ABD’de düzenlenen ‘Doğu-Batı Buluşması: Gülen Hareketi’ konferansı, ünlü akademisyenleri bir araya getirdi. İki gün süren panellerde tebliğ sunan konuşmacılar, Gülen Hareketi’nin dünya barışına katkısından övgüyle bahsetti. Kaliforniya Üniversitesi’nden Dr. Reza Aslan, “Hem İslamî temellere hem de insanlığı kuşatan söylemlere sahip olduğu için alternatifi olmayan Gülen Hareketi ile övünmeliyiz.” diye konuştu.
Amerika, hafta sonu Pasifika Enstitüsü ile Güney Kaliforniya Üniversitesi’nin ortaklaşa organize ettiği ‘Doğu Batı Buluşması: Gülen Hareketi’ konferansına ev sahipliği yaptı. Dört ayrı üniversitenin destek verdiği konferans Kaliforniya eyaletinin Los Angeles kentinde gerçekleştirildi. Organizasyona katılan konuşmacılar, Gülen Hareketi’nin dünya barışına katkısından övgüyle bahsetti. Kaliforniya Üniversitesi-Riverside’ın ünlü akademisyeni Dr. Reza Aslan, konuşmasına, “Hem İslami temellere hem de insanlığı kuşatan söylemlere sahip olduğu için alternatifi olmayan Gülen Hareketi ile övünmeliyiz.” diye başladı. Gülen’i dine, bilime, demokrasi ve çoğulculuğa inanmış biri olarak tanımlayan Aslan, “O, terörü ve şiddeti reddeden, ortak doğrulara kendisini adamış biri.” dedi. Türkiye’deki gelişmeleri de yakından takip ettiğini aktaran Aslan, AK Parti ile Fethullah Gülen Hareketi’nin bazı çevreler tarafından neden ve nasıl tartışmalı ilan edilmeye çalışıldığını bildiklerini, fakat bunun başka bir alternatif ileri sürmeden sadece karalama maksatlı yapıldığının çok açık şekilde görüldüğünün altını çizdi. Houston Rice Üniversitesi profesörlerinden Jill Carol da Gülen Hareketi’nin en etkileyici yanını, “Sorumluluk alma duygularına ve yapılan her güzel hareketin mensuplarınca kendileri değil, tam tersine herkes için talep ediyor olmalarına bağlıyorum.” diyerek anlattı.
Konferansa dinleyici olarak katılan eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, Gülen Hareketi’nin özellikle Orta Asya’daki eğitim çalışmaları ile Ahmet Yesevi’nin ayak izlerini takip eden bir hareket olduğunu ifade etti. Zeybek, “Bir Türk vatandaşı olarak Gülen’in bu konuma gelmesi beni onurlandırıyor. Onu anlamaya çalışan ve yardım eden herkese teşekkür ediyorum.” dedi. Kaliforniya’daki Türkiye menşeli Ermenileri temsil eden İstanbul Ermenileri Organizasyonu Başkan Yardımcısı Edvin Minasyan da konuşmasında, kendileri ile en iyi diyaloğu kuran ve konferansın da organizasyonunu yapan Pasifika Enstitüsü’ne teşekkürlerini sunarken bu çalışmaların ilk defa Fethullah Gülen tarafından başlatılmış olduğunun altını çizdi.
USC’nin Davidson Konferans Salonu’nda önceki gün başlayan panellere ilgi büyüktü. Oturumlar, son konuşmacı ve sunuma kadar dikkatle takip edildi. Vatikan’ın eski dinler arası diyalog temsilcilerinden Thomas Michel’in konuşmasıyla başlayan konferansın ilk gününde kısa bir Los Angeles gezisi yapıldı. Etkinlik, Pepperdine Üniversitesi’nin Malibu’daki Pasifik Okyanusu manzaralı kampüsünde yenilen akşam yemeği ile son buldu. Dünyanın dört bir yanından konferansa katılan ziyaretçiler, etkinliğin bilgilendirici, eğitici ve ufuk açıcı bir formatta olduğunu ifade etti.
Bir yanıt yazın