Avrupa’nın Eksenini Kim Sorgulayacak?

'Türkiye'nin ekseni mi kayıyor?" sorusu Avrupa'da enine boyuna tartışılmaya devam ederken, Avrupa'nın gittikçe sağa kayan ekseni gözden kaçıyor. Avrupa'da yaşananlar münferit vakaların eseri gibi gösterilse de, aslında yaşlı kıta gerçek bir değişim yaşıyor. - avrupa ekseni‘Türkiye’nin ekseni mi kayıyor?” sorusu Avrupa’da enine boyuna tartışılmaya devam ederken, Avrupa’nın gittikçe sağa kayan ekseni gözden kaçıyor. Avrupa’da yaşananlar münferit vakaların eseri gibi gösterilse de, aslında yaşlı kıta gerçek bir değişim yaşıyor.

“Eksen kayması” tartışmaları, geçtiğimiz yıl fikir dünyamıza üst sıralardan giriş yaptı. “Türkiye yüzünü Ortadoğu’ya mı çevirdi? Avrupa’ya sırtını mı döndü? Osmanlı’yı canlandırmak mı istiyor?” gibi reytingi yüksek sorularla önümüze sunulan bu tartışma, Avrupa’nın da fazlasıyla ilgisini çekti.

Avrupa medyasında bu konuyla ilgili birçok dosya, analiz, makale yazıldı. Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu da gittikleri hemen her ülkede bu konuyla ilgili sorulara cevap vermek durumunda kaldı ve “Türkiye’nin AB idealinden vazgeçmediğini” vurguladı.

Türkiye’nin ekseni ile bu kadar ilgili olan yaşlı kıtada son dönemde yaşanan bazı gelişmelerse aşırı sağın Avrupa’da sağlam bir taban bularak topluma yerleştiğine işaret ediyor. Bu durumda bizim de “AB kendi Avrupa idealinden mi vazgeçti?” diye sormamız kaçınılmaz oldu. ABD’nin kendini bir özgürlükler ülkesi olarak tahayyül etmesine benzer şekilde, AB de bir “demokrasi ve insan hakları” coğrafyası olarak varlığını sağlamlaştırıyordu. Bu tahayyülün üzerine önceleri “Fitne” gibi İslam karşıtı fimlerin çekilmesi, Hz. Muhammed karikatürlerinin çizilmesi ve Fransa ile Avusturya’daki Türkiye karşıtlığının gölgesi düştü. AB ülkesi olmasa bile, Avrupa’nın göbeği olan İsviçre’deki minare yasağı Avrupalıların bile açıklamakta zorlandığı bir karar oldu. Ancak son aylarda Avrupalı “demokrasi ve insan hakları” ideali ardı ardına birçok farklı cepheden darbe almaya başladı.

Önce Almanya’da Thilo Sarrazin ortaya çıktı. Geçtiğimiz sene ülkedeki Müslüman göçmenleri aşağılayan sözler söylediğinde pek ciddiye alınmamış ve Alman Merkez Bankası Yönetim Kurulu’ndaki görevine devam edebilmişti. Ancak bu sene bir de kitap yazıp, “Arapların hızlı çoğalarak Alman toplumunu aptallaştırdığından, Türklerin diploma almadan okulları terk edip hep kendi aralarında evlendiğinden” şikayetçi olduğunu ayan beyan duyurdu. Alman medyası olayı “Sarrazin’in zırvalamaları” şeklinde ele alıyordu, ancak yapılan bir araştırma bu zırvalamaların Alman toplumunda bayağı karşılık bulduğunu da gösteriyordu. Zira Almanların yüzde 20’si “Sarrazin bir parti kurarsa oyum ona” diyordu.

MECLİS LOKANTASINDAN HELAL ET KALKSIN
Sarrazin henüz parti kurmadığı için siyaset sahnesinde bir başarı kazanır mıydı bilemiyoruz, ama geçtiğimiz aylarda, Sarrazin gibi zamanında karikatürize edilen bazı figürlerin hiç de küçümsenmeyecek siyasi başarılara imza attığını gördük.

Öncelikle Hollanda’da Fitne filmini çeken ve İslam karşıtı olarak bilinen Geert Wilders, ülkedeki genel seçimlerden 3. olarak çıktı. Hükümete giremese de, Hollanda’nın yeni sağcı hükümeti onun verdiği destek ile kuruldu. Wilders da bunun üstüne hükümete bazı öneriler getirmeye başladı.

İşte Wilders’ın hayata geçirmek istediği icraatlardan bazıları: “Türban takanlardan vergi alınsın. Meclis lokantasında helal et yasaklansın. Hollanda’da mianare inşaatına izin verilmesin. Türbanlıların polis olmasının önü kesilsin.”

HEM MİLLİYETÇİLİK HEM İSLAM KARŞITLIĞI SOSU
Demokrasinin kalelerinden sayılan İsveç de Avrupa idealini sarsan bir başka ülke oldu. Ülkede Eylül ayında yapılan seçimlerde göçmen karşıtı bir kampanya yürüten aşırı sağcı İsveç Demokratları oyların yüzde 5.7’sini elde etti ve 349 sandalyeli parlamentoda 20 milletvekilliği kazandı.

Türkiye karşıtlığının zaten çok kuvvetli olduğu Avusturya’nın başkenti Viyana’daki yerel seçimlerde ise, “Mustafa’yı sapanla vur” sloganını kullanan “Özgürlük Partisi” oy oranını yaklaşık iki kat artırarak yüzde 28’e yükseltti. Partinin seçim için hazırladığı afişte, parti başkanı Heinz Christian Strache Viyana’ya minare dikmek isteyen Osmanlı paşasına karşı şehrini savunarak hem milliyetçilik hem de İslam karşıtlığı soslarını aynı anda aynı anda yaşatıyordu.

HEDEF SADECE MÜSLÜMANLAR DEĞİL
Bu örnekler Avrupa’da yaşananın sadece bir İslam karşıtlığından ibaret olduğu izlenimini verebilir. Ancak hedefte olanın sadece Müslümanlar olmadığını ‘en güzel şekilde’ ispatlayan Fransa oldu.

Sarkozy hükümeti Ocak ayından bu yana, AB vatandaşı olan 8 binden fazla Roman’ı sınırdışı etti. Romanların sefalet içinde yaşadığı gecekondu tarzı evleri basan Fransız polisi, onlarca kişiyi Romanya ve Bulgaristan’a geri gönderdi. Gidenler bir daha gelemesin diye de sınırkapılarında parmak izleri alındı. Başka bir ülkede olsa tüm Avrupa’yı ayağa kaldıracak bu uygulamalara Avrupa Komisyonu’ndan cılız bir ses yükseldi. Ama çok geçmeden o ses de kayboldu ve Fransa’ya cezai yaptırım gelmesi olasılığı gündemden düştü.

BİR HUZURLU AVRUPA ŞEHRİ KANA BULANDI
Ancak Avrupa’da kökeni ne olursa olsun göçmen karşıtlığının doruk noktası İsveç’in Malmö şehrinde yaşandı. Avrupa’nın en huzurlu şehirlerinden biri olarak bilinen Malmö’de bir keskin nişancı, aralarında çoğunlukla Afrikalıların bulunduğu göçmenleri hedef almaya başladı. Geçtiğimiz yıl bu saldırılarda 50’den fazla göçmen yaralandı.

Yani aşırı sağ sadece teoride değil, pratikte de Avrupa ülkelerini ve şehirlerini ele geçirmeye başladı. Artık münferit olaylardan, sadece bazı ülkeler için geçerli olan bir akımdan söz etmek mümkün değil. Bu durumda Avrupa’nın Türkiye’yi bir kenara bırakıp kendi eksenine ve bu yaşanan gelişmelerin temel değerlerine verdiği zarara bakmasının zamanı geldi.

Ortadoğu’ya yönelik politikalara da ağırlık verdiği için Türkiye’nin ekseninin kaydığından endişelenenlere, “Türkiye tek ayağı üzerinde durmak yerine, artık iki ayağının üstüne sağlam bir şekilde basmayı tercih ediyor” şeklinde bir cevap vermemiz mümkün. Ama dünyaya Avrupa’dan bakan gözü terk eder de kendi durduğumuz yerden bakmaya başlarsak, sorulması gereken asıl sorunun “Acaba Avrupa’nın ekseni biraz sağa mı kaydı?” olduğunu görmek mümkün.

Simla YERLİKAYA-ntvmsnbc

'Türkiye'nin ekseni mi kayıyor?" sorusu Avrupa'da enine boyuna tartışılmaya devam ederken, Avrupa'nın gittikçe sağa kayan ekseni gözden kaçıyor. Avrupa'da yaşananlar münferit vakaların eseri gibi gösterilse de, aslında yaşlı kıta gerçek bir değişim yaşıyor. - avrupa ekseni

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Turkish Forum Editör, İngilizce, Almanca, Türkçe. Sitemizde Medya takibi ve editörlük yapmak isteyenler bizimle irtibata geçebilirler.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem
  1. KUR’AN-İçki?! Robotlaşmış Kullar?! Kafayı içki içenlere takmış, onları cehennemlik-kâfir ilan eden din satıcıları-yobazlara inat, Yüceler Yücesi Yaratıcı aşağıdaki ‘içki’ ile…

  2. İlginç, bir sürü insan hakkında haklı haksız yurtdışına çıkış yasağı var ama sadece spesifik olarak TMSFye borcu olanların yasağını kaldırmak…

  3. KUR’AN! ALLAH’ın ALLAH’lık Hakkı?! Vefa-Minnet! Kibir? (Enbiya,18)”Allah’a yakıştırdığınız sıfatlardan-yalanlardan dolayı size yazıklar olsun!” KUR’AN’da olmayanları, Kitap’tan-KUR’AN’dan ALLAH’ın sözleriymiş gibi insanlara…

  • Çocuklar en çok tahılla besleniyor

    Çocuklar en çok tahılla besleniyor

    CHP’li Sarı, çocukların en çok tahılla beslendiğine dikkat çekti HEPİMİZ YOKSULLAŞTIK! Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir Milletvekili A.Adayı Serkan Sarı, TÜİK verilerinin çocukların sağlıklı ve dengeli […]


  • Diploması Gizlenen Cumhurbaşkanı Kim?

    Diploması Gizlenen Cumhurbaşkanı Kim?

    Yukarıdaki başlık sayın Emin Çölaşan’ın  dünkü  yazısının başlığıdır.  Sayın Sultan Uçar    “Diploma kayalara çarpmış’başlığı ile sayın Cumhurbaşkanının diplomasını sorgulamış. Sayın Fatih Portakal ise “En azından […]


  • KURUCU MECLİS

    KURUCU MECLİS

    Öğrenme ve öğretmenin bir yolu da ‘yinelemek’tir (tekrarlamak). O nedenle, örneğin daha iki ay önce yayımlanan ‘düklük ve düdüklük’ başlıklı yazımı yeniden ve aynen yayınlamak […]


  • Korkutan tahmin…

    Korkutan tahmin…

    Türkiye deprem kuşağında. Art arda yaşadığımız depremler son olmayacak. Yeni depremler oluyor ve daha sonra beklenen depremler var. Uzmanlar uyarıyor. Tedbirleri almak ve yapılan bu […]


  • TARİH NASIL YAZILIR?

    TARİH NASIL YAZILIR?

    TARİH NASIL YAZILIR? HÜSEYİN MÜMTAZ Meraklısı, iç politikaya hiç bulaşmadığımı iyi bilir. Ama yukarıdaki seçim afişini görünce kıyısından köşesinden iki laf etmek istedim. Yine meraklısı […]


  • ALLAH’ın ALLAH’lık Hakkı?!

    ALLAH’ın ALLAH’lık Hakkı?!

    KUR’AN!ALLAH’ın ALLAH’lık Hakkı?!Vefa-Minnet!Kibir? (Enbiya,18)”Allah’a yakıştırdığınız sıfatlardan-yalanlardan dolayı size yazıklar olsun!” KUR’AN’da olmayanları, Kitap’tan-KUR’AN’dan ALLAH’ın sözleriymiş gibi insanlara sunarak yalan beyanda bulunup iftira edenler ALLAH’ın hakkına […]


  • Kızılay maden suyunda zehir

    Kızılay maden suyunda zehir

    Kızılay maden suyunda zehir çıktı. Sağlığımızla oynayanlar yargılansın! Kızılay ile ilgili skandallar bitmiyor! Sorumluların yargılanmasını ve cezalandırılmasını talep ediyorum. Birgün Gazetesi, Migros’un 2019’da Kızılay maden […]


  • Emekli Aylıkları

    Emekli Aylıkları

    Emekli Aylıkları Üzerine Bilgi Notları…1️⃣Emekli aylıkları yasayla artırılır. Yetki TBMM’dir. Bu 1.2️⃣En düşük emekli aylığı 7.500 olmuyor. Eğer yasa çıkarsa 7.500 TL’den düşük aylıklar Hazine […]


  • “Adalet” diye gelenlerin ülkeyi getirdiği nokta

    “Adalet” diye gelenlerin ülkeyi getirdiği nokta

    Trabzon’da öğretmenlik yapan  R.G.S, 2005 yılında Başbakanlık tarafından “Yılın Öğretmeni” seçildi. 19 yıl “sahte diploma” ile öğretmenlik yaptığı ortaya çıktı. Suçunu itiraf etti. Yargı beraat […]


  • İNSAN ÖMRÜNÜ TÜKETEN SİYASET

    İNSAN ÖMRÜNÜ TÜKETEN SİYASET

    Demokrasinin özde, dolaysız değil sözde yaşanır bir hale geldiğini görmek? Heyecan, sevinç, umutlar, yaşanası tüm güzellikler, huzur ve mutluluklar özgürlük hepsi unutulan bir zamanın içinde […]


  • Ukraynalı kadınlara Avrupa’da fuhuş tuzağı

    Ukraynalı kadınlara Avrupa’da fuhuş tuzağı

    GÖÇ ETMEK ZORUNDA KALAN(SARI SAÇLI MAVİ GÖZLÜ) UKRAYNALI KADINLAR AVRUPA’DA FUHŞA ZORLANIYORMUŞ AB ülkelerinde internette ‘Ukrayna mülteci pornosu’ aramalarında patlama yaşanmaktaymış (1 )  Savaş’tan kaçan […]


  • Üreticiyi teşvik edeceklerini tehdit ediyorlar

    Üreticiyi teşvik edeceklerini tehdit ediyorlar

    VEKİL YOKUŞ: İTİRAF ETTİLER ÇİFTÇİYİ TEŞVİK EDECEKLERİNE TEHDİT EDİYORLAR! İYİ Parti Konya Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri komisyonu üyesi Fahrettin Yokuş, 20 Mart günü […]


  • Rusya iç turizme yöneliyor…

    Rusya iç turizme yöneliyor…

    Ukrayna savaşı nedeni ile sıkıntılı günler yaşayan Rusya iç turizmi canlandırmak için çeşitli önlemler almaya başladı. Hedef belli: Milli gelir dışa gitmesin. Ancak alınan bu […]


  • Putin’e Tutuklama Kararı ve ABD’nin Teröre Desteği

    Putin’e Tutuklama Kararı ve ABD’nin Teröre Desteği

    Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) savcılığının Putin’i tutuklama kararının Ukrayna’daki savaş suçlarının ötesinde anlamı bulunmaktadır. 1998 Roma Statüsü’yle kurulan, 2003’te çalışmaya başlayan mahkeme, yargı yetkisini kabul etmiş ülkelerde, soykırım, tecavüz, işkence gibi insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamındaki kişileri yargılar. Aynı zamanda bu ülkelerin hakkında tutuklama kararı bulunanları tutuklama hakları ve görevleri vardır. Kremlin’dekilerin karar konusunda umursamaz görünmesinin temelinde, Rusya’nın mahkemeye taraf olmaması bulunmaktadır. Ukrayna sözleşmeyi imzaladığı halde henüz onaylamamış, fakat ihlaller konusunda mahkemenin yetkisini kabul etmiştir. Yasa dışı olarak çocukların, insanların zorla Rusya’ya nakledilmesi insanlığa karşı suç kabul edilerek sorumlular Putin ve Rusya Çocuk Hakları Komiseri için tutuklama kararı çıkartılmıştır. Bu durumda lise/üniversite çağındaki çocuklarımızın ABD destekli terör örgütü tarafından zorla dağa kaldırıldığını hatırlayalım. UCM savcılığı Ukrayna’da tahkikat yaparak iddiaların gerçek olduğu sonucuna varmıştır. Bunlar önemli ölçüde Rusya kontrolündeki Dombass kentlerinde gerçekleşse de hukuken Ukrayna’ya aittir. Kararı memnuniyetle karşılayan Ukraynalılar arkasının geleceğini, başka tutuklama kararları olacağını söylemişlerdir. Bütün umursamaz tavırlara karşın, Kremlin’de derin endişeler bulunmaktadır ki yine nükleer silah gücünü gündeme getirmiştir



Posted

in

by