Ya “küreselleşme” ya “yeni dünya düzeni” ikisi de uydurma sen de uyuma!…

Oktay Sinanoğlu


Selahattin GÜZEL

Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu diyor ki: Türkiye’deki safdiller (ya da aldatılmış hainler) “dünya küreselleşti, yeni dünya düzeni oluştu. Biz de bu düzene uymak zorundayız” diyorlar. Kimsenin milliyetinden, kimliğinden, dilinden, kültüründen, vatanından vazgeçtiği yok diyor Sinanoğlu. Türkiye’de ve dünyada yaprak kımıldasa şöyle kafanızı bir kaldırsanız rüzgarı estiren kim diye soracak olursanız ve bu sorunun cevabını kaçımız bilebiliriz ki ? Bu rüzgarı estiren kim? Bu planları yapanlar kim?

Türkiye’de “Siyasal İslam” en çok devlet katında ne zaman himaye gördü? Bu planı kimler yaptırdı? Körfez savaşı neden çıkarıldı? Bu planı kimler yaptırdı?

Afganistan’da yaşanan olayların sebebini biliyor muyuz ? Bu planın arkasında kimler var? PKK terör örgütünü besleyen kim? Taşeronları kim?

1967 Arap – İsrail savaşı Filistin’in havasını nasıl değiştirdi? Hamas’ı, Binladin’i, El kaide terör örgütünü kim yarattı? Hangi gücün bu işte parmağı var? Türkiye’de 12 Eylül 1980 askeri darbesini kim yaptırdı? Bu planı yapan hangi güçler? Bu sorularının yanıtlarını kaçımız verebiliriz? Türkiye nereye çekilmek isteniyor? Bu planları yaptıran hangi güç?

Bütün bu sorularının yanıtlarını vermeye çalışırken, perdenin arkasında kim var? Sis kaplamış dağın arkasında görünmeyen yüz kim, hangi güçler? İşte soruların cevabı; bu güç; “Küresel Kraliyetçilik” ve onların “kültür mühendisleri” bir çoğumuz dünya da olup bitenleri doğru algılayamıyoruz. Şimdi anladık ki, İngiltere dediğin zaman, Amerika dediğin zaman, hepsinin tepesinde şu anda “Küresel Kraliyetçi” güç dediğimiz yani emperyalizmin para babaları, insanlık düşmanı bir alçak takımı bulunmaktadır. Bu alçak takımı dünyanın parasını da her şeyini de idare etmektedir. İMF bile bu güç içerisinde küçük bir aracı maşa. Yani zurnanın son deliği. Sahte solculuğu da, sahte sağcılığı da, şovenizmi de, sahte milliyetçiliği de bu güç çıkarmaktadır.

İslamiyet’i siyasileştiren yani “siyasal İslam” icadı ile inancımızı köleleştirmek isteyen de yine bu güçlerdir.

Bizi ve dünya’yı bölerek ülkeleri parçalayarak yönetmek isteyen de bu para babası güçtür. Savaşları çıkartan, insanları katleden, terör örgütlerini kuran ve besleyen de yine bu güçtür. Yani “Küresel Kraliyetçiler” dir. Ortadoğu da “yeşil kuşak” projesini üreterek Filistin kurtuluş örgütünü yok ederek onun yerine radikal dinci Hamas örgütünü kurduran yine bu güçtür. Türkiye’de “yeşil kuşak” projesi sonucunda İslamileştirme yani, siyasal İslamcılıkta yine “küresel kraliyetçilerin” planının sonucudur. Bu güç bir avuç içi kadar ama, dünya’yı yönetecek kadar süper gücü olan zümredir. Türkiye’de bu küresel kraliyetçilerin kuyrukçuları, gizli cemiyetleri vardır. Bu gizli cemiyetlerin arkasında ve önünde de birileri var. Kökleri ve uçları dışarı da. İçerideki bu cemiyet üyeleri mevki ve para için kullanılmakta. Bu cemiyet üyeleri kimse unutmasınlar ki, Türkiye’nin kuyusu kazılmıştır ve içine itilmek üzeredir. Şöhret, şan ve para da onları kurtaramaz. Onları ancak varsa onurları kurtarabilir.

Türkiye de demokrasi var gibi görünse de, aslında bu güçler bizim seçmediğimiz bir takım adamları hükümete getiriyorlar. Bunları getiren de küresel kraliyetçiler, onların parasal gücü, onların medyatik gücü, onların yalan ve dolanları.

Ondan sonra da hortumlara yol açıyorlar, göz yumuyorlar. Hükümetlerin iredesi dışardan idare ediliyor. Ülkeyi perişanlığa, uçuruma doğru sürüklüyorlar. Bu olaylar dün ne ise bugünde öyle yeni değil. Bunlar bir özelleştirme icat ettiler; bizim ne kadar sanayimiz, neyimiz varsa hepsini yabancılara peşkeş çektiler, yok pahasına elimizden aldılar. Fabrikaları, tesisleri de alıp da işlettiler mi? Hayır. Üretimi yok ettiler. İnsanlar işsiz kaldı, işini kaybetti. Kime ne faydası oldu? Hepsini kapattılar, arazisine el koydular. Arkasından anayasayı değiştirelim, toprakları yabancılar alsın, onlara verelim dediler.

Bu “Küresel Kraliyetçilerin” planları hep aynı, yani şeytani planlar. Türkiye’de olduğu gibi dünyanın başka ülkelerinde de şeytani ve sinsi planları aynen devam ediyor. Türkiye’nin aklını başını toplaması lazım. Kuva-yi Milliye ruhunun yeniden canlanması lazım. İnce oyunlarla içimizi oymuş iç ve dış düşmanlara karşı yeniden mücadele başlatmamız lazım.

Bize bir Mustafa Kemal ülküsü lazım.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir