Site icon Turkish Forum

15 TEMMUZ DARBESİ Mİ

Muharrem İnce“Darbeye Allah'ın lütfu diyenler darbeyi ve darbeden hemen sonra ilan edilen OHAL'i fırsata dönüştürüp hukuksuzluk yapmaya devam ediyorlar.Darbe girişiminin üzerinden kaç yıl geçti, Meclis'te kurulan komisyona Genel Kurmay Başkanı ve MİT Müsteşarı gelmeye cesaret edemediler. Komisyonda görüşülmeyen korsan raporla CHP'yi suçluyorlar. Bunun adı azgınlıktır, bunun adı arsızlıktır, bunun adı utanmazlıktır”  dedi. - umran unlu

Muharrem İnce“Darbeye Allah’ın lütfu diyenler darbeyi ve darbeden hemen sonra ilan edilen OHAL’i fırsata dönüştürüp hukuksuzluk yapmaya devam ediyorlar.Darbe girişiminin üzerinden kaç yıl geçti, Meclis’te kurulan komisyona Genel Kurmay Başkanı ve MİT Müsteşarı gelmeye cesaret edemediler. Komisyonda görüşülmeyen korsan raporla CHP’yi suçluyorlar. Bunun adı azgınlıktır, bunun adı arsızlıktır, bunun adı utanmazlıktır”  dedi.

“RTE “ne istediler de vermedik” demedi mi? FETÖ için? Para bastılar,devlete yerleştirdiler,kanun çıkardılar,para verdiler,imkan verdiler,yol verdiler.

FETÖ ile aynı yollarda yürümediler mi?Koalisyon,kumpas,referandum ortaklığı yapmadılar mı?2004 MGK kararını yok saymadılar mı?TSK’dan ihraçlara şerh düşmediler mi?“Aynı ideali paylaşan kardeşler topluluğuyuz” demediler mi?Ergenekon, Balyoz gibi davalarla vatansever subayları tasfiye edip, millete, milletin meclisine bomba yağdıran canilerin önünü açan onlar değil miydi?

O davaların bir savcısı vardı, altına zırhlı Mercedes çektiler, yaptığı hukuksuzluklara zırh oldular, davanın savcısıyım dediler mi,demediler mi?Önce kandırıldık, affedin deyip,kendilerine muhalefet eden herkesi FETÖcü ilan etmediler mi?

5 Temmuz bayram günü olamaz. Bu ülkede hesap verme, hesap sorma ve her türlü haksızlığa karşı direniş günü olabilir. Çünkü Türkiye’nin bir daha terör örgütü tarafından yönetilmemesi, devletin içinde paralel yapıların oluşmaması için böyle bir gün anlamlı ve işlevsel olabilir.

15 Temmuz’u iki yönlü değerlendirmek durumundayız. Birinci yönünde darbe girişimini gerçekleştiren örgütün bütün uyarılara rağmen devlet içinde örgütlenmesinin durdurulmamış olması, operasyonlarına siyasal iktidarın uzun yıllar her alanda destek vermesi bulunmaktadır.

Devletin bir terör örgütüne teslim edildiğinin tüm yönleriyle ortaya çıktığı bir gün olması nedeniyle 15 Temmuz bir utanç günüdür.

FETÖ’nün iadesi ne oldu? Rahip Brunson Beyaz Saray’a uçtu, Trump’a ‘Dostum’ denilen mektup yazıldı, pandemi sürecinde tıbbi yardım gitti. Bir tek FETÖ getirilemedi. Usulüne uygun istendiyse neden iade edilmiyor?”

Türkiye Komünist Hareketi (TKH), “15 Temmuz darbe girişimiyle hesaplaşmanın tek yolu, bu darbe girişiminin temsil ettiği zihniyetle hesaplaşmaktan geçmektedir. 15 Temmuz, Amerikancı bir darbe girişimidir. 15 Temmuz’un arkasındaki güç ülkemizde geçmiş yıllardaki darbelerde olduğu gibi ABD emperyalizmi ve NATO’dur. Bugün ABD başkanı ile görüşmek için sıraya giren ve ABD emperyalizminin çıkarlarını korumak adına NATO’nun genişlemesine onay veren Erdoğan’ın ve NATO siyasetini merkeze koyarak emperyalizminin taşeronluğunu üstlenen dış siyaset çizgisine sahip AKP’nin 15 Temmuz’la hesaplaşması mümkün değildir.

6 Yıl önce yaşanan darbe girişiminin bütün boyutları ortaya konmadan 15 Temmuz darbe girişimiyle hesaplaşmak mümkün değildir. 15 Temmuz’un arkasına saklanılarak 6 yıllık zaman diliminde ortaya konan pratik, özünde FETÖ’nün siyasi ayağını kurtarma ve fikirlerini yaşama geçirme siyasetinden başka bir şey değildir.İslamcı bir tarikat/cemaat olan Gülen Hareketi’ne yönelik idari ve adli kovuşturma/yargılamayla geçiştirilmiş, Gülen Hareketi’nin niteliği, karakteri, misyonu, politikası gündeme getirilmemiş, getirilmek istenmemiştir. Aynı zamanda yürütülen kovuşturma ve soruşturmalar bizzat AKP tarafından manipüle edilerek FETÖ’nün siyasi ve sermaye ayağı bizzat AKP tarafından korunmuştur.

Bugün ABD başkanı ile görüşmek için sıraya giren ve ABD emperyalizminin çıkarlarını korumak adına NATO’nun genişlemesine onay veren Erdoğan’ın ve NATO siyasetini merkeze koyarak emperyalizminin taşeronluğunu üstlenen dış siyaset çizgisine sahip AKP’nin 15 Temmuz’la hesaplaşması mümkün değildir.15 Temmuz, İslamcı bir darbe girişimidir. FETÖ olarak kodlanan Gülen Hareketi, cemaat örgütlenmesi kisvesi altında İslamcı bir siyasi hareket olarak darbe girişiminin failidir. 15 Temmuz’un gerici ve dinci karakteriyle hesaplaşılmadan 15 Temmuz ele alınamaz.

 15 Temmuz darbe girişiminin siyasi ayağı iktidardadır. 15 Temmuz darbe girişiminin faillerine yönelik yürütülen soruşturma ve kovuşturma bizzat AKP iktidarı tarafından manipüle edilmiş, FETÖ’nün siyasi ayağı AKP tarafından korunmuştur. FETÖ’nün siyasi ayağı yargı önüne çıkmadan, 15 Temmuz’la hesaplaşmak mümkün değildir. FETÖ’nün en büyük ortağı AKP’dir ve FETÖ ile aynı genetik kodlara sahip AKP, FETÖ’nün siyasi ayağı olarak bugün iktidardadır.

FETÖ’nün fikirleri iktidardadır. 15 Temmuz darbe girişimiyle politik misyonu ve kime hizmet ettiği ortaya çıkan FETÖ’nün temsil ettiği zihniyet bugün AKP tarafından aynen temsil edilmektedir. AKP’nin Amerikancılıkta, İslamcılıkta, piyasacılıkta, cumhuriyet ve laiklik düşmanlığında FETÖ’den hiçbir farkı bulunmamaktadır. Geçmişte ortaktılar, bugün ise FETÖ’nün ruhu AKP tarafından yaşatılmaktadır.”diye açıkladı. 

Kahrolsun yağmacılar, yağmacılara yardım edenler, görevlerini savsaklayanlar.

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi esnasında şehit olan yurttaşlarımızı rahmetle ,gazi olan yurttaşlarımızı şükranla anıyorum.

FETÖ kumpaslarını,bu kumpaslara destek verenleri, Devleti bu örgüte peşkeş çekenleri ,kurumlara yerleştirenleri,unutmadık unutmayacağız,unutturmayacağız.

İnsanın insana, Türkün Türke kıydığı Kara bir gündür.15 temmuz.!

Bizim destanımız Çanakkale Zaferimiz,30 Ağustos Bayramımız, 29 ekim ,19 mayıs’tır,23 nisandır.

Sahte destanlar ,Hainler içindir.Masum askerleri öldüren Şerefsizlerin Destanı olamaz.!

Gelecek Partisi İstanbul İl Başkanı İsa Mesih Şahin: 15 Temmuz’un HTS kayıtları açıklanırsa; o gece yurt dışına kaçan, dağ evine saklanan ve telefonunu kapatan ‘sahte kahramanlar’ ortaya çıkar.

15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin üzerinden 6 yıl geçti. 251 kişinin hayatını kaybetmesi ve 2 binden fazla kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan darbe girişimi, Türkiye’nin yakın tarihi açısından ‘en sıra dışı’ ve ‘en korkunç’ gecelerinden biri olarak kayıtlara geçti.

Bu süreçte devleti yöneten siyasetçiler, bürokratlar, gazeteciler, darbe teşebbüsüne karşı sokağa çıkan kişiler kendi tanıklıklarını sık sık kamuoyu ile paylaşırken, darbe girişiminin bastırılmasından sonra TBMM’de kurulan ‘Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı rapor yıllar geçmesine rağmen ne Meclis Genel Kurulu’nda görüşüldü ne de yayınlandı.

Komisyonun raporunun yayınlanmaması o geceye dair birçok noktanın karanlıkta kalmasının en önemli gerekçesi olarak gösterilirken hala birçok soru da yanıt bekliyor,darbe girişimine ilişkin karanlıkta kalan noktaların aydınlatılması gerektiğine vurguluyor. 

CHP’nin 15 Temmuz Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu Üyesi, İstanbul Milletvekili Zeynel Emre”aradan geçen 6 yılda ‘FETÖ ile mücadelede etkin bir soruşturma yürütülmedi. ‘FETÖ’nün Türkiye’deki önemli isimlerinin büyük çoğunluğunun yurtdışına kaçtı,bu kişilerin iadesine ilişkin ciddi adımların atılmadı,AK Parti darbe girişimiyle ilgili ayrıntıların üzerini örttü,kaçan kişilerin Türkiye’ye iadesi AK Parti’nin de sorumluluğunu ortaya çıkaracak,15 Temmuz  sonrasında kurulan darbe komisyonu raporunun TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmemesinin, komisyon çalışmalarının apar topar sonlandırılmasının da arka planında AK Parti’nin sorumluluğu  vardır.Darbe komisyonu raporu resmi belge haline getirilmek istenmedi,darbe komisyonunda kritik isimlerin dinlenmemesi, komisyon çalışmalarının sonlandırılması için bizatihi Erdoğan’ın açıklama yapması işin üzerinin örtülmek istenmesiyle ilgiliydi. AKP bu raporu saklayarak bu işin konuşulmasını engellemiştir.FETÖ’ ile etkin bir mücadele yürütmek yerine Türkiye’de rejimin değiştirildiğ, daha da otoriterleşmeye giden bir süreç inşa edildi. Olağanüstü Hal (OHAL) ilanıyla da birçok akademisyen ve kamu emekçisi FETÖ’ torbasına konularak görevlerinden ihraç edildi.Bu süreç FETÖ borsaları, objektif olmayan yargılamalar ve ihraçlar ile sulandırıldı. Bugün geriye dönüp baktığımızda Türkiye’deki cemaatlere, tarikatlara yönelik anlayış 15 Temmuz’a rağmen hala değişmedi. 2023 seçimleri sonrasında iktidara geldiğimizde FETÖ ile etkin mücadele edilebilmesi için öncelikle yargı bağımsızlığını sağlayacağız”dedi.

İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı, Aytun Çıray”15 Temmuz darbe girişiminin her yönüyle araştırılmadı,6 yılda o geceye ilişkin karanlıkta kalmış kısımlar ve cevapsız sorular var.Bir darbe hazırlığı yapıldığıyla ilgili Milli İstihbarat Teşkilatı’na gündüz bilgi ulaşmasına rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan darbeyi neden eniştesinden öğrendi? Devletin emrinde olan kolluk kuvvetlerinin büyük çoğunluğu darbeye katılmadı. Neden ilk olarak sokağa kolluk kuvvetleri değil de halk davet edildi? Tüm bu sorular yanıtlanmaya muhtaç sorulardır.Bu konuyla ilgili Meclis’te verdiğimiz 2 araştırma önergesi iktidar kanadı tarafından reddedildi. Darbe komisyonu raporu bizim bilgimiz dışında hazırlanarak Meclis Başkanlığı’na verildi. Rapora, kalkışmadan CHP’yi sorumlu tutacak ekler konulmuş. Bizim de bu ekler üzerine yazdığımız şerhler Meclis’e getirilip tartışılmak istenmedi. Bakıldığında darbe girişiminde rol alan bütün generallerin terfisi bu siyasi iktidarın imzaları ile ortaya çıktı. Komisyona çok önemli aktörleri çağırmamıza rağmen gelmeleri sağlanmadı.Komisyon çalışmaları için ek süre dahi verilmedi. Yani siyasi ayağın üzerine gidilmedi.Darbe girişimine ilişkin geniş bir araştırmaya ihtiyaç hala devam ediyor. Yani FETÖ kalkışmasını çok yönlü araştırma ihtiyacı ortadan kalkmadı. Seçimlerden sonra yargı bağımsızlığı sağlanarak darbe girişiminin tüm yönleriyle araştırılması gerekiyor” dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı olan Selçuk Özdağ:”darbe girişimi Fetullah Gülen tarafından yapıldı, iktidar tarafından parti devleti kurma zemini oluşturdu.Gülen Cemaati’nin Türkiye’de 1990’lı yıllardan bu yana hep bir darbe yapma hevesi içindeydi.Asıl amaçlanan Gülenizmi inşa etmek, zamanını kollamak, devleti ele geçirmek ve akabinde kendi din anlayışlarını Türkiye’de hâkim kılmaktı.Darbe gecesi başbakana ve siyasi partilere darbeyi haber veren ilk kişi benim. O gecenin cevapsız kalan en önemli sorusu darbe günü saat 14.00’de MİT’e giden binbaşının ne konuştuğunun belirsizliği. Bu süreçte devlet bir refleks göstererek OHAL ilan etti. Fakat daha sonra devreye hukukun girmesi gerekirken iktidar bir parti devleti kurmak istedi. Bu süreçte kuru ile yaş aynı torbaya konuldu. Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK), hakkında beraat kararı çıkan kişilerin görevlerine iade edilmemesi doğru olmayan kararlardı. OHAL Komisyonu da doğru bir komisyon değildi. Açık kaynaklarda bile belli olan bir darbeyi devletin daha önceden öğrenememesi Türkiye için bir zafiyettir. Bu süreçte Gülen’in iadesi konusunda ciddi gayretler sarf edilmedi veya yurtdışına çıkan FETÖ’nün etkin isimleri hakkında diplomasi yapılmadı.Ben iktidarın yanlışlarından ders aldığı kanaatinde değilim. Hala iktidarda kalabilmek için bazı ideolojilere, bazı gruplara taviz vermektedir. Diğer yandan darbenin siyasi ayağı olmaz, siyasetçi ayağı olur. FETÖ o süreçte Türkiye’de yargısından medyasına kadar birçok alana hâkimdi. FETÖ her partide vardı. FETÖ’nün siyasi ayağından ziyade siyasetçi ayağının araştırılması gerekiyor. Darbelere karşı çıkmak ne kadar demokratik bir görev ise darbeleri istismar ederek otoriterleşmeye karşı çıkmak da o kadar görevdir.”dedi.

Hasan Cemal:”Gün geçtikçe derinleşmekte! 15 Temmuz,Erdoğan’ın kendi deyişiyle,Allah’ın bir lütfu oldu.15 Temmuz sayesinde muhalefet odaklarını daha büyük bir hızla temizlemeye koyuldu.Ben böyle düşünüyorum. Evet, askerî darbeye hayır dedim , Erdoğan’ın yanında durdum.Ama bu duruşum bana”Erdoğan darbesi”ni unutturmuyor.Unutturamaz! Çünkü, ben asker darbeleri gibi sivil darbelere de karşıyım.Tank sesleri ile gelen darbeleri kaç kez yaşadım.Şimdi de “seçim sandığı”ndan çıkmışbir “sivil darbe”yi yaşıyorum.

Bu da “Erdoğan darbesi”dir.Yazın bir kenara:15 Temmuz’a karşı olmak, tek başına,demokratlığın kriteri olamaz! 

15 Temmuz 2016,Uğur Dündar CHP’li Aykut Erdoğdu yu arayıp”Belli ki bir darbe girişimi var:Bu ülke darbelerden çok çekti.Sayın genel başkanını bul ve her ne pahasına olursa olsun CHP nin tüm gücüyle bu darbeye karşı çıkması gerektiğini söyle “dedi.Aykut Erdoğdu hemen  soner Yalçın la konuşmuş,o da aynısını söylemiş ve demokrasi adına direnmemiz gerekir demiş.Sonra hemen Meclis binasına gitmişler.Özgür Özel”Hainlerin darbe girişimini omuz omuza vererek püskürteceğimizi ve bunun için herşeyi göze aldığımızı “söyledi.

Aykut Çıray:Komisyonun faaliyetleri canlı yayınla milletimize duyurulmalıdır.Ülkemizi yıkımın eşiğine getiren süreçlerin hazırlayıcıları bulunup çıkarılmalıdır.Fetö örgütünün devlet içindeki yayılma sürecini ortaya çıkarmalıyız. Kalkışmanın siyasi kadroları kimlerden oluşuyor,soruşturma komisyonu bunları aydınlatmak zorunda”dedi.

Tayyip Erdoğan”komiyonlardan birşey çıkacağına inanmıyorum”demiş.

Hani nerde,kim araştırdı,soruşturdu.Masanın üstünde dövüşüyor görünüp,masanın altında el sıkışmadılar mı?

Uğur Dündar:15 Temmuz’daki FETÖ’cü hain kalkışmanın asıl hedefi; askeri polis ve halkla çatıştırmak,oluşacak kaos ortamında yurdumuzun küresel emperyal  güçlerce işgali ve bölünmesini sağlamaktı!

Ancak yurtsever güvenlik güçlerimiz milletle bütünleşip, bu korkunç senaryoya geçit vermedi.

Bekir Coşkun:”İktidarın tabanı güç denemesi yaptı,Erdoğan’ın gezi olaylarında “evde zor tutuyorum “dediği kesim artık sokakta,her demokratik muhalif gösteride “demokrasiyi kurtarmaya”gelecekler.Dövülmüş,üstü başı parçalanmış,itile kakıla götürülen  ağlayan üniformalılar,başı kesilmiş asker,sinmiş korkmuş Türkiye.Askeri şurada yapılacak temizlik,dinci kalkışmanın provası yapıldı.”dedi.

Soner Yalçın:AKP çevresi hiç kendilerine sordu mu,FETÖ  ile nasıl yan yana geldik,nasıl ittifak yaptık diye.Kandırıldık demek yeterli değil,Nasıl kandırıldınız?FETÖ sizi tehdit algılarıyla avucuna düşürdü.Darbe dedi,suikast dedi,ergenekon dedi korktunuz.”dedi.Okyanus ötesinden beslenen liboş solcular”kemalizim bitti,devlet küçültülmelidir,asker vesayeti bitirilmeli,ılımlı islam,Büyük Ortadoğu Projesi,sivil toplum siyasetin tek belirleyicisi ve illaki açılım diyorlardı.ABD “açılım” istediği çizgiye gelmediği için paralel devleti-FETÖ’yü acil eylem planını harekete geçirdi.”dedi.

Yılmaz Özdil:Tayyip Erdoğan durup dururken”Birileri bize Lozan’ı zafer diye yutturmaya çalıştı,zafer mi bu”dedi.Tarikat yuvalarında erkek çocuklarına senelerce tecavüz edildi,Aile Bakanı”Bir kereden birşey olmaz”dedi.”Cumhuriyet Gazetesinin yazar çizerleri hapse atıldı,Atatürk’ün resimleri heykelleri kaldırıldı,fetoyla metoyla falan mücadele edilmiyor,hedef açıkça Atatürk’tür”dedi.

Masum erlerin kafası kesilip, harp okulları kapatıldı. Şanlı Türk ordusu SADAT ve tarikatlara teslim edildi. Tek adam rejiminin önü açılıp, devletin kurumları boşaltıldı. Boşalan yerlere vasıfsız cahiller dolduruldu. Vatandaş soyuldu, topraklar satıldı. Adalet rafa kaldırıldı…

Exit mobile version