“Akıl tutulması yaşayan Avrupa’ya yardımcı olmak boynumuzun borcu”

Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, "Biz, 'Gel, kim olursan ol yine gel.' diye Mevlana'nın yaklaşımıyla herkese kucak açarken Avrupa Birliği (AB), içine düştüğü akıl tutulmasından dolayı, 'Git, kim olursan ol yine git.' zihniyetinde bu aralar. Avrupa'nın içine düştüğü bu akıl tutulmasında onlara yardımcı olmak boynumuzun borcu." dedi. - 695358 detay
,

Bakan Bağış, “Türkiye’nin AB sürecindeki en büyük engelin ön yargılar olduğuna, bunların da turizmcilerin katkılarıyla kırılacağına inanıyorum” dedi

“Akıl tutulması yaşayan Avrupa’ya yardımcı olmak boynumuzun borcu”

Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, "Biz, 'Gel, kim olursan ol yine gel.' diye Mevlana'nın yaklaşımıyla herkese kucak açarken Avrupa Birliği (AB), içine düştüğü akıl tutulmasından dolayı, 'Git, kim olursan ol yine git.' zihniyetinde bu aralar. Avrupa'nın içine düştüğü bu akıl tutulmasında onlara yardımcı olmak boynumuzun borcu." dedi. - 695358 detayAvrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, “Biz, ‘Gel, kim olursan ol yine gel.’ diye Mevlana’nın yaklaşımıyla herkese kucak açarken Avrupa Birliği (AB), içine düştüğü akıl tutulmasından dolayı, ‘Git, kim olursan ol yine git.’ zihniyetinde bu aralar. Avrupa’nın içine düştüğü bu akıl tutulmasında onlara yardımcı olmak boynumuzun borcu.” dedi.

Bakan Bağış, “Türkiye’nin AB sürecindeki en büyük engelin ön yargılar olduğuna, bunların da turizmcilerin katkılarıyla kırılacağına inanıyorum. Türkiye’nin konuksever turizmcileri, ülkemize karşı oluşturulan ön yargıları teker teker bertaraf ediyor. Ülkemize turist olarak gelen yabancıların neredeyse yüzde 99’unun Türkiye’nin dostu olarak ve sempatizanı, uluslararası alanlarda destekcisi olarak dönmesi sizin eserinizdir.” şeklinde konuştu.

Ne Kıbrıs için AB’den, ne AB için Kıbrıs’tan vazgeçeriz

Bağış, Kıbrıs Rum Kesimi’nin dönem başkanlığının başlayacağı 2012 Temmuz ayına kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin birleşik Kıbrıs çabalarına destek olacaklarını, bu gerçekleşmediği takdirde yarım devlet olarak Kıbrıs Rum Kesimi’nin, AB’nin kredibilitesine ve saygınlığına gölge düşüreceğini söyledi.

AB’nin dönem başkanlığını Rum yönetiminin yapmasına izin vermeleri durumunda komisyonlarla Avrupa Parlamentosu’yla ilişkilerini sürdüreceklerini ama dönem başkanıyla aynı masaya oturmayacaklarını vurgulayan Bağış, “Müzakere eden ülkelerin dönem başkanlığıyla aynı masada oturması, ancak bir faslın açılıp kapanması töreninde veya ortaklık konseyi toplantılarında olur. Zaten biz bir yıldır fasıl açmıyoruz. Önemli olan fasıl açmak değil, reform yaparak gönülleri kazanmaktır.” şeklinde konuştu.

Egemen Bağış, merhum başbakanlardan Adnan Menderes’in başlattığı ve 52 yıllık süreci kapsayan AB yolunda altı aylık gecikmenin Türkiye’ye bir şey kaybettirmeceğini, AB ve Rumlara da bir şey kazandırmayacağını söyledi:

Okumaya devam et  Bağış’a yumurta atan öğrenciye “KASTEN ADAM YARALAMA” suçundan 5 YIL HAPİS İSTENDİ

“Onun için akıllarını başlarına toplasınlar. Altı ayı iyi değerlendirsinler, adada herkesin huzur içinde yaşayacağı ortak devleti oluştursunlar. Ondan sonra da birlikte geleceğimizi inşa ederiz. Aksi halde dönem başkanlığının toplantısına katılmayacağımızı söyledik. Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu’nun katılacağına ihtimal vermiyorum, kendisinin bu konudaki kararlığını biliyorum. Cumhurbaşkanı, Başbakanve muhalefet partileri liderleri, milli davamız Kıbrıs konusunda ortak hareket edecektir. Yarım devletin ayak oyunlarına boyun eğecek değiliz. Uluslararası çıkarlarımız, haklarımız var.”

Genel İşler Konseyi AB’nin en önemli birimlerinden biriyken rutin işler konseyi, fuzuli işler konseyi haline getirmeye çalışan bir Rum zihniyetiyle karşı karşıya olduklarını ifade eden Bakan Bağış, “Genel İşler Konseyi’nin taslak raporunda Türkiye’ye birtakım çağrılarda bulunurken bu konuda provakasyonu en üst seviyeye çıkarmış Rum yönetimine çağrıda bulunmamasını, Avrupa’nın akıl tutulmasının bir başka örneği olarak görüyoruz.” şeklinde konuştu.

Bugün AB’nin ekonomik ve siyasi krizlerle boğuşurken bir yandan da Kıbrıs Rum Kesim’nin çıkarlarını ipotek altına almasıyla karşı karşıya kaldığını vurgulayan Bağış, “Biz Avrupalı dostlarımıza, artık uyanmaları gerektiğini söylüyoruz. Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, AB’nin çıkarlarını ipotek altına almasına izin vermemesi gerektiğine inanıyoruz. Bu konuda kararlılığımız kesindir.” dedi.

Petrol ve doğalgaz aramalarının, provokasyonun bizzat kendisi olduğunu belirten Bağış, “Bu gazoz değil ki gazı kaçsın. BM Genel Sekreteri takvimli bir çaba içindeyken Akdeniz tabanında delik açmak, provokasyondan başka bir şey değildir. İnşallah yarınki konsey kararlarında, makul ve iki tarafın birleşik devlet oluşturmasına destek veren çağrıda bulunan mesajlar olmasını temenni ediyorum.” diye konuştu.

CİHAN


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir