İstanbul’un başkent olduğu ‘Ortadoğu Birleşik Devletleri’

“Hayalim İstanbul’un başkent olduğu ‘Ortadoğu Birleşik Devletleri’dir”
–Celal Talabani, Mayıs 1996

“Richard Perle Washington’un en ileri gelen liderlerinden biridir, Savunma Bakanı yardımcısıyken tanımştım, 2002 yılında ‘Yılın Devlet Adamı’ ödülünü almak için Washington’a gittiğimde, bu vesileyle konuşmuştuk… Demişti ki, “Bizim size güvenimiz Ingiltere’ye olan güvenle eşittir. Bizim amacımız sizinle el ele vererek Avrasya ve Ortadoğu’yu yeniden şekillendirmek, sizi bölgenin güç merkezi haline getirmek…”
–Kamran Inan, Haziran 2010

Gelini Yahudi olan ve oğlu Qubad Talabani ABD Kürt Lobisinin başına yerleştirilen, Siyonist Kürt Yahudileri Barzanilerden sonra Kürt Yahudilerinin en çok güvendiği, Amerika ve Siyonizme Barzanilere muhalefete son vererek ettiği hizmetlerden dolayı Haşemi varislerine alternatif olarak Arap toprakları olan Irak’ın başına Cumhurbaşkanı olarak atanan Kürt Celal Talabani’nin ‘hayalim’ diye tanımladığı İstanbul’un başkent olarak tasarlandığı ‘Ortadoğu Birleşik Devletleri’ yavaş yavaş şekilleniyor… İlk olarak Talabani bu projeyi ağzından kaçırmışsa da eski Basbakanımız ve Cumhurbaşkanımız Turgut Özal da anlaması gerekenler için dile getirmişti… Bunun peşinden İsrail’in girişimi ve önderliği ile Türkiye, Irak, İran’ın yarısı, Suriye, Lübnan, Ürdün, Israil, Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri, Yemen ve Mısır”ın tek bir federasyonda birleştirilmesi açıkça ortaya konulmuştu… Bu doğrultuda ‘Ortadoğu Güvenlik ve İşbirliği Konferansı’ hazırlanmıştı… Özal’ın ölümü bu planı aksatmıştı.  Exeter ekolünün ‘sahiplendiği’ Gül’ün Cumhurbaşkanı olduğu bir dönemde Başbakan Erdoğan da bu projenin ‘Eş Başkanlığı’ndan açıkça söz ediyor…

Birbirlerinin varlığı ile gereklilikleri dayatılabilen Prof Samuel P. Huntington’un ‘Medeniyetler Çatışması’ projesi görevini yarım yamalak bir ‘başarı’ ile tamamlayarak geri çekilirken Prof Bernard Lewis’in bizzat mimarı olduğu ‘İstanbul başkentli Ortadoğu Birleşik Devletleri’ projesi, kıvama getirlmiş yeni bir ortadoğuda ilerleme kaydetmektedir…

Planlama başkenti Londra’dır… Uygulama başkenti Washington’dur. Bölgesel taseronluk başkenti Tel Aviv’dir. Şu anda Londra, Durham tarihi derinliği ile destekli Exeter/Salford olarak tercüme edilebilir. Öyle gözüküyor ki Londra ile İstanbul arasında şekillenecek gelecek…

Ortadoğu Birleşik Devletleri üç semavi dinin, İbrahim peygamber teması etrafında birleştirilmesi için yapılan çalışmalar ve İbrahim Peygamberin Türk olduğu iddialarının ısıtılıp işlenmesi şeklinde ortaya çıkan uygulamalardır.  Siyonist güdümlü ABD’nin Irak’ı İşgali ve üç parçaya bölmesi projesinin en önemli ayağı olan ve devletler üstü yönetimdeki en ileri istihbaratı gören Tony Blair İngiltere”de başbakanlığı bırakır bırakmaz bu projeyi, yani ‘İbrahim Evi’ (Abraham House) projesini bizzat hayata geçiriyor… Elbette bu da Londra’da… Maksat ileride “Dünya Devleti”ne dahil edilecek şekilde planlanan “Ortadoğu Birleşik Devletleri”nden çıkabilecek ve ona karşı oluşabilecek bir semavi dinler cephesini kontrol altında tutabilmek ve gerekirse hızla uyum sağlayabilmek üzere yeniden yapılanmaktır…

“Biz barış istiyoruz dediğimiz zaman, tam bağımsızlık istediğimizi herkesin anlaması gerekir.”
–Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, 1923

Kimsenin şüphesi olmasın toplumlara pazarlama ve kabul ettirme şekilleri Türk’ün saygınlığı ve Ortadoğu halklarının Türk’e olan sevgisi olsa da Siyonistler böyle bir ‘Ortadoğu Birleşik Devletleri’ni bir Türk devleti olarak değil Tevrat’ta açık seçik bildirilen ‘Nil’den Fırat’a kadar’ olan ‘Büyük İsrail Devleti (Greater Israel) olarak panlamaktadırlar. Türk ordusu ile ve Türk askerinin imajı ile, Taraf, ve sahtekar hoca müsfetteleri eliyle uğraşmalarının sebebi budur… Geri tepiyor… Halk daha da yapışıcak ve sahip çıkacaktır askerine… İnadına Türk Devletleri Birliği projesi ilerletilmelidir, hızla kurulmalıdır.

Metafizik işler başaran müthiş dahi Atatürk’ün kurduğu inadına Laik Cumhuriyet sistemi bütün mazlum millerlerin umududur. İnadına Cumhuriyetçiyiz. Sahte Mollalara karşı inadına Bektaşiyiz. Halk düşmanlarına karşı inadına Yunus Emre’yiz. Köktendincilere karşı inadına Mevlanayız… Ana dilimizle oynayanlara karşı inadına Sinanoğlu’yuz. Türk’ün imajı ile oynayanlara karşı inadına Büyükataman’ız…

Peygamberler ve insanlık tarihini en iyi anlayan en sofistike Türk oğlu Atatürk’ün hesapları her zamanki gibi doğru çıkacaktır… Atalarımız gibi Musevi kardeşlerimize tarihte olduğu gibi hep sahip çıkıyoruz ve diyoruz ki Siyonist Yahudi’nin tek şansı vardır: Türk’le ittifak!

Türk teslim olmaz! Barış istediğimizi tekrar ederek direniyoruz,..

Bütün insanlık adına Türk kazanacak diyoruz…

“Düsmanım, düşmanlığından vazgeçinceye kadar, ben de onun amansız düsmanıyım.”
–Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

28.06.2010

Haluk Demirbağ
Turkish Forum İngiltere