İHANET ŞEBEKELERİ VE İSTİKLAL MAHKEMELERİ

Mehmet Perinçek - Doğu Perinçek

Mustafa Nevruz SINACI

            Türk, Türkiye ve İslâm’a karşı düşmanlıkları sabit bazı menfur kesimlerce ısrarla “Ergenekon” kavramı ile nitelenen Ümraniye iddianamesi hakkında ibret, şeamet ve dehşet içeren, insanı derinden ürperten, gelecek kaygısı endişesi, korku ve paniğe sürükleyen, başka bir devlette olsa ‘yer-i yerinden sarsacak’ bazı haber, manşet ve spotlarını sizin için derledim.

            Bunların her biri (ispatı halinde) yürütme, yasama ve yargıyı alarma geçirmeye kâfi; Olağanüstü önlemleri mucip, top-yekun seferberlik gerektirecek ve “İstiklâl Mahkemelerinin” kurulmasını zorunlu kılacak cinsten.

            BİLİNÇLE İNCELEMEK GEREK

*2001 yılında Tuncay Güney’i sorgulayan polis yetkilisi Saçan’ın, Ergenekon’la ilgili ilk soruşturmadan, dönemin İstanbul Valisi Erol Çakır ile Emniyet Müdürü Hasan Özdemir’in de (bugün MHP Milletvekili) bilgi sahibi olduklarını açıkladığını yazıyordu… İddiaya göre Ergenekon devlet içindeki unsurlar tarafından yedi yıldır gizlenmekte…(Milliyet)

*Devlet fişledi, fişler Ergenekon a verildi. Tutuklu Fikret Emek in evinde İstanbul’un bütün sokak ve semtlerini kapsayan gizli ibareli fişleme tutanakları ele geçirildi. (Radikal)

*Ergenekon Susurluk’u gösteriyor. Ergenekon tutuklusu Hikmet Çiçek’te ele geçirilen Sapanca ölüm üçgeni cinayetlerinin el yazılı itiraf belgelerinde, Susurlukçu Nurettin Güven in Behçet Cantürk’ü infaz edip sonra cenazesine katıldığı, cenazede beraber olduğu Fevzi Aslan’ ı da iki ay sonra öldürdüğü  anlatılmakta..(Taraf)

*Kuzey Irak ta bir kısmı PKK ya gönderildiği iddia edilen silahlarla ilgili ilginç bir şikâyet ortaya çıktı. Ergenekon tutuklularından Ümit Oğuztan’ın 2001 yılında silah olayını TBMM “Uğur Mumcu Araştırma Komisyonuna” şikâyet ettiği belirlendi. (Star)

25 Şubat 1997 tarihli şikâyet dilekçesinde Oğuztan şu iddialara yer veriyor: Ocak 1991 de MKE yetkililerinin eline gecen mesajda 100 bin silahın üzerinden seri numaralarının çok gizli yürütülecek işlemle silinmesi isteniyordu. 4 gece suren bir çalışma sonucunda silahları hazırlattılar. Dilekçesinde yer alan iddialara göre 11 kamyonla gelen bir üst rütbeli subay, bu silâhları ‘JITEM adına’ teslim alarak Kuzey Irak’a (pkk ve Talabani’ye) götürüyor. İddiaya göre sevkiyata şahit olan askerlerden biri gizli dosyanın fotokopilerini çekerek gazeteci Uğur Mumcu ya gönderiyor. Sanık, gazeteci-yazar Uğur Mumcu’nun bu konunun peşine düşmesi üzerine öldürüldüğünü iddia ediyor.” (Star)

Okumaya devam et  KİRLİ OYUN, KALLEŞLİK VE HAİN TUZAK

 *Kartal Demirağ’ın Özal’a suikast suçundan tutuklanmasından sonra fiili sahiplenen Murat Ağartıcı’nın; ‘Perinçek, polis ve MİT’i yıpratıp kargaşa çıkartmak için senaryo hazırladı ve beni kullandı”  sözleri Ergenekon iddianamesine girdi. İddianamede Perinçek hakkında  faili gizlemekten soruşturma başlatan savcının da Dev-Sol tarafından şaibeli şekilde öldürüldüğüne dikkat çekiliyor. (Yeni Şafak)

Ergenekon’un kilit ismi Tuncay Güney, polise verdiği ifadede ‘J.Genel Komutanı Eşref Bitlis ile Bnb. Ersever in, Ergenekon un PKK ya silah satışından haberdar oldukları için öldürüldüklerini’ söyledi. V.Küçük ve D.Perincek’in TSK ya ait 24 bin silahı K.Irak’a sevk edip ‘Talabani, Barzani ve PKK ya verdiklerini’ iddia eden Güney’e göre Kırıkkale deki silah fabrikası da delilleri yok etmek için bombalandı. (Yeni Şafak)

İddialar ‘vatana ihanet’ suçudur. Ancak ispatlanmak, çok sağlam deliller ve karinelere bağlanmak zorundadır. Süreçte vaki itham-itiraf-isnat ve suçlamalar tek-tek araştırılmalı dava başlamadan derine-dibe inilmeli; Ucu her nereye kime varırsa varsın “görev, rütbe, makam-mevkii ve dokunulmazlık zırhına” takılmadan bütün amil ve failler derdest edilerek yargı önüne çıkartılmalıdır. Bu soruşturmada hükümet Savcılara koşulsuz destek vermek zorunda ve mecburiyetindedir. Eğer yargı, yasama ve yürütme bir kaçınma, koruma ve tereddüt içine girer ve tarafsızlığını yitirirse; Hukuki meşruiyetini de kaybetmiş olur. Bu takdirde milletin “hukuk dışı devlet işgali, terör ve tedhiş unsurlarına karşı” bireysel mücadele, mukabele ve nefsi müdafaa hakkı doğar..Zira sorun kronik bir milli güvenlik sorunudur.Biline.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir