla 250 kişinin bu örgüte üyelik nedeniyle suçlandıkları belirtilirken, “Bazı muhalif politikacılar, basın mensupları ve hükümeti eleştirenler birçok suçlamanın siyasi motivasyonla yapıldığı görüşünde. Gazetecilik kuruluşlarına göre Ergenekon’la bağlantılı olarak hapiste tutulanların 16’sı gazeteciydi. Davalıların büyük bölümü mahkemeye çıkarılmadan önce tutuklandı. Düzinelerce davalı ülkede yaygın bir uygulama olarak uzun dönem içeride tutuldu, ancak bazıları tutuksuz yargılanmak üzere yıl içinde serbest bırakıldı. Soruşturmanın başladığı 2007 yılından bu yana bu davada herhangi bir mahkümiyet olmadı ve dava yıl sonu itibarıyla sürüyordu” denildi.

“Balyoz” davası hakkında ise yine bazı çevrelerin davanın açılmasının arkasında “siyasi motivasyon” değerlendirmesinde bulundukları belirtilirken, kimilerinin ise hükümet darbesi girişimlerinin adalet karşısına çıkarılması görüşünde oldukları hatırlatıldı. Bu davada da, soruşturmaların başladığı 2010 yılından bu yana bir mahkümiyet olmadığı kaydedildi.

KAMUDA YOLSUZLUK VE SAYDAMLIK

Raporun yolsuzluklarla ilgili bölümünde, “Yasa kamuda yolsuzluk için ceza öngörse de yönetim yasayı etkin biçimde uygulamıyor ve bazı kamu görevlileri dokunulmazlıkla birlikte yolsuzluklara karışıyor” denildi. AB’nin parlamenter dokunulmazlığını “çok geniş” bulduğu saptamasına değinilen raporda siyasi partilerin finansmanı ve seçim kampanyaları konusunda saydamlığı sağlamada önlemlerin eksik kaldığı bildirildi.

KADIN CİNAYETLERİ

Raporda “Kanun eşler arası dahil tecavüzü yasaklamakta, cinsel saldırı için 2-7 yıl arası hapis öngörmektedir. Ancak yönetim kanunu yeterince etkin uygulamamış ya da kurbanları korumamıştır” ifadesi yer aldı. 2011’de Ekim ayına kadar 208 kadının öldürüldüğü, 65 şüpheli ölümün bu kategoride yer aldığı, 33 kadın cinayeti girişimi bulunduğu bilgisi verilirken şöyle denildi:

“Töre cinayetleri denen cinayetler ciddi bir sorun olmaya devam ediyor. Failleri müebbet hapse çarptırılıyor. Birçok töre cinayeti Güneydoğu’nun kırsal bölgelerindeki muhafazakar aileler ya da Güneydoğu’dan göç edip büyük kentlerde yaşayan aileler arasında meydana geliyor. Küçük yaştakilere düşük ceza verildiği için cinayetler gençlere işletiliyor… Şanlıurfa’da iki yıl içinde kadın intiharları önemli ölçüde arttı. 2009’da beş intihar bildirilirken 2010’da 124, 2011’in ilk altı ayında ise 149 intihar vakası haber verildi. İnsan hakları örgütleri bu intiharların gizlenmiş töre cinayetleri ya da aile içi şiddetle ilgili olduğu kanısında…”

UMUT HATTINI 4 BİN ÇOCUK ARAMIŞ

ABD İnsan Hakları Raporu’na göre hükümetin tahsis ettiği aile içi şiddet hattına bir yılda 4 bin 71 çocuk telefon edip yardım istemiş. Raporda Van Kadınlar Derneği’ne göre 2011’in ilk sekiz ayında şiddet nedeniyle başvuran kadınların yüzde 26’sı hayatlarının bir döneminde ensestle karşılaştıkları şikayetini iletmiş.

ABD İnsan Hakları Raporu’nda bazı gazete ve televizyonların Hristiyanlar kadar Yahudi karşıtı içerikte yayın yapmayı sürdürdükleri, kitapçılarda anti-Semitik yayınların yaygın olduğu belirtildi. Anayasa’da engelliler için pozitif ayrımcılık öngördüğü belirtilirken, “Hükümet yasaları her zaman etkin olarak uygulamadı. Yasa 2012 Temmuz ayına kadar engellilerin açık alanlara ve toplu taşım araçlarına kolayca erişimlerine yönelik gerekli düzenlemeleri almaları konusunda kurumları sorumlu tutuyordu, fakat yıl sonu itibarıyla çok az ilerleme sağlandı” denildi.

Türkiye’de yasalara göre Ermeni Ortodoks Hristiyanlar, Yahudiler ve Rum Ortodoks olarak üç dini ve etnik azınlığın bulunduğu belirtilen raporda, “Aleviler, Asuriler, Protestanlar, Roma Katolikleri, Caferiler, Yezidiler, Kürtler, Araplar, Çingeneler, Çerkesler, Lazlar gibi diğer etnik ya da dini azınlıkların kendi dilsel, dini, kültürel haklarını tamamen yerine getirmeleri yasaklanmıştır ve çeşitli düzeylerde asimisasyonla karşılaşmaya devam etmektedirler” satırları yer aldı.

ÖZEL HAYATA KEYFİ MÜDAHALE

Anayasa’nın özel hayatın gizliliğine hükmetmesine karşın, yüksek mahkeme üyeleri dahil devlet görevlilerinin telefonlarının yasadışı dinlendiğine ilişkin şikayette bulunduklarına değinilen raporda, “Basın yasası ve Atatürk’ü koruma kanunu, ifade özgürlüğünün sınırlanmasında kullanılıyor” iddiası yer aldı. Raporda 550 sandalyeli parlamentoda 79, 26 üyeli bakanlar kurulunda da 1 kadın üye bulunduğu, parlamentoda bir Hristiyan Asuri yer aldığı, bu kişinin 50 yıl boyunca milletvekili seçilen tek Hristiyan olduğu hatırlatıldı.

 

 

 

 

Son Dakika

Haberi paylaşın
Dağ kadrosunun yüzde 40'ı 18 yaş altındaki çocuklardan oluşan PKK, çocukları dağa çekmeye devam ediyor. - pkk res

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. KUR’AN’da; TEK ‘ALLAH-TANRI’ya İtaat’ şartken; peygambere de ‘itaat’ aslında nedir?! turkishnews.com sitesi yazarlarından sayın Nazım Peker’in: ‘Anlamı çarpıtılan(Nisa,59)’ başlıklı yazısından…

  2. Biyyolojik terör saldrısı altındayız/ . İtalyada ortaya çıkan xylella fastadiosa hastalığı bütün şehirleri ka-plamıştır. Bu virüs kalp krizi ve kanser…

  3. Seçimi bile beceremez, hile hurdadan kurtaramaz, seçmen ile seçileni bile ayırt edemez hale geldi ülkemiz! Gerçekten AKP hükümetine yazıklar olsun.…

  4. Özür dileyerek söylüyorum. Anlamını çarpıtma yok. Siz Kuran’ı okumasını bilmiyorsunuz. Bir de şuan içinde bulunduğunuz, yönetime göre şartlı kabullerinizin esiri…

  5. Bir dönem millete en büyük zararı vermiş şahsiyetlet şimdi tövbe etmiş. Allahın laneti üzerinize olsun

  • ONCE THE MULLAH

    ONCE THE MULLAH

    Bir konuyu itiraf etmeliyim, okuma alışkanlığımı ilk okulda değil, yatılı okula gittiğimde kazanmıştım. Muhteşem bir kütüphanemiz vardı okulda. İlk okuduğum kitapları pek hatırlamamakla birlikte, Alice Geer […]


  • HAYDİ GEÇMİŞ OLSUN

    HAYDİ GEÇMİŞ OLSUN

                Zaman zaman CHP’ye ve Kemal Kılıçdaroğlu’na eleştiriler yöneltmiştim.             Ve yine, kendi görüş ve anlayışıma göre kimi eleştiriler de yöneltebilirim.             Ancak Cumhuriyet’i kuran parti […]


  • Bayram ikramiyesi 3 bin liraya mı çıkarılıyor?..

    Bayram ikramiyesi 3 bin liraya mı çıkarılıyor?..

    Sıkı durun: Seçimi kazanan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Seçmene verdiğimiz sözleri tutacağız. Memur e emekli rahatlayacak. Daha sonra da enflasyon inecek” diyor. Özet: Memur ve emeklinin cebi […]


  • SEÇİMLER BİTTİ, Bahanelere Gerek Yok! Bu muhalefetle bu kadar!

    SEÇİMLER BİTTİ, Bahanelere Gerek Yok! Bu muhalefetle bu kadar!

    Evet seçimler bitti.Türkiye yerinde duruyor. Millette öyle.Seçimleri RTE kazandı KK kaybetti.Bunun siyasi muhasebesini yapmak tabiki gerekir.Ama bu iki liderde 5 sene sonra siyasette yoklar.Peki ne […]


  • SOL NAPMALI?

    SOL NAPMALI?

    Tamam ilk tur seçimlerde hayal ettiğimiz gibi olmadı. Hayal kırıklığı, hüsran, isyan karışık depresyona girdik. İlk ve en önemlisi ilk turda alınan sonuçlar kesinlikle yenilgi […]


  • Doğal gaz

    Doğal gaz

    Sayin ve Sevgili Dostlar Ben ihtisasım dahilinde olmayan konularda konuşmaktan hoşlanmam. Benim ihtisasım derin deniz petrol ve gaz projelerinin idaresidir ve son 40 senedir bu […]


  • IRKÇI SİYASET YAPMAYI BIRAKALIM

    IRKÇI SİYASET YAPMAYI BIRAKALIM

    BİRİLERİ MÜLTECİLER ÜZERİNDEN IRKÇI SİYASET YAPMAYI BIRAKALIM DEMİŞ. Mültecilere yalnızca bedenlerini getirmiyorlar. Onlar yanlarında değer yargılarını, örf ve adetlerini, dinlerini, kültürlerini de getiriyorlar. Ve onlarla […]


  • GENÇLERE! 27 MAYIS: UNUTTURULAN YAKIN TARİHİMİZE BİR PENCERE…

    GENÇLERE! 27 MAYIS: UNUTTURULAN YAKIN TARİHİMİZE BİR PENCERE…

    27 Mayıs… 68 kuşağının “Anayasa ve Özgürlük Bayramı”… Sosyal bilimlerde bir altın kural var: Her olguyu kendi “zaman”, “zemin”, “mekan” boyutları içinde el almak…Aksi takdirde, […]


  • Türk Yerine Türkiyelim Denirse Ne Olur?

    Türk Yerine Türkiyelim Denirse Ne Olur?

    Pazar günü yapılacak seçimler öncesinde bazı kesimler tarafından kullanılan “TÜRKİYELİ” kavramının doğru olmadığı bir gerçektir. SBF yurdundan oda arkadaşım olan Prof. Dr. İlber  Ortaylı, “Türkiyeli […]


  • ANLAMI ÇARPITILAN NİSA:59

    ANLAMI ÇARPITILAN NİSA:59

    Çeşitli mealleri okurken, aklıma uygun olmayan, Kur’an’ın felsefesi ile uyuşmayan açıklamalar, beynimi yakmakta. Bunlardan birisi ve en önemlisi de: Nisa 59 ayetine verilen anlamdır. Nisa […]


  • “Turizme sevinmek için daha erken…”

    “Turizme sevinmek için daha erken…”

    Turizmde sıkıntı şu: Aşırı maliyet artışları sorunlar devam ediyor. Sektör temsilciler maliyet artışlarında orta vadede sonun olacağının altını çiziyor. Bu da turizmde sevinmek için zamana […]


  • Türk Üniversiteleri Uluslararası Değerlendirmelerde Neden  Alt  Sıralarda?

    Türk Üniversiteleri Uluslararası Değerlendirmelerde Neden  Alt  Sıralarda?

    Dünya Üniversite Sıralamaları Merkezi (CWUR: The Center for World University Rankings)  2022-2023 sıralamasını  14 Mayıs 2023 tarihinde  açıklamıştır.  Sıralama 2012 yılından bu yana dünya çapında  […]


  • Burada Türkçe mi konuşuyorum?

    Burada Türkçe mi konuşuyorum?

    “Anladıysam Arap olayım”, “Fransızca mı konuşuyorum”, “Çince gibi” benzeri deyimlerin Türkçemizde de günlük yaşamda kullanıldığı düşünüldüğünde, İtalya’da “Ben burada Türkçe mi konuşuyorum?” deyimini duyarsanız çok […]


  • KUR’AN’da ‘Şeriat’?!

    KUR’AN’da ‘Şeriat’?!

    Gerici, ‘dinci yobazların’ anlam erozyonuna uğrattığı, ‘inkârcı yobazların’ da tepe tepe yalan-yanlış fütursuzca kullandıkları pek çok KUR’AN kavramlarından biri de ‘şeriat’!(Dinci-inkârcı yobaz ayrımı bana ait […]


  • TÜRK’ÜM, DOĞRUYUM, ÇALIŞKANIM!-HÜSEYİN MÜMTAZ

    TÜRK’ÜM, DOĞRUYUM, ÇALIŞKANIM!-HÜSEYİN MÜMTAZ

    TÜRK’ÜM, DOĞRUYUM, ÇALIŞKANIM… HÜSEYİN MÜMTAZ Burası Girne.     Geçen gün elime şöyle bir duyuru geçti. “Mezuniyet Andı. Bizler 23 Nisan İlkokulu Öğrencileri olarak, Eğitim ve öğretimin […]


  • Kadın haklarına ve 6284 Sayılı Kanun’a sahip çıkalım!

    Kadın haklarına ve 6284 Sayılı Kanun’a sahip çıkalım!

    Cumhur İttifakı’na katılmak için, 6284 sayılı kanunun kaldırılmasını şart koşan Yeniden Refah Partisi artık Meclis’te. Kadına yönelik şiddetin önlenmesini amaçlayan 6284 sayılı kanunun siyasi pazarlık malzemesi […]


  • AYNEN DEVAM-HÜSEYİN MÜMTAZ

    AYNEN DEVAM-HÜSEYİN MÜMTAZ

    AYNEN DEVAM HÜSEYİN MÜMTAZ Bir süre önce KKTC Cumhurbaşkanı Tatar bir gazetecinin; “14 Mayıs sonrası Türkiye politikasını değişirse siz aynı çizgide kalmaya devam edecek misiniz?” […]


  • NE PAHALILIK NE SOĞAN NEDE SARIMSAK GERÇEK SORUNUMUZ AHLAK

    NE PAHALILIK NE SOĞAN NEDE SARIMSAK GERÇEK SORUNUMUZ AHLAK

    Müslümanların Allah’ı diyor ki:“Bana kul hakkı ile gelme. Benden Kul hakkı yediğin için bağışlanma bekleme. Diğer bütün günahlarını affeder seni cennetime kabul ederim. Ama kul […]


  • CEHENNEMİN KAPISI

    CEHENNEMİN KAPISI

                Hemen söyleyeyim; 28 Mayıs 2023 günü Türkiye ve bölgesi için ‘Cehennemin Kapısı’nın ya sonuna kadar açılacağı ya da tamamen kapanacağı gün olarak tarihe geçecek. […]


  • “Türkiye’ye ilgi artıyor…”

    “Türkiye’ye ilgi artıyor…”

    Turizmde 60 milyon turist hedefini tutturabilmek için yoğun bir çaba ve tanıtım atağı yapılıyor. Sektör temsilcileri yaptıkları açıklamada “Türkiye’ye ilgi her geçen gün daha da […]



Posted

in

by

Tags: