Ada’daki Mülkiyet Sorunu New York’a Taşınıyor

Kıbrıs müzakerelerinde en büyük engel olan mülkiyet sorunu, Türk ve Rum liderlerin BM Genel Sekreteri ile New York'ta yapacağı üçlü görüşmede ele alınacak. 18 Kasım'da yapılacak görüşmenin çözüm adına önemli olmasına rağmen gelecek yıl Türkiye ve Rum kesiminde yapılacak seçimler nedeniyle nihai çözümün 2012'ye sarkacağı belirtiliyor. - bm

Kıbrıs müzakerelerinde en büyük engel olan mülkiyet sorunu, Türk ve Rum liderlerin BM Genel Sekreteri ile New York’ta yapacağı üçlü görüşmede ele alınacak. 18 Kasım’da yapılacak görüşmenin çözüm adına önemli olmasına rağmen gelecek yıl Türkiye ve Rum kesiminde yapılacak seçimler nedeniyle nihai çözümün 2012’ye sarkacağı belirtiliyor.

Kıbrıs müzakerelerinde en büyük engel olan mülkiyet sorunu, Türk ve Rum liderlerin BM Genel Sekreteri ile New York'ta yapacağı üçlü görüşmede ele alınacak. 18 Kasım'da yapılacak görüşmenin çözüm adına önemli olmasına rağmen gelecek yıl Türkiye ve Rum kesiminde yapılacak seçimler nedeniyle nihai çözümün 2012'ye sarkacağı belirtiliyor. - bm

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Kıbrıs Rum Kesimi lideri Hristofyas’ın 18 Kasım 2010 günü New York’ta BM Genel Sekreteri’nin gözetiminde yapılacak görüşmelerin ana gündemini Ada’daki iki toplum arasındaki mülkiyetler sorunu oluşturacak.

Bir grup gazeteciyi KKTC Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde ağırlayan KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum Kesimi ile sürdürülen görüşmeler ve çözüm sürecine ivme kazandırmak amacıyla New York’ta yapılacak görüşmelere dair bilgiler verdi.

Kıbrıs sorununun bugüne kadar tartışılmayan hiçbir tarafının ve denenmedik müzakere yönteminin kalmadığına dikkat çeken Eroğlu, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’un bahar aylarında yayımladığı bir raporda yıl sonuna kadar çözüm beklentisini dile getirmesine rağmen 2010 yılında herhangi bir çözüme ulaşılamadığının, haziran ayında Türkiye’deki genel seçimler, Rum kesimindeki genel ve yerel seçimler düşünüldüğünde ise bunun 2011 yılında da pek mümkün gözükmediğinin altını çizdi.

Nihai olarak Ada’da siyasal eşitliğe dayalı iki toplumlu, iki kurucu varlıklı bir çözüm istediklerini dile getiren Eroğlu, Kıbrıs’ta oluşacak ortak yönetimde güç paylaşımı, ekonomi, AB ile ilişkiler, mülkiyet, toprak ve garantörlük gibi konuların gündeme geleceği New York’ta esas olarak mülkiyet sorununa odaklanılacağını ifade etti. Rum Kesimi’nin sürekli olarak Rum devletinin ortak devlet olacağına vurgu yapmasına rağmen BM Güvenlik Konseyi’nin 750 sayılı kararının ve Annan Planı’nın kurulacak ortak devletin yeni bir entite olduğunun altını çizdiğini ifade eden Eroğlu, her iki kurucu unsurun da kendi bölgelerinde nüfus ve mülkiyet çoğunluğunu korumanın esas olduğunu ifade etti. Hristofyas’ın nüfus çoğunluğuna itirazı bulunmadığı ama KKTC’de mülkiyet çoğunluğunu kabul etmediğine işaret eden Eroğlu, mülkiyet sorununa dair bazı teknik ayrıntılara dikkat çekti.

Okumaya devam et  Bedava İncil dağıtıyorlar

KKTC’deki 1,5 milyon dönümlük Rumlara ait araziye karşılık Türklerin Güney Kıbrıs’ta 500 bin dönüm arazisi olduğunu ifade eden Eroğlu, haklarının tazmini karşısında Güney’deki Türk mal sahiplerinin bu haklarını KKTC yönetimine devrederek feragatname imzaladıklarını belirterek bu hakların KKTC’deki Rum mülkleriyle takas edilmekte kullanılacağının altını çizdi. Takas edilecek miktarın dışında kalan arazilerin Maraş dahil bir kısmının iade edilebileceğini anlatan Eroğlu, bir kısmı için de 2011 Aralık ayı sonuna kadar başvuruları kabul edecek olan Taşınmaz Mülk Komisyonu tarafından tazminat ödenebileceğinin altını çizdi.

46 milyon sterlin tazminat ödendi

Henüz görüşmeler sürdüğü için iade, takas ve tazminata tabi mülk miktarının belli olmadığına dikkat çeken diplomatik çevreler, bugüne kadar sonuçlandırılan 100 başvuru neticesinde Türkiye tarafından 46 milyon sterlin tutarında tazminat ödendiğini kaydettiler. Şu ana kadar toplam 703 tazminat başvurusunun daha yapıldığını belirten diplomatik kaynaklar, gazetelere konu olan ödenecek tazminatın üçte birinin mülk sahiplerinden alınmasının söz konusu olmadığını da ifade ettiler. 2011 yılı sonuna kadar yapılacak başvuruların sayısı ve mülklere biçilecek değerler belli olmadığı için ödenecek toplam tazminat miktarının bugünden kestirilmesinin mümkün olmadığına dikkat çeken kaynaklar, KKTC’nin koçan vermesinin egemenlik haklarını kabul etmek anlamına geleceği için Rum kesimi yönetimi ve Rum kilisesinin KKTC’de mülk sahibi olan Rumlara tazminat için başvuruda bulunmamaları konusunda yoğun baskıda bulunduğunu kaydettiler. Kıbrıs sorunu gibi mülkiyetler sorununun çözümünün de sadece hukuk ve teknik görüşmelerle çözülemeyeceğini belirterek, sorunun siyasi boyutuna dikkat çeken Eroğlu, 36 yıl içerisinde Kuzey Kıbrıs’ta oluşan yapının ve bu sürede oluşan duygusal bağın görmezden gelinemeyeceğinin altını çizdi. 36 yıllık geçmişi olanların ne Güney’de ne de Kuzey’de göçmenliğinden söz edilemeyeceğini ifade eden Eroğlu, mülkiyet sorununun çözümü için takas, iade ve tazminattan oluşan üç ayrı seçeneğin aynı anda masada olduğunu belirtti.

Okumaya devam et  Başpiskopos Beni Yanıltmadı

Zaman- Bülent Keneş


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir