Gençlere meslek seçiminde dikkatli olmalarını öneren Osman Altuntaş; öğretmenlik yapmak için öğretmenlik bölümünü bitirmek gerekse de, başka bir bölümden mezun olup, sonradan da öğretmenliğe geçilebilir diyor.
Almayada yaşanan öğretmen açığı, Federal Eğitim Bakanlığını çare aramaya zorluyor. ‘Pisa’ araştırmasının sonuçlarıyla birlikte göçmen kökenli öğretmenlerin önemi ise iyice anlaşılır hale geldi. Meslek lisesi öğretmeni Osman Altuntaş, göçmen kökenli öğretmenlere olumlu bakışın kaçırılmaması gereken bir fırsat olduğunu dile getirdi.
Göçmen kökenli öğretmenlerin çokkültürlü okullarda uyum açısından büyük önem taşıdığı kabullenilmeye başlarken, yapılan araştırmalar da bu açığın özellikle meslek okullarında kendini gösterdiğini ortaya koyuyor. Konuyla ilgili olarak konuşan meslek lisesi öğretmeni Osman Altuntaş, bakanlığın eğitim alanındaki sorunları bir kaç göçmen öğretmenle çözmesinin mümkün olmayacağını belirtiyor. Altuntaş, “Açığı kapatmak için öğretmenlik bölümünde okuyan üniversite öğrencilerini de alıyorlar. Fakat genel olarak bütün okullarda göçmen kökenli, özellikle de Türk kökenli öğretmenlere ihtiyaç var. Bunun için de bir an önce yurtdışından alınan diplomaların tanınması gerekiyor.” diyor.Türk öğrencilerin, derslerine Türk bir öğretmenin girmesinden duydukları memnuniyeti anlatan Altuntaş şöyle diyor: “Göçmen kökenli bir öğretmene olan yaklaşımları daha farklı oluyor. Türk öğrenciler tabii ki bir Türk öğretmene çok daha çabuk açılabiliyor. Problemlerini veya sorularını sizinle paylaşabiliyorlar. Özellikle de sizin onları bir konuda aydınlatmanızdan çok memnun oluyorlar ve bu yolla öğrencinin motivasyonu çok artıyor.”
Göçmen öğretmenlere karşı Alman öğrencilerin başlangıçta gayet dikkatli ve mesafeli olduğuna değinen Altuntaş, zamanla belli bir kaynaşmanın olduğunu, öğretmen olarak dersin iyi anlatılması durumunda Alman öğrencilerin göçmen kökenli öğretmeni kabul ettiğini dile getiriyor. Altuntaş, öğretmenliğin eğitim konusunda kendi gençlerimiz için birşey yapmak isteyenler için çok güzel bir fırsat olduğunu; Türk gençlerine yardımcı olabilmek için çok daha fazla Türk öğretmene ihtiyaç olduğunu vurgulayarak şu değerlendirmede bulunuyor: “Şu andaki mevcut durumu iyi değerlendirmek lazım. Kim bilir belki de birkaç sene sonra Alman yetkililer çok daha farklı bir yoldan öğretmen açığını kapatabilirler. Böyle bir fırsatı kaçırmamak lazım.”
Bir yanıt yazın