AKP iktidarı tarafından;
Boğaziçinde eylem yaptıklarında terörist, kadın haklarını savunduklarında feminist, youtube canlı yayını protesto ettiklerinde satanist, haklarını aradıklarında militanist, düşüncelerini söylediklerinde ateist, mafya’ya baş kaldırdıklarında komünist ilan edilen Z kuşağına geçmişi anlatın dediler.
Emir demiri keser
Emir büyük yerden gelince bize de anlatmak düşer.
Hatalı tercihlerin masum kurbanları Z kuşağı…
İlk ve orta öğretimlerini tamamlarlar.
Gece gündüz demeden çalışarak iyi bir fakültede eğitim alma hakkını kazanırlar.
Fırtına, kar,yağmur, çamur demeden, deliksiz ve huzurlu bir uyku nedir bilmeden, bazı günlerde aç, bazı günlerde yarı tok yıllarca emek vererek üniversite diplomasını alırlar.
Yetmez…
Bir fakülte daha bitirir ya da yüksek lisans alarak bilim uzmanı, uzman hekim, yüksek mühendis, yüksek mimar unvanı sahibi olurlar.
Artık hayata atılma zamanı diye düşünürler.
Ama yok öyle hemen hayata atılmak…
Önce aldığı öğrenim burslarını geri ödemelidirler.
Ödeyemezler ise icraya verilirler.
Bir işe sahip olabilmek için ise öncelikle AKP’ye üye kayıtlarını yaptırmalıdırlar.
Yeter mi?
Yetmeeez…
AKP Gençlik kollarına üye olması ve aktif bir şekilde AKP’nin mitinglerine katılarak, sosyal medya hesaplarından trollük yapmaları muhalef partileri ve AKP ile MHP dışındaki siyasilere oy veren herkesi illet, zillet, terörist olarak ilan etmelidirler.
Yeter mi?
Yetmeeez…
Annesinin, babasının, kardeşinin, sokağının ve hatta mahallesinin siyasi eğilimlerinden de sorumlu tutulmalıdırlar.
Yeter mi?
Yetmeeez…
Bir tarikat şeyhinin eteğinden tutmaları, şeyh tarafindan okunmuş fasulye, pirinç, mercimeği ceplerine koymaları, her cuma namazında endam göstermiş olmalıdırlar.
Yeter mi?
Yetmeeez…
Bulunduğu ildeki AKP il ve ilçe başkanına kendilerini ispat etmeli, o ilin milletvekillerinden referans almalıdırlar.
Özetle…
Tıp, hukuk, mimarlık, mühendislik, iktisat fakültelerinden diploma almaları, KPSS engelini aşmaları, AKP nin üyesi ya da seçmeni olmaları, “dik dur eğilme ” sloganları atmaları, bayrak, vatan, millet edebiyatı yapmaları bir iş sahibi olabilmeleri ve hayata atılabilmeleri için yeterli olan kriterler değildir.
Farklı zaman farklı mekanlarda bunları söyleyen aynı kişidir…
“Herkes meydanda derdi ki ‘Bu ile üniversite yapacağız’ ama lafta kalırdı. Ama biz 81 ilin hepsine üniversite yapacağız dedik ve şu anda 81 ilde üniversite var ve 54 ilde üniversite bizim iktidarımızda oldu.” (Recep Tayyip Erdoğan 9 Mart 2009)
“Her üniversiteyi bitirdiği zaman iş sahibi olacak diye de bir şey yok.” (Recep Tayyip Erdoğan 19 Eylül 2019)
Müthiş değil mi?
Aklımızla dalga geçmenin zirve noktası bu olsa gerek
“Saldım çayıra mevla kayıra” gibi bir şey
Peki geçmişte nasıldı?
Aileler evlatlarının kazandığı fakülteler ile övünür ve bu başarısını gurur duyarak herkese anlatırlardı
Her fakülte bir iş garantisi gibiydi. Kamu Personeli Seçme Sınavına katılıp başarılı olanlar geçmişine, inancına, ait olduğu siyasi partiye bakılmaksızın göreve atanırlardı.
Gençler iş bulamadığı için değil imkansız aşkları için intihar ederdi.
Kamu Personeli Seçme Sınavına katılıp başarısız olanlar mutlaka özel sektörde alanı ile ilgili iş bulurlardı.
Hiçbir siyasi parti lideri tarafından illet, zillet, militan, terörist denilerek fişlenmezlerdi.
3 kuruş paraya kula kulluk etmez, hayatta kalmak için kağıt toplamak zorunda kalmazlardı.
Anlatın dediler anlatıyoruz
Kimler mi utansın
Evlatlarını bu duruma düşürenlere prim verenler utansın.
Hemde çok utansın.
Çünkü gerçek günahkâr, gerçek suçlu onlardır.
Bir yanıt yazın