TUVALET KÂĞIDI VE SİBER KAPAN

<p>          TUVALET KÂĞIDI VE SİBER KAPAN
        Balyoz Planı davasında Gölcük'te çıkan yeni belgelerde kuvvetli suç şüphesi 163 emekli-muvazzaf askerin tutuklanmasına yol açıyor.
        Komuta düzeyinde görev yapan askerlerin tutuklanması;TSK'nın -neredeyse, bir jenerasyonluk kesitinde hafızayı boşaltıyor!
        *
        Aynı gün  internet  sosyal ağları liderliğinde  Mısır'da  halkın yoksulluk,yolsuzluk ve devlet baskısı protestolarının özgürlük talebine dönüştüğü ve  Hüsnü Mübarek'in istifasıyla;
        Yönetim Mısır'ın en kısa sürede demokratik seçimlere taşınması teminen  Yüksek Askeri Konseye geçiyor.
        *
        Referandumla HSYK ve Anayasa Mahkemesini şimdi de  Danıştay ve Yargıtay'ı siyasallaştırma başarısında, Başbakan Erdoğan Sakarya'da mitingte konuşmaktadır.
        Mısır halkının sevincini paylaştığını, Adnan Menderes'le birlikte "Yeter söz milletindir" diyen bir milletin mensupları olduğunu söylüyor.
        "2002'de biz de 'Yeter,söz de,kararda milletin' diyen bir kadro olarak çıktık.12 Eylülde ileri demokrasi,hukukun üstünlüğü diyen bir halk olarak tavsiyelerde bulunduk." diyor.
       </p>
<p>        *
        Batı Medeniyeti aydınlanma,modernizm, kapitalizm, bilgi tasnifinde mono-kültürel yapı ardından dijital evreyi yaşıyor.
        Mütemadiyen gelişen entellektüel ideoloji  mütemadiyen kurumsal pratik haline dönüşürken az gelişmiş ülkelerin de mütemadiyen zihnini daraltıyor.    
     
        *
        İslam ülkelerinde zihnin daraltılmasının yolu  "Çağdaş medeniyetler seviyesinde olmak" ülküsünde Türkiye'nin -elbette, tarihin gelişimi içersinde  uzun bir vadeyi gerektiren, Cumhuriyet Devrimi'nin sulandırılmasından geçiyor.    
        NATO organizasyonuyla TSK;önce zenginliğin ve imtiyazların eşit dağılımını destekleyen  sol politik hareketleri tasfiye etmekte kullanılıyor.
        Ardından 24 Ocak Ekonomik Kararlarının belleticisi 12 Eylül 1980 darbesi;liberalleşme uygulamalarıyla ülke kaynaklarını ve Kemalist mirası talan ediyor;bu karakteriyle de Türkiye'nin yetiştireceği kuşaklar üzerinde depolitizasyona neden oluyor.
        Lâik kültürü ezdiği noktadan "irtica", ulus kültürünü ezdiği noktadan "bölücülük" çıkıyor!
        *   
        Bu süreçte dünyayı tek elden yönetmek amacında  Batı entellektüel ideolojisi ve kurumsallığı uluslararası yatırım alanlarında yatırım rejimlerini liberaleştirmiş,
        Ülkelere yatırımların korunmasını teminen kimi standartları benimsetirken, anlaşmazlıklara  etkin çözme yöntemlerini de geliştirmiştir...
        *
        Bir süredir anlaşmazlıklara etkin çözüm için  diyalog tesis ediliyor;diyalogun tehditler ve korkuları ehlileştireceği hesaplanıyor.
        Nitekim Büyük Orta Doğu ve Medeniyetler İttifakı projeleri doğrultusunda Türkiye; antilâik hareketi AKP'de,bölücü hareketi BDP'de yasallaştırıyor.
        Cemaatlerin siyaset yapmaları ve bölücü terörle mücadele -işbu diyalog politikasının himmetine ilişikleniyor!
        Üstelik Türkiye'den-oralara; Batılı entellektüel ideolojinin ekonomik,siyasal,sosyo-kültürel köprüsü kuruluyor.
        Batı'nın belirlediği ekonomik ve siyasi kriterler perspektifinde İslam'la ilişkilerini sürdürmesinde model ülke rolü üstleniliyor!
        *
        Şimdi sıra islam ülkelerinin  içine düştüğü kimlik bunalımına tepki olarak doğan ve islami uyanışı temsil eden  zihni bulanık, çağdaş hiçbir siyasal tecrübesi olmayan,
        Tunus'ta  yasaklı İslami Yöneliş Hareketi, Mısır'da Müslüman Kardeşler Örgütlerinin,
        Ağır yoksulluk,yolsuzluk ve asayiş sorunları mirası üzerinde yasallaşmalarına  izin verilmesi,
        O suretle tehditlerinin ve yarattıkları korkunun  sorunların ağırlığı ile ehlileştirilmesindedir...</p>
<p>        *
        Başbakan Erdoğan Sakarya'dan Batının entellektüel ideoloji kaynağına sesleniyor.
        "Aylarca sonuçlanmayan seçim olmaz. Bizde 24 saatte seçim oluyor. Bir haftada YSK kesin neticeleri açıklıyor. Ama bazı ülkeler var ki; Mısır gibi aylarca netice açıklamıyor. Böyle olmamalı! Aynı desteği Tunus'a verelim. Tunus'ta da bu sağlansın"diyor!
        Sakarya'da vatandaşa ne? Ne alâka?
 
        *
        Erdoğan İslamın Batıya ilişiklendirilmesi küresel görevinde-elbette Haziran seçimlerinde tek başına iktidar ve anayasa yapmak hedefi ötesinde,
        Tunus'ta,Mısır'da da aynı dilden konuştukları islami örgütlerin kazanmasına yönelik seçim desteği istiyor!
        Nasıl? 
     
        *  
        Türkiye'de YSK; seçmen kütüklerine adrese dayalı kayıt sistemini nüfusa göre hazırlama görevini üstlenmiştir,
        Seçim sonuçları UYAP Projesi'ne uygun şekilde toplanıyor.
        Seçmen kütükleri ve milletvekili seçimleri İçişleri  ve Adalet Bakanlıklarına ,UYAP ise  Adalet Bakanlığına bağlıdır.
        Bu durum Türkiye'de seçimin bizzat yürütme tarafından  yapıldığını gösteriyor!
        Başbakan'ın işaret ettiği gibi Türkiye'de  seçim sonuçlarının alınmasında  bir pürüz bulunmuyor...
        Kendi pişiriyor,kendisi yiyor!       </p>
<p>        *
        Dünyanın;bireyler, devletler, kurumlar, küresel ekonomilerin dijital olduğunun  hatırlanması gerekiyor.
        Siber teknolojilere küresel,organize,kolay ve kârlı olduğu için her türlü müdahale rahatlıkla yapılıyor.
        Üstelik bireyleri ,kurumları,devletleri bu tehlikelere karşı koruyan bir caydırıcı güçte bulunmuyor!
        *
        Başbakan Erdoğan -besbelli, Tunus ve Mısır'da toplumda her kesiminin katılacağı bir seçimin yapılacak olmasıyla yetinmiyor!
        Mısır'dan ve Balyoz Davasında tutuklamaların heyecanıyla -taa, Sakarya'dan batının entellektüel ideoloji kaynağına sesleniyor;Tunus ve Mısır'da ılımlı İslamına yardım istiyor.
        TSK hafızasını kaybetmiş olmanın anlamsızlığını yaşarken,
        Kemalizmin ancak gerçek sahibi Türk Halkından çıkış yapabileceği çok açık görülüyor...</p> - referandum

          TUVALET KÂĞIDI VE SİBER KAPAN
        Balyoz Planı davasında Gölcük’te çıkan yeni belgelerde kuvvetli suç şüphesi 163 emekli-muvazzaf askerin tutuklanmasına yol açıyor.
        Komuta düzeyinde görev yapan askerlerin tutuklanması;TSK’nın -neredeyse, bir jenerasyonluk kesitinde hafızayı boşaltıyor!
        *
        Aynı gün  internet  sosyal ağları liderliğinde  Mısır’da  halkın yoksulluk,yolsuzluk ve devlet baskısı protestolarının özgürlük talebine dönüştüğü ve  Hüsnü Mübarek’in istifasıyla;
        Yönetim Mısır’ın en kısa sürede demokratik seçimlere taşınması teminen  Yüksek Askeri Konseye geçiyor.
        *
        Referandumla HSYK ve Anayasa Mahkemesini şimdi de  Danıştay ve Yargıtay’ı siyasallaştırma başarısında, Başbakan Erdoğan Sakarya’da mitingte konuşmaktadır.
        Mısır halkının sevincini paylaştığını, Adnan Menderes’le birlikte “Yeter söz milletindir” diyen bir milletin mensupları olduğunu söylüyor.
        “2002’de biz de ‘Yeter,söz de,kararda milletin’ diyen bir kadro olarak çıktık.12 Eylülde ileri demokrasi,hukukun üstünlüğü diyen bir halk olarak tavsiyelerde bulunduk.” diyor.
       

        *
        Batı Medeniyeti aydınlanma,modernizm, kapitalizm, bilgi tasnifinde mono-kültürel yapı ardından dijital evreyi yaşıyor.
        Mütemadiyen gelişen entellektüel ideoloji  mütemadiyen kurumsal pratik haline dönüşürken az gelişmiş ülkelerin de mütemadiyen zihnini daraltıyor.    
     
        *
        İslam ülkelerinde zihnin daraltılmasının yolu  “Çağdaş medeniyetler seviyesinde olmak” ülküsünde Türkiye’nin -elbette, tarihin gelişimi içersinde  uzun bir vadeyi gerektiren, Cumhuriyet Devrimi’nin sulandırılmasından geçiyor.    
        NATO organizasyonuyla TSK;önce zenginliğin ve imtiyazların eşit dağılımını destekleyen  sol politik hareketleri tasfiye etmekte kullanılıyor.
        Ardından 24 Ocak Ekonomik Kararlarının belleticisi 12 Eylül 1980 darbesi;liberalleşme uygulamalarıyla ülke kaynaklarını ve Kemalist mirası talan ediyor;bu karakteriyle de Türkiye’nin yetiştireceği kuşaklar üzerinde depolitizasyona neden oluyor.
        Lâik kültürü ezdiği noktadan “irtica”, ulus kültürünü ezdiği noktadan “bölücülük” çıkıyor!
        *   
        Bu süreçte dünyayı tek elden yönetmek amacında  Batı entellektüel ideolojisi ve kurumsallığı uluslararası yatırım alanlarında yatırım rejimlerini liberaleştirmiş,
        Ülkelere yatırımların korunmasını teminen kimi standartları benimsetirken, anlaşmazlıklara  etkin çözme yöntemlerini de geliştirmiştir…
        *
        Bir süredir anlaşmazlıklara etkin çözüm için  diyalog tesis ediliyor;diyalogun tehditler ve korkuları ehlileştireceği hesaplanıyor.
        Nitekim Büyük Orta Doğu ve Medeniyetler İttifakı projeleri doğrultusunda Türkiye; antilâik hareketi AKP’de,bölücü hareketi BDP’de yasallaştırıyor.
        Cemaatlerin siyaset yapmaları ve bölücü terörle mücadele -işbu diyalog politikasının himmetine ilişikleniyor!
        Üstelik Türkiye’den-oralara; Batılı entellektüel ideolojinin ekonomik,siyasal,sosyo-kültürel köprüsü kuruluyor.
        Batı’nın belirlediği ekonomik ve siyasi kriterler perspektifinde İslam’la ilişkilerini sürdürmesinde model ülke rolü üstleniliyor!
        *
        Şimdi sıra islam ülkelerinin  içine düştüğü kimlik bunalımına tepki olarak doğan ve islami uyanışı temsil eden  zihni bulanık, çağdaş hiçbir siyasal tecrübesi olmayan,
        Tunus’ta  yasaklı İslami Yöneliş Hareketi, Mısır’da Müslüman Kardeşler Örgütlerinin,
        Ağır yoksulluk,yolsuzluk ve asayiş sorunları mirası üzerinde yasallaşmalarına  izin verilmesi,
        O suretle tehditlerinin ve yarattıkları korkunun  sorunların ağırlığı ile ehlileştirilmesindedir…

        *
        Başbakan Erdoğan Sakarya’dan Batının entellektüel ideoloji kaynağına sesleniyor.
        “Aylarca sonuçlanmayan seçim olmaz. Bizde 24 saatte seçim oluyor. Bir haftada YSK kesin neticeleri açıklıyor. Ama bazı ülkeler var ki; Mısır gibi aylarca netice açıklamıyor. Böyle olmamalı! Aynı desteği Tunus’a verelim. Tunus’ta da bu sağlansın”diyor!
        Sakarya’da vatandaşa ne? Ne alâka?
 
        *
        Erdoğan İslamın Batıya ilişiklendirilmesi küresel görevinde-elbette Haziran seçimlerinde tek başına iktidar ve anayasa yapmak hedefi ötesinde,
        Tunus’ta,Mısır’da da aynı dilden konuştukları islami örgütlerin kazanmasına yönelik seçim desteği istiyor!
        Nasıl? 
     
        *  
        Türkiye’de YSK; seçmen kütüklerine adrese dayalı kayıt sistemini nüfusa göre hazırlama görevini üstlenmiştir,
        Seçim sonuçları UYAP Projesi’ne uygun şekilde toplanıyor.
        Seçmen kütükleri ve milletvekili seçimleri İçişleri  ve Adalet Bakanlıklarına ,UYAP ise  Adalet Bakanlığına bağlıdır.
        Bu durum Türkiye’de seçimin bizzat yürütme tarafından  yapıldığını gösteriyor!
        Başbakan’ın işaret ettiği gibi Türkiye’de  seçim sonuçlarının alınmasında  bir pürüz bulunmuyor…
        Kendi pişiriyor,kendisi yiyor!       

        *
        Dünyanın;bireyler, devletler, kurumlar, küresel ekonomilerin dijital olduğunun  hatırlanması gerekiyor.
        Siber teknolojilere küresel,organize,kolay ve kârlı olduğu için her türlü müdahale rahatlıkla yapılıyor.
        Üstelik bireyleri ,kurumları,devletleri bu tehlikelere karşı koruyan bir caydırıcı güçte bulunmuyor!
        *
        Başbakan Erdoğan -besbelli, Tunus ve Mısır’da toplumda her kesiminin katılacağı bir seçimin yapılacak olmasıyla yetinmiyor!
        Mısır’dan ve Balyoz Davasında tutuklamaların heyecanıyla -taa, Sakarya’dan batının entellektüel ideoloji kaynağına sesleniyor;Tunus ve Mısır’da ılımlı İslamına yardım istiyor.
        TSK hafızasını kaybetmiş olmanın anlamsızlığını yaşarken,
        Kemalizmin ancak gerçek sahibi Türk Halkından çıkış yapabileceği çok açık görülüyor…


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir