Site icon Turkish Forum

CORONA’ya KİTLENDİK AMA, CORANA SONRASI EKONOMİ NE OLACAK?

 Bunun yanı sıra virüsün ilk çıktığı ülke olan Çin’den virüsün etkisinin yavaşladığı, yeni vakalarda azalma görüldüğü, virüs için ekstra kurulan hastanelerin kapatılmakta olduğu, yeni tedavi yöntemleri bulunduğu haberleri de gelmekte. Virüs bulaşmış hastaların ölüm oranı dünya genelinde %3,4 seviyesinde. Hatta çok iyi tedbirler alan Güney Kore’de bu oran %1 bile değil. - 20200320 makale corona kobi 01Türk ekonomisinin bel kemiği KOBİ’ler (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler) alınan salgın tedbirleri ile en çok kayba uğrayan kesim. Böyle giderse KOBİ’lerin %50’i geri dönülmez hasar görür.

Türkiye Sağlık Bakanı’nın ilk Korona virüslü hastayı açıklamasından 1 hafta sonrası rakamlar dikey bir artış ile Türkiye’de Korona virüsü bulaşan hasta sayısı bir anda 200’lere, ölüm vakası ise 4’e yükseldi. Alınan tüm rasyonel tedbirlere rağmen önümüzdeki haftalarda bu sayıların katlanmalı olarak artacağı beklenmekte. Almanya, Fransa, İngiltere gibi Avrupa’nın en güvenli ve zengin ülkelerinde bile virüs katlanarak insanlara bulaşmakta, vaka sayıları her gün daha da artmakta.

Bunun yanı sıra virüsün ilk çıktığı ülke olan Çin’den virüsün etkisinin yavaşladığı, yeni vakalarda azalma görüldüğü, virüs için ekstra kurulan hastanelerin kapatılmakta olduğu, yeni tedavi yöntemleri bulunduğu haberleri de gelmekte. Virüs bulaşmış hastaların ölüm oranı dünya genelinde %3,4 seviyesinde. Hatta çok iyi tedbirler alan Güney Kore’de bu oran %1 bile değil.

Tüm insanlığın ve dünya ülkelerinin sel gibi kapıldığı sosyal ve ekonomik paranoya ile ölüm oranı arasında büyük bir eşitsizlik mevcut. Bu salgın süreci, dünyaya yön veren lider ülkeler olan AB, Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından iyi yönetilemedi. 2019 Aralık ayından beri hastalıkla büyük mücadele veren Çin dünyanın diğer ülkeleri tarafından yalnız bırakıldı. Bilhassa Çin’i ekonomik rakip olarak gören USA, AB gibi ülkelerin Çin’in ekonomik kalkınmasını %7’den %3,5’e düşüren bu salgına sevindiler bile diyebiliriz.

Dünya virüs karşısında ekonomik önlem olarak ne yapıyor sorusundan Türkiye’ye dönersek, ne kadar süreceği bile belli olmayan bu salgının zaten zor durumda olan Türkiye ekonomisine çok ağır, büyük ve en az 2-3 yıl sürecek bir darbe vuracağını öngörmek için ekonomist olmaya gerek yok.

AB ve ABD virüsün getireceği ekonomik yıkımın etkisini azaltmak için çok büyük ekonomik paketler açıkladılar. Ekonomik çarkların durmaması için ABD 1,2 Trilyon dolar, Fransa 300 Milyar Euro, Almanya 614 Milyar Dolar, AB ise 700 Milyar Euro gibi KOBİ işletmelerini destekleyici finans paketlerini açıkladılar. Türkiye de bir ekonomik yardım paketi açıkladı ama içinde direk mali yardım yok, borç faizleri ertelemesi, konut satışını arttırma gibi tedbirler içermekte. Bunun gibi zamanlar için rezerv tutulan Merkez Bankası İhtiyaç Akçesi (Kefen parası- takribi 50-60 Milyar TL) 2019’da genel bütçeye devredilerek harcanmıştı.

Türkiye’de 21 maddelik bir ekonomi destek paketi açıklandı ama bunların içinde Türkiye’deki toplam işletmelerin %99,9’u oluşturan (TÜİK) KOBİ’lere yönelik çok az destek olduğu görüldü. Açıklanan ekonomik tedbirlerin Halk Bankası’ndan kredi almış esnafın kredi ödemelerinin 6 ay ertelenmesi maddesi de var. Türkiye’de toplam işletmelerin %99,9’unu oluşturan KOBİ’ler bankaların verdiği toplam firma kredilerinin sadece %26’sını kullanmaktadır. Bunun içinde Halk bankasının KOBİ kredi oranı minimal bir düzeydedir. Açıklanan desteğin küçük ve orta ölçekli işletmelere hiçbir faydası olmayacaktır.

Korona virüs ekonomik etkilerinden en çok KOBİ’ler negatif olarak etkilenecektir. Türkiye’de 1,850 milyon kayıtlı işyerinin en büyük kesimini 1-20 işçi çalıştıran KOBİ’ler oluşturmaktadır. 250 kişiden az işçi çalıştıran KOBİ’ler Türkiye’deki toplam istihdamın %77’sini ve katma değerin %27’sini oluşturmaktadırlar. 14,5 milyon toplam sigortalı istihdamın 11 milyona yakın bir kesimi bu küçük işletmelerde çalışmaktadır. Türk ekonomisinin bel kemiği olan KOBİ’lerde zaten 2018’den beri ciddi bir kriz yaşanmaktaydı. Haziran 2018’e göre KOBİ sigortalı çalışan sayısı 2019’da 428 bin kişi azalmıştı. (Tepav)

Bunun yanı sıra virüsün ilk çıktığı ülke olan Çin’den virüsün etkisinin yavaşladığı, yeni vakalarda azalma görüldüğü, virüs için ekstra kurulan hastanelerin kapatılmakta olduğu, yeni tedavi yöntemleri bulunduğu haberleri de gelmekte. Virüs bulaşmış hastaların ölüm oranı dünya genelinde %3,4 seviyesinde. Hatta çok iyi tedbirler alan Güney Kore’de bu oran %1 bile değil. - 20200320 makale corona kobi 02
• KOBİ’lerin toplam mal ve hizmet satın alışları içerisindeki payı, %65,5’tir.

• İthalatın %39,9’unu KOBİ’ler gerçekleştirdi.
(*)

Korona virüs yüzünden alınan tedbirlerin direk vurduğu kesim bu KOBİ’ler olmuştur. Bilhassa gastronomi, hizmet sektörü, perakende satış, tarım, gıda alanlarında cirolar neredeyse sıfırlanmış ama işyeri kirası, işçi ücretleri, SGK, elektrik, su, ısıtma masrafları, gibi temel maliyetler devam etmektedir. Bu kesimin kapital akümülasyonu yok derecede azdır. Yani krize uzun süreli dayanma birikimleri ve güçleri mevcut değildir. Krizin ilk 6 veya 9 haftası sonrası KOBİ işletmelerinin %50’si geri dönülmez bir şekilde hasar alacaktır.

Hükümetin Korona virüsünün yaratacağı ekonomik krizi önlemek için açıklamış olduğu 21 maddelik mali önlem paketinde KOBİ’lere yönelik hiçbir şey yoktur. Muhtasar ve KDV tevkifatı ile SGK primlerinin Nisan-Haziran ödemelerini 6’şar ay ertelenmesi bu işletmeleri kurtarmaz. Firmaların bankalara olan kredi anapara ve faiz ödemelerini asgari 3 ay ötelenmesi yine KOBİ’lere fayda getirmez, zira bunların kredi kullanım oranı %26’dır.
Kredi Garanti Fonu limitinin 25 milyar liradan 50 milyar liraya çıkarılması sadece büyük firmalara yarar. Ev satışı kredi ipotek teminatlarının %80’den, %90’a çıkarılması ise sadece ellerindeki daire stokunu satamayan büyük inşaat firmalarına yarar. Korona ile ne ilgisi olduğunu ekonomist olarak ben anlayamadım.

Eğer 10 milyona yakın istihdam sağlayan bu kesime çok acil olarak (palyatif olmayan) direk maddi yardım yapılmaz ise, hastalık salgın sürecinde bir de 3-4 milyon yeni işsizimiz olabilir. Sadece işsizler değil, binlerce kapanan küçük ve orta ölçekli işyeri ile karşı karşıya kalabiliriz.

Dr.Ahmet Güler / İzmir 20.03.2020
TAVAK VAKFI

(* Kaynaklar : TUİG, TEPAV)

Exit mobile version