İSVEÇ; Uzlaşma Sürecine Zarar Verilebilir

Aftonbladet Debatt, 10 Mart 2010, İnternet Baskısı - ISVEC PARLEMENTOSUr
,

Aftonbladet Debatt, 10 Mart 2010, İnternet Baskısı

Aftonbladet Debatt, 10 Mart 2010, İnternet Baskısı - ISVEC PARLEMENTOSUr

Uzlaşma Sürecine Zarar Verilebilir

Türk Toplumu Temsilcileri (Parlamentoda) Alınacak Bir Kararın Yapıcı Tartışmaya Engel Teşkil Edeceğini Belirtiyorlar.

Türkiye’nin AB üyeliğinin en önde gelen destekçileri arasında yer ala gelmiş olan İsveç, Ermenistan ve Türkiye arasında başlamış bulunan uzlaşma sürecinde daha etkin rol alabilir. Başlatılan yapıcı diyalog ve işbirliği süreci iki halkın da yararınadır. İsveç Hükümeti ve (Parlamento) Dışişleri Komisyonu da bu süreci desteklemektedir.

Ne yazık ki birkaç milletvekilinin 1915 yılında yaşanan olaylar ile ilgili olarak parlamentoya sundukları tek taraflı tasarının kabulü yönünde bir karar alınması halinde yıkıcı sonuçların ortaya çıkması söz konusudur. Böyle bir karar, Ermenistan ve Türkiye arasındaki uzlaşma sürecine zarar verecek, İsveç ve Türkiye arasındaki iyi ilişkileri zedeleyecek, bu konuda ifade özgürlüğünde sınırlamalara yol açacak ve hem İsveç’te hem de Türkiye’de bu sorunlarla ilgili milliyetçi akımların güçlenmesine neden olacaktır. Örgütlerimiz bu gelişmeler karşısında ciddi endişe duymaktadırlar.

Görüşleri nedeniyle bir aşırı milliyetçi tarafından öldürülen Türk-Ermeni gazeteci Hrant Dink, Türklerle Ermeniler arasındaki uzlaşma süreci ile ilgili verdiği bir mülakatta şu sözleri söylemiştir:

–         Fransız Senatosu mu karar verecek? Amerikan Senatosu mu? Bizim uzlaşmamızın reçetesini kim verecek? Türklerin hekimi Ermeniler, Ermenilerin hekimi Türklerdir. Başka parlamentolarda alınan tek taraflı kararlar çözüm değildir. Uzlaşmamızın reçetesi ülkeler ve halklararası diyalogdur.

2009 Ekiminde Ermenistan ve Türkiye Dışişleri Bakanları iki ülke arasındaki uzlaşma sürecinin yeniden başlatılması için iki protokol imzalamışlardır. Sözleşmenin içeriğinde ilişkilerin normalleştirilmesi ve 1915 olaylarını inceleyecek bağımsız bir tarih komisyonunun kurulması ile ilgili kararlar bulunmaktadır.

Bu sürece destek vermek yerine onbeş milletvekili 11 Mart 2010 tarihinde İsveç Parlamentosu’nun oylayacağı 1915 olaylarının tek taraflı bir şekilde soykırım olarak tanınmasını talep eden bir tasarı kaleme almışlardır.  Örgütlerimiz tek taraflı alınacak bir tanıma kararının Ermenistan ve Türkiye arasındaki uzlaşma sürecine zarar vermesinden, İsveç ve Türkiye arasındaki iyi ilişkileri zedelemesinden, İsveç’te bu konuyla ilgili ifade özgürlüğü açısından ciddi sonuçlar doğurmasından derin endişe duymaktadırlar.

Okumaya devam et  Ermenilere Ohio darbesi

Türk Toplumunun bu konularda görüşlerini açıkça ifade etmesine izin verilmediği ve hukuki yaptırımların tehdidine maruz kaldığı İsviçre ve Fransa, ifade özgürlüğünün kısıtlanmasının açık örnekleri olarak görülebilir. Ayrıca, daha şimdiden bu konularda toplumlar arasındaki etnik sürtüşmelerin arttığını ve Türkiye ile İsveç’teki milliyetçi akımların güçlenmekte olduğunu gözlemlemekteyiz.

Tek taraflı tasarıda imzası bulunan kişiler ne yazık ki 20. yüzyılın başlarında Osmanlı İmparatorluğu ile büyük devletler arasında yaşanan çeşitli savaşlarda 3 milyona yakın Türk ve Müslümanın yaşamlarını yitirdiklerini unutmaktadır. Örgütlerimiz kimliklerine bakılmaksızın her insanın aynı değerde olduğunu savunmaktadır. Savaşta ve barışta yapılan bütün kötülükler aynı şekilde kınanmalıdır. Bu nedenle söz konusu dönemde Ermeni, Asuri/Süryani, Pontus Rum, Kürt, Çerkez ve Türk Halklarının başına gelen olayları kınıyoruz.

Ermenistan ve Türkiye arasındaki uzlaşma sürecinin başlattığı yapıcı diyalog sayesinde ilerici güçler daha da kuvvetlenecek ve sağlanacak oydaşma ile tarihi gelişmelere vesile olunacaktır. Bu nedenle birkaç İsveçli milletvekilinin bütün bunların aleyhinde etki edecek bir tasarı vermiş olmaları çok talihsiz bir durumdur.

Bizler İsveç Hükümetinin ve (Parlamento) Dışişleri Komisyonu’nun Ermenistan ve Türkiye arasındaki uzlaşma sürecini güçlendirmeyi amaçlayan çizgisinin destek bulacağını ümit etmekteyiz. Bu çizginin destek bulması bölgedeki etnik ve dini gruplar arasında gelecekte doğabilecek sürtüşmelerin önlenmesine ve demokrasinin güçlenmesine hizmet edecektir.

Alev Akbaş
Türk Gençlik Federasyonu Başkanı
Hülya Göker
Türk Kadınlar Federasyonu Başkanı
Aliye Bilfeldt Onay
İsveç Türk Ulusal Kadın Federasyonu Başkanı
Settar Sevigin
İsveç Azerbaycan Federasyonu Başkanı
Hasan Dölek
İsveç Türk İşçi Dernekleri Federasyonu Başkanı
Ahmet Önal
İsveç Türk Federasyonu Başkanı


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir