Makarios, Ankara’ya yaptığı ziyarette 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasında Kıbrıslı Türklere “Yönetim ve Güç Paylaşımında”, Rumlarla eşit haklar sağlayan ve Rumların adayı tek başlarına yönetmesine mani olan 13 maddenin değiştirilmesi isteği ile gelmişti… Bölüm 1’de kaldığı yerden devam ediyor…
6. Belediyelerin ayrı olması maddesinin iptali. (Türklerin ayrı Belediyeye sahip olması iptal edilecek ve Rum çoğunluk Belediyelere hakim olacak, Türkleri idare edecek)
7. Adalet mekanizmasının tek elden idare edilmesi. (Mahkemelerde Türk Hakim ve Savcılar olmayacak. Bir Türk ile Rum arasındaki davada Türkler hep haksız bulunacak)
8. Emniyet müessesesinin polis ve jandarma olarak iki ayrı güç şeklinde çalışmasının iptali ve bunların birleştirilmesi. (Polis ve Jandarma birleştirilerek çoğunluğu Rum olan silahlı bir güç oluşturulacak, Türkler silah zoru ile sindirilecek)
9. Emniyet birimlerinde çalışan Türk-Rum oranının yeniden düzenlenmesi. (Polisin yapılanmasındaki yüzde 60 Rum, yüzde 40 Türk oranı Rumların lehine istenildiği gibi değiştirilecek ve uzun vadede polis gücü sadece Rumlardan oluşacak)
10. Emniyet, savunma ve amme hizmetleriyle ilgili olarak Türk ve Rum oranının nüfus oranına göre yeniden düzenlenmesi. (Ortak asker gücündeki yüzde 60 Rum, yüzde 40 Türk oranı, yüzde 82 Rum, yüzde 18 Türk şeklinde değiştirilecek)
11. Amme Komisyonu üye sayısının 4 Rum, 1 Türk olarak yeniden düzenlenmesi. (Devlete memur alımında söz sahibi Amme Komisyonundaki eşit oran, dörde bir şeklinde değiştirilecek ve karar için Türklerin çoğunluk oyu istenmeyecek, devlet Rum memurlarla doldurulacak).
12. Amme Komisyonu’nun kararlarının salt çoğunluğa göre alınması. (Rum üyelerin onayladığı kararlar kabul edilecek, Türklerin itirazı veya istekleri dikkate alınmayacak)
13. Rum Cemaat Meclisi’nin feshedilmesi. (Türkler muhtariyet düzeyine indirilsin, Türk Cemaat meclisi sembolik olarak kalsın, Temsilciler Meclisi ise sadece Rumlardan oluşsun)
Dönemin Başbakanı rahmetlik İsmet İnönü kendisini büyük bir saygı ile karşılamış, kusursuz bir şekilde konuk etmiş ve nazik bir şekilde önerisini reddederek geri göndermişti.
Kendisini “Aptal” olarak tanımlayacağım Makarios, rahmetlik İnönü’nün bu kibarlığını Türkiye’nin acizliği olarak algılamış ve Türkiye’nin gücü ile varlığını küçümseyip, Türkiye’nin değiştirmeği reddettiği 13 Anayasa maddesini silah gücü ile değiştirebileceğini sanarak, 21 Aralık 1963 gecesi organize bir şekilde Kıbrıslı Türklere saldırarak adayı kana bulamıştı.
Sonucunda, 15 Kasım 1967 günü Geçitkale ve Yeni Boğaziçi köylerine saldırarak ele geçirmenin bedelini, Türkiye’nin Yunanistan’a verdiği Nota, adadaki 20 bin kişilik Yunan Tümeninin geri çekilmesi ve sonra da 15 Temmuz 1974 tarihinde kendisine karşı yapılan darbe ile ödemişti. Darbenin nedeni ile 1960 Anayasası’nın Ek I., Madde 4’ünün Türkiye’ye verdiği hak ile Türk Ordusunun gerçekleştirdiği 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı sonrasında da adanın üçte birini kaybetmişti Makarios.
Şimdi bu “Aptal”ın Megali İdea, “Büyük Helen Ülkü”sü hayali nedeni ile Kıbrıs adasında 1963 yılında bozulan barış düzeni tekrardan tesis edilmeye çalışılıyor.
Kıbrıslı Türk müzakereci Kudret Özersay’ın dün Atina’yı ziyaret etmesi ve Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Anastasis Mitsialis ile görüşmesi, bunun çaprazı olarak da Rum müzakereci Andreas Mavroyannis’in Türkiye Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile görüşmesi, adaya barışın gelmesi çabalarında büyük bir gelişme ve adım.
Bugünkü koşullar, 2004 yılında başlatılan barış görüşmeleri ve Annan Planı koşullarından çok farklı. Şimdi devrede hem dini liderler var, hem ekonomik koşullar, hem de adadaki iki halkın kesin işbirliğini gerektiren doğalgaz…
Ata ATUN
e-mail: ata@kk.tc
3 Mart 2014
Yazıları posta kutunda oku