Bulunduğumuz coğrafyada, Siyaset = Koltuk demektir.
İktidarda veya muhalefette, zirvede yada en dipte farketmez.
Her nerede olursan ol, ama mutlaka bir koltuk sahibi ol.
Hikmetinden sual olunmaz.
Öyle bir büyüsü vardır ki o koltuğun, bir defa oturdun mu asla kalkmayı düşünmez insan.
Neler yapılmaz ki o koltuklar uğruna
Nice yiğitler düşer toprağa boylu boyunca
Hele birde ahaliyi sağıp soyunca
Ab-ı hayatın çeşmesi olur kuru pınarlar
İslamiyet dininde mümin olabilmek için 6 şartın yerine getirilmesi gerekir.
Bizler ona imanın şartları deriz.
Ortadoğu ve Türkiye’de bir koltuğa ömür boyu sahip olmanın da 6 şartı vardır.
Bizler ona işimize ne gelirse onu deriz.
İşte Ortadoğu ve Türkiye’de siyasetin 6 şartı
Birinci Şart :
- Koltuğu daima sıcak tut…
O koltuk yaşarken, can verirken ve hatta can verdikten sonra bile senindir.
Aile mezarlığındaki sağ tarafında bulunan boş yer annen, baban, evladın ya da eşine değil, koltuğuna aittir.
İkinci Şart :
- İnan yada inanma, bunun hiçbir önemi ve ehemmiyeti yok. Allah’ı tekeline al ve onu pazarla…
Allah’a herkesten yakın bulunduğunu hissettir. Peygamber ve hatta bazen Allah gibi davranarak, Cennetin ve cehennemin hissedarı olduğunu ima et. Dilediğini dilediğin yere gönderme gücüne sahip olduğuna inandır.
Üçüncü Şart :
- Irkçılık yap…
Milliyetçilik, kardeşlik, barış, bayrak, sağ, sol, orta, yeşil, mavi eylemin adını ne koyarsan koy farketmez.
Yeter ki insanları ayrıştırarak, kan davası varmış gibi birbirlerine düşman et ve bu yönde sloganlar üret.
Dördüncü Şart:
- Kusursuz Yalan Söyle…
Söylenecek yalana öncelikle kendin inan. O yalanı yaşanmış farz ederek anıların arasında ilk sıraya koy.
En mükemmel sonuç yalanı kutsal olan değerlerle harman yapmaktır.
Beşinci Şart:
- Masum ve mağduru oyna…
Dünyanın kıçına 4 parmağın ile parmak atmış olsan dahi bir çocuk gibi masum ve günahsız davran. Elinden biberonu alınmış yeni doğan bir bebek gibi her fırsatta ağlamayı, mağdur ve korunmaya muhtaç görünmeyi ihmal etme.
Altıncı Şart:
- Su Akarken Testiyi Doldur…
Sakın yanlış anlaşılmasın. Sadece bir deyim olduğu için testi dedik.
Su akarken ayetler okuyarak ne bulursan doldur.
Vergisiz Bahreyn hesapları, gaipten İsviçre Bankaları, para kasaları ve hatta ayakkabı kutuları
Allah ne verdiyse doldur.
Yetmez…
Eşinin, evladının, kardeşinin ve yedi sülalenin küpünü de doldur.
Bunları yaparsan eğer, Azrail kapıya gelinceye kadar o koltuk senindir.
Öldükten sonra mı?
Hiç korkma burası öyle bir coğrafya ki sağlığında ne kadar ocak yıkmış, ah almış, kötülük yapmış olsan da öldükten sonra evliya ilan edilir, büyük bir aşk ile bağlı olduğun koltuğun onursal sahibi olarak hatırlanırsın.