Van’da Türkler göçe zorlanıyor!..

Behiç KILIÇ behic@yenicaggazetesi.com.tr <p>Sonunda bu haberler de gelmeye başladı. Türk kökenli vatandaşlar, Doğu ve Güneydoğu illerinde, PKK eşkıyasının tehditleriyle yerlerinden yurtlarından atılıp göçe zorlanıyorlar!..
Şaka gibi ama değil!..
Tarihi Türk yerleşimi olarak bilinen Van ilimizde dahi, Türk kökenli yerel halk  "terk et" telkinleri almaya başladı!..
Bunun da ötesinde Türk kökenli vatandaşların, birtakım komitelerce fişlendikleri, mallarının tespitlerinin yapıldığı, Türk kökenli vatandaşların arazi, mülk satışlarında ambargolarla (çetenin baskısı ile) sıkıştırıldıkları görülmeye başlandı... Türk kökenli vatandaşlara ait araziler pazar değerinden yoksun bırakılıyor, ya ucuza kapatılıyor ya da satışların önüne  "Buraları aslında bize ait, siz işgalcisiniz, gönderileceksiniz!"  şerhleri ile çıkılıyor!..
PKK çetesi, etnik milliyetçilik temelinde yayılmacılığı, faşist yöntemlerle gerçekleştireceğine inanıyor.. Bölgenin Kürt halkına  "Kendinizi PKK'lı olarak tanımlayacaksınız!"  baskısı yapılıyor, direnen ölümü göze almak zorunda kalıyor!.. Eşkıya çetesi, işbirlikçileri, siyasi maskeli elemanları ile PKK'nın Kürtleri temsil ettiğini dayatırken, kendileri ile hareket etmeyen Kürtlerin kimliklerine saldırıyor... Bu şekilde direnen Kürt vatandaşlar da göçü göze almak zorunda kalıyor..</p>
<p>Başbakan'daki bilgiler
Erdoğan Van mitingi sonrası, gazetecilere  "Hastanelerdeki doktorlar vs. veya orada görev yapan polis sivil olarak hastaneye giderken yolda tacize uğruyor. Benim yaşadığım olay var. Evleri basıp polislerin eşlerini taciz edenler oldu. Buraya görevli olarak birilerinin gitmesi bile alkışlanacak bir şey" dedi... Çok çarpıcı gerçeğin, küçük bir beyanıdır bu... Taciz edilen devlet memurları ilgili bölüm.. Oysa o toprağın yerleşiği Türk vatandaşlar ya da PKK'dan nefret eden Kürt vatandaşlar için daha acıklı bir durum söz konusudur...
Size, hatırlayacağınız bir örnek vereyim. Bu azgın sürünün  geçen yıl Diyarbakır'da yaptığı gösterilerde, TV ekranında şunu gördük.. Sokaklara yayılan vahşi hayvanlar, sağa sola saldırırken, yolda "34" plakalı bir kamyon gördüler.. Kamyon şoförünü linç ediyorlardı, zor kurtuldu.. Kendisinin Diyarbakırlı olduğunu anlatabildi de canını kurtardı..
Sözcüleri kadın "PKK bizim sigortamız"  derken, işte bu vahşi gücü kastediyor.. Devletin envanterinde bunların alçakça katliamları mevcut... Faili meçhullerden söz edip devlete saldırıyorlar ya; mazlum demokrat maskeleri ile yandaşlarınca parlatılıyorlar ya; hunharca aldıkları canlar Kürt insanlarının da canlarıdır..
Geçen yıl, Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Cemil Çiçek, eşkıya sürüsüne şu kelimelerle seslenmişti:
"İki yaşındaki çocuğu öldürerek, hamile kadını kurşuna dizerek, 80 yaşındaki yaşlıyı katlederek ne elde etmek istiyorsunuz? İnsan mısınız, bu nasıl insanlık? Masum çocuğu katleden insan, insan mıdır gerçekten?.."  Tanımları budur.. Bakan Çiçek, eşkıya çetesini anlatıyor;  "Bal gibi birilerinin hesabına taşeronluk yapmaktır. Onların kim olduğunu biliyoruz. Onlar sözde demokrasi isterler. Ama öbür taraftan da bu türlü işlere, melanetlere, cinayetlere destek vermekten de çekinmezler, yüzleri kızarmaz bunların... Bakın kendilerine, şimdi gelecek, cinayetlere cevaz verecek, arka çıkacak, parasal destek verecek, lojistik destek verecek, eğitim desteği verecek, sonra da insan haklarından bahsedecek. Şu ana kadar bir tek teröristi iade etmediler. Hırsıza mâni olmayan, hırsıza dost olur. Caninin eline silah veren, o cinayete iştirak etmiş olur..."</p>
<p>PKK ırkçı faşizm krallığıdır
Çiçek'in kastettiği kaynak belli... AB'li efendileri bu cani mafya örgütüne şunu belletmiş;  "Sana karşı çıkana faşist de, kendini demokrat hak arayışçısı diye yedir!"
Başbakan'a  "Ya sev ya terk et dedi bize!"  diye saldıran (Keşke öyle net dese.) bu sürü, kendisine köle, robot olmayı kabul etmeyen Kürtlere, Türklere hayat hakkı tanımayacağını açık seçik beyan ediyor... Ülkenin Başbakanı'na bile  "Diyarbakır'a gelme, Van'ı tek et, Batman'a uğrama" diye!.. tehdit mesajları gönderebiliyor (demokrasiye inançları gereği!!)
Efendileri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti topraklarını sanki bunlara  "vaat edivermiş!"  O inançla azmış durumdalar!..
Yazı Tarihi: 05/03/2009</p> - 13718802 1022820741166926 1128281308312802327 n 1 0
Behiç KILIÇ
[email protected]

Sonunda bu haberler de gelmeye başladı. Türk kökenli vatandaşlar, Doğu ve Güneydoğu illerinde, PKK eşkıyasının tehditleriyle yerlerinden yurtlarından atılıp göçe zorlanıyorlar!..
Şaka gibi ama değil!..
Tarihi Türk yerleşimi olarak bilinen Van ilimizde dahi, Türk kökenli yerel halk  “terk et” telkinleri almaya başladı!..
Bunun da ötesinde Türk kökenli vatandaşların, birtakım komitelerce fişlendikleri, mallarının tespitlerinin yapıldığı, Türk kökenli vatandaşların arazi, mülk satışlarında ambargolarla (çetenin baskısı ile) sıkıştırıldıkları görülmeye başlandı… Türk kökenli vatandaşlara ait araziler pazar değerinden yoksun bırakılıyor, ya ucuza kapatılıyor ya da satışların önüne  “Buraları aslında bize ait, siz işgalcisiniz, gönderileceksiniz!”  şerhleri ile çıkılıyor!..
PKK çetesi, etnik milliyetçilik temelinde yayılmacılığı, faşist yöntemlerle gerçekleştireceğine inanıyor.. Bölgenin Kürt halkına  “Kendinizi PKK’lı olarak tanımlayacaksınız!”  baskısı yapılıyor, direnen ölümü göze almak zorunda kalıyor!.. Eşkıya çetesi, işbirlikçileri, siyasi maskeli elemanları ile PKK’nın Kürtleri temsil ettiğini dayatırken, kendileri ile hareket etmeyen Kürtlerin kimliklerine saldırıyor… Bu şekilde direnen Kürt vatandaşlar da göçü göze almak zorunda kalıyor..

Başbakan’daki bilgiler
Erdoğan Van mitingi sonrası, gazetecilere  “Hastanelerdeki doktorlar vs. veya orada görev yapan polis sivil olarak hastaneye giderken yolda tacize uğruyor. Benim yaşadığım olay var. Evleri basıp polislerin eşlerini taciz edenler oldu. Buraya görevli olarak birilerinin gitmesi bile alkışlanacak bir şey” dedi… Çok çarpıcı gerçeğin, küçük bir beyanıdır bu… Taciz edilen devlet memurları ilgili bölüm.. Oysa o toprağın yerleşiği Türk vatandaşlar ya da PKK’dan nefret eden Kürt vatandaşlar için daha acıklı bir durum söz konusudur…
Size, hatırlayacağınız bir örnek vereyim. Bu azgın sürünün  geçen yıl Diyarbakır’da yaptığı gösterilerde, TV ekranında şunu gördük.. Sokaklara yayılan vahşi hayvanlar, sağa sola saldırırken, yolda “34” plakalı bir kamyon gördüler.. Kamyon şoförünü linç ediyorlardı, zor kurtuldu.. Kendisinin Diyarbakırlı olduğunu anlatabildi de canını kurtardı..
Sözcüleri kadın “PKK bizim sigortamız”  derken, işte bu vahşi gücü kastediyor.. Devletin envanterinde bunların alçakça katliamları mevcut… Faili meçhullerden söz edip devlete saldırıyorlar ya; mazlum demokrat maskeleri ile yandaşlarınca parlatılıyorlar ya; hunharca aldıkları canlar Kürt insanlarının da canlarıdır..
Geçen yıl, Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Cemil Çiçek, eşkıya sürüsüne şu kelimelerle seslenmişti:
“İki yaşındaki çocuğu öldürerek, hamile kadını kurşuna dizerek, 80 yaşındaki yaşlıyı katlederek ne elde etmek istiyorsunuz? İnsan mısınız, bu nasıl insanlık? Masum çocuğu katleden insan, insan mıdır gerçekten?..”  Tanımları budur.. Bakan Çiçek, eşkıya çetesini anlatıyor;  “Bal gibi birilerinin hesabına taşeronluk yapmaktır. Onların kim olduğunu biliyoruz. Onlar sözde demokrasi isterler. Ama öbür taraftan da bu türlü işlere, melanetlere, cinayetlere destek vermekten de çekinmezler, yüzleri kızarmaz bunların… Bakın kendilerine, şimdi gelecek, cinayetlere cevaz verecek, arka çıkacak, parasal destek verecek, lojistik destek verecek, eğitim desteği verecek, sonra da insan haklarından bahsedecek. Şu ana kadar bir tek teröristi iade etmediler. Hırsıza mâni olmayan, hırsıza dost olur. Caninin eline silah veren, o cinayete iştirak etmiş olur…”

Okumaya devam et  AKP’NİN GİZLEDİĞİ AÇILIMIN ŞİFRELERİ…

PKK ırkçı faşizm krallığıdır
Çiçek’in kastettiği kaynak belli… AB’li efendileri bu cani mafya örgütüne şunu belletmiş;  “Sana karşı çıkana faşist de, kendini demokrat hak arayışçısı diye yedir!”
Başbakan’a  “Ya sev ya terk et dedi bize!”  diye saldıran (Keşke öyle net dese.) bu sürü, kendisine köle, robot olmayı kabul etmeyen Kürtlere, Türklere hayat hakkı tanımayacağını açık seçik beyan ediyor… Ülkenin Başbakanı’na bile  “Diyarbakır’a gelme, Van’ı tek et, Batman’a uğrama” diye!.. tehdit mesajları gönderebiliyor (demokrasiye inançları gereği!!)
Efendileri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti topraklarını sanki bunlara  “vaat edivermiş!”  O inançla azmış durumdalar!..
Yazı Tarihi: 05/03/2009


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir