İsrail’in Yeni Savaş Güzergâhı

Doç. Dr. Mehmet Seyfettin EROL

Başbakan Netanyahu’nun ABD Devlet Başkanı Obama’dan beklediği “tam desteği” alamaması üzerine İsrail hiç vakit geçirmeden kendi bildik planını uygulamaya koymuşa benziyor.

Nitekim, Gazze’den topraklarına atılan roketleri gerekçe gösteren Tel Aviv, son bir kaç gündür Filistinlileri havadan bombalıyor. İsrail’in kayıpları konusunda bir bilgi yok, fakat Filistin tarafında ölenlerin büyük çoğunluğunu yine masum siviller oluşturuyor.

Daha önceki saldırı tarzları da göz önünde bulundurulduğunda, İsrail’in en küçük bahaneleri abartarak, büyük askeri operasyonları gerçekleştirme de ne kadar mahir olduğu artık bilinen bir gerçek.

Dolayısıyla, son günlerde devam eden saldırıların ardından, bölgede artan tansiyona bağlı olarak bu klasik yönteme tekrar başvurulması ve yeni işgal girişimleri bizler açısından hiç de sürpriz olmamalı!

***

Nitekim, İsrail’in yine aynı yerden, benzer gerekçelerle ve “orantısız” bir şekilde vurmaya başlaması kaçınılmaz olarak bizleri 2006’ya götürüyor. Onbaşı Gilad Şalit’i kaçıranların şartlarını kabul etmeyen İsrail’in “Yaz Yağmurları” adını verdiği operasyon ve uyguladığı “orantısız güç” ile soluğu Lübnan’da aldığı, sonrasında ise büyük bir hezimet yaşadığı işgal girişimine…

O dönemde, İsrail’de yeni göçmenlerin entegrasyonundan sorumlu bakan olan Zeev Boim’in açıklamaları ile Ha’aretz yazarlarından Levy’nin analizi operasyonların görünür yüzü ile arka planını kısmen ortaya koyması açısından oldukça dikkat çekiciydi.

Boim, “Gazze Şeridi’ndeki operasyon alanı, hızlı bir zafer elde edilmesine olanak vermiyor. Faaliyetlerimizin uzaması gerekiyor ve biraz sabır lazım, çünkü bu bölgeyi yeniden işgal etmek istemiyoruz.” derken, aslında operasyonun uzun soluklu hedefleri ile ilgili önemli ipuçları veriyordu. Örneğin, “faaliyetlerin uzaması gerekiyor” ifadesi oldukça çarpıcıydı.

Nitekim, fazlasıyla manidar bu ifadeyi yakalayan gazeteci Levy köşesinde şöyle demekteydi: “…bu harekâtın asıl maksadı Şalit’in serbest kalmasının çok daha ötesine gidiyor. İsrail, bu olayı bir bahane olarak kullanıp, Hamas hükümetini ezmeyi planlıyor bence, ki bu da gayrimeşru bir plandır. Fakat öyle sanıyorum ki İsrail askeri kuvvetleri ipleri eline aldı ve neredeyse istedikleri her şeyi yapıyorlar. Halihazırda İsrail’de iktidarda çok deneyimsiz bir hükümet var. Ordu ve istihbarat güçleri de bu boşluğu doldurarak çok daha önceden planlamış olduklarını sandığım bu operasyona giriştiler.”

***

Levy, yukarıda da görüldüğü üzere, operasyon ve orantısız güç kullanımının gerçek nedeniyle ilgili olarak Hamas’ın ortadan kaldırılmasını ve İsrail’de ordu-siviller arasındaki ilişkide, askeri kanadın fırsatçılığını ön plana çıkarıyordu.

Oysa, o dönemki saldırıların şiddeti, tankların istikameti ve konuşlandıkları noktalar, daha büyük bir operasyon öncesi sahada  “temizlik” ve “sindirme” harekâtının bir parçası olarak kendisini göstermekteydi…

Aynen günümüzde olduğu gibi…

Peki, Gazze’ye yeniden vurmaya başlayan İsrail’in bu seferki hedef(ler)i neler olabilir?

***

Öncelikle, İsrail bu saldırıları ile bölgedeki yeni denklemin daha belirgin bir hale gelmesini, safların daha şeffaf bir şekle bürünmesini hedefliyor olabilir. Bu da, Türkiye’nin bölge politikalarında artık daha açık oynaması anlamına geliyor ki, burada Washington’un gölgesini hissetmemek mümkün değil.

İsrail, ayrıca bu saldırıların Filistinli gruplar içindeki hassas dengeyi de fazlasıyla kırılgan bir hale getireceğinin farkında. Dolayısıyla, son dönemde El Fetih ve Hamas üzerinden Filistinli grupları birleştirme ve akabinde Filistin Devleti’nin başta Birleşmiş Milletlerde üyeliğinin kabulüyle birlikte İsrail’in manevra alanını ve meşruiyet zeminini ortadan kaldıracak bu sürecin sabote edilmesi, İsrail’in çıkarları açısından kaçınılmaz görülüyor.

Suriye ve nükleer kriz bağlamında yaşanan son gelişmelerle birlikte İran’ın bölgede başta Hizbullah ve Filistinli gruplar üzerinden çemberi kırma ve sınır ötesi operasyon etkinliğini arttırma arayışları da Tel Aviv tarafından yakından takip ediliyor. Bir diğer ifadeyle İsrail, Suriye ve İran’a yönelik olası bir saldırıda Tahran’ın Ortadoğu bölgesinde Şii jeopolitiğinin tüm unsurlarını harekete geçirebileceğinin farkında.

Bu kapsamda Filistin, Lübnan ve Suriye’deki tüm gruplar, İsrail’in güvenliğine yönelik büyük bir tehdit olarak algılanıyor. Dolayısıyla bu son saldırıları içinde bulunulan konjonktür itibarıyla çok daha büyük çaplı bir bölgesel depremin öncül şokları, sinyalleri olarak değerlendirmekte fayda var.

***

Peki, o zaman bir başka soru; 2006’da büyük bir hezimet yaşayan İsrail bu sefer amacına ulaşabilir mi?

Mümkün… Çünkü 2006’daki dengeler ve bölgesel konjonktür büyük ölçüde İsrail’in aleyhine iken, şimdi durum daha farklı. Dolayısıyla başarılı olma ihtimali, mevcut şartlar altında daha yüksek görünüyor. Nitekim, 2006’ya şöyle bir dönüp baktığımızda, bölgede ABD-İsrail ikilisi karşısında Türkiye-İran-Suriye üçlüsünü ve bunun arkasında da Rusya ve Çin ikilisini görebiliyorduk. Peki, şimdi aynı durumdan bahsedebilir miyiz?

Kuşkusuz hayır! Rusya ve İran Suriye konusundaki mevcut politikalarını devam ettirdiği, bir diğer ifadeyle Ankara’ya rağmen Türk yakın çevresinde at koşturduğu sürece, burada eski dengenin kurulabilmesi mümkün değil.

Dolayısıyla, özellikle Tahran’ın kendi çıkarlarını baz alan fazlasıyla hırslı ve agresif politikalarını bir tarafa bırakıp, Ankara ile yeni bir üslup geliştirmesinde bölge ve İslam dünyasının geleceği adına fayda mülahaza edilmektedir. Aksi takdirde, bu durumdan İsrail dışında tüm bölge ülkeleri (buna Rusya da dahildir) zarar görür ki, bunun vebalini kimse üstlenmek istemez…

Doç. Dr. Mehmet Seyfettin EROL - TA3 1900 2 pp1

Doç. Dr. Mehmet Seyfettin EROL - TA3 1900 2 pp1

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Turkish Forum Editör, İngilizce, Almanca, Türkçe. Sitemizde Medya takibi ve editörlük yapmak isteyenler bizimle irtibata geçebilirler.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem
  1. Babam Uğur Otluçimen de o anda ekmek alıyormuş fırıncıdan o da hakkın rahmetine kavuşmuş. Allah rahmet eylesin.

  2. Benimde annemin amcası Abdullah Soylu dedemiz bu olayda şehit olmuştur. Kendisi o tarihte bölgede fırıncılık yapmaktadır ekmek dağıtımı yaparken o…

  3. Peygamber(ler)in ALLAH’a Ortaklığı?! Hadisler? KUR’AN!? Din’den beslenenler-sömürücüler-din satıcıları; ‘Tanrı-Allah-Kitap-Kur’an’ söylemiyle bireysel olması gerekirken, kurumsallaştırdıkları ‘inancı’ önce; Yahudilik-Hıristiyanlık-Budizm gibi farklı dinlere,…

  4. pavarotti de güzel söyler Oçi Çorniye’yi

  5. Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!? Tasavvuf konusu; ilk başlarda KUR’AN merkezli nefsi terbiye etme amaçlı ortaya çıkmışsa da; sonralarda kişileri yüceltme,…

  6. KUR’AN! Fal?-Nazar?-Büyü? (Mâide,3)”Fal oklarıyla-kehanet yoluyla gelecekte sizleri neyin beklediğini öğrenmeye çalışmak fısktır-kötü bir eylemdir; çünkü bu yoldan çıkmaktır.” Fal ile…

  • BAKMAK ve GÖRMEK

    BAKMAK ve GÖRMEK

                Kimi yazılarımda ‘ben söze bakarım’ dediğim için eleştiriler almıştım.             Bu uzsözün tamamı; “ben söze bakarım söz mü diye, bir de söyleyene bakarım adam […]


  • “Can güvenliği her şeyin önünde…”

    “Can güvenliği her şeyin önünde…”

    Yaşanan depremler olası İstanbul’da beklenen depremi gündeme taşıdı. Uzmanlar İstanbul’da yıkıcı depremin olabileceğini söylüyor ve tedbir almada geç kalınmaması gerektiğinin altını çiziyorlar. Prof. Dr. Naci […]


  • Bir Günah Gibi

    Bir Günah Gibi

    Kimin yazdığını bilmiyorum, ancak çok duygusal bir kişinin yazdığına emin olduğum bir şarkı sözü vardır. Aslında şarkı bir Rus halk şarkısından gelmekte, ‘Oçi Çorniye’. Şarkının […]


  • Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!?

    Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!?

    Tasavvuf konusu; ilk başlarda KUR’AN merkezli nefsi terbiye etme amaçlı ortaya çıkmışsa da; sonralarda kişileri yüceltme, söylediklerini buyruk kabul etme zaafı ile kutsallaştırılmışlara-kullara tapınma haline […]


  • SEÇİMLERDE SEÇMEN; YA T.C. YA DA YIKIM VE KAOS DİYECEK

    SEÇİMLERDE SEÇMEN; YA T.C. YA DA YIKIM VE KAOS DİYECEK

    Türkiye’de önümüzdeki dönemde yapılacak seçimler için, herkesinde gördüğü gibi, ABD bilerek kendine bağlı işbirlikçilerle beraber R.T.E. -K.K. üzerinden Türkiye’ye anti demokratik ve totaliter içerikli iki […]


  • PROTEİN EKSİKLİĞİ

    PROTEİN EKSİKLİĞİ

    Ülkelerin gelişmesini, proteinli gıdalarla beslenen gençler ve kuşaklar sağlar. Her Japon çocuğu mutlaka yumurta yer, et, balık, fındık, badem yer, süt içer. Her Alman çocuğu […]


  • Kocaseyit

    Kocaseyit

    1929’da Havran’a gelen Gazi Mustafa Kemal Atatürk  ,Nahiye Müdürüne , ” Havran köylerinden birinde bir Seyit Onbaşı olacaktı onu bulup getirin” der. Seyit Onbaşı’nın hangi köyde olduğunu bilmeyen Nahiye Müdürü “Emriniz olur.Buluruz […]


  • Diploması Gizlenen Cumhurbaşkanı Kim?

    Diploması Gizlenen Cumhurbaşkanı Kim?

    Yukarıdaki başlık sayın Emin Çölaşan’ın  dünkü  yazısının başlığıdır.  Sayın Sultan Uçar    “Diploma kayalara çarpmış’başlığı ile sayın Cumhurbaşkanının diplomasını sorgulamış. Sayın Fatih Portakal ise “En azından […]


  • Bir Şahin’in inanılmaz yolculuğu

    Bir Şahin’in inanılmaz yolculuğu

    Kuşlar yılın farklı zamanlarında besin kaynaklarının mevcudiyetine ve iklim koşullarına bağlı olarak kışı geçirecekleri alanlara veya üreme alanlarına göç ederler. Göç eden kuşların çoğu Avrupa, […]


  • Orta Asya’da Türkler

    Orta Asya’da Türkler

    Türkmenistan’daki ‘Türk’ ile Türkiye’deki ‘Türk’ aynı insanları mı ifade ediyor? Eğer öyleyse, neden ikisinin arasında isimleri başka insanlara atıfta bulunan ülkeler var? İran, Irak, Suriye […]


  • Tercihleri ile Yavaş Yavaş Ölümü Seçmek veya Seçmemek

    Tercihleri ile Yavaş Yavaş Ölümü Seçmek veya Seçmemek

    “Yavaş yavaş ölürler okumayanlar” diyor şair. Yaşam Tercihimizde Yavaş Yavaş Ölümü Mü? Yoksa Yaşamı Anlayarak Ölmek mı? Brezilyalı şair Martha Medeiros’un 1961 yılında yazdığı “Ağır […]


  • HANGİ TATAR?-HÜSEYİN MÜMTAZ

    HANGİ TATAR?-HÜSEYİN MÜMTAZ

    HANGİ TATAR? HÜSEYİN MÜMTAZ KKTC Cumhurbaşkanı Tatar bir gazetecinin; “14 Mayıs sonrası Türkiye politikasını değişirse siz aynı çizgide kalmaya devam edecek misiniz?” sorusuna, “Böyle doğdum, […]


  • Marmaris, İngilizler için daha maliyetli…

    Marmaris, İngilizler için daha maliyetli…

    Turizm sezonunda bu yıl daha çok İngiliz Türkiye’ye gelecek. Özellikle Marmaris, Bodrum gibi tatil yörelerinde bu yaz daha çok İngiliz göreceğiz. Marmaris, Dalaman ve Bodrum’a […]


  • Yine bir deprem uyarısı…

    Yine bir deprem uyarısı…

    Depremler tehlikesi halen devam ediyor. Uzmanlar yeni depremler konusunda yeni uyarılarda bulunuyor. Şimdi de Bingöl masaya yatırıldı. Bingöl’de de deprem olabileceği konusunda yeni uyarılar geldi. […]



Posted

in

, , , ,

by