Site icon Turkish Forum

31 MART 2024 YEREL SEÇİMİTÜRK HALKININ DEMOKRASİYE UYANIŞIDIR

Naci Kaptan - 01 Nisan 2024 - ZAFER direnis havaya kalkan yumruklar

Naci Kaptan – 01 Nisan 2024

Naci Kaptan - 01 Nisan 2024 - image

BOP VE BÖLGE EŞBAŞKANI TAM YOL ÇALIŞTI


Aslında LAİK DEMOKRATİK CUMHURİYETİ
ATATÜRK’Ü VE AYDINLANMA DEVRİMLERİNİ
yok etmek için çok uğraştılar;

Laik Cumhuriyeti – Demokrasiyi – Atatürk ve Aydınlanma Devrimlerini silmek için çok uğraştılar. Hukuku, Adaleti, Toplumsal Barışı, Özgürlük ve Eşitliği cendereye aldılar. Kendi yargılarını, yargıçlarını, savcıları ürettiler. İşkence yaptılar, Aydınları, muhalifleri yalan iddialarla suçladılar, hapsettiler. TSK’yı tarikatlara, cemaatlare açtılar. Askeri okulları kapattılar. Akademi adını verdikleri askeri okullarda kendi tosunlarını eğittiler ve Atatürk düşmanı subay/ astsubaylar yetiştirdiler.

Gen.Kur.Başkanının komutası altından kuvvet komutanlarını alarak MSB’ye bağladılar. Böylece Gen.Kur.Başkanının komuta edeceği orduları kalmadı. O da yetmedi Jandarma ve sahil güvenlik İçişleri bakanlığına bağlandı. Jandarma tamamen siyasallaştı, kadroları AKP gençlik kollarından alınan gençlerle dolduruldu. Kışlalarda askerleri, cemaatlere ve tarikatlara Atatürk’ düşman mürit yaptılar.

Ordunun hiyerarşi piramidini parçaladılar. Siyaset kışlaya girdi. Tüm terfileri, atamaları siyasetçiler yapmaya başladı. İktidarın il ve ilçe başkanlarını komutanlar ASKERİ TÖRENLE karşılar oldular. Böylece liyakat yerine iktidarın bendesi olan komutanlar göreve getirildi. Bu paşalar; “Ben AKP’nin paşasıyım” dediler. Bu paşalar valiler ile birlikte ve de üniformaları ile dolaşarak utanmadan AKP adayına oy istediler. Köylere giderek AKP’ye oy verilmesi için köylüleri kaymakamla birlikte tehdit ettiler. Ayasofya’da tarikat önderleri ile üniformalı fotoğraf çektirdiler. Yetmedi seçimde AKP’nin kazanması için kentlere, ilçelere binlerce askeri ve polisi sözde görevli göndererek OY kullandırdılar.

Biliniz ki artık ATATÜRK’ün askeri ve ordusu yoktur. Kalan çok az Kemalist askerler ise tasfiye edilmektedir. İşte bu nedenle Yunanistan Ege’de 14 adamızı işgal etmiş fakat iktidar sessiz kalmıştır. ABD ise Yunanistan’da sınır boyumuza ve güneydoğu sınırlarımıza sürekli asker, ağır silah yığmaktadır.

DEMOKRASİ sıralamasında, Dünya liginde HİBRİT DEMOKRASİ sınıfına düştük. ANAYASA MAHKEMESİNİN kararlarını dinlemeyen yerel mahkemeler ortaya çıktı. Yetmedi, siyasetçiler hadlerini aşarak ANAYASA MEHKEMESİNİ kapatmak isteyen demeçler verdiler. Yolsuzlukta dünya önderi olduk.

Türkiye BOP eşbaşkanı tarafından BOP’u kurgulayanlara teslim edildi.
2002 yılında 130 milyar USD olan dış borç stokumuz bugün tam 500 milyar USD!!!

Borç alan emir aldı. Tüm ulusal ekonomik varlıklarımız yabancılara/ yandaşlara devredildi. Ekonomi çöktü, tarım çöktü, hayvancılık çöktü. Dünyanın en büyük enflasyonu, yoksulluk, pahalılık, işsizlik ülkeye egemen oldu. Ama onlar çok fazla zenginleştiler. Haram paraları yurt dışına transfer ettiler. Türkiye’de kast sınıfları oluştu. Zenginler ve yoksullar…

Türkiye dünyanın mülteci ve çöp deposu haline getirildi. Birkaç milyar avro için sayısı 10 milyona varan, kimliği, geçmişi bilinmeyen, vasıfsız, niteliksiz, eğitimsiz insan ülkemize kontrolsuz alındı. Türkiye 21. yüzyıl akılcı savaşlar yöntemi ile işgal edildi. Her bir mültecinin öldürücü bir kurşuna eşdeğer olduğunu söyleyen emperyalizm bu yöntemle Türkiye’yi içten fethetti. BU DEMOGRAFİK işgaldir. Toplumun sosyal yapısı, ekonomik dengesi, güvenli yaşam olgusu bozuldu. Türkiye sistematik olarak araplaştırılıyor.

Çevre ve doğayı talana açan iktidar bununla yetinmedi, Avrupa’nın çöpüne sözde dönüşüm yapmak gerekçesi ile alıcı oldu. Yeni açıklanan istatistiklere göre Türkiye 2021’de de Avrupa Birliği’nin en fazla katı atık gönderdiği ülke oldu. 2021 yılında AB üyesi ülkelerden Türkiye’ye ihraç edilen katı atık miktarı 14,7 milyon tona ulaştı. Bu rakam 2004 yılından bu yana üç kattan fazla artışa işaret ediyor. Bu çöpler Türkiye’nin en verimli tarım alanlarına gönderiliyor ve burada çevreye dökülüyor. Topraklarımız ve yeraltı sularımız zehirlenerek kirleniyor. Peki çok azı dönüşüme giden bu çöpleri neden alıyoruz?

İktidardan çöp ithal belgesi alan şirketlere her bir ton başına, çöpü gönderen ülke tarafından 100 avro para ödendiği söyleniyor. 14.7 milyon ton X 100 avro. Bu büyük para kimlere gidiyor?
Bir yandan 10 milyon mülteci, diğer yanda 14.7 milyon ton çöp…

DEĞERLİ YURTSEVER

Bu uyanışın, dağlarda yanan çoban ateşlerinin, güçlenerek büyümesi ve devam etmesi gereklidir. Gençlerimiz, çocuklarımız ülkelerinden gidiyorlar. En eğitimli en zeki çocuklarımızın yerine kimliği bilinmeyen eğitimsiz, niteliksiz mülteciler geliyor ve ülkemiz yavaş yavaş karanlığa gömülüyordu ki; DAĞLARDA ÇOBAN ATEŞLERİ YANMAYA BAŞLADI…

TOPLUM DERİN UYKUDAN UYANMAYA BAŞLAMIŞTIR.

Exit mobile version