Prof. Dr. Ata Atun


  • AP’DEKİ  İKİ SANDALYEMİZ
    AP’DEKİ İKİ SANDALYEMİZ

    1974 öncesi, Kıbrıslı bir Rum ile mahkemelik bir davası olan Kıbrıslı bir Türk’ün Rum Mahkemelerinde dava kazandığını hiç görmemiş ve hiç duymamıştık. Şimdi de boyutları ve konusu değişik ama gene aynısı oluyor.

  • RUMLARIN BİTMEYEN YALANLARI
    RUMLARIN BİTMEYEN YALANLARI

    Gün geçmiyor ki, Rumların yalana dayalı bir propagandası ortaya çıkmasın. Adamların işi, yalana dayalı propaganda yapmak ve kendilerini ya mazlum konumuna sokmak, ya da haksız oldukları halde, zeytinyağı gibi suyun üstüne çıkıp, haklı olduklarını herkese inandırmak. İnanılır gibi değil.

  • KASIMDA ANLAŞMA VARMIŞ
    KASIMDA ANLAŞMA VARMIŞ

    Rum’un aklı fikri, bir oldu bittiye getirip adanın tümünü ele geçirmek ve Kıbrıslı Türklere yaşam hakkı tanınamamak. Aynen Batı Trakya’da yaşayan soydaşlarımızı 1936 yılından 1996 yılına kadar kocaman bir yasak bölge içine hapsettikleri gibi. Yunanistan AB’ye girdi de ne oldu.

  • HILLARY, TÜRKİYE VE KKTC
    HILLARY, TÜRKİYE VE KKTC

    George W. Bush döneminin saldırgan politikaları, Asya’da ve Orta Doğu’da bir çok kalpleri kırdı, ABD’ye olan güveni sarstı. ABD’nin Orta Doğu’da güvenebileceği stratejik dostu neredeyse artık yok gibi. Mevcut olanlar askeri bakımdan güçsüz ülkeler. Belki zenginler ama her hangi bir operasyona veya bölgede barışı sağlamaya etkileri olamayacak ülkeler bunlar.

  • III. BATI TRAKYA TÜRKLERİ ARAŞTIRMALARI KONGRESİ MÜNİH’TE YAPILDI
    III. BATI TRAKYA TÜRKLERİ ARAŞTIRMALARI KONGRESİ MÜNİH’TE YAPILDI

    Batı Trakya Türklerinin tarihsel yapısının, yaşadıkları çeşitli insan haklarına aykırı sorunların ve kültürel değerlerinin akademik yönden incelendiği “’III. Batı Trakya Türkleri Araştırmaları Kongresi” Almanya’nın Münih kentinde, Park Otel Theresian Höhe Kongre Salonunda gerçekleştirildi.

  • BATI TRAKYA VE KKTC
    BATI TRAKYA VE KKTC

    BATTAM, “Batı Trakya Türkleri Araştırmaları Merkezi”, Konferansı bildirileri KKTC ile BATI TRAKYA arasındaki birçok benzerliği ortaya çıkarmaya başladı. Yunanlıların ve Rumların Türklere hiçbir hak vermeme mantalitesi her iki bölgede de aynı. Yöntemler aynı, uygulamalar aynı, düşünceler aynı.

  • BATTAM
    BATTAM

    I.ci ve II.ci Kongrelerin ses getirmesi ve Batı Trakya’da yaşayan Türklere uygulanan mezalimin bilimsel olarak açığa çıkması nedeni ile bu sefer, III.cü BATTAM Kongresinin yapılamaması için Yunanistan kolları sıvamış. Hem Yunan Hükümeti, hem Yunanlı Politikacılar, hem de Kilise işe el atmış.

  • MÜZAKERELER VE MÜLKİYET
    MÜZAKERELER VE MÜLKİYET

    Türklerin ada genelinde %28 oranında özel mülkleri olduğu varsayımıyla hesaplama yapıldığında ve KKTC sınırları içinde de %8.5 özel kişilere ait olmayan mülklerin var olduğu gerçeğinden yola çıkıldığında, Mülkler konusundaki en sağlıklı çözümün “Global Takas” olacağı görülmektedir. Mülk konusundaki müzakerelerin “Global Takas” ile sonuçlanması en adilane çözüm olacaktır.

  • KKTC’DE “EVET” TEZGAHI GENE KURULDU
    KKTC’DE “EVET” TEZGAHI GENE KURULDU

    Belli ki yeni bir “Kıbrıslı Türkleri aldatma” planı tezgâha konmuş ve düğmeye basılmış. İllaki egemenliğimizi elimizden alacaklar ve ezgi çekerek, şehitler vererek, kanla, gözyaşı ile kurduğumuz devletimizi de tarihe gömecekler.

  • BİR SAHTEKARIN HAYALİ SENARYOSU
    BİR SAHTEKARIN HAYALİ SENARYOSU

    Dün yerel gazetelerde ve internetin saygın gazetelerinde, Türkiye’de yaşayan ve bazı TV dizilerinde yer alan bir sanatçının “1974 Mutlu Barış Harekatı” ile ilgili açıklamalarını okuyunca beni gülme tutmuştu.

  • RUMLARLA ORTAK YAŞAM
    RUMLARLA ORTAK YAŞAM

    Soykırıma uğradığımız 1963-1974 döneminde ben, Kıbrıslı bir Rum ile ihtilafı olan herhangi bir Kıbrıslı bir Türkün Rum Mahkemelerinde haklı bulunarak davayı kazandığını veya bir trafik kazasında bir Rum ile davalaşmış olan bir herhangi bir Kıbrıslı Türkün haklı bulunarak tazminata hak kazandığını hiç görmedim, duymadım ve yaşamadım.

  • YURTDIŞI SEÇMENLERİMİZ
    YURTDIŞI SEÇMENLERİMİZ

    Adamıza gelip yerleşmek isteyenlere çıkardığımız bürokratik engellere bir son verilmeli ve bu soydaşlarımızı da adamıza yürekten bağlamak içinde onları yönetime ortak etmenin yollarını bulmalıyız. Bunlardan bir tanesi de yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklere “Seçme” ve “Seçilme” hakkı verilmesidir.

  • DEROGASYONLAR VE MÜLKİYET KONUSU
    DEROGASYONLAR VE MÜLKİYET KONUSU

    Taşınmaz mal ve mülkiyet hakkı AB’yi AB yapan temel kurallardan bir tanesi ve mevcut durum da AB’yi AB yapan bu temel kurala aykırı ama mevcut durumun idamesi de Kıbrıslı Türkler için olmazsa olmaz bir konu.

  • RMMO’YA TÜRKLERİN KATKISI
    RMMO’YA TÜRKLERİN KATKISI

    Kapıların açıldığı 23 Nisan 2003 yılından günümüze kadar Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Rum tarafında harcadıkları para miktarı toplam olarak 76,460,000 Euro, bu günkü kurla da 164,389,000 TL. Tabii bu rakama nakit harcamalar dahil değil. Herhalde bir o kadar da nakit harcama yapılmıştır.

  • KKTC’YE HAVA SAHASI DARBESİ
    KKTC’YE HAVA SAHASI DARBESİ

    Rumların “Avrupalı Dostları” başımıza bir çorap daha örmenin tezgahını kurduktan sonra hazırlığını da bitirmek üzereler. İşin başı 1923 yılında imzalanan Lozan Antlaşması ile başlıyor. Geçen yıllar içinde Yunanistan tarafından düzenli ve sistematik olarak hep Yunanistan lehine değiştirilen Lozan Antlaşmasının bazı maddeleri, günümüzde halen yaşamakta olduğumuz sorunların kökenini oluşturuyor.

  • AVRUPALI ORTAKLARIMIZ
    AVRUPALI ORTAKLARIMIZ

    Artık hem Türkiye, hem de Hristofyas’ın çok şikâyetçi olduğu “Eski Yoldaşları”, Rumların müzakereler sürecinde “Avrupalı Ortakları”nın arkasına saklanmak istediklerini, AB’yi müzakerelerin içine çekmeyi planladıklarını ve Türkiye-AB müzakerelerinde de Rumların, birincil olarak AB’nin çıkarlarını kollamak yerine müzakereleri taviz koparmak amaçlı kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak istediklerini iyice anlamış durumda.

  • KKTC’DE ERKEN SEÇİM NE VAKİT
    KKTC’DE ERKEN SEÇİM NE VAKİT

    çıklanacak olan “Erken Seçim” tarihinin bu “önemli dönüm” noktaları ile ilgili olacağı kesin. Geçmiş politik deneyimlerimi, Kıbrıs Türklerine özgü “Siyasi Tarihi”ni ve iç politik gelişmeleri dikkate aldığımda “Erken Seçim”in İlkbahar başı, Yaz başı ve Sonbahar sonu gibi üç ayrı dönemin birinde olabileceği ortaya çıkmaktadır.

  • 2008’İN EN ÖNEMLİ OLAYI
    2008’İN EN ÖNEMLİ OLAYI

    Talat ve Hristofyas görüşmeleri bunlardan bir tanesi. Ama bu tam kırk yıldır devam eden bir olaydı ve sonucu da belliydi. Hristofyas işin başında “Barış meleği” rolü oynadı sanki Cumhurbaşkanı M. A. Talat “Barış istemeyen adam”mış gibi, biraz da şov yaptı, sonra işin gerçek yüzü ortaya çıkıverdi. Önemli olay be değildi.