Kaç kişiye daha sehven işlem yapıldı

Avukatlar, emniyetin yaptığı basın açıklamasında, “delilleri yükleyen kişileri bulmak yerine bu kişileri koruma iç güdüsüyle hareket ettiğini” savunarak, emniyetin delil yükleyenleri açığa çıkarmak için şu soruları yanıtlamasını istedi: - 1111111
Toygun ATİLLA-Ayşegül USTA / İSTANBUL 28 Ocak 2011

Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin avukatları, müvekkillerinin cep telefonuna yanlışlıkla Hizb-ut Tahrir üyesi bir kişiye ait 139 numaranın eklendiğini itiraf eden İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne tepki gösterdi. Çelebi’nin avukatları Celal Ülgen, Hüseyin Ersöz ve Serkan Günel, konuyla ilgili yaptıkları yazılı açıklamada, “Bu yanlışlıklar kaç kişiye daha yapılmıştır?” diye sordu.
Avukatlar, emniyetin yaptığı basın açıklamasında, “delilleri yükleyen kişileri bulmak yerine bu kişileri koruma iç güdüsüyle hareket ettiğini” savunarak, emniyetin delil yükleyenleri açığa çıkarmak için şu soruları yanıtlamasını istedi: - 1111111

Avukatlar, emniyetin yaptığı basın açıklamasında, “delilleri yükleyen kişileri bulmak yerine bu kişileri koruma iç güdüsüyle hareket ettiğini” savunarak, emniyetin delil yükleyenleri açığa çıkarmak için şu soruları yanıtlamasını istedi:

Cep telefonu bir dijital delil olmasına rağmen müvekkilden el konulduğu anda niçin CMK 134. madde gereği bir örneği alınıp müvekkile veya müdafiye verilmemiştir?

Basın açıklamasının 4.paragrafında yer alan, ‘Delil Açma Tutanağı’ tutulmadan gece yarısı telefon açmak ve kopyalama yapmak hangi kanun veya yönetmeliğe dayanan bir ‘rutin’ işlemdir?

Bu rutin işlem daha önce bu davada kendisine delil yüklendiğini iddia eden kaç sanığa uygulanmıştır, kaçına sehven bilgi yüklendiği tespit edilmiştir?

Emniyet Müdürlüğü 19 Eylül 2008 gecesi 23.52’deki söz konusu 2 dakika açık kalma işleminin teknik inceleme için yapıldığını belirtmesine rağmen, müvekkilin telefon incelemesine ait tutanaklarda sayfanın alt kısmında yer alan tarih ve saatin 20 Eylül 2008, 04.45 olmasını ve incelemenin bitişinde tutulan tutanakta 20 Eylül 2008 05.10 tarih ve saatinin yer almasını nasıl açıklamaktadır? Ayrıca, söz konusu incelemenin yapıldığı saatlerde telefonun HTS raporlarına göre herhangi bir sinyal vermemesi nasıl açıklanabilecektir?

Yüklemenin ‘sehven’ yapıldığı iddia edilmektedir. Söz konusu olan bilirkişi raporundaki sim kart çözümlerine ekleme yani liste dökümlerine ekleme olsa idi bu anlayışla karşılanabilirdi. Ancak 15 Aralık 2010 tarihli bilirkişi raporunun 4. sayfasındaki müvekkilin telefonuna ait görüntülerde görülmektedir ki söz konusu yabancı kayıtlar müvekkilin telefonuna yüklenmiş ve bu nedenle içerisinde de gözükmektedir. Bu duruma karşı Emniyet Müdürlüğü’nün bir açıklaması var mıdır?

Bu ‘sehven’ yükleme kaç kişi tarafından yapılmıştır? Bu sehven uygulamanın varlığı kişi özgürlüğünü ilgilendiren bir olayda neden 2,5 sene gizlenmiştir ?”

Teğmenin telefonuna Hizbut Tahrir eklemesi

26 Ocak 2011

İstanbul Emniyeti, Ergenekon sanığı Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin gözaltında bulunduğu sırada el konulan cep telefonuna, bir Hizb-ut Tahrir üyesinin rehberini eklediklerini itiraf etti. Mahkemenin isteği üzerine hazırlanan tutanakta, “Rehber yanlışlıkla Çelebi’nin telefonuna eklenmiş” ifadesi yer aldı.

İSTANBUL EMNİYETİ’NDEN AÇIKLAMA

Vatan Gazetesi’nden Kenan Butakın’ın haberine göre Ergenekon davasının 20 Eylül 2010’daki duruşmasında önemli bir iddia gündeme gelmişti. 13. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi Sedat Sami Haşıloğlu, Kara Pilot Teğmen Mehmet Ali Çelebi’ye “Telefonunda eşin ve kaynanan diye kayıtlı kişiler var. Ancak sen bekârsın. Bu numaralar da Hizb-ut Tahrir üyesi Mahmut Oğuz Kazancı’nın telefon rehberi ile aynı. Kazancı ile ilişkin nedir?” diye sordu. Bekar olduğunu, Kazancı ve bu numaralarla bir ilişkisinin olmadığını kaydeden Çelebi’nin net ifadesinin ardından mahkeme heyeti, cep telefonunun sinyal kayıtlarının TİB’den alınması ve telefonun da bilirkişi tarafından incelenmesini kararlaştırdı.

İddia üzerine mahkemenin talebi üzerine hazırlanan bilirkişi raporuna Vatan gazetesi ulaştı. Bilirkişiler Murat Akman ve Ramazan Akkan’ın hazırladığı rapora göre Çelebi’nin telefonunun hafızasında 531 numara kayıtlı. Kişilerin telefona kayıt tarihlerine göre sıralanan rehbere en son kayıt 15 Eylül 2008 tarihinde “Cevo” ismiyle girilmiş. Bu tarihten üç gün sonra yani 18 Eylül 2008 tarihinde Ergenekon operasyonu dâhilinde arandığını öğrenen Teğmen Çelebi, Ankara’da Merkez Komutanlığı’na teslim oldu. Çelebi’nin telefonu incelenmek üzere 19 Eylül’de İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne ulaştı. Telefon, TİB’in sinyal verilerine göre aynı gece 23:52:54 ile 23:54:05 dakikaları arası 1 dakika 23 saniye açıldı ve Emniyetin bulunduğu Vatan Caddesi Fatih Metro İstasyonu’ndan sinyal aldı. Bilirkişi raporuna göre, telefon hafızasının 392 numaralı sırasından başlayarak aynı tarih ve aynı saatte sırasıyla 139 numara kaydedildi.

‘YANLIŞLIKLA YÜKLEDİK’

Tüm bu gelişmeler üzerine dün yeni bir belge ortaya çıktı. Eylül ayındaki duruşmadan sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Organize Şube Müdürlüğü, 21 Aralık 2010 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği tespit tutanağında şu çarpıcı değerlendirme yer aldı: “Çalışmalar sonucunda Mahmut Oğuz Kazancı’nın telefonuna ait rehber bilgilerinin sehven Mehmet Ali Çelebi’nin telefonuna ait rehber dökümlerinin içerisine eklenmiş olabileceği değerlendirilmiştir.”

‘RESMEN İTİRAF ETTİLER’

Çelebi’nin avukatı Celal Ülgen, emniyetin dolaylı da olsa resmen ekleme yaptığını itiraf ettiğini söyledi. Ülgen, eklemenin ya telefondan telefona ya da bir cihazdan Çelebi’nin telefonuna yapılmış olabileceğini belirterek, polisin açık açık böyle bir itirafta bulunamadığını, bu yüzden de dolaylı olarak bu şekilde suçu kabullendiğini söyledi.

MEHMET ALİ ÇELEBİ NEDEN SUÇLANIYOR?

İkinci Ergenekon davası sanıklarından Teğmen Mehmet Ali Çelebi, Ergenekon örgütünün ara yöneticisi olmaktan müebbet hapis istemiyle yargılanıyor. Halen Hasdal Askeri Cezaevi’nde tutuklu olan Çelebi, “Silahlı Terör Örgütü Yönetme, Hukuka Aykırı Olarak Kişisel Verileri Kaydetmek”la suçlanıyor.

MÜEBBET İSTENİYOR

İkinci Ergenekon İddianamesinde, Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin, Ergenekon terör örgütünün talimatı ile Hizbut Tahrir örgütüne sızdığı ve bu kapsamda çalışmalar gerçekleştirdiği iddia ediliyor. Bunun Ergenekon’un naylon terör örgütleri kurma, mevcut terör örgütlerine sızma, kontrol altında tutma ve amacı doğrultusunda kullanma faaliyetlerine girdiği de belirtiliyor. Çelebi müebbet hapisle yargılanıyor.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir