KEMAL TÜRKİYE’Yİ GÖÇERTME KOALİSYONUNDA ORTAK MI

KEMAL TÜRKİYE'Yİ GÖÇERTME KOALİSYONUNDA ORTAK  MI - kilicdaroglu partisinin grup toplantisinda konustu 111777 5

KEMAL TÜRKİYE’Yİ GÖÇERTME KOALİSYONUNDA ORTAK  MI

 
Gazetecinin,”Neden, muhalefetinizin YGS’de şifre iddialarıyla ilgili pek sesi çıkmıyor” sorusuna,
Kemal Kılıçdaroğlu,”YGS ile ilgili iddiaları,günlük politikanın malzemesi haline getirmekten özenle kaçınıyoruz.1 milyon 700 bin kişinin tepkisini siyasallaştırmak istemiyoruz…Sınav sorularını bile hazırlayamayan,cumhurbaşkanını,başbakanı ,kamuoyunu yanıltan,çıkıp bir de en sonunda itiraf eden kişilerin aynı görevde bulunmaları ahlaki değil”açıklamasında bulunuyor.
Kılıçdaroğlu iddiaları siyasallaştırmıyor bir kaç görevlinin ahlakına indirgeyerek sıradanlaştırıyor!
*
Oysa herkesin sözünü ettiği,dilden dile dolaşan ve Türkiye’nin siyaseten siber işgal altında olduğu gibi çok kötü bir durumla karşı-karşıya bulunduğu şüphesiyle tutuşuluyor.
Şüphe son olarak  Yüksek Eğitime Geçiş Sınavı sorularının şifre ile çözülebildiğinin açığa çıkması ardından,
Meğer ki,Türkiye’nin ekonomik,siyasi ve sosyal yapısının değişimi sürecinde  “İslamı esas alan,laikliği dışlayan” imamın okulları ve dershaneleri talebelerinin en güzide üniversitelerden  kamu ve özel alanda istihdamıyla
-nasıl,aktif olabildiklerine  yanıt veriyor gibidir!
Gizli eller mi, her kademesiyle eğitim ve ardından istihdam politikasını şekillendiriyor?
*
Neoliberalizmin  ve dinci kimliğin temsilcisi AKP iktidarı Türkiye’nin uluslararası demokratik ve ekonomik kriterlere uyumunda çok önemli mesafeler katetmiş bulunuyor…
Ne ki cemaatlerin siyasete katılımıyla yeniOsmanlı  siyasetini İslam coğrafyasında da önünü açmak için Kürt sorununun çözümünde etnik kimlik siyasetinin de  ateşini yükseltmiş;birlikte Türkiye’nin ulus devlet ve laiklik ilkesinin karşısındadırlar.
Nitekim Kemalist ilkelerle donanımlı yargı ve askeri bürokrasi tam anlamıyla tasfiye edilmiştir.
Geride Türkiye’nin temel ilkelerini sahiplenen fakat bir komployla hizaya getirilen  yeniCHP’nin;12 Haziran seçimleriyle birlikte göstereceği rüştü kalıyor!
*
22 Nisan’da  açıklanacak ve yeniCHP’nin performansını belirleyecek,”Seçim 2011:Herkes için CHP”bildirgesi netleşiyor.
Bildirgede başlıklarıyla verilen bir çok konunun açılımında -doğrusu,yeniCHP’nin 12 Haziran seçimleriyle göstereceği rüştü;bir çok inanılmazı gözler önüne seriyor…
*
Bildirgede,Kürt sorununun çözümünde kurulacak komisyonlarda faili meçhullerin ve kayıp vakaların aydınlatılacağı,sorumluların cezalandırılacağı kaydediliyor.
Bu vaat bölücü Kürt Hareketinin barış şartı olarak getirdiği “Hakikatleri Araştırma ve Anayasa Komisyonu”kurulması talebini karşılıyor.
Kürt Hareketi bu komisyon vasıtasıyla uluslararası hukuk karşısında  Türkiye Cumhuriyetini imha ve inkar politikalarıyla ayrıştırmacı ve asimilasyoncu göstermek,cezalandırmak ve tazminatlar almayı öngörüyor.
YeniCHP bildirgesi; 38’Dersim arşivlerinin de açılacağını kaydediyor-ki, bu Türkiye’nin Kürtlere imha ve inkar politikası uyguladığı tartışmalarını Atatürk’ün devrim günlerine kadar götürüyor,Cumhuriyet Devrimini polemiklere açıyor,Lozan Antlaşmasını siyaset pazarına taşıyor.
Kemal YeniCHPde;CHP nin tarihi markasını kullanıyor ve bu suretle  asla cesaret edilemeyecek bir konuda “Türkiye’nin sorgulanmasına” kapı aralıyor!
Kapının eşiğinde  sözde Ermeni Soykırımı,Türkiye’nin sözde Kıbrıs işgali,Ege’de egemenlik hakları da bekliyor!
*
Kürt Hareketi  belediyeler yönetiminde örgütlü toplum,demokratik katılım,ekolojik yaklaşım ve toplumcu ekonomi modelinde ve Konfederal ulus,anayasa,siyaset ve vatan konseptinde Cumhuriyetin ulusalcı ve milliyetçi esası ve duruşuna karşı yerel yönetimler üzerinden “demokratik Özerklik” ilan etmiştir.
Şimdi yeniCHP bildirgesinde, Avrupa Konseyinin ortak ideal ve ilkeleri doğrultusunda daha ileri bir birlik sağlanması yönünde,kimi maddelerine çekince koyarak  imzaladığı “Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı”ndan çekinceleri kaldıracağını  ve yerel yönetimler reformunu yapacağını ileri sürüyor.
Şart; yerel makamları her türlü demokratik rejimin temellerinden biri kabul ediyor, vatandaşların kamu işleri sevk ve idaresinde bulunmasını en temel demokratik hak  sayıyor. Özerk yerel yönetimlerin korunması ve güçlendirilmesi,idarede adem-i merkeziyetçiliğe dayanan bir Avrupa oluşmasını hedefliyor.
Fakat  mesela ulusal  karakterli Türkiye devletinin yerelleşme ardından demokratik Özerk Kürdistan’a karşı egemenlik haklarının korunması kaygısını karşılamıyor!
*
YeniCHP Bildirgesi,Kürt Hareketinin  Hakikatleri Araştırma ve Anayasa Komisyonu Kurulması ile Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartında çekincelerin kaldırılması talebinden hareketle yeni Anayasa’ya göz kırpıyor.
Mesela sadece Kürt Sorununun çözümünde Türkiye’nin  egemenliğini tehdit eden değişmezlerine dokunabileceğini yedi düvele beyan ediyor!
Bu vasfıyla neoliberalizmin ve islam demokrasisi uydurmasının temsilcisi AKP’ye sadece destek değil ortak çıkıyor.
*
Eh,bundan iyisi Şam’da kayısıdır!
O nedenle Kemal’in yeniCHP’si  milyonlarca dünya güzeli aydınlık genci,tuzakla  yarınların Türkiye’sinden koparan sınav hilelerinin siyasal boyutuyla ilgilenmiyor.
Ona göre gençliğin yok edilmesi bir kaç sorumlunun istifasıyla eşdeğerde, sıradan bir iştir.
Kemal yaman davranıyor!Hesabı;komplonun ardından çıktığı Genel Başkanlık’ta alacağı yüzde 25’ler seviyesinde oyla göçeceği,
Fakat “Siber İşgal” kuvvetleriyle ortaklıkta;kurulacak koalisyon hükümetinde küçük ortak olmak esasına dayanıyor.
Oh la la, ben neden göçeyim ki, diyor!
YGS’de ki benzer sistem; Yüksek Seçim Kurulunda Elektronik Seçim Değerlendirme Sistemi (SECSİS) olarak bulunuyor ve sisteme girip düzenlemeler yapılabildiği hep söylene-geliyor.
Kemal işin siyasallaşmasından kaçınıyor çünkü SECSİS’e bir Allah’ın kulunun dahi  karışmamasını mı istiyor?
12Haziran’a şu kadar gün kala “şuyûu vukuundan beter işler”oluyor-ki,açıklıklar rejimi demokrasiye asla uymuyor.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir