ÇÖZÜM: ‘TÜRKİYE’ Yİ BATIDAN KORUMAKTA!’

Bu Cumhuriyet kurulduğunda bir DIŞ POLİTİKASI vardı.. Nasıl mıydı?Bugün ve dün koltuğa oturtulan beylerin ve onların politikaları sonucu batının beslemesi olan aydıncıkların ağızlarında çevirip durdukları gibi değildi! - TURKIYE VE BATI

Bu Cumhuriyet kurulduğunda bir DIŞ POLİTİKASI vardı.. Nasıl mıydı?
Bugün ve dün koltuğa oturtulan beylerin ve onların politikaları sonucu batının beslemesi olan aydıncıkların ağızlarında çevirip durdukları gibi değildi!

Şu kesindir ki: Mustafa Kemal Türkiyesi’nin dış politikası BATI EKSENLİ değildi!
Hayattayken tek bir batılı ülkeyle ittifak edilmemişti! ‘Atatürkçüyüm’ diyenler bunu iyi bilsinler.

Attila İlhan ‘Gazi Türkiyesi’nin Dış Politikası’ nın oturduğu 3 ekseni şöyle özetler:
‘1. Balkan Antantı (Türkiye böylece Balkanlar’daki eski Osmanlı topraklarını kontrol ediyordu);
2. Sadabat Paktı ( Türkiye, böylece Irak, İran ve çevresindeki, sömürge, yarı sömürge, sömürge ülkeleri kontrol ediyordu);
3. SSCB dostluk ve işbirliği ( Türkiye böylece Batı’nın 200 yıldır kışkırttığı Türk-Rus düşmanlığını yok ediyordu)…

Attila İlhan ‘Gazi, Türkiye’yi batı’ya karşı korumaya almıştır!’’ derdi.

Avrasya ekseni’ zorunluluktur!

O, hiç kuşkusuz AVRASYA EKSENLİ bir dış politika benimsemişti. 30’larda Emperyalizmin örgütlediği NAZİ saldırısına karşı Balkan ülkeleriyle ittifak yapmış, arkasını Saadabat Paktıyla sağlama almış, Sovyetlerle, İran’la, Afganistan’la elele vermişti..

O Avrupa ki , Osmanlı’yı önce iktisaden ve kültürel olarak göçertmiş, topraklarını ve kaynaklarını paramparça etmiş, petrol coğrafyasına el koymak için önce Arapları sonra Kürtleri kullanmaya kalkmıştı.

O Avrupa , O Amerika, topraklarımız üzerinde yeni devletlerin sınırlarını belirlemişti!

Aynı Batı, emperyal amaçları için, Birleşmiş Milletler’in ağababası ‘Cemiyet-i Akvam’ (Milletler Cemiyeti)dan karar çıkartmış, sinsi yollarla Musul ve Kerkük’ün manda yönetiminde kalmasını karara bağlamıştı!
Lozan’da müzakereler tıkanınca Atatürk, ‘Ömrüm yeterse, Musul Kerkük ve adalar’ı alacağım! Diplomasiyle olmuyorsa askerle!’ demişti. Akabinde isyanlar patlamıştı!

İngiltere, petrol coğrafyasına el koyma arsızlığı içinde Nasturi ve Şeyh Sait isyanlarının kışkırttı. Lord Curzon ‘Şimdi olmazsa biraz ilerde icabınıza bakacağız!’ demişti. ‘Hakkari hristiyandır’ kampanyası açıldı, ardından silahlar bölgeye yığıldı..Amerika Kürdistan ve Ermenistan için çizdiği sınırları izlemeye almıştı.

İtalya sırtlan payını Oniki adalar’ı kaparak almış, Fransızlar Hatay’a gözkoymuştu!

Okumaya devam et  TÜRK’E IRKÇILIĞI BULAŞTIRMAK İSTEYENLERE…

O çete savaşını göze almıştı!

Yeni savaştan çıkmış, yoksul, aç perişan bir ülkenin komutanı olarak Mustafa Kemal Paşa, bintürlü oyuna karşı direnmiş, ardı ardına çıkan isyanları bastırmış, Hatay’da çete savaşını göze almıştır. Hem de ölümünden 1 yıl önce…
Hatay’da Fransızların karşısına Balkan ve Saadabat Paktı içinde yeralan ülkelerin genel kurmay başkanlarıyla çıkmıştır..

Attila İlhan’ın Hasan Rıza Soyak’ın Atatürk’den Hatıralar kitabından aktardığı konuşması, Onun 1937’de de 1920 de olduğu kadar ‘taviz’den uzak olduğunu kanıtlamaktadır:
‘Gâzi her zaman aynı kişiydi; ölümüne bir yıl da kalmış olsa, ‘Batılı, Beyaz ve Hıristiyan’ güçlere aynı şeyleri, aynı kudretle söylüyordu; zira onun karakteri, ‘hürriyet’ ve ‘istiklâl’ di…

”… bakınız benim kendi dostluğumun yanında, bütün şu etrafımda gördüğünüz şanlı ve mümtaz şahsiyetlerin, temsil ettikleri şerefli kuvvetlerin, Balkan Paktı ve Sadabat Paktı kuvvetlerinin, kıymetli, kudretli ve muazzam dostluğu var; bunun önemini devletinizin anlamamasını ve benim talebimi reddetmesi ihtimalini, tasavvur edemiyorum…”

Fransızlarla görüşmeler tıkanır gibi olunca söyledikleri mi… İşte:

İşi silahlı bir hareketle halletmek zorunda kalırsak, tutacağım yolu çoktan kararlaştırmış bulunuyorum. Derhal devlet reisliği ve mebusluktan istifa edeceğim. Serbest bir Türk vatandaşı olarak bu işte çalışan arkadaşlarla birlikte Hatay’a geçeceğim….. Oradaki mücahitler ve anavatandan gelecek kuvvetlerle meseleyi yerinde ve içerden halletmeye çalışacağım. İsterse Türkiye hükümeti beni ve arkadaşlarımı asi ilan etsin, hakkımda takibat yapsın!

Aynı yıldan bir örnek daha, Fransız idaresi altında inleyen Suriye ve Lübnan için Hasan Rıza Soyak’a şöyle diyor:

Bugünkü Fransız idarecilerin, Suriye ve Lübnan’a öyle kolay kolay istiklal vereceklerinden emin değilim. … Binaenaleyh biz hareketimizi onlara da teşmil ederek, Suriye ve Lübnan’in özledikleri gerçek istiklallerini temin edebiliriz!

Hangi Atatürk. A. İlhan S.326

Okumaya devam et  TEFRİŞAT, TEŞRİFAT VE MÜŞTEMİLAT

Bu anlayış, öyle gönderdiğin gemiye saldırı gerçekleştiren bir haydut devletin, Türkleri öldüren komandolarına madalya takışını dünya basınından ‘seyretmeye’ pek benzemiyor, değil mi?

Mustafa Kemal Paşa’nın Arap politikası

Gelelim Atatürk’ün Arap politikasına:
Bakın usta nasıl özetliyor:

1. Mustafa Kemal, Milli Mücadeleye başladığı zaman, Arapların İngiliz ve Fransız emperyalistlerine karşı mücadelesini destekliyor…

2. …Fransa’nın Suriye ve Lübnan’a istiklallerini vermeyeceğini söyleyip, bu ülkelerde anti emperyalist bir kurtuluş savaşı örgütlemeyi tasarlıyor..

3. Arap ülkelerinin bağımsızlıklarını kazanmalarından sonra Türkiye’nin onlarla işbirliğini bir federasyon, bir konfederasyon örgütlenmesi derecesinde ileri bir yakınlık olarak düşünüyor..’ (Hangi Atatürk s. 340)

Ayan beyan ortada ! Bu planların içinde Batılı emperyalist devletler kıyısından köşesinden yeralmıyor. Öyle İngiltere’nin Amerika’nın kotardığı ‘stratejik derinlikler’ yok bu işlerin içinde.. İnce ince hesaplanmış antiemperyalist bir ORTADOĞU PROJESİ bu. İçinde batının ve çıkarlarını yeralmadığı!

Bölgenin BATIYA KARŞI kendini korumasına ve ASYA ile bütünleşmesine imkan veren. Batılı maşalarca ayarlanıp, batılı ‘ağız ve kulaklarla’ irtibata geçirilmediğimiz bir bölgesel örgütlenmeden sözediliyor!

Kendi aramızda ve Ankara, Moskova, Şam, Bağdat, Beyrut merkezli…

Atatürk’ün dış politikası bize öğretilmemiş, hatta saklanmıştır. Balkanlar hakkında, Güney ve Doğudaki ülkeler hakkında, Araplarla ilişkilerimiz konusundaki dahiyane önerilerini Milli (!) Eğitim bize okutmamıştır. Başta NUTUK olmak üzere, birçok belge ve bilgi özellikle dikkatlerden kaçırılmıştır.

O’ndan sonra…

Şu kesindir ki Mustafa Kemal Türkiyesi’nde, onun ölümüne kadar, kıvrak ve kesinlikle AVRASYA eksenli ANTİEMPERYALİST bir dış politika izlenmiştir..
Ölümünden hemen sonra bu tavır değişmiş, BATI eksenine kaydırak olunmuştur.

Önce İngiliz ve Fransızlarla, ardından Almanlarla kırıştırılmış, savaş sonrası Amerika’nın kucağından kalkılamamıştır..
Batının ‘eksenlediği’ Türkiye’nin en bariz kırılma noktaları mı:
1947 ABD -Türkiye anlaşmasıyla ‘Batıya itaatkar öncü tabaka’ yaratılması karara bağlanmıştır…(Bkz: Oltada balık Türkiye E. Değer)

Okumaya devam et  Batının, Eski Sömürgelere Ödemesi Gereken Fatura

Fulbright ve benzer burslarla Batıya TAM BAĞIMLI ‘öncü güçler’ eğitilmişler, kendi ülkelerine batının avukatı olarak dönmüşler,.birer ‘batılı’ olarak ülke yönetimine geçmişlerdir…

1947 de Türkiye, Küresel çetenin kurumları olan İMF ve Dünya bankasına kayıtsız şartsız bağlanmıştır.
1952 Türkiye NATO’ya yani batının/emperyalizmin savunma sistemine kanın pahasına yalvar yakar girmiştir..
1963 Türkiye, Avrupa Birliğine başvurmuş ve ‘Avrupalı olma’ adına yarım asırdır bu milleti paspas yapmıştır.

Yetmedi !

1995’de Gümrük Birliği’ne kutlamalarla girerek/sokularak kafasını giyotin bıçağına yatırmıştır.

Yetmedi;

1991’de Avrupa Yerel yönetimler Özerklik Şartını kabul ederek bugün BDP’nin dile getirdiği ‘Özerk Kürt bölgesi’ne kapı açmıştır. (Bkz Taraf gazetesi 23.6.2010)

(BDP’nin elinde 1 büyükşehir belediyesi, 7 il ve 51 ilçe ve 40 belde belediye başkanlığı bulunmaktadır ve kabul ettiğimiz yasaya dayanarak, tüm bu bölgede ‘merkezden bağımsız yapılanma’ talebiyle ortaya çıkmaktadır)

Özetlersek; önce yönetici ve yönlendiricilerin beyin yıkaması tamamlanmış, onlar Batının ekseninde uydu aydınlarımız, basınımız, eğitmenlerimiz ve hükümetlerimiz oldu

Yemek borumuzdan İMF ve Dünya Bankasına bağlandık.
NATO çerçevesinde ‘batılı’ eğitimden geçirilen üst düzey ordu mensuplarıyla kasnağa alınmış, ‘BAĞIMLI’ bir TSK yaratıldı..
Ve bir yandan Birleşmiş Milletler, bir yanda AB dayatmaları ile ‘bağımsız Kürdistan’a yol açıldı..
Hepsi gözlerimizin önünde yapıldı.. ‘TAM BAĞIMSIZLIK’ için oluk oluk kan döken bir milletin gözleri önünde!

Çözüm mü?

Bu emperyalist kurumların dışında yeralmak. Millet olarak TAM BAĞIMSIZ kararlar verebilecek güçte olduğunu anlamak. Beynimize koyduğumuz çemberleri kırmak! ‘Dünyadan kopamayız ki!’ ‘İçimize mi kapanalım?!’ diyenlerin gerçekte boynumuzu cellata teslim ettiklerini görmek! Bildiklerimizi iletmek! Ve ÖRGÜTLENMEK ÖRGÜTLENMEK!

Ve mesela şu sözleri bugün söylemek:
‘Ulusumuzun kurduğu devletin alınyazısına, bağımsızlığına, kimseyi karıştırmayız. Milletimizin menfaatleriyle ilgi hususlarda yabancıların fikirlerinin önemi yoktur. Biz, gidişatımızı yabancıların görüşlerine uydurma güçsüzlüğünü, kötü görenlerdeniz.!’ Mustafa Kemal Atatürk NUTUK.

www.banuavar.com.tr
[email protected]

Haberi paylaşın
Bu Cumhuriyet kurulduğunda bir DIŞ POLİTİKASI vardı.. Nasıl mıydı?Bugün ve dün koltuğa oturtulan beylerin ve onların politikaları sonucu batının beslemesi olan aydıncıkların ağızlarında çevirip durdukları gibi değildi! - banu avar

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. Siyasi Partillesme ve Milli bir Örgütlenme ile siyasi ve ekonomik isgale karsi savasmaktan baskacaremiz hic bir yok.

  2. Şimdi de Çiftçilerin önü kesiliyor. Her çiftçi her istedini ekemeyecek, ekime sınır getiriliyor, hayvancılığa sınır getiriliyor. Enflasyon düzelirim dersiniz.

  3. brics ilk kurulduğunda ekonomik mucize gerçekleştiren ülkeler olarak masum bir örgüttü ve Türkiye’de o zamanlar nispeten iyi giden ekonmisi ile…

  • “Kıbrıs’ta 2 ayrı devlet var…”

    “Kıbrıs’ta 2 ayrı devlet var…”

    Kıbrıs’ta sular durulmuyor. Kıbrıslı Rumlar AB’nin desteği ile iyice şımardı. Önemli haklar elde etmeye çalışıyor. Ancak karşılarında KKTC’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı buluyorlar. Tatar, hiç taviz […]


  • Dünya Siyasetinde Değişim Başlıyor

    Dünya Siyasetinde Değişim Başlıyor

    New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 78’inci Genel Kurulu görüşmeleri bu yıl geçmişlerden farklı ve yeni bir dönemin başlayacağının habercisi konumunda zira 2023 yılında dünya […]


  • Altın Koza’ya Altın Program

    Altın Koza’ya Altın Program

    30. yılını kutlayan Adana Altın Koza Film Festivali’nin 18-24 Eylül tarihleri arasında Esas 01 Burda AVM, Cinema Pink salonlarında gösterime sunulacak uluslararası programı; Berlin, Cannes, […]


  • Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan, Rus göçü, Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’daki savaşa daha fazla vatandaşın katılmasını gerektiren kısmi seferberlik kararından sonra […]


  • BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    Son aylarda birbiri ardı sıra gündeme gelen uluslararası kongreler ve toplantılar sürüp giderken ,bugünkü dünya siyaseti normal koşulların ötesinde gelişmeler göstermektedir .Ülkeler ve devletler arası […]


  • SADAKA

    SADAKA

    Bir dakika durup düşünün, ne kadar aşağılayıcı bir durum içindeyiz bu günlerde. Emekli vatandaşların emekli maaşlarına 3 liramı verelim yoksa 5 liramı verelim konusu, bütün […]


  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB İle Yolları Ayırabiliriz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB İle Yolları Ayırabiliriz”

    Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu görüşmelerine  katılmak için  New York’a  gitmeden  önce Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB ile yolları ayırabiliriz” diyerek önemli bir açıklamada bulunmuştur: ”Avrupa Birliği, […]


  • BİRİ YER, BİRİ BAKAR…

    BİRİ YER, BİRİ BAKAR…

    Enflasyon altında ezilen yurttaş bütçeyi de finanse etti. Merkezi yönetim bütçe sonuçlarına göre yılın ilk sekiz ayında başta ÖTV ve KDV’de olmak üzere vergi gelirlerinde […]


  • O YILLAR

    O YILLAR

    O YILLAR                 HÜSEYİN MÜMTAZ                 Biz eskidik ama yazılar hiç eskimiyor galiba…                 Tam on yıl önce, Falih Rıfkı Atay’dan şu kısa alıntıyı yapmışız; […]


  • Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Halkımız aptal değil, tehlikenin farkında. Yıllardır „sivil işgal kuvvetleri“ ülkemize dolduruluyor. „Barış süreci“ diye, binlerce PKK askeri, davul-zurna eşliğinde silâhları ile birlikte ülkemize sokuldu. Onları […]


  • Siyasette “aptal sözcüğü”

    Siyasette “aptal sözcüğü”

    Sosyal medyada aptal sözcüğünün çok sık kullanıldığını görmüşünüzdür. Siyasi ya da ideolojik tartışmayı aptalsın, akıllısın gibi yere indirgemek, aslında “entelektüel yeteneğin” sınırlı olduğuna işaret eder, […]


  • ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ÇEDES PROJESİ İLE AKP KARŞI DEVRİM’İNİN ŞEYHÜLİSLAMLIK AYAĞI DA KURULMUŞ OLUYOR Çağdaş bir devlet yurttaşlarına din dayatmaz. DİB bütçeden aldığı bakanlıklar üstü ödenek ile toplumun […]


  • FEYM GRUBU BÜLTENİ

    FEYM GRUBU BÜLTENİ

    ERMENİ Faaliyetleri (21 Eylül 2023) 1.  ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 21 Eylül Bağımsızlık Günü’nde Ermenistan halkına en iyi dileklerini göndererek, ABD’nin Ermenistan’ın egemenliğine, bağımsızlığına ve […]


  • 8 ayda Türkiye’ye 36 milyon turist geldi…

    8 ayda Türkiye’ye 36 milyon turist geldi…

    Yaz aylarında beklenen turist 50 milyondu 36 milyon turistle sezonu kapattık. Turizm Bakanlığı yetkilileri geçen yılın Ağustos ayına göre yüzde 5.65 artış yaşandığını söylüyor. Kış […]


  • NASIL İNSANLAR OLDUK BİZ

    NASIL İNSANLAR OLDUK BİZ

    Tv de anlatılıyordu.Antalya da Rus’un biri Site den 80 daire satın almış. Sadece Ruslara kiralıyormuş.Doğrumu yanlış mı bilmiyorum. Ama sektörüm olan Tarımdan biliyorumBaşta Muz seraları […]


  • İstiklal Harbi’nde Etnik İhanet

    İstiklal Harbi’nde Etnik İhanet

    İzmir’in işgalinden cesaret alan 800 kadar yerli Rum çetesi, İzmir’in işgalinden bir gün sonra, ı6 Mayıs sabahı Urla yarımadasındaki Türk köylerine saldırdılar. Köylüleri katletiler. Mallarını […]


  • MARX’TA PARA (10)

    MARX’TA PARA (10)

                ‘Para-sermaye’nin başlangıçta, metalik para, kredi senedi, değerli kâğıt vb biçiminde olmasının önemi yoktur.             Tek koşul “ sermaye olarak para (argent) biçiminde avans edilmiş […]


  • MARX’TA PARA (9)

    MARX’TA PARA (9)

    Para ve semayenin çevrimi Kapital’in II.cilt birinci bölümünde kapitalin dolanım süreci şöyle formüle edilebilir (1): I           A-M … P … M’ -A’  para-sermaye çevrimi […]


  • Cumhurbaşkanı Erdoğan BM Genel Kurulu’nda  “Hocalı Soykırımı”na da  Değinebilirdi

    Cumhurbaşkanı Erdoğan BM Genel Kurulu’nda  “Hocalı Soykırımı”na da  Değinebilirdi

    ABD’deki BM’nin 78’nci Genel Kurulu görüşmelerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan-Ermenistan arasındaki çatışmaları ele alarak  şu önemli tespiti yapmıştır: “Karabağ, Azerbaycan toprağıdır.”  Erdoğan   bu  fırsattan yararlanarak  en […]


  • ÖNCELİK NE OLMALI, SİVİL ANAYASA MI?

    ÖNCELİK NE OLMALI, SİVİL ANAYASA MI?

    Hükümet ve Sn. Erdoğan, ekonomik gidişatın altında bunalmaktalar. “Bu kardeşiniz, bu iktidarda olduğu sürece FAİZ her ay inecek-FAİZ neden enflasyon netice” büyük iddia ve söylemlerinden […]