SPIEGEL ONLINE: HUKUKA AYKIRI BİR KANUN

BERLİN, 22/06 (BYE) --- Tirajı günde 1 milyon 27 bin 353 olan liberal sol  eğilimli Der Spiegel dergisinin 21 Haziran 2009 tarihli internet sayfasında, Bettina Malter imzasıyla ve yukardaki başlık altında yayımlanan, Berlin çıkışlı yazının geniş özet çevirisi şöyledir: - alman turk


BERLİN, 22/06 (BYE) — Tirajı günde 1 milyon 27 bin 353 olan liberal sol  eğilimli Der Spiegel dergisinin 21 Haziran 2009 tarihli internet sayfasında, Bettina Malter imzasıyla ve yukardaki başlık altında yayımlanan, Berlin çıkışlı yazının geniş özet çevirisi şöyledir:

Almanya’ya gelmek İsteyen Türk Turistlerinin Vize

Almaları Gerekiyor. Alman Yasaları Böyle Talep Ediyor

Ve Alman Hükümeti Böyle İstiyor. Ancak, Yönetmelikler

Avrupa Hukukuna Aykırı Ve Mağdurların Direnişine Yol

Açıyor—

Türk vatandaşlarının Almanya vizesi almasının ne denli zor olduğunu Mete Şener çok iyi biliyor. Berlinli işadamı Kreuzberg’de 20 yıldan beri bir seyahat acentası işletiyor ve müşterilerinin sorunlarını yakından tanıyor: Uzun süre seyahat etmek, saatlerce beklemek ve bürokratik süreç…

Mete Şener, iki Türk kadını ve Yabancılar Yasası konusunda uzman avukat olan Gilda Schönberg’den oluşan grup, Türklerin Almanya’ya gelmek için vize almak zorunda kalmalarına öfkeliler. Küçük grup buna karşı birşeyler yapmak istiyor ve bu amaçla toplanmış bulunuyor. Şener tereddüt etmeden, bir dernek kuralım” diyor. Ve şakayla “Sınır tanımayan Türkler” diye ekliyor.

Daha fazla seyahat özgürlüğü için verdiği mücadelede Şener’e geçtiğimiz aylarda beklenmedik yerden destek geldi. Çok sayıda mahkeme, vize zorunluluğunu yasalara aykırı bularak, Federal hükümetin yıllardır sürdürdüğü uygulamayı eleştirdi. Mahkeme kararları, Federal hükümetin, seyahat eden Türklere getirdiği sınırlama ile uluslararası anlaşmayı ihlal ettiğine ve Avrupa hukukuna aykırı davrandığına yönünde.

Hukuki açıdan şüpheli olan vize zorunluluğu sadece Federal Almanya’nın en büyük göçmen grubunun haksızlığa maruz kalmasına neden olmuyor,  aynı zamanda muhafazakar kesimden tanınmış politikacıların bile tepkisine neden oluyor. Eski Bayvera Başbakanı Günter Beckstein, “Almanya’nın sergilediği tablo hoş değil” diye eleştiride bulunuyor.

Sonuçta Türklerin geniş ölçüde sınırlandırma olmadan Almanya’ya gelebilmeleri onyıllar boyunca tartışmasızdı. 1963 yılında Avrupa Devletler Topluluğu ile Türkiye arasında imzalanan Ortaklık Anlaşması, geniş ölçüde engellenmeden seyahati öngörüyordu. Avrupalılar bu anlaşmayı, Türkiye’yi Batıya daha yakından bağlamak için hizmet veren bir araç olarak görüyorlardı. Anlaşmanın tarafları 10 yıl sonra bir ek protokolle vize politikasının geniş ölçüde liberalleştirdiler. Turist olarak Almanya’ya üç aydan az bir süre için gelenlerin hiç vizeye ihtiyacı olmayacaktı.

—Bir Vize İçin Saatlerce Bekleyiş—

1980 yılında, Almanya’daki işsiz sınırı iki milyon sınırına dayandığında, Federal Hükümet Türkler için vize zorunluluğu getirdi. Almanya seyahati o dönemden beri Türkler için bürokratik bir engelli koşuya dönüştü. Halihazırda vize başvuru sadece Ankara, İstanbul ya da İzmir’de yapılabiliniyor.

Türklerin çoğu için bu uzun bir seyahat yapmak anlamına geliyor. Vize verilen kente ulaştıklarında sıraya girilmek zorunda. Bekleme süresi genelde altı saati buluyor. Ardından bürokratik süreç başlıyor. Çalışma izni, çalışılan iş yerinden izin belgesi, banka dekontları, mal varlığı, tapu gibi belgelerin ibraz edilmesi gerekiyor, ki bu, Türklerin çoğunu Almanya’ya gitmekten vazgeçiren bir uygulama.

Ancak 30 yıldan beri geçerli olsa da, hukuki açıdan tartışmalı bir uygulama. Zira, Avrupa Birliği ile yapılan eski anlaşma geçerliliğini koruyor. Hamburg Üniversitesi Avrupa hukuku uzmanı Wolfgang Voegeli, “bu durum Yabancılar Yasası’nın yenilenmesi sırasında hiçe sayıldı” diye konuşuyor.

—Vize Zorunluluğu AB Hukukuna Aykırı—

Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD)da şubat ayında bu görüşteydi. Lüksemburg’daki hakimler Türk TIR sürücüsü Mehmet Soysal’ın vizesiz Almanya’ya seyahat edebilme talebini haklı buldular. Hakimler, davacının avukatının, vize zorunluluğunun Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında yapılan Ortaklık Anlaşamasına aykırı olduğu görüşü doğrultusunda karar aldılar.

O dönemden beri Alman mahkemeleri de farklı hükümler veriyor. Nisan ayı sonunda Erding’de bir mahkeme, vizesinin süresini 12 gün geçiren bir Türk işadamını beraat ettirdi. Berlin İdare Mahkemesi 12. Ceza Dairesi de kısa bir süre önce benzer bir olayda ABAD’ın argümanlarını dayanak aldı.

Ancak, Federal Almanya hükümeti tartışmalı vize uygulamasına bağlı kalmakta ısrar ediyor. Mahkeme kararlarına rağmen Berlin, Türk turistlerden vize talep etmeye devam ediyor. Kolaylık sadece kamyon sürücüleri, Türkiye’den ihraç edilen makineleri tamir eden tamnirciler ya da sanatçı, sporcu ve bilim adamları gibi belli bir gruba sağlanıyor. Mayıs ayının sonundan beri bu meslek grupları “vizesiz seyahat belgesi” için başvuruda bulunabiliyorlar.

Ancak, bunun bir ilerleme olup olmadığı  konusunda uzmanlar kuşkulu. Almanya Türk Toplumu Başkanı Kenan Kolat, belirli gruplara tanınan önceliğin uygulamada bir iyileştirme anlamına gelmediğinden şikayetçi: “Vize muafiyeti belgesi almak için de aynı  vize alıyormuş bir prosüdür uygulanıyor”.

—Komplike Vize  Muafiyeti—

Gerçekten de sözüm ona ayrıcalıklı meslek grupları, özel izin için İstanbul ya da İzmir’deki Başkonsolosluklara başvurmaları gerekiyor. Vize muafiyeti belgesi alabilmek için de tıpkı vize alırken talep edilen belgeleri ibraz etmeleri gerekiyor: İş sözleşmesi,  Almanya’dan davetiye, kazanç belgesi vs. Ayrıca tüm belgelerin Almanca verilmesi gerekiyor. Kenan Kolat, “Federal Almanya hükümeti yeni uygulamaya geçişi, kazanılan haktan bir avantaj elde edilmeyecek şekilde yapıyor” diye eleştiriyor.

Bu nedenle Federal hükümetten seyahat engellerini etkili bir şekilde kaldırmasını talep eden Kolat, “Almanya yenilenmeden avantaj elde edebilir. Daha fazla yatırım olur, turizm sektörü büyür ve akraba ile dostlar birbirlerini daha kolayca ziyaret edebilirler” diye konuşuyor.

Ancak büyük koalisyon taleplerinden feragat etmek istemiyor. İçişleri Komisyonu üyesi Reinhard Grindel (CDU) göç dalgası yaşanabileceği konusunda uyarıyor. “Türk turistlere vize muafiyeti getirecek olursak, göçü yönlendirememe tehlikesi doğar”

Bilim ve Politika Vakfı Türkiye uzmanı Heinz Kramer ise buna,  araştırma sonuçlarına göre geçmişte bu yolla kitle göçü yaşanmadığı yanıtıyla karşı çıkıyor. Kramer, gelecekte de böyle bir gelişme beklenmediğini, ancak halk arasında bu korkuların olduğunu ve bunların ciddiye alınması gerektiği görüşünde.

Buarada, Kreuzberg’de konuyla ilgilenen grup, Türkiye’ye uygulanan kuşkulu seyahat kurallarının nasıl ortadan kaldırılabileceğini düşünüyor. Avukat Schönberg, vizesiz Almanya’ya gelecek Türk turistleri bulmayı öneriyor.

Gruptakilerin hepsi bunun ne anlama geleceğini biliyorlar. Tutukluluk ya da masrafını kendi ödemek suretiyle geri uçuş ve beş yıllık giriş yasağı. Ancak, kanunun geçerli kılınması için bu riski üstlenecek birini bulmak istiyorlar. Gilda Schönberg, “bunu başaracak olursak, hükümet daha uzun süre tereddüt edemez” diyor ve “bu, çabuk reaksiyon göstermesini gerektirecek bir durumdur” diye ekliyor.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir