BASBAKANIN 3 ESLI DANISMANI VE DENIZ FENERI BAGLANTILARI

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart'ın soru önergesi sonucu, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 'üç eşli' bir danışmanı olduğu ortaya çıktı - Basbakanin araci
02.08.2010 Pazartesi

Erdoğan’a ‘üç eşli’ danışman

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ın soru önergesi sonucu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ‘üç eşli’ bir danışmanı olduğu ortaya çıktı

05 Ağustos 2010 - 05:00
Yazı Boyutu:
ÜÇ EŞİYLE DE ÇOK MUTLU Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan haberde eski Avrupa Milli Görüş Teşkilatı Başkanı Ali Yüksel’in Başbakanlık danışmanı olarak atandığı yer aldı. Ali Yüksel, kendisiyle yapılan bir söyleşide “Üç eşimle birlikte çok mutluyum. Hiçbirini ihmal etmiyorum. Dördüncü evliliğimi de yapmak istiyorum” demişti. AK PARTİLİ KILIÇ’IN KAYINPEDERİ Başbakanlık kaynakları; Ali Yüksel’in, Başbakanlık müşaviri olarak atandığını ancak Erdoğan ile çalışmadığını dile getirdi. Ali Yüksel’in Devlet Bakanı Faruk Çelik’e, Diyanet ile ilgili konularda danışmanlık yaptığı bildirildi. Ali Yüksel aynı zamanda AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç’ın da kayınpederi. Suat Kılıç, kayınpederinin çok eşliliği konusunda konuşmak istemediğini belirtti.
=====================================================================================================
'Şeyhülislam' danışman
Almanya’da “Şeyhülislam” unvanıyla tanınan ve AKP Grup Başkanvekili Suat Kılıç’ın da kayınpederi olan Ali Yüksel’in, Başbakanlık danışmanlığına atandığı ortaya çıktı. Başbakan yardımcısı Cemil Çiçek, atamayı doğruladı. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, bir süre TBMM’ye bir önerge vererek, ‘’1990’lı yıllarla birlikte İslami holding yapılanmalarında etkili olan ve Deniz Feneri Derneği ile de bağlantılı bulunan’’ Ali Yüksel’in Başbakanlık danışmanlığına atanıp atanmadığını sordu. Kart’ın önergesini yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek atamayı doğruladı ve şöyle dedi: “Kamu kurum ve kuruluşlarına atanacak kişilerde aranan şartlar, atamayla ilgili usul ve esaslar kanunlarla ve yönetmeliklerle düzenlenmiştir. Önergede adı geçen kişinin atanması da bu kapsamda yapılmış olup, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda Müftü Muavinliği, İzmir Bornova Vaizliği, Olgunlaştırma Müdür Yardımcılığı, Alanya Lisesi ve Antalya Ortaokulu Din ve Ahlak Dersi öğretmenliği gibi alanlarda çalışmış kamu deneyimi olan bir kişidir. Ayrıca Almanya’da ‘Auslandinstitüt’ (Yabancılar) eğitimi görmüş, Bochum Üniversitesi Şarkiyat bölümünde ihtisas derneklerinde eğitim ve idari görevlerde bulunmuş ve aralarında Türkler, Almanlar ve Arapların da bulunduğu 26 federasyon üyeliğine sahip Almanya İslam Konseyi’nde Din Kurulu Başkanlığı yapmıştır” NASIL ŞEYHÜLİSLAM OLDU? Ali Yüksel, 5 Mayıs 2008’de kendisiyle yapılan bir röportajda, ‘’Şeyhülislam’’ seçilmesini şöyle açıklamıştı. “Almanya’da, Alman devleti nezdinde İslamı temsil eden bir makam yoktu. Boşluk hissedildi. Almanya İslam Konseyi ile tanıştık. Bu konsey, o zaman Bonn’daki Federal Parlamento’da, muhatap kuruluşlar kütüğüne kaydını yaptırmıştı. Biz de üye olduk. Bizim dışımızda Araplar, Boşnaklar ve diğer Müslüman kuruluşlar vardı. Hazır bulunmadığım ve sonradan katıldığım bir toplantıda beni Din Kurulu Başkanlığına seçmişler ve adını ‘Şeyhülislam Makamı’ koymayı kararlaştırmışlar. Ben toplantıya katılınca itiraz ettim. Milli Görüş teşkilatında genel sekreter olarak görev yapıyorum, bu doğru olmaz. Bu kurumu ‘Şeyhülislam Makamı’ diye adlandırmak da bence yanlış. Şeyhülislamlığı aşındırır, dedim. Ama oradaki insanlar, bir kişi hariç bunun iyi bir şey olacağını ifade ettiler. Ve benim görevi kabul etmeme isteğimi hep beraber reddettiler. Biz de kabul ettik, arkadaşları kıramadık.’’ (GAZETEPORT)

Okumaya devam et  Ermeni meselesinde kafanızın rahat etmesini mi istiyorsunuz?

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir