DAVUTOĞLU’NUN STAJI BİTERKEN

<p>       DAVUTOĞLU'NUN  STAJI  BİTERKEN
        WikiLeaks'in belgelerinde Başbakan Erdoğan'a yönelik iddialar  gündemi tutmaktadır.
        Nitekim iddialar  siyasi partilerin haftalık grup toplantılarında da ağırlığını hissettiriyor.
        MHP'de Bahçeli'nin " Biz AKP'yi tanıyoruz.Hiçbir yayın organından öğrenebileceğimiz,duyabileceğimiz yeni bir şey yoktur."
        CHP'de Kılıçdaroğlu'nun "Güvenmiyoruz sana Sayın Başbakan.Kusura bakma ama senin sicilin bozuk"  ithamlarına muhatap olan,
        Başbakan Erdoğan "Siyaset ciddiyet ve seviye işidir. Yüz kızarması edeptendir" diyor!
        Liderler ve temsil ettikleri tabanlarıyla Türkiye'nin;bu delicesine gerilime daha ne kadar dayanacağı merak ediliyor.</p>
<p>        *
        Bu kompozisyondan ya asla kabul edilemeyecek bir sivil dikta,
        Ya da mutlaka bir kan değişikliğiyle hiç değilse sivriliklerini kamufle eden zoraki uyumun çıkması;kaçınılmaz  görünüyor.
        İlki,Türkiye'nin mevcut siyasal kadrolarıyla genel seçime gidişini,
        İkincisi genel seçim öncesi  kadrolarda yapılabilir  radikal değişikliklere işaret ediyor.
        Mesela-işte,CHP'de genel başkan değişmiştir ve kurultaya gidiliyor!</p>
<p>        *
        WikiLeaks belgelerinde ABD diplomatlarının Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na dair  gözlemleri;
        AKP'nin Türkiye'ye yükümlediği Büyük Ortadoğu (BOP) ve Medeniyetler İttifakı Projelerindeki misyonuyla birebir örtüşüyor.
        BOP; batılı demokrasisiyle lider Türkiye'yi islam coğrafyasına ekonomik ve siyasal cazibe merkezi yapıyor.
        Medeniyetler İttifakı; islamî sosyal yapının Türkiye liderliğinde  batı medeniyetine ilişiklendirilmesi misyonudur.
        Bu suretle küresel siyonist-ABD oligarşisinin İslam'ı  kuşatması hedefleniyor.
                                
        *
        17 kasım 2009 tarihli belge, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Gordon ve Ahmet Davutoğlu'nun görüşmesiyle ilgilidir.
        Belgede Davutoğlu ile Gordon arasında şu diyalog geçiyor.
        Davutoğlu:
        -İran'ın Türkiye'ye güveni tamdır....
        İran'a yönelik yaptırımlar ya da askeri güç kullanımı olumsuz sonuçlar doğurur.
        Gordon:
        -İran'ın nükleer silah edinme ihtimalinin sonuçları  ağır olur.</p>
<p>        Davutoğlu:
        -Pek tabii bu sonuçları  ve riskleri biliyoruz.Bu nedenle Türkiye, İran'la çok fazla çalışıyor, diyor.
        Gelişen diyalogda Gordon, İran'a yakın duran  politikasından Davutoğlu'nu vazgeçiremiyor!
       
        *
        Başka bir belgede ABD'nin Ahmet Davudoğlu'nun Neo Osmanlı çizgisinden rahatsız olduğu,
        Türkiye'nin ekseninin doğuya kaydığı ve AB'ye üye olmasının zorlaştığı,
        Bu düşünceleriyle Davutoğlu'nun  deli,inatçı,mükemmelliyetçi olduğu  belirtiliyor.
 
        *
        Diyalog:BOP ve Medeniyetler İttifakı projeleri misyonunda bir Davutoğlu sadakatini gösteriyor.
        Çünkü  AKP iktidarıyla Türkiye; siyonist-ABD oligarşisinin  yükümlendiği misyonda;
        İran'ın Ortadoğu'da yarattığı gerginliği, İran ile yakınlaştığı ve İsrail'den uzaklaştığı ölçüde kendinde topluyor  - böylece, barışa katkı koyuyor.
        Savaş'ta İran'a cephedir.
        Sadakatin önemi anlaşılıyor!
        
        *
        Davutoğlu'nun Neo Osmanlı çizgisi ise;
        İslam coğrafyasında  sorun teşkil eden  ekonomi ve siyasetin,
        Yeni dünya düzenine nasıl uyum sağlayabileceğinin yanıtını veriyor.
        İslamın  ümmet mantığı  küreselleşmenin anlaşılmasını zorlu kılmaktadır.
        Ekonomik,kültürel, siyasi ve sosyal etkileşimin hızlanması,
        Devasa petro-dolar servetlerinin yeniden dünya para sirkülasyonuna dahil edilmesi,
        Servetin; faiz (riba) ve  riskin( kumar) haram olduğu inancından  uzaklaştırılıp  serbest pazarlara aktarılması,
        Bankacılık, varlık yönetimleri,sigorta,takas işlemlerinin yapılması gerekiyor.
        Neo Osmanlı vizyonu -işte,hem BOP'u kamufle ediyor hem de aslî misyonun başarılabileceğini gösteriyor! </p>
<p>        *          
        ABD diplomatik belgelerinde Türkiye'nin BOP ve Medeniyetler ittifakı projesindeki misyonu,
        Yerine Davutoğlu'nun Neo Osmanlı hevesi ikame ediliyor...
        Ve WikiLeaks'le  sağır sultana kadar duyuruluyor!
           
        *         
        İlgili lobiler iletişim sağlamak üzere devrededir.
        Washington Post yazarı Jackson Diehl, Davutoğlu'nun kendisine;
        Türkiye'nin eski Osmanlı ülkeleri üzerinde liderliğini yeniden kurmak hayalinden bahsettiğini yazıyor.
        Davutoğlu "Neden Türkiye eski topraklarında,Balkanlarda,Ortadoğu'da ve Orta Asya'da yeniden liderlik kurmasın" diyor!
                 
        *
        Hayali iştah açıyor!
        Ne ki  Türkiye'nin dış politikasında Atatürk'ün "Yurtta Sulh Cihanda Sulh" ilkesine uymuyor.
        "Biz barış istiyoruz dediğimiz zaman tam bağımsız dediğimizi herkesin anlaması gerekir" veczine asla denk düşmüyor.
 
        *
        Çünkü ardarda yapılan bir yığın konferans, forumlar derken,
        İşte birkaç ay önce Türk ve Arap dünyasının devlet adamları,işadamları İstanbul'da Türk- Arap Forumunda biraraya geliyor.
        Suriye,Ürdün, Lübnan ve Türkiye'nin serbest ticaret bölgesi oluşturacağı açıklanıyor.
        Bir süredir Körfez ülkeleri İşbirliği Konseyi ile serbest ticaret sürmekte,ekonomik alt yapılar oluşturulmaktadır.
        Geçtiğimiz hafta da  Türkiye'nin 2015 te 1.5 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaşmasını beklediği,refah ve istikrarın arttırılması amaçlı,
        Suriye,Lübnan ve Ürdün ile biraraya gelerek "Levant İş Forumu"   oluşturuluyor.
        Bunların anlamı; Ortadoğu'da  ABD-İsrail ve İngiltere'nin oluşturduğu -ki, asla Rusya,Almanya ve Fransa'nın  araya giremediği emperyalizmin  ana bloğundan,
        Türkiye'nin parsa kapması; Türkiye'nin değnekçiliğinin açık göstergesi sayılıyor.       
        Değnekçilik bağımsız Türkiye ilkesi ve hedefine yakışmıyor!
        Ne ki Ahmet Davutoğlu; bir "Davud Yıldızı" gibi Ortadoğu'ya parlıyor.
                
 
ahmetkilicaslanaytar@gmail.com</p> - davutoglu16701

       DAVUTOĞLU’NUN  STAJI  BİTERKEN
        WikiLeaks’in belgelerinde Başbakan Erdoğan’a yönelik iddialar  gündemi tutmaktadır.
        Nitekim iddialar  siyasi partilerin haftalık grup toplantılarında da ağırlığını hissettiriyor.
        MHP’de Bahçeli’nin ” Biz AKP’yi tanıyoruz.Hiçbir yayın organından öğrenebileceğimiz,duyabileceğimiz yeni bir şey yoktur.”
        CHP’de Kılıçdaroğlu’nun “Güvenmiyoruz sana Sayın Başbakan.Kusura bakma ama senin sicilin bozuk”  ithamlarına muhatap olan,
        Başbakan Erdoğan “Siyaset ciddiyet ve seviye işidir. Yüz kızarması edeptendir” diyor!
        Liderler ve temsil ettikleri tabanlarıyla Türkiye’nin;bu delicesine gerilime daha ne kadar dayanacağı merak ediliyor.

        *
        Bu kompozisyondan ya asla kabul edilemeyecek bir sivil dikta,
        Ya da mutlaka bir kan değişikliğiyle hiç değilse sivriliklerini kamufle eden zoraki uyumun çıkması;kaçınılmaz  görünüyor.
        İlki,Türkiye’nin mevcut siyasal kadrolarıyla genel seçime gidişini,
        İkincisi genel seçim öncesi  kadrolarda yapılabilir  radikal değişikliklere işaret ediyor.
        Mesela-işte,CHP’de genel başkan değişmiştir ve kurultaya gidiliyor!

        *
        WikiLeaks belgelerinde ABD diplomatlarının Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na dair  gözlemleri;
        AKP’nin Türkiye’ye yükümlediği Büyük Ortadoğu (BOP) ve Medeniyetler İttifakı Projelerindeki misyonuyla birebir örtüşüyor.
        BOP; batılı demokrasisiyle lider Türkiye’yi islam coğrafyasına ekonomik ve siyasal cazibe merkezi yapıyor.
        Medeniyetler İttifakı; islamî sosyal yapının Türkiye liderliğinde  batı medeniyetine ilişiklendirilmesi misyonudur.
        Bu suretle küresel siyonist-ABD oligarşisinin İslam’ı  kuşatması hedefleniyor.
                                
        *
        17 kasım 2009 tarihli belge, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Gordon ve Ahmet Davutoğlu’nun görüşmesiyle ilgilidir.
        Belgede Davutoğlu ile Gordon arasında şu diyalog geçiyor.
        Davutoğlu:
        -İran’ın Türkiye’ye güveni tamdır….
        İran’a yönelik yaptırımlar ya da askeri güç kullanımı olumsuz sonuçlar doğurur.
        Gordon:
        -İran’ın nükleer silah edinme ihtimalinin sonuçları  ağır olur.

        Davutoğlu:
        -Pek tabii bu sonuçları  ve riskleri biliyoruz.Bu nedenle Türkiye, İran’la çok fazla çalışıyor, diyor.
        Gelişen diyalogda Gordon, İran’a yakın duran  politikasından Davutoğlu’nu vazgeçiremiyor!
       
        *
        Başka bir belgede ABD’nin Ahmet Davudoğlu’nun Neo Osmanlı çizgisinden rahatsız olduğu,
        Türkiye’nin ekseninin doğuya kaydığı ve AB’ye üye olmasının zorlaştığı,
        Bu düşünceleriyle Davutoğlu’nun  deli,inatçı,mükemmelliyetçi olduğu  belirtiliyor.
 
        *
        Diyalog:BOP ve Medeniyetler İttifakı projeleri misyonunda bir Davutoğlu sadakatini gösteriyor.
        Çünkü  AKP iktidarıyla Türkiye; siyonist-ABD oligarşisinin  yükümlendiği misyonda;
        İran’ın Ortadoğu’da yarattığı gerginliği, İran ile yakınlaştığı ve İsrail’den uzaklaştığı ölçüde kendinde topluyor  – böylece, barışa katkı koyuyor.
        Savaş’ta İran’a cephedir.
        Sadakatin önemi anlaşılıyor!
        
        *
        Davutoğlu’nun Neo Osmanlı çizgisi ise;
        İslam coğrafyasında  sorun teşkil eden  ekonomi ve siyasetin,
        Yeni dünya düzenine nasıl uyum sağlayabileceğinin yanıtını veriyor.
        İslamın  ümmet mantığı  küreselleşmenin anlaşılmasını zorlu kılmaktadır.
        Ekonomik,kültürel, siyasi ve sosyal etkileşimin hızlanması,
        Devasa petro-dolar servetlerinin yeniden dünya para sirkülasyonuna dahil edilmesi,
        Servetin; faiz (riba) ve  riskin( kumar) haram olduğu inancından  uzaklaştırılıp  serbest pazarlara aktarılması,
        Bankacılık, varlık yönetimleri,sigorta,takas işlemlerinin yapılması gerekiyor.
        Neo Osmanlı vizyonu -işte,hem BOP’u kamufle ediyor hem de aslî misyonun başarılabileceğini gösteriyor! 

        *          
        ABD diplomatik belgelerinde Türkiye’nin BOP ve Medeniyetler ittifakı projesindeki misyonu,
        Yerine Davutoğlu’nun Neo Osmanlı hevesi ikame ediliyor…
        Ve WikiLeaks’le  sağır sultana kadar duyuruluyor!
           
        *         
        İlgili lobiler iletişim sağlamak üzere devrededir.
        Washington Post yazarı Jackson Diehl, Davutoğlu’nun kendisine;
        Türkiye’nin eski Osmanlı ülkeleri üzerinde liderliğini yeniden kurmak hayalinden bahsettiğini yazıyor.
        Davutoğlu “Neden Türkiye eski topraklarında,Balkanlarda,Ortadoğu’da ve Orta Asya’da yeniden liderlik kurmasın” diyor!
                 
        *
        Hayali iştah açıyor!
        Ne ki  Türkiye’nin dış politikasında Atatürk’ün “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” ilkesine uymuyor.
        “Biz barış istiyoruz dediğimiz zaman tam bağımsız dediğimizi herkesin anlaması gerekir” veczine asla denk düşmüyor.
 
        *
        Çünkü ardarda yapılan bir yığın konferans, forumlar derken,
        İşte birkaç ay önce Türk ve Arap dünyasının devlet adamları,işadamları İstanbul’da Türk- Arap Forumunda biraraya geliyor.
        Suriye,Ürdün, Lübnan ve Türkiye’nin serbest ticaret bölgesi oluşturacağı açıklanıyor.
        Bir süredir Körfez ülkeleri İşbirliği Konseyi ile serbest ticaret sürmekte,ekonomik alt yapılar oluşturulmaktadır.
        Geçtiğimiz hafta da  Türkiye’nin 2015 te 1.5 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaşmasını beklediği,refah ve istikrarın arttırılması amaçlı,
        Suriye,Lübnan ve Ürdün ile biraraya gelerek “Levant İş Forumu”   oluşturuluyor.
        Bunların anlamı; Ortadoğu’da  ABD-İsrail ve İngiltere’nin oluşturduğu -ki, asla Rusya,Almanya ve Fransa’nın  araya giremediği emperyalizmin  ana bloğundan,
        Türkiye’nin parsa kapması; Türkiye’nin değnekçiliğinin açık göstergesi sayılıyor.       
        Değnekçilik bağımsız Türkiye ilkesi ve hedefine yakışmıyor!
        Ne ki Ahmet Davutoğlu; bir “Davud Yıldızı” gibi Ortadoğu’ya parlıyor.
                
 
[email protected]


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir