Acaba, Bağış Dışişleri Bakanı mı olacak?

Egemen Bağış
, ,

SAYIN BAGIS’IN DIS İSLERİ BAKANI OLARAK  BAŞBAKAN ERDOGAN’IN KURDUGU KABİNEDE ADAY GÖSTERİLDİGİ HABERİ FAKAT BU ADAYLIGI SAYIN GÜLÜN VETO ETTİGİ VE SAYIN BABACANI BU GÖREVDE İSTEDİGİ HABERİ UZUN ZAMANDAN BERİ ANKARA CEVRELERİNDE DOLAŞMAKDA ….

Savaş SÜZAL

savassuzal@habergazete.com

Geçenlerde Washington’da duyduğum bir dedikoduyu nasıl yorumlamalı, bilemiyorum. Türkiye’deki gelişmelerle ilgili bir Amerikalı arkadaşım bana, Başbakan Erdoğan’ın, Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın yerine Egemen Bağış’ı hazırladığını ileri sürdü. AB Baş müzakerecisi unvanı ile devlet bakanlığına getirilen Egemen Bağış, dış politika konularında AKP içinde görevli.

Tabii bu iş için Bağışı atarken Erdoğan’ın mazereti de bir başka hayret konusu. Ne dedi hükümet, AB Baş müzakerecisi ile Dışişleri Bakanlığı bir arada olmasın diye bu atamayı yapmış. Peki, Abdullah Gül her iki işi de yıllarca bir arada götürmedi mi? İşte bu durumda olayın altından başka şeyler çıkıyor.

Bir süredir Erdoğan ve ekibi ile Gülen tarikatının arası açık. Biliyorsunuz, Abdullah Gül Tarikat okulları için Afrika gezisine çıktı. Tarikat bir de Kuzey Irak’ta Abant toplantısı düzenledi. Aslında dış politika konusunda tarikat oldukça faal. Bu durum anlaşılan Erdoğan’ı rahatsız ediyor ve Babacan’dan Dışişleri Bakanlığını almak için hazırlık yapıyor. Babacan’ın da tarikatla bağı olduğu ileri sürülüyor.

Her ne kadar Ankara’dan Washington’a sıcak mesajlar yollansa da anlaşılan Amerikan tarafından yeterli karşılığı alamadıkları için, iki hafta arayla yeni bir parlamento heyeti ABD Başkentine geliyor. Birincisinin verdiği rapor anlaşılan Başbakanı memnun etmemiş. Bunlarda Yahudi lobisi ile arayı düzeltip Başkan Obama’ya yanaşmaya çalışacaklar.

Biliyorum bu hafta ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’da Ankara’ya gelecek. Ancak Bakan Clinton’un ziyaret edeceği ülkeler listesine bakınca durumun söylenen sözlerden çok farklı olduğunu ortaya koyuyor. Hillary Clinton’un ilk durağı Mısır, İsrail, işgal altındaki topraklar, Belçika, İsviçre ve ardından Türkiye. Bu program bile Türkiye’nin Ortadoğu barışı sürecinde dış kapının dış mandalı olduğunu gösteriyor. Tabii Hillary geldiğinde Ankara’da ne kadar önemli ülke olduğumuzu falan söyleyecek. Tabii yerseniz.

Okumaya devam et  PKKNIN SON KOZU : DIN GOREVLILERI

Geçenlerde arkadaşlarla fikir jimnastiği yaparken Ergenekon olayının neden ortaya çıkarıldığı kafamızda gayet net bir şekil aldı. Tahmin edeceğiniz gibi, ABD yavaş yavaş Irak’tan çekiliyor. Kürtlerle Arapların çatışması başladı. İran alesta bekliyor, bize de Barzani’nin muhafızlığı görevi verildi. Bu arada PKK’lıları da bu yıl içinde dağdan indirecekler. Tabii genel bir af ilan ettirerek.

İmralı’daki bebek katili de bir kulp takılarak oradan çıkarılacak. Yakında Mecliste görebilirsiniz Erdoğan’ın kankası olarak. Bu gelişmelere itirazı olabilecek, aleyhte konuşabilecek, gazeteci, politikacı ve askerlerin bir şekilde içeri alınmasındaki gerekçe bence bundan. Bu konuda millet kavramına inanmayan iki ideoloji de işbirliği yapıyor. Millet kavramına inanmayan solcularla ümmet mantığına inanan radikal dinciler işbirliği halindeler.

Tabii bu konuda ekonomik krizin de büyük katkısı olacak. Kendi derdine düşen halkın Kürt sorunu hiçte umurunda olmayacağa benziyor. Onlar zaten belediye seçimleri ardından Mart ayı sonunda da mangalda kül bırakmadıkları IMF anlaşmasını imzalayacaklar. Bu işin temelini oluşturmak ve taze para alabilmek için ekonomiden sorumlu devlet bakanı Nazım Ekren’de Washington’a geliyor. Bakalım buradan nasıl elleri boş olarak mı dönecek.

Özetle sevgili okurum Türkiye rahmetli Aziz Nesin’in “memleketin birinde hop trininam” adlı eserinde olduğu gibi. Adamın, bizler için söylediği her doğru şey beni hala hayrete düşürmeye devam ediyor. Yani yaşasaydı, acaba yazacak konumu bulabilecekti diye de düşünmüyor değilim. Şu anda Türkiye, Aziz Nesin’in kitaplarındakinden çok daha komik.

Başbakan çözüm önerin yapacağım diyor, ardından nedenini açıklamadan, önerilen çözümlere “hadi canım sende” diyebiliyor. Delip geçen ekonomiyi teğet geçti diyebiliyor.  Bakanları da ayrı festival. Ya bizler, bizler. Kömür yiyecek paketleri uğruna geleceğimizi satıyoruz. Evet, gerçekten memleketin birinde hop trininam.  02.Mart.2009

Okumaya devam et  BASBAKANA: Onları da getirebilecek misiniz?


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir