LİBYA’DAN DÜNYA KAÇ BUCAK

<p>        LİBYA'DAN DÜNYA KAÇ BUCAK
        Fransa liderliğinde "Şafak Yolculuğu Operasyonu"nda  koalisyon güçleri Libya stratejik hedeflerini vuruyor.
        BM Güvenlik Konseyi'nin Libya'da sivillerin korunmasına yönelik  iznini vermesinden günler sonra dahi
        operasyonun nasıl sonuçlanacağına dair belirsizlik sürüyor...
        *
        Belirsizlik bir şeyin tam ölçülenebilen konumunun  uzay-zaman değişkenleri etkisiyle ölçülemezliği anlamına
        geliyor ve  muhteşem ak'la  rağmen yaşamı belirliyor!
        Ak'la düşen Libya'ya "Şafak Yolculuğu Operasyonu"nu belirsiz kılan değişkenleri anlamaktır.
        * 
        Doları dünya rezerv parası yapan Siyonist ABD'nin Ulusal Stratejisi;"Güvenliklerinin askeri
        kapasite,erişim olanakları,angajmanlar,üstün kaynaklar,diplomasi,ekonomik kalkınma ve etkili gücle
        noksanlıkları olan uluslararası sisteme rağmen küresel işbirliği sayesinde yaratılacak barışçıl ve istikrarlı dünya
        ile sağlanacaktır" ana fikrine dayanıyor.
        *
        ABD Stratejisinden hareketle ülkelerin  ekonomik-siyasi kriterlerini ve uyum kapasitelerini de belirliyor!
        Demokrasi,hukukun üstünlüğü,insan hakları ve azınlıkların güvencesi gibi siyasi kriterler,
        Ekonomilerin serbest piyasa güçlerine dayanabileceği bir ekonomi varlığı içinde
        olması gereklilikleri ekonomik kriterleri oluşturuyor-ki,bütünü küresel serbest piyasalar mekanizmasıdır.
        *
        ABD bu mekanizmanın güvenliği için terminolojiden düşürülmüş olmasına rağmen islami terör,kitle imha
        silahlarının kontrolü, siber terör,insan kaçakçılığı, korsanlık, uyuşturucu benzeri tehditlerin yükünü
        uluslara  paylaştırıyor.
 
        *                
        Nitekim Kuzey Atlantik İttifakı-NATO, Avrupa bölgesi küresel serbest piyasaların tehditlere karşı
        korunmasında işbirliğini hedeflemektedir;eski hasım Rusya'yı stratejik ortak olarak anıyor.
  
        *
        NATO'nun gelecek 10 yıllık  stratejisinin omurgasını ABD ve Avrupa'yı  kitle imha silahları terörüne karşı
        savunacak Füze Savunma Sistemi oluşturuyor.
        NATO;Füze Savunma Sisteminin oluşturulmasında  Rusya'ya  işbirliği teklifine rağmen,
        Rusya; ABD ile yeterli deneyim geliştirdiğini ve "belirli bir bölgede" hava savunma sistemi oluşturmak üzere
        ortaklaşılabileceği,tarafların kendi sistemlerini koruması ancak veri değişimine dayalı bir işbirliğini geliştirmesi
        tavrında duruyor.
        Ya da Rusya NATO'nun Stratejinde siyasal temeli oluşturan, "Her ülkenin bağımsızlığına saygı ve  kendi
        güvenlik ittifakını seçme hakkına saygı" hakkını kullanıyor.
        *
        Çünkü Rusya Federasyonu Askeri Doktrini,"Tek egemenliğin,tek efendinin olduğu bir dünyanın onu elinde
        bulunduranlar içinde ölümcül olduğuna,tek kutuplu dünyanın kabul edilemezliği yanısıra modern
        uygarlık için ahlâkî bir temel olmadığı"esasındadır.
        En yakın tarihli deneyimle-işte, Rusya ve NATO;Güney Kafkasya ve Afganistan sorunlarının çözümü
        işbirliğinde farklı pozisyon tutuyor.
        Rusya tek kutuplu ya da iki kutuplu dünya düzeninden değil çok kutuplu dünya düzeninden hareketle
        NATO'nun ilişkileri bütünleyen formatından  ayrı düşüyor.
        Füze Savunma Sisteminde işbirliği gerçekleşemiyor.
 
        *            
        NATO Stratejisinde Türkiye, Avrupa güvenliğine önemli katkılarına işaret edilmesine rağmen "AB üyesi
        olmayan NATO ülkesi" olarak anılmaktadır.
        Füze Savunma Sistemi bileşenlerinden kiminin Türkiye'de  kurulması görüşmeleri henüz açıktır.
        Oysa AB üyesi olmayan NATO müttefiki Türkiye'nin gerekleri  yerine getirebilmesi için Avrupa Güvenlik ve
        Savunma Politikasına dahil edilmesi  gerekiyor -doğrusu,Türkiye-şimdi,bu kozunu pek çok seviyor!
        *
        Çünkü Türkiye Büyük Ortadoğu ve Medeniyetler İttifakı projeleri çerçevesinde değiştirilmiş  ve
        eşbaşkanı da  edilivermiştir!
        Osmanlı Devletinden sonra Türk ulus-  devletinin devlet ve iktidar merkezli bir
        coğrafya ve kültür tanımını yansıttığı;Avrupalının çizdiği  suni  Ortadoğu haritasında barıştan çok
        savaşa  zemin hazırladığı,           
        Oysa bin yıllık ortak İslam tecrübesinden hareketle "yeniPan-İslamizm" savında ;ilgili coğrafyada küresel
        serbest piyasaların güvencesini teminen ekonomik ve siyasi kriterlerini oluşturma görevi yapıyor...
        *
        Şimdilerde Arap-İslam toplumlarında  küresel ekonomik ve siyasi kriterlerin oluşturulmasını teminen yasaklı
        kimi islami örgütler ivmeleniyor, sokağın enerjisini büyütmek için-işte Mısır'da,Tunus'ta  polis ve ordu 
        muhalif güç  merkezleri rolünü oynuyor,hareket tam kıvama geldiği andan itibaren sokağın ardında olan
        örgütlerin; polis ya da ordunun iradesiyle siyasetleri yasallaşıyor,aykırılıkları da  marjinalize ediliyor.
        Yüce İslam dininin  küreselleşmiş siyaset ormanında spekülasyonuna yol alınıyor.               
      
        *
          Türkiye Lâik demokratik akıl gelişimi olmayan,güçpererest Arap- İslam topluluklarına bayrak olmak
        rolündedir.
        "Şafak Yolculuğu" operasyonu vesilesiyle Başbakan Libya'da "Olaylar başladığı andan itibaren bir tarafla değil
        her iki kesimle diyalog halinde olunduğunu" söylüyor.
        Bu suretle Türkiye  bağımsız Libya devletinin egemenliğine karşı bir isyancı kümesini cesaretlendirmiş
        sayılmıyor!
        Türkiye'nin Libya halkına silah doğrultan taraf olmayacak söylemi de bir çelişki oluşturmuyor!       
   
        *
        Ya da Türkiye  çatışan İran ve İsrail'in din özlü soğuk savaşında paratoner siyaset uygulamak için,
        İran'ın İsrail'e sürdürdüğü söylemin bir üst seviyesinde  söylem sergiliyor.
        Bir kaç özel düzenlenmiş vaka ile  İsrail'e karşı söylemde hep vites yükseltiliyor.
        Sahte bir gerilim yaratılırken gerçek gerilime paratonerlik yapılıyor!</p>
<p> 
        *
        Niçin "Şafak Yolculuğu"operasyonunu Sarkozy yönlendiriyor sorusuyla da esasen NATO üzerinden,
        Füze Savar Sisteminin Türkiye'de kurulması talebine  red söyleminin malzemesi toplanıyor.
        Bir kez daha Arap-İslam tabanının damardan yakalanmasına zemin hazırlanırken,İran'a  paratonerlikle,
        Birlikte İsrail'in emniyeti oluşturuluyor!
        *
        AB'nin içinde olduğu ekonomik sıkıntının giderilmesinde  Libya petrolleri fırsat yaratıyor.
        Fransa ve İngiltere iç politikalarından da hareketle Libya'ya hışımla saldırıyor.
        Almanya iyi polis rolündedir!
 
        *    
        Vladimir Putin Rusya'nın BM'nin Libya'ya askeri müdahale kararını desteklemediğini, ABD nin güç kullanma
        kararlarını uluslararası arenada bu kadar kolay almasından endişesini bildiriyor.
        Endişesi ABD'nin tekleştirmek istediği küresel piyasalardır-ki,Rusya ekonomisi ve siyasetinin zarar görmesini
        istemiyor.
        O nedenle Libya'ya harekatı "Orta Çağ'daki Haçlı Seferlerine" benzetiyor- iyi ama,bu taktirde
        katkılarından dolayı Türkiye Haçlı'nın işbirlikçisi mi oluyor?       
        Putin, Rusya'nın çok kutupluluğa dolayısıyla ulusal rekabete  inancını teyid ediyor.
        *                  
        Çin ekonomik büyümesi yönünde  serbest ticarete devletçi müdahalelerde bulunuyor.
        Bunun üzerine ABD küresel enflasyon tehditiyle Çin üzerinden  uluslararası değişim sistemini tehdit ediyor.
        Ne ki Çin devasa ihracaatı ve sermaye fazlasıyla ABD'ye giderek  ihtiyacı kalmıyor!    
    
         *
        Dünyanın en büyük 4. ihracaat ülkesi Japonya-ne yazık, felaketini dünyaya ihraç etmeye hazırlanırken,
        İran'da Ayetullah Seyyid Ali Hamanei," Mısır,Tunus,Libya ve Bahreyn'de İslam ümmetinin uyanışını gösterir
        köklü bir değişim yaşanıyor.Halkın kırılan izzet ve şeref duyguları dini veçhesiyle  sahnededir.O nedenle
        dünyanın gerçek münafığı ABD'dir"diyor!
        Destekçileri işbirlikçiler önünde Libya'nın isyancıları ülkeleri el oğlunun bombardımanı  altındayken,utanmadan
        "Allahû Ekber" nidalarıyla yarın ki  özgürlükleri zaferinin sarhoşudur!
 
        *
        Serbest piyasaların nimetini kendine,külfetini diğerlerine pay eden ekonomik zihniyetten türeyen,
        Aslında Lâik demokrasinin akıl gelişiminden nemalanmayan siyasi zihniyetin;
        Dünyanın kaç bucak olduğunu anlaması zamanı belirsizliğini koruyor!
        Çünkü dünyanın "Yurtta ve Cihanda Barış" diyen  bir lideri bulunmuyor-yazık ki, Türkiye'de de bu müstesna
        değer giderek daha az biliniyor...</p> - world dunya harita politika

        LİBYA’DAN DÜNYA KAÇ BUCAK
        Fransa liderliğinde “Şafak Yolculuğu Operasyonu”nda  koalisyon güçleri Libya stratejik hedeflerini vuruyor.
        BM Güvenlik Konseyi’nin Libya’da sivillerin korunmasına yönelik  iznini vermesinden günler sonra dahi
        operasyonun nasıl sonuçlanacağına dair belirsizlik sürüyor…
        *
        Belirsizlik bir şeyin tam ölçülenebilen konumunun  uzay-zaman değişkenleri etkisiyle ölçülemezliği anlamına
        geliyor ve  muhteşem ak’la  rağmen yaşamı belirliyor!
        Ak’la düşen Libya’ya “Şafak Yolculuğu Operasyonu”nu belirsiz kılan değişkenleri anlamaktır.
        * 
        Doları dünya rezerv parası yapan Siyonist ABD’nin Ulusal Stratejisi;”Güvenliklerinin askeri
        kapasite,erişim olanakları,angajmanlar,üstün kaynaklar,diplomasi,ekonomik kalkınma ve etkili gücle
        noksanlıkları olan uluslararası sisteme rağmen küresel işbirliği sayesinde yaratılacak barışçıl ve istikrarlı dünya
        ile sağlanacaktır” ana fikrine dayanıyor.
        *
        ABD Stratejisinden hareketle ülkelerin  ekonomik-siyasi kriterlerini ve uyum kapasitelerini de belirliyor!
        Demokrasi,hukukun üstünlüğü,insan hakları ve azınlıkların güvencesi gibi siyasi kriterler,
        Ekonomilerin serbest piyasa güçlerine dayanabileceği bir ekonomi varlığı içinde
        olması gereklilikleri ekonomik kriterleri oluşturuyor-ki,bütünü küresel serbest piyasalar mekanizmasıdır.
        *
        ABD bu mekanizmanın güvenliği için terminolojiden düşürülmüş olmasına rağmen islami terör,kitle imha
        silahlarının kontrolü, siber terör,insan kaçakçılığı, korsanlık, uyuşturucu benzeri tehditlerin yükünü
        uluslara  paylaştırıyor.
 
        *                
        Nitekim Kuzey Atlantik İttifakı-NATO, Avrupa bölgesi küresel serbest piyasaların tehditlere karşı
        korunmasında işbirliğini hedeflemektedir;eski hasım Rusya’yı stratejik ortak olarak anıyor.
  
        *
        NATO’nun gelecek 10 yıllık  stratejisinin omurgasını ABD ve Avrupa’yı  kitle imha silahları terörüne karşı
        savunacak Füze Savunma Sistemi oluşturuyor.
        NATO;Füze Savunma Sisteminin oluşturulmasında  Rusya’ya  işbirliği teklifine rağmen,
        Rusya; ABD ile yeterli deneyim geliştirdiğini ve “belirli bir bölgede” hava savunma sistemi oluşturmak üzere
        ortaklaşılabileceği,tarafların kendi sistemlerini koruması ancak veri değişimine dayalı bir işbirliğini geliştirmesi
        tavrında duruyor.
        Ya da Rusya NATO’nun Stratejinde siyasal temeli oluşturan, “Her ülkenin bağımsızlığına saygı ve  kendi
        güvenlik ittifakını seçme hakkına saygı” hakkını kullanıyor.
        *
        Çünkü Rusya Federasyonu Askeri Doktrini,”Tek egemenliğin,tek efendinin olduğu bir dünyanın onu elinde
        bulunduranlar içinde ölümcül olduğuna,tek kutuplu dünyanın kabul edilemezliği yanısıra modern
        uygarlık için ahlâkî bir temel olmadığı”esasındadır.
        En yakın tarihli deneyimle-işte, Rusya ve NATO;Güney Kafkasya ve Afganistan sorunlarının çözümü
        işbirliğinde farklı pozisyon tutuyor.
        Rusya tek kutuplu ya da iki kutuplu dünya düzeninden değil çok kutuplu dünya düzeninden hareketle
        NATO’nun ilişkileri bütünleyen formatından  ayrı düşüyor.
        Füze Savunma Sisteminde işbirliği gerçekleşemiyor.
 
        *            
        NATO Stratejisinde Türkiye, Avrupa güvenliğine önemli katkılarına işaret edilmesine rağmen “AB üyesi
        olmayan NATO ülkesi” olarak anılmaktadır.
        Füze Savunma Sistemi bileşenlerinden kiminin Türkiye’de  kurulması görüşmeleri henüz açıktır.
        Oysa AB üyesi olmayan NATO müttefiki Türkiye’nin gerekleri  yerine getirebilmesi için Avrupa Güvenlik ve
        Savunma Politikasına dahil edilmesi  gerekiyor -doğrusu,Türkiye-şimdi,bu kozunu pek çok seviyor!
        *
        Çünkü Türkiye Büyük Ortadoğu ve Medeniyetler İttifakı projeleri çerçevesinde değiştirilmiş  ve
        eşbaşkanı da  edilivermiştir!
        Osmanlı Devletinden sonra Türk ulus-  devletinin devlet ve iktidar merkezli bir
        coğrafya ve kültür tanımını yansıttığı;Avrupalının çizdiği  suni  Ortadoğu haritasında barıştan çok
        savaşa  zemin hazırladığı,           
        Oysa bin yıllık ortak İslam tecrübesinden hareketle “yeniPan-İslamizm” savında ;ilgili coğrafyada küresel
        serbest piyasaların güvencesini teminen ekonomik ve siyasi kriterlerini oluşturma görevi yapıyor…
        *
        Şimdilerde Arap-İslam toplumlarında  küresel ekonomik ve siyasi kriterlerin oluşturulmasını teminen yasaklı
        kimi islami örgütler ivmeleniyor, sokağın enerjisini büyütmek için-işte Mısır’da,Tunus’ta  polis ve ordu 
        muhalif güç  merkezleri rolünü oynuyor,hareket tam kıvama geldiği andan itibaren sokağın ardında olan
        örgütlerin; polis ya da ordunun iradesiyle siyasetleri yasallaşıyor,aykırılıkları da  marjinalize ediliyor.
        Yüce İslam dininin  küreselleşmiş siyaset ormanında spekülasyonuna yol alınıyor.               
      
        *
          Türkiye Lâik demokratik akıl gelişimi olmayan,güçpererest Arap- İslam topluluklarına bayrak olmak
        rolündedir.
        “Şafak Yolculuğu” operasyonu vesilesiyle Başbakan Libya’da “Olaylar başladığı andan itibaren bir tarafla değil
        her iki kesimle diyalog halinde olunduğunu” söylüyor.
        Bu suretle Türkiye  bağımsız Libya devletinin egemenliğine karşı bir isyancı kümesini cesaretlendirmiş
        sayılmıyor!
        Türkiye’nin Libya halkına silah doğrultan taraf olmayacak söylemi de bir çelişki oluşturmuyor!       
   
        *
        Ya da Türkiye  çatışan İran ve İsrail’in din özlü soğuk savaşında paratoner siyaset uygulamak için,
        İran’ın İsrail’e sürdürdüğü söylemin bir üst seviyesinde  söylem sergiliyor.
        Bir kaç özel düzenlenmiş vaka ile  İsrail’e karşı söylemde hep vites yükseltiliyor.
        Sahte bir gerilim yaratılırken gerçek gerilime paratonerlik yapılıyor!

 
        *
        Niçin “Şafak Yolculuğu”operasyonunu Sarkozy yönlendiriyor sorusuyla da esasen NATO üzerinden,
        Füze Savar Sisteminin Türkiye’de kurulması talebine  red söyleminin malzemesi toplanıyor.
        Bir kez daha Arap-İslam tabanının damardan yakalanmasına zemin hazırlanırken,İran’a  paratonerlikle,
        Birlikte İsrail’in emniyeti oluşturuluyor!
        *
        AB’nin içinde olduğu ekonomik sıkıntının giderilmesinde  Libya petrolleri fırsat yaratıyor.
        Fransa ve İngiltere iç politikalarından da hareketle Libya’ya hışımla saldırıyor.
        Almanya iyi polis rolündedir!
 
        *    
        Vladimir Putin Rusya’nın BM’nin Libya’ya askeri müdahale kararını desteklemediğini, ABD nin güç kullanma
        kararlarını uluslararası arenada bu kadar kolay almasından endişesini bildiriyor.
        Endişesi ABD’nin tekleştirmek istediği küresel piyasalardır-ki,Rusya ekonomisi ve siyasetinin zarar görmesini
        istemiyor.
        O nedenle Libya’ya harekatı “Orta Çağ’daki Haçlı Seferlerine” benzetiyor- iyi ama,bu taktirde
        katkılarından dolayı Türkiye Haçlı’nın işbirlikçisi mi oluyor?       
        Putin, Rusya’nın çok kutupluluğa dolayısıyla ulusal rekabete  inancını teyid ediyor.
        *                  
        Çin ekonomik büyümesi yönünde  serbest ticarete devletçi müdahalelerde bulunuyor.
        Bunun üzerine ABD küresel enflasyon tehditiyle Çin üzerinden  uluslararası değişim sistemini tehdit ediyor.
        Ne ki Çin devasa ihracaatı ve sermaye fazlasıyla ABD’ye giderek  ihtiyacı kalmıyor!    
    
         *
        Dünyanın en büyük 4. ihracaat ülkesi Japonya-ne yazık, felaketini dünyaya ihraç etmeye hazırlanırken,
        İran’da Ayetullah Seyyid Ali Hamanei,” Mısır,Tunus,Libya ve Bahreyn’de İslam ümmetinin uyanışını gösterir
        köklü bir değişim yaşanıyor.Halkın kırılan izzet ve şeref duyguları dini veçhesiyle  sahnededir.O nedenle
        dünyanın gerçek münafığı ABD’dir”diyor!
        Destekçileri işbirlikçiler önünde Libya’nın isyancıları ülkeleri el oğlunun bombardımanı  altındayken,utanmadan
        “Allahû Ekber” nidalarıyla yarın ki  özgürlükleri zaferinin sarhoşudur!
 
        *
        Serbest piyasaların nimetini kendine,külfetini diğerlerine pay eden ekonomik zihniyetten türeyen,
        Aslında Lâik demokrasinin akıl gelişiminden nemalanmayan siyasi zihniyetin;
        Dünyanın kaç bucak olduğunu anlaması zamanı belirsizliğini koruyor!
        Çünkü dünyanın “Yurtta ve Cihanda Barış” diyen  bir lideri bulunmuyor-yazık ki, Türkiye’de de bu müstesna
        değer giderek daha az biliniyor…


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir