Bu Umut Bizim…/ Erdal Sarızeybek

Erdal Sarızeybek

 

Allah’tan umut bizi hiç terk etmiyor, yoksa nasıl katlanacak bu can bunca
zorluğa, eziyete, bunca sıkıntıya.
Umut deyip geçmeyin, bizi ayakta tutuyor, bize yaşama ve dayanma gücü veriyor, bizi yaşatıyor…

İşler iyiye gitmiyor, biliyoruz ama yarından umudumuz var, “gün güneşli doğar belki” deyip sıkıntıyla yatağa giriyor ama umutla uyuyoruz. İşler hiç iyi gitmiyor farkındayız ama “inşallah düzelir” deyip inancımıza sarılıp yatıyoruz, umut ediyoruz. İşler iyiye gitmeyi bırakın kötü yola adım atmış biler, görüyoruz ama dualarımızı hiç eksik etmiyoruz,
düzeleceğine inanıyoruz, bu umutla günün batışını izliyoruz her
akşamüstü, umutla…

Dönüp geriye bakıyoruz, zenginiz ama kıymet bilen yok, güçlüyüz,
değerlerimiz var ama dikkate alan yok, sanki kör bir karanlığa düşmüşüz,
görmüyoruz sahip olduğumuzu.

Toprağımız toprak, bizim; üç tarafı denizlerle kaplı zengin topraklarda
yaşıyoruz ama toprağın değerini bilen yok, ardındaki tarihi gören yok,
elimizde bir kürek savuruyoruz, yok edercesine savuruyoruz toprağı sanki bizim değil!

İnsanımız insan, bizim; iyi, merhametli, fedakar, sabırlı, cefakar, bir lokma
ekmek yiyip “Allah devlete millete zeval vermesin” diyecek kadar asil ama insanımızın kıymetini bilen yok, yokluk yoksulluk açlık almış başını
gidiyor, insanlarımız darda, zorda, sıkıntıda, gören yok, dönüp bakan yok.

Ordumuz ordu, bizim; Mehmetçiğimiz var, güvenimiz var, gücümüz var ama
saldıran saldırana, bir medya bir yanda, Barzani bir yanda, terör bir yanda, bir o vuruyor bir bu, sanki bu ordu milletin ordusu değil, sanki bu ordu hükümetin değil, vuran vurana, dur diyen yok.

Cumhuriyet, bizim cumhuriyetimiz; ülkesi ve milletiyle bölünmez, laik, sosyal, demokratik bir hukuk devleti ama bir yanda terör birliğimizi vuruyor öte yanda tarikat dirliğimizi vuruyor, cumhuriyetin kıymetini bilen yok, yıpranıyor, kırılıyor, cumhuriyetin kurumları parçalanıyor, yine dur diyen yok, hain elleri kıran yok.

Türk ulusu bizim ulusumuz; Türk’üz biz, gururluyuz Türk olmaktan, Ne mutlu ki Türk’üm demekten ama etrafınıza bir bakın, Ermeni Kürt çığlıkları
kulakları tırmalıyor, korkar oldu nerdeyse insanlar Türk’üm demeye, türkü
çağırmaya. Neden, bu yurt Türkeli değil mi, cumhuriyeti kuran halk Türk
Milleti değil mi, sessizlik almış başını gidiyor, haykıran yok.

Hak bizim hakkımız; kul hakkı yetim hakkı bizim, herkes koruyacak, kimse el
uzatmayacak, Yaradan bile diyor; kimse kul hakkı yemiş olarak karşıma
çıkmasın, affetmem diyor ama bakın şu bizi yönetenlere, yiyen yiyene,
gemicikler, bankacıklar, yumurtalar yemler, kul hakkı yeniyor yetim hakkı
yeniyor, bunlarda Allah korkusu yok, vicdanı yok, Allah’ın adını anarak
hakkımızı yiyor ama yine de dur diyen yok!

Dedim ya umutla bekliyor sabrediyoruz, umutla yatağa giriyor, günün aydınlık olmasını diliyoruz, umut bizim her şeyimiz; ekmeğimiz, suyumuz, havamız, canımız, kanımız, umut her şeyimiz bizim, her şeyimiz…

Dedim ya umutla giriyoruz bir yeni yıla daha; Türk’üm deyip türkü
çağırmayı, kul hakkı yetim hakkı deyip korumayı, toprak bizim deyip
sarılmayı, ordu bizim deyip sahip çıkmayı, cumhuriyet deyip korumayı, insan deyip bağımıza basmayı umutla bekliyoruz, bu umut bizim…

Yine akşam olacak, yine gün batacak, yine gözlerimizi kapatıp umut edeceğiz, hayal kurup düşleyeceğiz insanca yaşamayı, insanca ama onurlu, onurlu ve de dik durmayı, mutlu olmayı, mutlu yaşamayı ve de yarınlara umutla bakmayı, bir kez daha umut edeceğiz çünkü bu umut bizim…

Erdal SARIZEYBEK


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir