”Özür” Dilemiyorum, ”Yuh” Diyorum…

Tarık Tavadoğlu - ozur kampanya ermenileri mest etti o

Tarık Tavadoğlu

HEP düşünürüm… Acaba kendine ”Aydın” diyen bir zümre başka bir ülkede de kendi geçmişine küfreder mi?

Ya da böyle bir ülke değil kabile var mı?

”Yoktur” dediğinizi duyar gibi oluyorum.

Peki bizde neden bu kadar çoktur bu yaratıklar?

Neden Türkiye’ye küfredenler, karalayanlar baştacı edilip ödüllendirilir?

Günlerdir tartışılan ve kanımızı donduran bir girişim her şeye tuz biber ekti.

Doğu’da kazılan her mezardan Ermeniler’in katlettiği insanların kemikleri çıkarken, Karabağ’da yaşanan zulüm görmezlikten gelinirken, kendine ‘‘Aydın‘ diyen bir grup Türk Milleti’ni, Ermeniler’den ”özür dilemeye” çağıracak kadar ileri gitti… 

MHP Lideri Devlet Bahçeli‘nin dediği gibi ”Hiç kimsenin, mirasçısı olduğumuz ecdat yadigarını aşağılama, suçlu gibi tanımlama ve özür talep etme hakkı ve haddi değildir.”

TANI BUNLARI…

ERMENİLER‘in Türkiye temsilciliğine soyunan Türkiye’yi “soykırımcı” ilan eden Ermeni diasporasının içerideki işbirlikçileri Prof Dr. Ahmet İnsel, Prof. Dr. Baskın Oran, Dr. Cengiz Aktar ile Yeni Şafak gazetesi yazarı Ali Bayramoğlu ve taifesinin başlattığı kampanya metninde “1915’te Osmanlı Ermenileri’nin maruz kaldığı ‘büyük felakete duyarsız kalınmasını, bunun inkar edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum” deniliyor.

BÜYÜK ERMENİSTAN HAYALİ… 

BU kampanyaya kim destek verecek ileride göreceğiz. Kör gözlere girer mi bilmem ama Ermeni gerçeğinden bir kaç pragraf açmak istiyorum:

9-10 asır boyunca Türkler’le birlikte rahat ve sükûn içinde yaşayan ve Osmanlı Devleti’nde oldukça zengin bir tabakayı meydana getiren, 1915 yılında; 1. Dünya Savaşı sırasında Türkler’i arkadan vuran Ermeniler, Tehcir Kanunu ile zorunlu göçe tabi tutuldular. Ermeniler tehcir sırasında 1.5 milyon Ermeni’nin öldürüldüğünü yıllardır iddia ediyor ve bugünden sonra her yıl sözde Ermeni soykırımı adı altında Türkiye aleyhinde faaliyetlerde bulunuyorlar.

Okumaya devam et  NORMALLEŞME NİSAN SONUNDA

Büyük Ermenistan’ı kurma hayalindeki Ermeniler, bu bahaneyle Türkiye’den tazminat, soykırımı kabul ve toprak talep ediyorlar. Bu amaçla, 1973-1986 yılları arasında organize terör faaliyetlerine hız veren Ermeniler, 50’ye yakın Dışişleri mensubumuzu katlettiler.

Son yıllarda terör faaliyetleriyle isteklerini gerçekleştiremeyeceklerini anlayan Ermeniler, 1986’dan sonra siyasi platformda Türkiye’ye baskı uygulamayı ve PKK terör örgütüne her türlü desteği vererek, ülkemizin parçalanmasına yardımcı olup bu yolla toprak talebini gerçekleştirmeyi kendilerine hedef seçti.

”BİR ADINIZ BENZER ADIMIZA…”

ERMENİSTAN’ın, özellikle ülkemiz sınırına yakın yerleşim yerlerinde PKK terör örgütüne lojistik ve militan desteği sağladığı, kendi sınırları içinde de kamp yerleri kurdurduğu, PKK terör örgütünün içerisinde üst seviyede Ermeni asıllı subayların bulunduğu belgelerle ortaya konuldu.

Sözde soykırım iddialarının Batı’nın Ermeni dostları sayesinde ”siyasal haçlı taarruzu” niteliğine niçin düştüğünü sorgulamak gerekiyor.

Hadi Batıyı anladık da içimizdeki Ermeni sevdalılarına ne demek gerek?

Şairin dediği gibi;

”Bir adınız var, adımıza benzeyen.

Dilimiz kuruyor dilimizi konuştuğunuz için.

Bitten, açlıktan, sıtmadan betersiniz.

Yüz Türkiye olsa

elinizden de gelse

yüzünü de zincire vurur

yüz kere satarsınız.

Milletimin en talihsiz gecesi

ana rahmine düştüğünüz gecedir…”

Tehcir intikamcısı Ermeni dönmeleriyle beraber Türk halkını ”Özür” dilemeye çağıranlara ben de, ”Yuh” diyorum.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir