KAST-I MAHSUS, İHANET VE ŞEAMET

KAST-I MAHSUS, İHANET VE ŞEAMET

Mustafa Nevruz SINACI

Meseleyi açmadan önce ‘konu başlığı” hakkında bir girizgâh yapmak, velev ki açıkça anlaşılması zor iki kelimenin anlamını vermek istiyorum. Buna göre:

1. Kast-ı mahsus: Kasıtlı olarak düşünülmüş, özel, plânlı-programlı, ihtiyatlı-tedbirli, telâşsız, soğukkanlı, aklı başında ve bilinçle işlenen suç fiili. Failin sinsi ve plânlı düşmanlığı, (bedhah) ihanet, alçaklık, küstahlık ve cürüm…

2. Şeamet: Uğursuzluk, yaygın kötülük, husumet ve düşmanlık…

Başta, bu iki kadim kelimenin içeriği olmak üzere, sonuçta bütünüyle konu başlığı; Şu içinde bulunduğumuz vaziyet; Van-Erciş depremlerinde, bir kez daha zuhur eden ihtar, ortaya çıkan korkunç ironi, hayâl kırıklığı, hüsran; Son elli yılın şifreleri ve içine sürüklendiğimiz derin uçurumun fotoğrafını açıklayan; Sivil anayasa, sözde Kürt & Ermeni sorunu ve dersim dâhil bütün unsurları deşifre ediyor sanırım!…

Bu şeamet’in kast-ı mahsus yönüne; Mesleki bilgi, siyasi birikim ve bilinçle parmak basan İnşat Yüksek Mühendisi, 18. dönem Sakarya Milletvekili Yalçın Koçak, münhasıran deprem felâketinin şifrelerine neşter vurarak (B160, ST1, TS500) vahameti şöyle açıklıyor:

BİLİMSEL VE TEKNİK ANALİZ

“B160, ST1, TS500; Nedir bu rumuzlar? Depremin suçluları; Anlatalım Van fayı yeni kırıldı, evvel olan ERCİŞ’ti. Sevgili medyamız Adapazarı depremini de hala Gölcük depremi diye yazarak cahilce manipülâsyon yapar. Van’da olan, Erciş fayının depreştirdiği 1. depremin tetiklediği 2. depremdir. Birincisine de “Van depremi” dediler. Psikolojik olarak, Van ağır bir depremdi. Hasarlı binaları da, artçılara dayanır havasına soktular milleti! Gerçek, Erciş yıkıldı. Onlar Van’ı ve oradan çıkan feryatları yayınladılar. Erçiş’li vakurdu. Gideni, geleni, ziyaretçisi azdı. Van’da istismar prim yaptı, reiting yaptı. Medya kendi kurguladığı trajediye inandı.”

“Doğru teşhis’e doğru tedavi… Deprem Erciş’i yıktı, Van’da 7 bina yıkıldı. Dökün kasetleri, indirin sayfa sütunları Erciş’mi? Van’mı var? Bağıran, çağıran kim? Enkaz başında sabır, teenni ve tevekkülle battaniyeye sarılı olan kim? “Van’da katliam oldu”, kurgusunda da medya, Deprem Allâmeleri ve Kamu yönetimi suçludur.

Gelelim, 1999 Marmara depremine. O yıllar, betonarme hesap metotları ve ampirik kabulleri, yani demir miktarı ve beton kesit alanlarını belirleyen TS 500 (Türk Standartları 500) sessiz, sedasız bir şekilde değiştirildi. Bu ne demek? Çünkü öğretiler hatalıydı, müteahhitler onun için suçlanamadı. Günah keçisi Veli Göçerdi, ya diğerleri, ya TS 500 ‘ü yanlış öğreten, öğretileni sorgulamayan batı muhipleri, batı suratlı, batı sıfatlı Allâmeler!… Öğretilerimizi sorgulamamız lazım diye bağır, çağır, yazmamızın nedenlerinden yalnızca birisidir bu…”

“Şimdiki yönetmeliklerde yer, saha, tretuvar betonu olarak (B160) kg./cm. karesinin taşıma gücü olan beton dökülebiliyor. 99 öncesi bütün binalarımız bu zayıf malzemelerdendir. İtiraf edemiyorlar. (st1) kopma mukavemeti 35 kg./mm. kare olan nervürsüz (üzeri tırtıksız) demirdir. Şimdi bu malzemeden çamaşır teli dahi yapılmamaktadır. Nervürsüz demirle (st1), çimentosu az, malzemesi kalitesiz kum/çakıldan mamul betonun, birbirine yapışması, tutması (aderans) kuvvetli değildir. Yani eşler kenetlenmiyor. Zor günde zoraki birliktelik; Zorunlu evlilik gibi darmadağın, toz duman, yerle bir oluyor. ‘Japonlar kaldı diye, biz o otelde kaldık’ diyen gazeteci, tezlerimdeki haklılığı ortaya koyuyor…” (Depremin Suçlusu, Yalçın Koçak, İnş. Yük. Müh. Müteahhit, 12 Kasım 2011, www.yalcinkocak.com)

Cumhuriyet Tarihinde; Dönemler-Depremler, Ölü ve Yaralı Sayıları:

DÖNEMLER YILLAR SÜRE ÖLÜ YARALI

Mustafa K. Atatürk 1923 -1938 16 yıl 3.761 30

İsmet İnönü & CHP 1939 -1950 12 “ 44.955 386

Menderes-Bayar, DP 1951 -1960 10 “ 614 674

İnönü-RTE ve diğer 1961 -2011 50 “ 31.942 68.552

TOPLAM : 1923 -2011 88 “ 81.272 69.642 *(ek:1)

Bu rakamları, lütfen, siyasi dönemler, kapsadığı süreler (yıllar) ve gerçekleştikleri dönem özellikleri itibarıyla (kayıpları da araştırarak) mukayeseli olarak değerlendirin lütfen!.. Bakınız, henüz inşaatçılık, belediye başkanlığı ve yerel meclis üyeliğinin kast-ı mahsus canilik ve şeamet bir mezarcılığa dönüşmediği Atatürk dönemi ile dönemin doğal devamı olan 1950- 1960 arası;, Devlet umuru, namuskârlık ve dürüstlüğün hâkim ve hükümet olduğu Menderes döneminde felâket ve “kamu ihmalinden kaynaklanan” cinayet yok. 26 yılda: 4.375 ölü!…

Atatürk ve Menderes arasına denk gelen 12 yıllık İnönü despotluğunda: 44.955 ölü!..

Allah’a şükür bu dönemlerde (menfur bir isyan hariç) anarşi ve terörden ölen yok.

Asıl felâket, şeamet ve kast-ı mahsus 1960 -2011 arası. Gelişen teknoloji, ilerleyen bilim ve yönetim sistemlerine rağmen, sadece depremlerde: 32 Bin’e yakın ölü, 70 bin yaralı!. İşte, milletin ve memleketin, belânın başı 27 Mayıs kalkışmasıyla maruz kaldığı büyük felâket.

BİR TESPİT VE TEŞHİŞ!..

./………… tamamı ve devamı için bak: mustafanevruzsinaci.blogspot.com

AYRICA // EK: DOSYA

Mustafa Kemal Atatürk

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem
  1. Babam Uğur Otluçimen de o anda ekmek alıyormuş fırıncıdan o da hakkın rahmetine kavuşmuş. Allah rahmet eylesin.

  2. Benimde annemin amcası Abdullah Soylu dedemiz bu olayda şehit olmuştur. Kendisi o tarihte bölgede fırıncılık yapmaktadır ekmek dağıtımı yaparken o…

  3. Peygamber(ler)in ALLAH’a Ortaklığı?! Hadisler? KUR’AN!? Din’den beslenenler-sömürücüler-din satıcıları; ‘Tanrı-Allah-Kitap-Kur’an’ söylemiyle bireysel olması gerekirken, kurumsallaştırdıkları ‘inancı’ önce; Yahudilik-Hıristiyanlık-Budizm gibi farklı dinlere,…

  4. pavarotti de güzel söyler Oçi Çorniye’yi

  5. Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!? Tasavvuf konusu; ilk başlarda KUR’AN merkezli nefsi terbiye etme amaçlı ortaya çıkmışsa da; sonralarda kişileri yüceltme,…

  6. KUR’AN! Fal?-Nazar?-Büyü? (Mâide,3)”Fal oklarıyla-kehanet yoluyla gelecekte sizleri neyin beklediğini öğrenmeye çalışmak fısktır-kötü bir eylemdir; çünkü bu yoldan çıkmaktır.” Fal ile…

  • BAKMAK ve GÖRMEK

    BAKMAK ve GÖRMEK

                Kimi yazılarımda ‘ben söze bakarım’ dediğim için eleştiriler almıştım.             Bu uzsözün tamamı; “ben söze bakarım söz mü diye, bir de söyleyene bakarım adam […]


  • “Can güvenliği her şeyin önünde…”

    “Can güvenliği her şeyin önünde…”

    Yaşanan depremler olası İstanbul’da beklenen depremi gündeme taşıdı. Uzmanlar İstanbul’da yıkıcı depremin olabileceğini söylüyor ve tedbir almada geç kalınmaması gerektiğinin altını çiziyorlar. Prof. Dr. Naci […]


  • Bir Günah Gibi

    Bir Günah Gibi

    Kimin yazdığını bilmiyorum, ancak çok duygusal bir kişinin yazdığına emin olduğum bir şarkı sözü vardır. Aslında şarkı bir Rus halk şarkısından gelmekte, ‘Oçi Çorniye’. Şarkının […]


  • Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!?

    Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!?

    Tasavvuf konusu; ilk başlarda KUR’AN merkezli nefsi terbiye etme amaçlı ortaya çıkmışsa da; sonralarda kişileri yüceltme, söylediklerini buyruk kabul etme zaafı ile kutsallaştırılmışlara-kullara tapınma haline […]


  • SEÇİMLERDE SEÇMEN; YA T.C. YA DA YIKIM VE KAOS DİYECEK

    SEÇİMLERDE SEÇMEN; YA T.C. YA DA YIKIM VE KAOS DİYECEK

    Türkiye’de önümüzdeki dönemde yapılacak seçimler için, herkesinde gördüğü gibi, ABD bilerek kendine bağlı işbirlikçilerle beraber R.T.E. -K.K. üzerinden Türkiye’ye anti demokratik ve totaliter içerikli iki […]


  • PROTEİN EKSİKLİĞİ

    PROTEİN EKSİKLİĞİ

    Ülkelerin gelişmesini, proteinli gıdalarla beslenen gençler ve kuşaklar sağlar. Her Japon çocuğu mutlaka yumurta yer, et, balık, fındık, badem yer, süt içer. Her Alman çocuğu […]


  • Kocaseyit

    Kocaseyit

    1929’da Havran’a gelen Gazi Mustafa Kemal Atatürk  ,Nahiye Müdürüne , ” Havran köylerinden birinde bir Seyit Onbaşı olacaktı onu bulup getirin” der. Seyit Onbaşı’nın hangi köyde olduğunu bilmeyen Nahiye Müdürü “Emriniz olur.Buluruz […]


  • Diploması Gizlenen Cumhurbaşkanı Kim?

    Diploması Gizlenen Cumhurbaşkanı Kim?

    Yukarıdaki başlık sayın Emin Çölaşan’ın  dünkü  yazısının başlığıdır.  Sayın Sultan Uçar    “Diploma kayalara çarpmış’başlığı ile sayın Cumhurbaşkanının diplomasını sorgulamış. Sayın Fatih Portakal ise “En azından […]


  • Bir Şahin’in inanılmaz yolculuğu

    Bir Şahin’in inanılmaz yolculuğu

    Kuşlar yılın farklı zamanlarında besin kaynaklarının mevcudiyetine ve iklim koşullarına bağlı olarak kışı geçirecekleri alanlara veya üreme alanlarına göç ederler. Göç eden kuşların çoğu Avrupa, […]


  • Orta Asya’da Türkler

    Orta Asya’da Türkler

    Türkmenistan’daki ‘Türk’ ile Türkiye’deki ‘Türk’ aynı insanları mı ifade ediyor? Eğer öyleyse, neden ikisinin arasında isimleri başka insanlara atıfta bulunan ülkeler var? İran, Irak, Suriye […]


  • Tercihleri ile Yavaş Yavaş Ölümü Seçmek veya Seçmemek

    Tercihleri ile Yavaş Yavaş Ölümü Seçmek veya Seçmemek

    “Yavaş yavaş ölürler okumayanlar” diyor şair. Yaşam Tercihimizde Yavaş Yavaş Ölümü Mü? Yoksa Yaşamı Anlayarak Ölmek mı? Brezilyalı şair Martha Medeiros’un 1961 yılında yazdığı “Ağır […]


  • HANGİ TATAR?-HÜSEYİN MÜMTAZ

    HANGİ TATAR?-HÜSEYİN MÜMTAZ

    HANGİ TATAR? HÜSEYİN MÜMTAZ KKTC Cumhurbaşkanı Tatar bir gazetecinin; “14 Mayıs sonrası Türkiye politikasını değişirse siz aynı çizgide kalmaya devam edecek misiniz?” sorusuna, “Böyle doğdum, […]


  • Marmaris, İngilizler için daha maliyetli…

    Marmaris, İngilizler için daha maliyetli…

    Turizm sezonunda bu yıl daha çok İngiliz Türkiye’ye gelecek. Özellikle Marmaris, Bodrum gibi tatil yörelerinde bu yaz daha çok İngiliz göreceğiz. Marmaris, Dalaman ve Bodrum’a […]


  • Yine bir deprem uyarısı…

    Yine bir deprem uyarısı…

    Depremler tehlikesi halen devam ediyor. Uzmanlar yeni depremler konusunda yeni uyarılarda bulunuyor. Şimdi de Bingöl masaya yatırıldı. Bingöl’de de deprem olabileceği konusunda yeni uyarılar geldi. […]