“Sarrazin’i biz zengin ettik”

Almanya’da yaşayan Müslümanları hedef alarak, Yahudilerin belirli bir gene sahip olduğunu iddia ederek tepkileri üzerine çeken Thilo Sarrazin’in üyesi olduğu Sosyal Demokrat Parti’den (SPD) ihraç edilmemesine karar verildi. Ancak Sarrazin ile ilgili tartışmalar sona ermedi. - sarrazin1

“Almanya Kendini Yok Ediyor” kitabının yazarı Sarrazin’in Sosyal Demokrat Parti’den ihraç edilmemesinin ardından tartışmalar sürüyor. Uzmanlar Sarrazin’in değil, göç ve uyumun nesnel bir şekilde tartışılmasını istiyor.

Almanya’da yaşayan Müslümanları hedef alarak, Yahudilerin belirli bir gene sahip olduğunu iddia ederek tepkileri üzerine çeken Thilo Sarrazin’in üyesi olduğu Sosyal Demokrat Parti’den (SPD) ihraç edilmemesine karar verildi. Ancak Sarrazin ile ilgili tartışmalar sona ermedi. - sarrazin1Almanya’da yaşayan Müslümanları hedef alarak, Yahudilerin belirli bir gene sahip olduğunu iddia ederek tepkileri üzerine çeken Thilo Sarrazin’in üyesi olduğu Sosyal Demokrat Parti’den (SPD) ihraç edilmemesine karar verildi. Ancak Sarrazin ile ilgili tartışmalar sona ermedi.

Sarrazin tartışmaları

”Almanya Kendini Yok Ediyor” kitabının yazarı Sarrazin’in Sosyal Demokrat Parti’den ihraç edilmemesi Almanların çoğu tarafından memnuniyetle karşılandı. Stern dergisinin Forsa Araştırma Şirketi’ne yaptırdığı ankete göre Sosyal Demokrat Parti seçmenlerinin yüzde 49’u, genel olarak ise Almanların yüzde 54’ü Sarrazin’in partiden ihraç edilmemesi kararının doğru olduğunu düşünüyor.

Sarrazin’in partiden ihraç edilmemesi, Sosyal Demokratlar arasında da tartışma yaratıyor. Baden Württemberg Uyum Bakanlığı’na getirilen Sosyal Demokrat Parti üyesi Bilkay Öney, Sarrazin’in sosyal demokrat olarak nitelenemeyeceğini belirtiyor. Öney, “Biz çok fazla Sarrazin ile meşgul olduk. O kadar fazla meşgul olduk ki, adamı zengin ettik. Buna gerek yoktu bence. Benim açımdan Sarrazin bir sosyal demokrat değil. Çünkü sosyal demokrasiye inanan ve sosyal adaleti savunan biri değil. Sarrazin sadece Sosyal Demokrat Parti üyeliği olan ırkçı bir kişi, bana sorarsanız” şeklinde konuştu.

Sarrazin tartışmalarının etkisi

Sarrazin’in partiden ihraç edilmemesi göçmen örgütlerinin yanı sıra Yeşiller partisi tarafından da eleştirildi. Yeşiller Eş Başkanı Claudia Roth, Sosyal Demokratların Sarrazin’in partide kalmasına göz yummasının ardından, parti yönetimine göçmen kotası getirme önerisini göçmenlere verilen “bizi seçmeye devam edin” mesajı olarak değerlendirdi. Kotaya tereddütle bakan Roth, Sarrazin’in başlattığı tartışmaların göçmenleri yaraladığına dikkat çekerek şunları söyledi: “Kanımca Sarrazin tartışmalarının çok yaralayıcı ve dışlayıcı bir etkisi oldu, çünkü toplumun büyük kesiminden destek gördü. Uzun zamandır Almanya’da yaşayan, hatta burada doğmuş Türk kökenli arkadaşlarım bu tartışmalar, hiçbirşeye, özellikle de toplumun bu konudaki tepkisizliği kadar çok kırılmadıklarını söylüyorlar. Çoğu bu ülkeye ait olmadıklarını düşünüyor ve ‘neden burada kalalım, adeta vatandaşlıktan atıldık’ diyorlar.”

Okumaya devam et  ‘Türk düşmanı’nı Türkler aç bıraktı

Göç ve uyum tartışmalarında nesnellik

Roth, buna rağmen göç ve uyum konusunda nesnel bir şekilde tartışmaya devam edilmesi gerektiğini ifade etti. Bu çerçevede Berlin Dünya Kültürler Evi’nin yayımladığı ”Çok Kültürlülük 2.0” adlı kitabın tanıtımı için düzenlenen panele katılan Roth’a göre, bu kitap göç ve uyum tartışmalarına katkı sağlıyor.

Panel sonrasında Deutsche Welle Türkçe Servisi’ne açıklama yapan Roth, nüfusunun yüzde 20’sini göçmenlerin oluşturduğu Almanya’nın çok kültürlü bir topluma sahip olduğunu vurguladı. Çok kültürlülüğü olumlu bir kavram olarak algıladığını, bunun Almanya’nın bir gerçeği olduğunu dile getiren Roth, ancak “Almanya’daki yapının ne kadar demokratik olduğu” sorusunu yöneltmek gerektiğini ifade etti. Roth, ”eşit haklar, fırsat ve katılım eşitliği ve eşitlik politikasını merkez alan katılımcı demokrasiyi henüz tam olarak sağlayamadık. Demokrasi ‘biz halkız’ demek. Ve Almanya’da yaşayan herkes, herhangi bir nedenle Alman vatandaşı olmayan ve olmak istemeyenler de halkın bir parçası” şeklinde konuştu.

Bu açıdan bakıldığında Almanya’da çözüm bekleyen bir çok sorun olduğuna dikkat çeken Roth, çifte vatandaşlık ve yerel seçimlerde oy kullanma hakkının olmamasını, vatandaşlığa geçişin zorlaştırılmasını, göçmenlerin isimleri nedeniyle eğitim ve çalışma hayatında zorluklar yaşamalarını eleştirdi.

“Almanya çok kültürlülük konusunda geri”

”Çok kültürlülük 2.0” adlı kitabın editörü Susanne Stemmler, Sarrazin tartışmalarına karşılık olarak Almanya’nın bir göç ülkesi olduğunu, göçmenlere ”hoşgeldin” mesajı verilmesi gerektiğini vurguladı. Bu nedenle kitabın alt başlığının ”Göç Ülkesi Almanya’ya Hoşgeldiniz” olduğunu belirten Stemmler, bu kitapta çok kültürlülüğü farklı bakış açılarıyla ele aldıklarını belirtti.

Çok kültürlülük konusunda Almanya’nın İngiltere, Fransa, Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerin gerisinde kaldığına dikkat çeken Stemmler, bunun nedenini şöyle açıkladı: ”Kanımca Almanların, ‘Almanlık’ tanımıyla büyük bir sorunu var. Buna göre, bir Alman’ın sarı saçlı veya kumral olması gerekiyor, ama ten rengi, saç rengi siyah olamaz. Hâlâ tek dil, tek ulustan oluşan homojen bir toplum düşüncesinin etkili olduğuna inanıyorum. Geçmişte kolonilere sahip olan Fransa, İngiltere gibi ülkelerde farklı bölgelerden gelen insanlar da yaşıyordu, ancak Almanya’da buna alışık değiliz.” Stemmler’e göre, bu durumun aşılması için göçün bir zenginlik olarak görülmesi ve hem çoğunluk hem de göçmen toplumunun da değişime hazır olması gerektiğine işaret etti.

Okumaya devam et  Sarrazin’in Partisinden İhraç Edilme Süreci Başladı


© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Jülide Danışman / Berlin

Editör: Beklan Kulaksızoğlu


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir