UFKUN ÖTESİNİ GÖREBİLMEK

Mustafa Kemal Atatürk

UFKUN ÖTESİNİ GÖREBİLMEK (1)

Hüseyin MÜMTAZ

 

Mustafa Kemal; “Hiç yorulmamak üzere yola çıkanlar asla yorulmazlar” demiş..

            O halde, menzile doğru yol alırken rotamızdan sapmamak için iki şey yapacağız; a) Önce nihaî hedefi asla gözden kaçırmadan, “yorulmayacağız”, b) Zaman zaman durup yıldızlara bakarak doğru yolda, yönde olduğumuzu kontrol edeceğiz.. Bulunduğumuz noktayı zaman tüneli üzerinde işaretleyeceğiz, fotoğrafını çekeceğiz..

            O da öyle yapardı.

            NUTUK’un, “1919 senesi Mayısının 19’uncu günü Samsun’a çıktım. Vaziyet ve manzara-i umumiye” ile başlayan ilk bölümü; vatanın, milletin ve devletin içinde bulunduğu koşulların, değme ressama taş çıkartacak şekilde resmedilmiş sosyal, kültürel, politik, ekonomik ve askerî bir fotoğrafıdır.

            Mustafa Kemal yukarıdaki başlangıcın devamında sadece bir sayfa içinde önce ülkenin iç politik durumunu yansıttıktan sonra, “Ordunun elinden silah ve cephanesi alınmış ve alınmakta” deyip memleketin hangi köşesinin hangi yabancı güçler tarafından işgal edildiğini anlatır; “her tarafta ecnebi zabit ve memurları ve hususi adamları faaliyette” der.

            Aynı sayfanın devamında başlıca şu üç noktanın altını çizer:

            1.”Yurdun dört bir bucağında Hristiyan azınlıklar, gizli, açık, özel istek ve amaçlarının elde edilmesine, devletin bir an önce çökmesine çaba harcıyorlar.

            2.İstanbul Rum Patrikliğinde kurulan Mavri Mira Kurulu’nun illerde çeteler kurmak ve yönetmekle, gösteri toplantıları ve propogandalar yaptırmakta.. Yunan Kızılhaçı, Resmî Göçmenler Komisyonu, Mavri Mira Kurulu’nun çalışmalarını kolaylaştırmaya devam ediyor. Mavri Mira Kurulu’nca yönetilen Rum okullarının izci örgütleri, yirmi yaşını aşmış gençleri de içine alarak her yerde geliştiriliyor. Ermeni Patriği Zaven Efendi de, Mavri Mira heyetiyle hemfikir olarak çalışıyor. Ermeni hazırlığı da tamamen Rum hazırlığı gibi ilerliyor.

            3.Trabzon, Samsun ve bütün Karadeniz sahillerinde teşekkül etmiş ve İstanbul’daki merkeze bağlı Pontus Cemiyeti kolaylıkla ve başarıyla çalışıyor.”

            Atatürk bunların hepsini sadece bir sayfada anlatır..

            1919’dan tam 91 yıl sonra digital bir makineyle çekeceğimiz renkli fotoğrafı, o zamanın yıpranmış, soluk, siyah beyaz fotoğrafıyla karşılaştırmaya ne dersiniz?

            Zamanıdır çünkü, 2019’a, “yüzyıl”a iki elin parmakları ile ifade edilebilecek kadar az bir zaman dilimi kalmıştır.   

            2010 yılı Ocak ayının son günü durum ve genel görünüm şöyledir…

            Fotoğrafın ebadı ve kapsama alanı, şu an için ehliyetimiz ve çapımız kifayetsiz kaldığından şimdilik sadece “Dış Politika” ile sınırlı kalacaktır.

            Gelecek yazıda..

            “57’İNCİ ALAY HERYERDE..

HEPİMİZ 57’İNCİ ALAY’IN NEFERİYİZ.”


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir