KIBRIS PAZARI YAZILARI (GÜZELYURT-BÛSELİK)

GÜZELYURT-BÛSELİK Kıbrıs

KIBRIS PAZARI YAZILARI  (GÜZELYURT-BÛSELİK)
HÜSEYİN MÜMTAZ 

Güzelyurt; gece nefes bile alınamayan boğucu sıcak demektir, bol sivrisinek ve bol sivrisineklerden kurtulmak için yakılan, yakıldığı zaman, hafif bir duman veren Uzakdoğulu tütsüler, Uzakdoğu sihrine sahip geceler demektir. - tt2

Güzelyurt; gece nefes bile alınamayan boğucu sıcak demektir, bol sivrisinek ve bol sivrisineklerden kurtulmak için yakılan, yakıldığı zaman, hafif bir duman veren Uzakdoğulu tütsüler, Uzakdoğu sihrine sahip geceler demektir.

Ve Güzelyurt; o boğucu sıcakta, soğuktan terlemiş bardakta içilen buz gibi bira, sabun kokan ütülü çarşaflar, (yastığın altında mutlaka yine yasemin çiçekleri vardır) sevgilinin yüzüne dalındığında kaybedilen ama alabildiğine yoğun yaşanılan saatler ve o yoğun gecenin erken sabahında (ama gene çok sıcak), saat 7.30’da Lefkoşa’ya işe yetişmek için çıkılan yol, deli gibi sürülen araba, (ekseri bir Japon arabasıdır. Ve radyosunda hep Bayrak dinlenir), hatta zaman kıtlığından yolda edilen kahvaltı demektir.

Güzelyurt’tan ötede Yedidalga vardır. Yeşilırmak vardır, belki bir başka yazının konusu olabilecek egzotik Lefke vardır ama hepsinde de hep gece ve gece vakti yaşanılan nostalji ile yüklü saatler vardır.

Güzelyurt’ta 74’ten önce Türk yoktu yahut da çok az vardı. Rumlar çok zengindi, hep portakal yetiştirirlerdi. İngiltere ve hatta bütün İngiliz Uluslar Topluluğu Güzelyurt portakalı yerdi. Güzelyurt’lu (Omorfo) Rum kızlar Ada’nın Rum erkekleri arasında çok revaçta idi, çünkü hep “ev”de kalırlar ve ilerlemiş yaşlarında portakal milyoneri babalarının verdiği yüklü drahomalarla “ev”lenebilirdi.

74’’ten sonra ise Güzelyurt’a Ada’nın ve Türkiye’nin hemen her tarafından gelen Türkler yerleşmiştir. Çoğunluk, Baf göçmenidir. Limasol veya Karslıya da rastlayabilirsiniz. Ve sayıları küçümsenmeyecek miktarda olan “kurşunî” vatandaş da gelip yerleşmiştir.

Güzelyurt’un cumartesi günleri kurulan “pazarı” meşhurdur. Mahallin en taze ve en ucuz ürünleri getirilir. Alışveriş etmeseniz bile gezmek çok hoşunuza gider.

Güzelyurt’ta güzel rakı veya konyak içilir. Yazlık-kışlık meyhanelerde geçirilen akşamlar hep bir daha sefer için bahane olur. Ucuz, basit ama küçücük tabaklarda az fakat çok çeşitli 15-20 meze, şeftali kebabına eşlik edince, bu kadar içkiyi nasıl içebildiğinize, içip de sarhoş olmadığınıza şaşarsınız.

Okumaya devam et  “Hristofyas çözümü zorlaştırıyor”

Ama bu dayanıklılığınız, eski aşklarda eski âşıkların gözüne bakınca sarhoş olmayacağınız demek değildir hiçbir zaman ve ekserî öyle olur.

Kısaca Güzelyurt, çokça portakal ve portakal renklerin hâkim olduğu Bûselik bir bestedir.

ŞEHİR – Ağustos 1988, sayı: 18 

57′NCİ ALAY HER YERDE

HEPİMİZ 57′İNCİ ALAY’IN NEFERLERİYİZ

 

 

 

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir