CUMHURİYETİN ÖZÜRÜ HAZIRLIKLARI

  - ozur kampanya ermenileri mest etti o

 

            CUMHURİYETİN  ÖZÜRÜ  HAZIRLIKLARI
          Devletlerin anayasal düzenlerinin,ulusal varlık ve bütünlüklerinin,uluslararası  menfaatlerinin ,
          Toplumun sosyal,siyasal ve ekonomik ilişkileri hukukunun;
          Her türlü iç ve dış tehdite karşı korunması ve kollanması gerekiyor.
          Bu amacı teminen siyasi, sosyal,kültürel, ekonomik ve askeri stratejiler geliştiriliyor.
          *      
          Washington Üniversitesi-Ulusal Güvenlik Arşivleri  sivil toplum kuruluşu,
          2001 Bush yönetimi üst düzey yöneticilerinin yazışma ve toplantı tutanaklarını açıkladı.
          Belgeler ABD’nin Irak Savaşını en az iki yıl öncesinden tüm detaylarıyla planladığını gösteriyor.
          Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in hazırladığı  Irak işgalinden sonraki dönemi gösterir bir belgede;
          “Kuzey ve güneydeki parçalar özgürleşince tanınacaklar” ifadesi dikkat çekiyor!
          Lider ülke ABD’nin  belgesi ışığında Türkiye Ayrılıkçı Kürt Hareketi gelişimine karşın;
          Aman! Yoğurdun üflenerek yenmesinin şart olduğu anlaşılıyor! 
          *
          Nitekim Abdullah Öcalan İmralı’dan avukatlarıyla örgütüne bir mesajında,
          ABD’nin planlarıyla ilgili dolaylı  olarak şöyle yazıyor.
          “Urfa! On milyonu doyuracak susuz bırakılan verimli topraklarıyla Urfa!
          İsrail  on yıldır bu proje peşindedir.
          Kürtlersiz yaşayamazlar,boğulurlar.
          Bunun için güneyde küçük bir ulus devlet kurduruyorlar!”
   
          *
          Abdullah Öcalan ABD ve İsrail’in menfaatleri doğrultusunda işbirlikçisi göreviyle,
          Lideri olduğu   ayrılıkçı kürtler için  strateji geliştiriyor.
          İşte o stratejiyi  bugün  PKK terör örgütü ve siyasal kanadı BDP adım adım uyguluyor…
          Hareket  Öcalan’ın 5 ilkesi üzerinden gelişmektedir.
          -Savaş ve Barış ilkesi; hareketin savaş ve barış konseptini oluşturuyor.
          Mesela şu günkü eylemsizlik sürecini ve barış için toplumsal mutabakatın niteliğini belirliyor.
          -Birlik ilkesi; Büyük Kürdistan amacında Türkiye,Irak,Suriye ve İran kürtlerinin ortaklığıdır.
          -Demokratik ilke; bulunulan ülkede demokratik anayasa,ulus,vatan ve siyaset talepleri için örgütlenmeyi hedefliyor.
          Mesela çeşitli kürt örgütleri Türkiye’de yeni bir anayasa için toplumsal mutabakat zemini oluşturuyor.
          -Kültürel Haklar İlkesiyle  Kürtçü nesillerin yetiştirilmesi amaçlanıyor.
          -Demokratik Siyaset İlkesi ise   siyaset  yapma özgürlüğü anlamına geliyor.
          *
          Bu genel ilkeler çerçevesinde Kürtçü hareketin,
          Ne  büyük bir yol aldığı,
          Terörü yanında  TBMM de yaptığı siyasetiyle görülüyor…
          Türkiye’de  yaratacağı infiali düşürme amacıyla Genel İlkeler;
          -Demokratik anayasa,
          -KCK derin örgütlenmesinde yeralan  tutukluların salıverilmesi,
          -Öcalan’a iyi imkanlar,
          -TBMM de Hakikatleri Araştırma  ve Adalet Komisyonu kurulmasına indirgenmiş bulunuyor.
          *
          Demokratik Özerklik talebi ve referandumda boykot uygulaması;
          Kürtçülüğün mevcut anayasanın meşruiyetini sorguladığı,
          Aksi takdirde kendi siyasal,sosyal ve kültürel sistemlerini kuracakları şeklinde anlaşılmış olmalıdır ki,        
          PKK nın eylemsizlik kararını bir hafta uzatması ardından,
          Hükümet  öncelikle ateşkesin ve diyaloğun sürdürülmesi için BDP ile biraraya geliyor!
          “Yeni anayasaya yönelik toplumsal mutabakat” aranması süreci başlatılıyor…         
          *
          Kürtçülüğün diğer  isteği “Kürtlerin Türk’lerle  barışı  için toplumsal mutabakat” tır.
          17.000 kişinin faili meçhul,üç milyon insanın göçe zorlandığı, 4bin köyün boşaltıldığını,
          Maddi-manevi büyük kayıplar yaşandığını ileri sürüyorlar…
          Yangının sönmesi, mutabakatın sağlanmasını teminen TBMM de “Hakikati Araştırma ve Adalet Komisyonu” kurulmasını,
          Geçmişte ya da yaşanılan süreçte, varsa devlet siyasetinde ya da bireylerde herhangi bir fail ;
          Ortaya çıkarılması, cezalandırılması,özrü ve tazmini isteniyor!
          * 
          Ötede çok masum görünen bir başka gelişme yaşanmaktadır.
          Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal ve amcası Korkut Özal ortaya bir iddia atıyor.
          Türkiye’nin demokratikleşmesinin engellenmesi için,
          Turgut Özal’ın ölümüne ilişkin çeşitli tezlerin olduğu ve bunların araştırılmasını istiyorlar.
          O noktadan hareketle Uğur Mumcu’dan Eşref Bitlis’e ve daha nicesinde yaşanan faili meçhul vakalarda,
          Turgut Özal’a yapılan suikastte de Ergenekon örgütünün varlığına işaret ediliyor.
          Ergenekon Davası adli gelişimi sürecinde filizlenirken,
          12 Eylül Askeri Darbesinden hesap sorulması isteği gelişirken;
          İyi de!
          Giderek devlet siyasetini, Milli Güvenlik Kurulunu ve TSK komuta kademesini,
          Usul usul  gündeme getiriyorlar…
          Nasılsa CIA ve MOSSAD desteği ile bir zafer çıkarılması mukadder,
          Hakikatleri Araştırma ve Adalet Komisyonu’nun tohumlarını atıyorlar.
          *
          Devletin anayasal düzeni, ulusal varlık ve bütünlüğü,
          Uluslararası tüm menfaatleri ve hukuku  her türlü iç ve dış tehdite karşı korunmalıdır.
          Rağmen “irtica ve bölücü tehdit ortaklığı”,
          Toplumsal  mutabakat söylemiyle;
          Yeni bir anayasa,          
          TBMM de “Hakikatleri Araştırma ve Adalet Komisyonu”nda,
          Giderek Cumhuriyet’in ulus-üniter devlet,bölünmez bütünlük ve laik,sosyal hukuk devleti ilkelerinin sorgulanacağı ,
          Bir süreci başlatıyor.
 
          *         
          Yazık ki ABD planı işliyor…
          Hükümet ne BDP’ye “PKK terör örgütüdür!” dedirtebiliyor,
          Ne de ” PKK teslim olmalıdır!” diyebiliyor!
          TSK;yenilmiş ve anlaşmış bir ordu görüntüsündedir!
          CHP yeni Genel Başkanı,mesela lâikliğin tehlikede olduğuna inanmıyor!
          Son olarak MHP de Türk Milliyetçiliğinin  içi boşaltılmaya çalışılırken,
          Yazılı ve görsel medyanın bildik kalemleri ve konuşurları  “plan çerçevesinde” habire kamuoyu yapıyor!
          Umarız,yoğurt üflenerek yeniyordur…
          Fakat Mustafa Kemal şöyle diyor:
          “Her Türk ferdinin son nefesi,Türk milletinin nefesinin sönmeyeceğini,onun ebedi olduğunu göstermelidir.”


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir