Hani PKK ile hiç bir konuda pazarlık yapılmamıştı…

Mustafa Kemal Atatürk

 

NECDET BULUZ

 

                                                Geçenlerde bu köşede bir yazı yazmış ve “Biz, devletimizin, Başbakan’ımızın sözlerine güvenmek istiyoruz”demiştik. Başbakan Erdoğan da barış sürecinde PKK ile bir pazarlık içinde olmadıklarını, hiç kimseye hiçbir özsün verilmediğini söylemişti. Ancak, açıklamalar, yapılanlar ve gündem oluşturan konular hiç de bu işin Başbakan Erdoğan’ın söylediği gibi olmadığını gösteriyor.

                                                 Kandil’deki bölücü başı Öcalan ile yapılan müzakerelerde, Hükümet kanadı suskunluğunu gösteriyor. Ancak elde edilen bilgilerin kamuoyuna yansıması ile Öcalan’ın istediklerinin yerine getirilmeye başlandığını görüyoruz. Kandil’den ve PKK’nın siyasi uzantıları BDP’den gelen sesler ve isteklere de bakacak olursak, ortada çok önemli pazarlıkların yapılmış olduğunu da görüyoruz.

                                                       HEDEF ÖCALAN’A ÖZGÜRLÜK

                                                           Milletten bir şey saklanmasın. Her şey şeffaf olsun,açık olsun, tartışma yapılabilsin. Bakıyoruz, kimse bir şey bilmiyor. Başbakan tarafından atanan akil adamlar bile kendilerine yöneltilen sorulara yanıt veremiyor. Hükümet kanadından milletvekillerin bile yapılanlardan habersiz olduğu söyleniyor. Kandil’de yapılan toplantıda Karayılan bile “Hükümetin yol haritası nedir bilemiyoruz, bekleyip göreceğiz” diyor. Ortada bilinmeyen o kadar çok konu var ki, bunlara her geçen gün yenileri de ekleniyor.

                                                Önce, Öcalan’ın ne istediklerine bakalım:

                                                Öcalan, İmralı heyeti ile yapılan görüşmelerde tutanaklarda kendisi dahil, tüm KCK ve PKK’lı tutukluların özgürlüğe kavuşacağını, bunun sözünün verildiğini açıklamıştı. Nitekim o görüşmelerden bugüne kadar 200’ün üzerinde KCK tutuklusunun serbest kaldığını görüyoruz. Gerek BDP, gerekse Kandil”Öcalan serbest kalmazsa, barış süreci başarıya ulaşmaz” diyor. Kendimizi kandırmayalım.

                                                       “DEMOKRATİKLEŞME” ADI ALTINDA

                                                           İstekler arasında korucuların tasfiye edilmesi, özel timin bölgeden çekilmesi, özerklik, anayasal değişiklikler sıralanmıştı. Anayasadan da Türk ve Atatürk isimlerinin kaldırılması istenmişti. Yine istekler arasında “genel af” adı altında Öcalan’a özgürlük ilk sırada yer almıştı. AKP Hükümeti “demokratikleşme” adı altında bu istekleri yerine getirmeye çalışıyor mu çalışmıyor mu?

Okumaya devam et  Maliki: “PKK’nın Lider Kadrosu ya Irak’ta Kalsın ya da Avrupa’ya Gitsin”

                                                 Kaldı ki, barış süreci adı altında yürütülen bu çalışmalara Amerika’nın ve Batı’nın tam destek vermesi, Türkiye’nin bölünüp parçalanması için yapılan hesapların doğruluğunu da gösteriyor. 30 yıllık teröristlerin birdenbire aktivist olması başka ne anlama gelebilir?

                                                Şimdi ise “Terörle Mücadele Yasası”nın yürürlükten kaldırılması isteniliyor. Bu konuda BDP Milletvekili Ayla Akat Ata, hem Öcalan’ın hem de Kandil’in seslendirdiği Terörle Mücadele Yasası’nın yürürlükten kaldırılması için TBMM’ye bir yasa önerisinde bulundu. Önerinin gerekçesinde  “Terörle Mücadele Kanunu toplumun adalet duygusunu sarsacak bir düzeyde hukuksuzluklara neden olmaktadır.   Hukuk devletinde terörle mücadele yasasına gerek yoktur. Bu yasada yer alan tüm hükümler de Anayasa’ya aykırıdır. Terör suçlarına ilişkin yaptırımlar zaten Türk Ceza Kanunu’nda vardır. “deniliyor. Yasanın da tamamen yürürlükten kaldırılması isteniliyor.

                                                MİLLETE HAZMETTİRECEKLER

                                                   İmralı, Kandil ve BDP’lilerin her isteği teker terek yerine getiriliyor. Şimdi, dikkat edin “Terörle Mücadele Yasası”nın yürürlükten kaldırılması konusunda hükümetin tutumu ne olacak hep birlikte göreceğiz. Bunların hep danışıklı dövüş olduğunu sanıyoruz. Bize göre, bu pazarlık içinde Anayasada Başkanlık sistemine geçiş kilit rol oynuyor. Her ne kadar BTP’liler Başkanlık sistemine sıcak bakmadıklarını söylüyorlarsa da İmralı’dan gelen ses bunları yalanlıyor.

                                                  Terör örgütünün Anayasa ve yasalarda değişiklik isteklerinin var olduğunu biliyoruz. Bunun yansımaları da başladı. Özellikle 8 Mayıs’ta PKK militanlarının sınır dışına çekilmesi ile birlikte bu isteklerin neleri kapsayacağını da daha net biçimde göreceğiz. Ortada bir pazarlığın var olduğu, bu pazarlıkta nelerin vaat edildiği ortaya çıkıyor. Bunlar zaman içinde millete hazmettirilmeye çalışılacak. Gelişen olaylardan biz bunu çıkarıyoruz.

                                                    Burada önemli nokta da şu:

                                                       İmralı, Kandil ve BDP’liler “Biz üzerimize düşeni yaptık, top şimdi Hükümettedir. Demokratikleşme konusunda bizi rahatlatacak adımların atılmasını bekliyoruz” diyorlar. Bunun ne olduğunu bekleyip, hep birlikte göreceğiz.

Okumaya devam et  Obama’ya Kerkük ve soykırım tavsiyesi

e.mail: [email protected]

 

 

 

      


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir